Ana Menü

doğduğu anda başlar

Başlatan !_black_eagle_!, Nisan 28, 2007, 19:15:15

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

!_black_eagle_!

Doğduğu anda başlar Beşiktaşlının aşkı. Beşiktaşlı, doğduğunda hayatı siyah beyaz görür. Bir bebeğin gözünü açtığında ilk algıladığı renkler siyah beyazdır. Sonra tanır diğer renkleri. Beşiktaşa karşı duyulan aşkta doğumla başlar, işte o yüzden Beşiktaşlı olunmaz, Beşiktaşlı doğulur. Beşiktaşlılık, çocukluğunda mahallede top oynarken kendini Metin, Ali, Feyyaz yapmaktır ya da kapalıda açılan bir pankarta, çocukça akılla yapılan yorumdur. Bir babanın "Yarın ben oğluma ne diyeceğim?" sorusunda gizlidir Beşiktaşlılık. İlk aşkı Beşiktaşla yaşıyan insan, unutamaz ilk aşkını hayatı boyunca. İnsan büyüdükçe aşkıda büyür Beşiktaş'ına. Bu aşk, Beşiktaşa geldiğinde kalbinin kıpır kıpır atmasıdır, bazen Çarşıda yürümektir, bazen de Kazanda delikanlılığa ilk adımdır. Kolkola yürümektir Çarşıdan İnönüye, bazen helal parayı kazanmaktır Köyiçinde. Maç sonrası sonuca bakmaksızın aşkını beklemektir Fulyada, bazen de her şeyi Köyiçinde başlatmaktır inadına.

Rakipleri masa başında kazandıkları şampiyonluk sayılarıyla övünürken, şerefiyle kazandığı ikinciliklerle mutlu olabilmektir, Beşiktaşlılık,

Ulu Önderin kulubü sadece bir kere ziyaret etmesiyle övünmeyip, kurtuluş savaşı yıllarında her gün Beşiktaşın antremanlarını izlediğini, gün aşırı kulüp binasını ziyaret ettiğini bilip, Atatürk bizim takımı tutuyordu diyenlere gülebilmektir, Beşiktaşlılık,

Ulu Önderin kurduğu Cumhuriyete sonuna kadar sahip çıkıp, kendi kendine cumhuriyet kuranlara "Nerede sizin Atatürkçülüğünüz?" diyebilmektir, Beşiktaşlılık,

Halkın takımı olmaktır, Beşiktaşlılık,

Vefalı olmaktır, köy takımına elendikten sonra İnönüdeki ilk maçta stadı doldurup aşkını tazelemektir, Beşiktaşlılık,

Yaratıcı zekasıyla besteleriyle, tezahüratlarıyla, pankartlarıyla diğer takımların kendini bire bir taklit etmesini izlemektir, Beşiktaşlılık,

Rakip takımın taraftarına, dünya yıldızı dediği futbolcusuna, deplasmanda "Korkak Tavuk" dedirtecek zekaya sahip olmaktır, Beşiktaşlılık,

Yıllarca hasreti çekilmiş olan şampiyonluğa çok yaklaşıldığı bir anda takım öndeyken ezeli rakibinden talihsizce gol yiyip şampiyonuğu hediye eden kalecisini, tesislerde dövmek yerine alkışlayıp bağrına basabilmektir, Beşiktaşlılık,

Vefalı taraftar sıfatını Türkiyede başlatan ve hala da taşıyan tek taraftar topluluğu olma gururudur, Beşiktaşlılık,

Siyahla beyazı, ölümle yaşamı ayıran çizgiyle bağdaştırmaktır, Beşiktaşlılık

Kulüp başkanının dedikleriyle hareket etmeyip kendi başkanına "O koltuk kutsaldır nasip olmaz herkese" diyebilmektir, Beşiktaşlılık,

Halkın takımı olmanın verdiği gururla, alın teriyle kazanılan parayla dalga geçenlere, "Hepimiz Kapıcıyız" diyip "Silah mı satsaydık?"diye sorabilmektir, Beşiktaşlılık,

Rakipleri masa başında kazandıkları şampiyonlukları ile taktıkları yıldızlarla övünürken, Milletimizin uğruna şehit düştüğü ay yıldızımızı gururla taşıdığını bilip, bizim ay yıldızımız yeter diyebilmektir, Beşiktaşlılık,

"Takım böyle tutulur" diyenlere, ilk kurulan takım olmanın gururuyla bakabilmektir , Beşiktaşlılık,

Tesiste futbolcusunu dövmek yerine, kötü oynayan takımını sahaya arkasını dönerek, maçtan sonra stadı terketmeyip şarkılarla türkülerle protesto etmektir, Beşiktaşlılık

Bir gün herkesi Beşiktaşlı yapmak gibi kompleksli bir düşünce yerine "Beşiktaşlı olmanın ayrıcalığını Beşiktaş ruhuyla yaşayabilmektir", