Ana Menü

Dünyanın en ateşli maçı! (Anket) Barcelona- Real Madrid

Başlatan akbaba71, Aralık 22, 2007, 10:33:47

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

akbaba71

Dünyanın en ateşli maçı!
Tüm dünyada sonucu merakla beklenen ender derbilerden biridir El Classico. İspanya'nın iki dev kulübünü, yani Real Madrid ile Barcelona'yı karşı karşıya getiren dev derbiden bahsediyoruz. İki takımın da yıllarca formasını giyen ve Barcelona'dan Real Madrid'e transfer olup El Classico'ya damga vuran Portekizli yıldız Luis Figo, 'İspanya'nın rengi Barcelona'da hayatın durduğu tek gün' diye özetliyor El Classico'yu.

Saha içi ve dışında iki ezeli ekibin bitmeyen rekabeti. Birçok insana göre kraliyet güç, cumhuriyet ise özgürlük anlamına gelir. Ancak İspanya'da durum biraz farklıdır. "Kraliyet" Real Madrid ile, "Cumhuriyet" ise Barcelona ile özdeşleşmiş durumdadır. İspanya'da, Kraliyet takımı Real Madrid ile Katalonya'nın sembolü Barcelona arasında bir asırdan fazladır süren bu müthiş mücadeleye Nou Camp'ta pazar günü bir kez daha şahit olacağız nefeslerimizi tutarak...

El Classico'nun tarihçesine kısa bir göz atarsak, aslında çok daha iyi anlayabiliriz bu hakimiyet mücadelesini. Peki ama nasıl başlamıştır bu güç savaşı? Bu rekabet İspanya İç Savaşı sonrasında, diktatör Francisco Franco döneminde Barcelona taraftarlarının Real Madrid'i Kral'ın takımı olarak suçlamasıyla başlamıştır. Franco'nun faşist hükümetini destekleyen Real Madrid ile iç savaşı kaybeden Cumhuriyetçilere sempati besleyen Katalan Barcelona taraftarları arasıdaki bu rekabet, iki takım arasındaki maçlardan futbolcu transferine kadar her yerde yaşanmaktadır.

Barcelona ve Real Madrid arasındaki nefret tarihsel ve politik nedenlerle dayanıyor. Ancak şimdilerde rekabet daha çok mali niteliklere sahip... Özellikle reklam pastasından pay kapma, futbol endüstrisinin bu iki devi arasındaki rekabetin en büyük yapıtaşlarından biri haline geldi. Tarih boyunca solukları kesen bir rekabet içerisine giren bu iki takım Nou Camp'ta bir kez daha karşıya geliyor. Sezon başında kurdukları kadrolarla her zaman olduğu gibi kıyasıya bir şampiyonluk yarışına giren iki takımın mücadelesi yine nefesleri kesecek.

ESKİ BARÇA'LI YENİ MADRİDLİ; SCHUSTER!..

16 haftası geride kalan İspanya La Liga'da ezeli rakibi Barcelona'nın 4 puan önünde lider durumda bulunan Real Madrid, Alman teknik adam Bernd Schuster yönetiminde başarılı bir sezon geçiriyor.

Şampiyonlar Ligi'nde bir üst tura kalmayı başaran ve La Liga'da son 3 maçını kazanan Real Madrid'de sezon başında yaşanan teknik heyete güvensizlik ortadan kalktı. 

Schuster'in süreki hücumu düşünen taktiksel organizasyonları, Fabio Capello döneminin aksine seyir zevki yüksek bir Real Madrid izlenmesini sağlıyor. Son haftalarda Baptista, Robinho, Raul ve Nistelrooy'u bir arada oynatmaya başlayan Schuster, zaman zaman İspanyol basınının eleştiri oklarının hedefi olsa da, takımının aldığı sonuçlarla ve sergilenen baskılı futbolla Real Madrid taraftarını mutlu ediyor. Portekizli Figo ve Arjantinli Di Stefano gibi Schuster'in de daha önceden Barcelona forması giyerek futbol hayatına Real Madrid'de devam etmesi, bu karşılaşmanın gölgede kalan ince bir ayrıntısı olarak göze çarpıyor.

