Ana Menü

18 Mart'ı Unutma Unutturma!!!

Başlatan sedokajmeran, Mart 07, 2007, 16:29:20

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

sedokajmeran





Evet 18 mart 1915 TURK tarıhımızın belkıde en kanlı ama en güzel dönemıiydi 250.00 şehitimizin yattığı o topraklara ve bu vatan cın savasmıs o kadar gazıyı sehıtı atayı unutmamak gerekır 18 mart ugun ercıyes macımız olması gerekıyor bulabılen arkadaslarımız ellerındekı resımlerı yazıları koysunlar trıbun olarakda bır seyler yapalım ne bıleyım pankart beste saygı durusu ama 18 martı unutma unutturma organızasyonu altında kazanın onunde bır konusma yapılabılır tarıhımızı hatırlama acısından bız Beşiktaşlılar olarak hıc bır zaman tarıhımızı lekeleyecek usluplarda bulunmadık herkese ınat cumhurıyet dıye ınleyenlere TÜRKİYE CUMHURIYETI DIYEREK karsılık verdık 18 marttada aynı olayı yapmalıyız..
BEN İMZA ATMASINI BİLMİYORUM... PARMAK BASSAM OLUR MU :)

Çarþý Ulan !




Çanakkale-Ay Yıldız'ın Doğuşudur Çanakkale

Bu güneş Çanakkale'de doğdu..Bir daha batmamaya yemin ederek..

Ölüme yürüyüşün günüdür bugün ...Savaşlarda mermiler yağar,ama Çanakkale'ye düşman yağıyor dört bir yandan...Sağına dönse İngiliz,soluna dönse Yunan-Fransız.Önünde zaten Anzak'lı.Arka tarafı Allah'a emanet...

Bu savaş mı...hayır değil...-Mahşer mi Hakikat Mahşer-

Yalın ayak koşuyor Mehmetçiğim ateşin üstüne...Ayağına her diken batışında Allah diyor...Yüreğine her mermi deyişinde Vatanım diyor...Yere düşünce de Tevhitten sonra Anam-Yarim diyor...

Her düşen Mehmetçikle,Bir ana ağlıyor uzaklarda...Gözünden oğlu damlıyor toprağa.Damlayan yerden bir yiğit muştulanıyor.Düşen oğlundan sancağı alıp koşuyor düşmanın üstüne.Onunda gözüne değiyor bir bomba.Daha orada patlamadan bir Ananın yüreğinde patlıyor o bomba..Bir oğul daha damlıyor gözlerinden toprağa.Bir daha bir daha...Durmuyor o gözyaşı...Akıyor... Akıyor...Yere düşen her Mehmetçikle çağıldayarak akıyor o gözyaşı...Nasıl akmasın,Kurbanınız olayım,Vatan gidiyor elden...

Bir Tarih akıyor Mehmetçiğin ayaklarının altından...Bir ateş geçiyor Mehmetçiğin yüreğinden...Düşen bir asker,dirilen bin yürek ...Bakın bir yürek daha kalktı şaha..Elinde 250 kilo mermiyle.. Bu vatan bizimdir imanıyla koydu mermiyi topun ucuna...O top nasıl ateşlemesin kendini? Nasıl gidip de düşmanın gemisini çökertmesin? Gidiyor...Gidiyor... Havada süzülerek gidiyor Seyit Onbaşından hatıra diyerek düşmanın kalbine konuyor...

Bunu gören Mustafa Kemal nasıl celallenmesin...Bakın düşmanın gözünü bir mavilik alıyor..Kurt bakışı bir mavilik..O Mavi Gözlerden bir haykırış yükseliyor semaya:Ben size Ölmeyi emrediyorum.İleri!

Bu emri duyan Mehmed'im nasıl koşmasın ateşin üzerine...Bir asker koşuyor merminin önüne,arkasında bıraktığı yavuklusu...Mehmed'imin ayakları düşmana koşuyor,yüreğiyse geride bıraktığı Yarine...Geride kalan Yar,ilerden gelen mermi...Hangisi daha çok acı verici:Yüreğinde sakladığı Yar'imi,yoksa yüreğine çarpan mermi mi?

