Ana Menü

Mektup

Başlatan AsA, Mayıs 08, 2007, 19:59:36

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

AsA

MERHABA

Sanki yıllar önce kaybettiğim bir şeyleri bulmuşçasına anlamsız bir telaş var içimde günlerdir. Öylesine bekledim ki; öylesine dökük öylesine anlamsız, öylesine zavallı günler yaşadım ki seni tanıyıncaya kadar. Seni tanımadan önceki günlerde nelere üzülmüşüm ne kadar eksik ve paramparça yaşamışım hayatı. Artık düşman değilim yaşadığım bunca mutsuzluğa. Sokakta karşılaştığım insanları bile sanki yıllardır tanıyormuşum gibi hepsine tek tek gülümsedim bugün. Artık içimde sen varsın ya. Gerisi önemli değil.

Ben hep çok eski bir duyguya, çok eski bir şeye aşıktım hep. Çevremdeki hayat daralıyordu, çirkinleşiyordu. Daha çocukluğumu bile doya doya yaşayamadan üzerime düşen ağır sorumlulukların içinde boğulduğumu hissediyordum. Biliyorum bütün bu yazdıklarımın yaşamak olmadığını biliyorum. Simsiyah, sonu gelmeyen karanlıklar çöküyordu gecelerime. Bir tek pencere arıyordum. İşte o pencere sensin anlıyor musun.

Yapayalnız yürüyorum sokaklarda. Günlerden hangisi, hangi yıldayız hiç önemli değil. Bir kibrit alıyorum büfeden. İnsan böyle durumlarda sigaraya ne çok ihtiyaç duyuyor. İnsan kimseye anlatamadığı şeyleri sigarasına anlatıyor böyle gecelerde. Bana "üzülme, takma kafana, mutlu ol" diyorsun. Sadece gülümsüyorum bu sözlerine. Bende hayat mutlulukla dolsun istemez miydim. Bende doyasıya gülümsenecek mutluluklar istemezmiydim. Ama olmuyor Sevgili. Ne zaman birazcık mutlu olsam çok kısa bir sürede gölgelendi hep. Yazdığım sevgi mektuplarının zarflarını yine ben açtım. Anlıyor musun. ?

Özleminle sevgini aynı anda yaşıyorum her zaman. Beni umutsuz bir şekilde benden koparıyorsun hep. Birazdan yine çekip gideceksin. Ve ben sana "GİTME" diyemeyeceğim yine. Ve yine sen gidince asıl işte o zaman seni gerçekten düşünmeye başlayacağım. Aslında öyle ihtiyacım var ki sana.

Bir çocuk yere düşer, bir kız usulca ağlar, bir insanın yüzüne kapı sertçe kapanır, biri gülümser sebepsiz yere, biri otobüse biner kısaca bir şeyler olur sen aklıma gelirsin. Seni düşündükçe doğduğum bu şehrin sokaklarında kaybolup gitmek istiyorum. Seni düşündükçe hep çok eski arkadaşlarımla karşılaşırım. Zaten hep içimde taşırım ya seni.

Seni kaybetmekten korkuyorum hep. Uzaklaşmandan, görünce garip bir tebessümle yanıma gelmemenden, bana nefretle bakmandan korkuyorum hep. Bu sebeple susuyorum yanındayken. Bu sebeple anlatamıyorum içimde çırpınan bunca duyguyu.

Ama artık susmaktan yoruldum biliyor musun. Artık susturamıyorum içimdeki bu çığlıkları. Bilmiyorum belkide güleceksin bu yazdıklarıma. Belki de anlam veremeyeceksin satırlarıma. Ama ne olur darılma bana. Eğer cevap yazmayacaksan bile ne olur değişme bana karşı. Yine eskisi gibi ol. Hep böyle masum ve hep böyle güzel. Bu yazdıklarımı hiç okumamış gibi. Ve hiçbir şey olmamış gibi. Unutma ki yazdıklarıma cevap vermemen değil, değer vermemen daha çok üzer beni



[KralKartal]

Alıntı YapYapayalnız yürüyorum sokaklarda. Günlerden hangisi, hangi yıldayız hiç önemli değil. Bir kibrit alıyorum büfeden. İnsan böyle durumlarda sigaraya ne çok ihtiyaç duyuyor. İnsan kimseye anlatamadığı şeyleri sigarasına anlatıyor böyle gecelerde.

cok guzel cenk, tskler...
Etikete gerek yok, eskiler tanir bizi

dishi_eagle

çok güzel bi yazı. ğaylaşımın için teşekkürler ...

Dem@

Seni kaybetmekten korkuyorum hep. Uzaklaşmandan, görünce garip bir tebessümle yanıma gelmemenden, bana nefretle bakmandan korkuyorum hep. Bu sebeple susuyorum yanındayken. Bu sebeple anlatamıyorum içimde çırpınan bunca duyguyu.

gerçekden de çok hoş bir mektup paylaşım için teşekkürler

mertcan

sağolasın cenk abi paylaşım için

teşekkürler...