TEKNİK ADAM OLARAK İLK KEZ EL CLASSİCO

Real Madrid ve Barcelona rekabetinin ana katmanını oluşturan futbolcu transferinin geçmişte bire bir içerisinde yer alan Schuster için de Nou Camp'ta Barcelona ile karşı karşıya gelmek futbolun tatlı bir cilvesi olsa gerek. Bu konuda açıklama yapmaktan çekinen Alman teknik adamın tek söylediği ise "Barcelona'da bir bahar, Real Madrid'de bir hayat" ifadesi oldu. Real Madrid forması altında birçok kez eski takımı Barcelona'ya karşı forma giyen Schuster, teknik direktör olarak ilk kez El Classico heyecanı yaşayacak.



Bunun yanı sıra 2005-2006 sezonunda Getafe'nin başında olan Schuster, Kral Kupası'nda Barcelona'yı 4-0 yenerek, Katalan takımına tarihinin en farklı mağlubiyetlerinden birini tattırdı. Schuster'in 'Barcelona ve Real Madrid' kariyerinden sıyrılırsak, Real Madrid'de ilk kez El Classico heyecanını yaşayacak başka isimler de var.

MADRİD'DE İLK HEYECANLAR

Wesley Sneijder, Gabriel Heinze, Pepe, Marcelo, Royston Drenthe, Christoph Metzelder, Arjen Robben bu isimlerin başında geliyor. İlk kez El Classico heyecanı yaşayacak olmaktan dolayı büyük bir heyecan içinde olduğunu söyleyen Sneijder, "Rael Madrid'e transfer olduğum zaman, Pedja Mijatoviç bana Real Madrid müzesini gezdirdi. Şampiyonlar Ligi ve UEFA Kupası dahil olmak üzere birçok kupa gördüm, ama Mijatoviç 'Bu kupaları kazanmanın hiçbiri Barcelona'yı yenmekten daha önemli değildir' deyince işte o zaman anladım El Classico'nun ne demek olduğunu" dedi.



Birçok ilkin yaşanacağı 2007 model El Gran Classico öncesi Real Madrid'in son durumuna baktığımız zaman sakat ya da cezalı olan bir futbolcunun olmadığını görüyoruz. Deneyimli teknik adam Schuster, Real Madrid'in Osasuna karşısında aldığı galibiyetin ardından yaptığı açıklamada, Barcelona karşısında kadroda bazı değişikliklere gidebileceğinin sinyallerini verdi. İspanyol basınında yer alan son haberlere göre, Alman teknik adamın Brezilyalı genç yıldız Marcelo'nun yerine sakatlıktan kurtulan Arjantinli Gabriel Heinze'ye, Julio Baptista'nın yerine ise orta sahada Guti'ye yer vermesi bekleniyor.

NOU CAMP'TA İNTİKAM ATEŞİ!

2006-2007 sezonunda ikili averajla şampiyonluğu Real Madrid'e kaptıran Barcelona, bu sezon da aynı şoku yaşamamak için 'el classico'ya mutlak galibiyet parolasıyla çıkıyor. El Classico karnesi pek de parlak olmayan Barcelona'nın Hollandalı teknik direktörü Frank Rijkaard, 45 yaşında olmasına rağmen 8. kez bu heyecanı yaşayacak. Barcelona'da 2 kez La Liga, 1 kez de Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu yaşayan Rijkaard, Luis Van Gaal geleneğini Barcelona'da sürdürmeye kararlı.