Bakın bir bomba geliyor bu tarafa...Bakın havayı yara yara geliyor...Düşüyor tozu dumana katarak...Çökertiyor düştüğü yeri.İşte Bakın bir Mehmetçik daha düşüyor yere kanlar içinde...Vucudu beş parçaya bölünmüş.Yıldız misali sereserpe uzanmış kıpkızıl yere...Gökteki Ay buna nasıl dayansın..O da atıyor kendini alevler içine.Konuyor Yıldızın yanına.Etraf mı zaten al kan içinde. Semadan melekler gözlüyor yere sereserpil uzanmış AY ve Yıldızı...

Buna Hak Peygamber nasıl dayansın.Açıyor ellerini semaya..Yerdeki AY YILDIZ için başlıyor duaya..Şahlansın diyor yerde yatan AL BAYRAK...

Bu dua nasıl kabul olmasın Allah katında ...Bir rüzgar esiyor savaş meydanında.Yerde yatan AY YILDIZ katıyor rüzgarı önüne ...Dilde tekbir giriyor düşmanın kapkara kalbine.Söküp atıyor o çıbanı Çanakkale'den ...Dindiriyor uzakta ağlayan Ananın gözyaşını...Susturuyor Yar'in dilindeki ağıtı...

Bu rüzgar,bir daha hiç inmemek üzere çekiyor AY YILDIZI göklere...Nasıl insin ki,bu topraklarda Mustafa Kemal Ve Onun askerlerinin yüreğini taşıyanlar oldukça..

Şimdi yer gök sussun! Şahlansın Şanlı Türk Milletinin Şanlı AY YILDIZ BAYRAĞI...

Alıntıdır!

sedokajmeran

BEN İMZA ATMASINI BİLMİYORUM... PARMAK BASSAM OLUR MU :)

keskinli

Allah dedelerimizden razi olsun.
ruhlari sad olsun.
bugünleri görseler canakkalenin baska türlü gecildigini görerek cok hüzünlenirlerdi.
saygiyla aniyoruz
Ölürüm Beşiktaşım,ZehirimSensin
Evvelim Sen Oldun,Ahirim Sensin

ugur24

18 mart günü kapalıda saygı duruşu mutlaka yapılır..o yüce insanların hepsinin ruhları şad olsun..

unicorn

Erciyes maçının olduğu güne denk gelmese ben gitmeyi düşünüyordum. Stadda yaparız mutlaka bişeyler ;)
Ne Olmuş Yani Büyük Adam Olamadıysak,

Hayallerimizi Satmadık Ya !

MeLo

Bütün şehitlerimizin ruhu şad olsun !
bJk'm hAyAt sEnsiN ! ...

[KralKartal]

topic sabitlenmistir 18 marta kadar..

sehitlerimizin ruhlari sad olsun....
Etikete gerek yok, eskiler tanir bizi

sedokajmeran

Çanakkale Savaşları, yüzyılımızın en büyük savaşlarından birisidir. Birinci Dünya Savaşı'nı galip bitirmek isteyen düşman devletler, gemileriyle Çanakkale Boğazı'nı geçip İstanbul'u almak istiyorlardı.

Osmanlı ordusu, İngiliz ve Fransız donanmalarına karşı Çanakkale Boğazı'nda aylar süren bir dizi deniz ve kara savaşı yapmıştır.

300.000 askerimizin şehit olduğu bu savaşlar sonucunda, düşman donanmaları ağır kayıplar vererek geri çekilmişlerdir. Çanakkale Savaşlarının denizle ilgili bölümü, 18 Mart 1915 tarihinde, düşman gemilerinin geri çekilmeleriyle sonuçlanmıştır. Bu nedenle, her 18 Mart gününde Çanakkale Savaşlarını anmaktayız.
Çanakkale Boğazını geçmek isteyen İngiliz ve Fransız gemileri, 3 Kasım 1914'de boğazın iki yakasındaki birliklerimize ateş açtılar. Birliklerimizin karşı ateşi ile geri çekilmek zorunda kaldılar. 19 Şubat 1915'de düşman donanması kesin hücuma başladı. Osmanlı ordusunun karşı ateşi ile tekrar geri çekildiler. 18 Mart 1915'de İngiliz ve Fransızlar 16 harp gemisi ile büyük bir hücum daha başlattı. Üç gemisi sulara gömülen düşman donanması, tekrar geri çekilmek zorunda kaldı.
Çanakkale Boğazını gemilerle geçemeyeceklerini anlayan düşmanlarımız, topraklarımıza karadan girmeyi denediler. İngiliz, Fransız, Avustralya, Yeni Zelanda ve diğer bazı sömürge ülkelere ait askerler 25 Nisan 1915 günü karadan çıkarma yapmaya başladılar. Kara savaşları, 9 Ocak 1916 tarihinde son düşman birlikleri de geri çekilene kadar devam etmiştir. 6-7 Ağustos 1915 gecesi Anafartalara yapılan çıkarma harekatını Mustafa Kemal komutasındaki birliğimiz durdurmuştur. 25 Nisan 1915 ve 9 Ocak 1916 tarihleri arasında , yaklaşık sekiz ay boyunca şiddetli kara savaşları olmuştur.

Sevgili arkadaşlar!
Çanakkale Savaşları, Türk Tarihinin belki de en önemli savaşıdır. Daha geniş ve ayrıntılı bilgi sahibi olmak için kaynakları mutlaka okumanızı öneriyoruz. Bugün özgür olarak yaşadığımız bu topraklara çok kolay sahip olmadığımızın bilinmesi gerekir.
Allah bizlere, bir daha böyle bir savaş göstermesin!

BEN İMZA ATMASINI BİLMİYORUM... PARMAK BASSAM OLUR MU :)

dishi_eagle

Çanakkale Şehitlerine

Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi?
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi.
-Tepeden yol bularak geçmek için Marmara'ya-
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.
Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı!
Nerde-gösterdiği vahşetle 'bu: bir Avrupalı'
Dedirir-Yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi,
Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yâhud kafesi!
Eski Dünyâ, yeni Dünyâ, bütün akvâm-ı beşer,
Kaynıyor kum gibi, mahşer mi, hakikat mahşer.
Yedi iklimi cihânın duruyor karşında,
Avusturalya'yla beraber bakıyorsun: Kanada!
Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk:
Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk.
Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ...
Hani, tâuna da züldür bu rezil istilâ!
Ah o yirminci asır yok mu, o mahlûk-i asil,
Ne kadar gözdesi mevcûd ise hakkıyle, sefil,
Kustu Mehmedciğin aylarca durup karşısına;
Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına.
Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz...
Medeniyyet denilen kahbe, hakikat, yüzsüz.
Sonra mel'undaki tahribe müvekkel esbâb,
Öyle müdhiş ki: Eder her biri bir mülkü harâb.

Öteden sâikalar parçalıyor âfâkı;
Beriden zelzeleler kaldırıyor a'mâkı;
Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin;
Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin.
Yerin altında cehennem gibi binlerce lağam,
Atılan her lağamın yaktığı: Yüzlerce adam.
Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer;
O ne müdhiş tipidir: Savrulur enkaaz-ı beşer...
Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak,
Boşanır sırtlara vâdilere, sağnak sağnak.
Saçıyor zırha bürünmüş de o nâmerd eller,
Yıldırım yaylımı tûfanlar, alevden seller.
Veriyor yangını, durmuş da açık sinelere,
Sürü halinde gezerken sayısız teyyâre.
Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler...
Kahraman orduyu seyret ki bu tehdide güler!
Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından;
Alınır kal'â mı göğsündeki kat kat iman?
Hangi kuvvet onu, hâşâ, edecek kahrına râm?
Çünkü te'sis-i İlahi o metin istihkâm.

Sarılır, indirilir mevki-i müstahkemler,
Beşerin azmini tevkif edemez sun'-i beşer;
Bu göğüslerse Hudâ'nın ebedi serhaddi;
'O benim sun'-i bedi'im, onu çiğnetme' dedi.
Asım'ın nesli...diyordum ya...nesilmiş gerçek:
İşte çiğnetmedi nâmusunu, çiğnetmiyecek.
Şühedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar...
O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar,
Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker!
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi...
Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.
Sana dar gelmiyecek makberi kimler kazsın?
'Gömelim gel seni tarihe' desem, sığmazsın.
Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb...
Seni ancak ebediyyetler eder istiâb.
'Bu, taşındır' diyerek Kâ'be'yi diksem başına;
Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;
Sonra gök kubbeyi alsam da, ridâ namıyle,
Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmıyle;
Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan,
Yedi kandilli Süreyyâ'yı uzatsam oradan;
Sen bu âvizenin altında, bürünmüş kanına,
Uzanırken, gece mehtâbı getirsem yanına,
Türbedârın gibi tâ fecre kadar bekletsem;
Gündüzün fecr ile âvizeni lebriz etsem;
Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana...
Yine bir şey yapabildim diyemem hâtırana.
Sen ki, son ehl-i salibin kırarak savletini,
Şarkın en sevgili sultânı Salâhaddin'i,
Kılıç Arslan gibi iclâline ettin hayran...
Sen ki, İslam'ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,
O demir çenberi göğsünde kırıp parçaladın;
Sen ki, rûhunla beraber gezer ecrâmı adın;
Sen ki, a'sâra gömülsen taşacaksın...Heyhât,
Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât...
Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
Sana âgûşunu açmış duruyor Peygamber.
 