Barcelona başkanı Joan Laporta tarafından 2002 yılında takımın başına getirildiği zaman, büyük eleştiri toplayan ancak her geçen gün oynattığı üst düzey futbol ve Barcelona'ya kazandırdığı yeni değerlerle dikkat çeken Rijkaard, Barcelona'nın yıkılmaz kalelerinden biri olarak gösteriliyor. En azından Barcelona'da Laporta hakimiyeti sürene kadar... Verdiği cesur kararlar ve genç futbolculara güvenmesiyle ön plana çıkan Rijkaard, dünya futboluna Lionel Messi ve Iniesta'dan sonra Bojan Krkic ve Giovani Dos Santos'u da armağan etme girişimlerinde bulunuyor. 17-18 yaşındaki bu iki futbolcuya da La Liga, Kral Kupası ve Şampiyonlar Ligi maçlarında süre veren, hatta ilk 11'de oynatma cesaretinde bulunan Hollandalı teknik adam, bu açından Barcelona'nın sadece Ronaldinho etrafında şekillenmeyeceğini de kanıtlamaya çalışıyor.

MESSİ YOKSA...

Bu sezon Ronaldinho ile yaşanan sorunlar ve bunun takıma negatif bir şekilde yansıması, Deco'nun ve Samuel Eto'o'nun sakatlıklarından dolayı uzun bir süre forma giyememesi, sezon başında flaş transfer olarak takıma katılan Thierry Henry'in beklentilerin çok uzağında kalması bütün yükün Arjantinli süper star Messi'nin üzerine binmesine yol açtı. La Liga ve Şampiyonlar Ligi dahil hemen hemen her maçta ilk 11'de başlayan ve üstüne üstlük yaz başında oynanan Copa America maçlarında da forma giyerek üzerinden kalkılması zor bir yükün altına giren Messi, bunun ceremesini geçen hafta oynanan Osasuna maçında çekti.



Karşılaşmanın 42. dakikasında sol ayak bileğinin bağlarında yırtık meydana gelen Arjantinli yıldızın dört hafta sahalarda uzak kalacağı açıklandı. Sezonun ilk 16 haftasında adeta Barcelona'yı sırtında taşıyan Messi'nin, Real Madrid karşısında forma giyemeyecek olmasını 'kötü haber' olarak değerlendiren Rijkaard'in, Arjantinli yıldızın yerine kimi oynatacağı ise belirsizliğini koruyor. İspanya basınında ele alınan kadro değerlendirmelerinde, Rijkaard'ın Valencia maçındaki kadroyu bozmayacağı ve sadece Messi'nin yerine Ronaldinho'yu oynatacağı öne sürülüyor.

ETO'O REAL MADRİD SEVER!

Messi'nin Madrid karşısında forma giyemeyeceğinin açıklanmasıyla yıkılan Katalanlar, Eto'o'nun fırtına gibi dönüşüyle kendine geldi. Şampiyonlar Ligi'nde Stuttgart'a 1, geçen hafta Valencia'ya 2 gol birden atarak 'ben geldim' diyen Kamerunlu, her zaman olduğu gibi Barcelona'nın, Real Madrid karşısındaki en büyük kozu olacak. Kovulmaktan beter edildikten sonra Real Madrid'den ayrılan Eto'o, gerek Mallorca gerekse Barcelona forması altında Los Galacticos'tan intikamını fazlasıyla aldı.



"La Liga'da oynadığım 2 maçı 32 maça değişmem" diye Samuel Eto'o, Real Madrid karşısında oynadığı 16 maçta, 14 kez fileleri havalandırmayı başardı. Real Madrid maçlarına ayrı bir motivasyonla çıkan Kamerunlu yıldızın, sakatlıktan bir an önce kurtularak Real Madrid maçına yetişmek için büyük bir çaba gösterdiğini söyleyenler bile vardı İspanya'da...   

PREMİER LEAGUE NOSTALJİSİ; NİSTELROOY VE HENRY

İngiltere Premier League'den kalan nostaljik bir rekabette El Classico'da olacak. Premier League'de yıllarca Manchester United formasını giyen Ruud van Nistelrooy ile Arsenal'de forma giyen Thierry Henry'nin Real Madrid ve Barcelona forması altındaki kapışmasının da El Classico'ya ayrı bir güzellik katacağı kesin. La Liga'ya daha çabuk uyum sağlayan ve geçen sezon attığı 25 gole bu sezon 16 maçta attığı 9 golle devam eden van Nistelrooy, Real Madrid'in Barcelona karşısındaki en büyük kozu olacak.





Sezon başında Arsenal'den Barcelona'ya 24 milyon Avro karşılığında transfer olan Henry ise yaşadığı sakatlıklardan dolayı Katalan temsilcisinde düzenli olarak forma giyemedi. Arsenal'de efsaneleşen Fransız yıldızın, İngiliz ekibinde sergilediği performansı Barcelona'da sergileyemediğini ve İspanyol tarzı için zamana ihtiyaç duyduğunu açıklaması da kafalardaki soru işaretlerini artırdı. La Liga'da sakatlığından dolayı son 3 haftadır forma giyemeyen Fransız yıldıza, Real Madrid maçına yetişirilmesi için Barcelona Sağlık Kurulu tarafından yoğun bir tedavi programı uygulandığı açıklandı. Şayet Nistelrooy ve Henry, Nou Camp zemininde olursa tadından yenilmez bir El Classico daha yaşanır...

CALDERON VE LAPORTA...

Her iki takım için de La Liga'da sezonun en önemli karşılaşması olarak kabul edilen ve tüm dünya spor basınının büyük dikkatle takip ettiği derbi maçı öncesinde son basın açıklamalarını yapan kulüp başkanları, takımlarına güvendiklerini ve galip geleceklerini ifade ettiler. İspanyol spor gazetesi Marca'da yer alan haberde, Barcelona Başkanı Joan Laporta, Real Madrid'den daha iyi oynadıklarını ve bu yüzden galip gelen tarafın kendileri olacaklarını ifade etti. Geleneksel olarak basın mensuplarıyla yenen akşam yemeğinde konuşan Laporta, "Galip gelmemiz durumunda Barcelona taraftarlarına verebileceğimiz en güzel yılbaşı hediyesini vermiş olacağız. Kendi sahamızda oynamış olmanın avantajını kullanmamızda gerekiyor, bu da bizi galibiyete ulaşmak için zorunlu kılan en önemli etken" dedi. Laporta, Barcelona basınından yeterli desteği alamadıkları konusunda sitem ederek, "Barcelona Kulübü olarak basından yeterli desteği alamadığımızı düşünmekteyim. En azından Real Madrid'in basın tarafından arkasına aldığı desteği maalesef biz kendi adımıza göremiyoruz" diye konuştu.



Yine Marca gazetesine konuşan Real Madrid Başkanı Ramon Calderon da, maçın mutlak galibinin kendileri olacaklarını söyledi. İspanya'nın Alicante şehrinde kişisel bir ziyaret sırasında konuşan Calderon, "Kolay maç olmayacak hiç şüphesiz ama bizim takımımız adeta bu karşılaşma için hiç olmadığı kadar kenetlenmiş durumda. Biz rakibimizdeki eksiklikleri kendi adımıza bir avantaj olarak görmüyoruz çünkü Barcelona kulübü, tamamı yıldızlardan kurulu bir ekip. Eksik olan oyuncunun yerine yine bir o kadar kalitelisini koyabilecek bir kadroya sahip. Ama belirtmeliyim ki, Real Madrid takımı bu karşılaşmanın her şeye rağmen mutlak galibi olacaktır, hatta maçın skorunu 3-1 galibiyet olarak tahmin ediyorum" dedi. Barcelona-Real Madrid maçını, dünyada eşine zor rastlanabilecek bir futbol ziyafeti olarak gördüğünü söyleyen Calderon, "Belki de dünyada bu kadar çok futbol yıldızını bir arada görme şansını yakalayabileceğiniz tek futbol karşılaşması budur" ifadelerini kullandı.