Mehmet Akif Ersoy

:alkis :alkis :alkis

sedokajmeran

BEN İMZA ATMASINI BİLMİYORUM... PARMAK BASSAM OLUR MU :)

melankolizm


melankolizm

Adım ÇANAKKALE, Soyadım GEÇİLMEZ

Adım Çanakkale, soyadım Geçilmez... Top atsan yıkılmaz surlarım, demir kapılarım açılmaz... Kınalı kuzular adandı cehdime, kanla ödendi bedelim, kıymetim paha biçilmez... Nasıl desem oy...  Özüm halka mal oldu diye...



Ana yurdum Türk toprağı ya bedenim; ne bir gece rahat uyudum, ne de soluk aldı sevenim... Saplanmış kurşun mu ararsın döşümde, hançer yarası mı oylum oylum... Doğrusu kimseye kalmadı güvenim... Nasıl desem oy... Dostum bile el oldu diye...



Rumeli eteğimden tut, Boğazıma kadar düşman... Dilleri zehir, kalpleri taş, gözleri kan... Tanımam bilmem hiç birini, hepsi katlime amade, hepsi birbirinden yaban... Nasıl desem oy... Git gel evim yol oldu diye...



Nedir bu kin, bu hışım kime? Sardılar çevremi topyekûn, vurdular göğsüme pare pare... Görür mü gerçeği kör olası dünya? İşine gelmeyeni işitir mi sağır sultan? Bir Allah'ın kulu da sormadı "Niye?" Nasıl desem oy... Gözüm yaşı sel oldu diye...



Sağımda Seddülbahir ve Ertuğrul tabyaları, sol kolum Kumkale ve Orhaniye... Kitabımda korkuya mahal yok, teslimiyet yok işgalci beye... Kurşun kurşun üstüne direncim, zafere inancım ölesiye... Nasıl desem oy... Nara'm dağa yel oldu diye...



Tutuştu Hamidiye sırtım kor ateş, kor mayın... Mecidiye gövdemde ne bir dal, ne bir yaprak kaldı Namazgâh dalımda sormayın... Medet sende Seyit'im, beline kuvvet davran hele... Nusret'im yetiş kur mayın... Nasıl desem oy... Köküm yandı kül oldu diye...



Zonkladı Conkbayırı bağrım acıdan, oluk oluk kan boşaldı Arıburnu'm... Anafartalar alnımda çakan şimşek, Suvla kulağımda çınlayan salâvat-ı şerife, eliyle içti şahadet şerbetini Gelibolu'm... Nasıl desem oy... Bağım bahçem gül oldu diye...



Kul bunalmayınca Hızır yetişmez, ümit kesilmezmiş çıkmayan candan... Nefesini tutmuş beklerken Anadolu'm, deliduman gürledi gök gözlü kumandan:

"Size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum!"

O nasıl aşk Allah Allah... O nice hücum öyle... Süngü dipçik göğüs göğüse... Nasıl desem oy... Ağzım açık lal oldu diye...



Şahlandı yiğitlerim kelle koltuk, devrin destanını yazdılar bilekleriyle... Ahalim ihtiyar genç ve çocuk, kadını erkeğiyle tek bir yumruk... Namerdin oyununu bozdular yürekleriyle... Nasıl desem oy... Yörem Türk'e il oldu diye...



Gelin endamıyla süzüldü göklere

Başımın üstünde nazlı hilâl

Her şehir Çanakkale

Her Türk Mustafa Kemal

Ölmedi ruhum, ölmeyecek de

Nasıl desem oy... Ömrüm baki yıl oldu diye...


alıntıdır. aliyasar.com

Çarþý Ulan !


SATUKBLADE

ellerine sağlık çarşı ulan ! bu resmi çok seviyorum allah razı olsun

Şehitlerimizn ruhu ŞAD olsun