EL CLASSİCO'DA 153. RANDEVU...

1928 yılından beri birbirleyle karşılaşan 2 ekip arasında genel lig toplamında oynanan 153 karşılaşmada R.Madrid'in 65 galibiyet 29 beraberlik 58 mağlubiyetle üstünlüğü gözükmekte. Lig tarihinde iki takım arasında Barcelona da oynanan 76 karşılaşmada ise, Barcelona'nın 44 galibiyet 15 beraberlik ve 17 mağlubiyetlik bir performansla R.Madrid'e karşı üstünlüğü gözükmekte. Nou Camp'ta oynanan son 23 lig karşılaşmasında ise R.Madrid'in yalnızca 2003-2004 yılında aldığı 2-1'lik galibiyet bulunmakta. İki ekibin arasında oynanan son maçta Real Madrid ve Barcelona Nou Camp'ta 0-0 berabere kalmıştı.

Gerek Barcelona gerekse Real Madrid için tarihi bir önem taşıyan El Classico'nun her zaman olduğu gibi büyük bir futbol şölenine dönüşeceğini tahmin etmek güç olmasa gerek. Hafta sonu planlarını El Classico'ya göre yapan futbolseverler her zaman olduğu gibi sonuç ne olursa olsun televizyonlarının başından keyifli kalkacak. Yüzlerce kez olduğu gibi...

Fatih ŞAMLIOĞLU

http://schwarzadler.blogspot.com/

2008-2009 TSL Şampiyonu Beşiktaş

NoPasaran

Aşk bu Aşk !

volkanca.net

erdibatmaz

bitti, dağılın.

4-8-15-16-23-42 :P

akbaba71

http://schwarzadler.blogspot.com/

2008-2009 TSL Şampiyonu Beşiktaş

NoPasaran

Oy verdim canım zaten :D Biliyorum isim vermedim derbiler genelde 1 bitiyor :D
Aşk bu Aşk !

volkanca.net

SATUKBLADE


akbaba71

Alıntı yapılan: NoPasaran - Aralık 22, 2007, 12:21:37
Oy verdim canım zaten :D Biliyorum isim vermedim derbiler genelde 1 bitiyor :D
:D
oranıda 1.75 barcanın bi kupon yapmak lazım :)
http://schwarzadler.blogspot.com/

2008-2009 TSL Şampiyonu Beşiktaş

NoPasaran

Realin Barcelonayı Camp Nou de yendiğini ben hatırlamıyorum ???
Aşk bu Aşk !

volkanca.net

carlito1903

Puan farkının daha da fazla açılmaması için Barcelona ne yapar eder alır bu maçı...
Ayrıca da bana göre Dünyanın en ateşli maçı El Classico değil Boca-River derbisidir...

NoPasaran

Ateşli olmak illa olay çıkarmak değildirki..

Yarın herkes bu maçı bekliyorsa ...
Aşk bu Aşk !

volkanca.net

Non Mollare Mai

Messi yok bu maçta, yinede Barça kaybetmez diyorum.
Real'in kazanma şansı yok bana göre.
Nou Camp'tan çıkaralıcak en iyi sonuç beraberlik olur Madrid için.
edit

TurkishTank

beraber bitsin nihat'in takimi kazansin bu haftaa:D
villareal ulan:D
imza dedigin boyle olur...

Saygilar, @hmEt

carlito1903

Bu hafta da tam derbi haftası..
Barcelona-Real Madrid...
Arsenal-Tottenham...
İnter-Milan...

carsi52

Bölünür senin için uykular!

freedom forever

Paris'te 72 gün boyunca fabrikalar çalıştı, atölyeler üretti, fırınlar yiğit Parislilere ekmek yetiştirdi. Paris'te 72 gün boyunca ücretin, sermayenin, karın, paranın olmadığı bir dünya kuruldu.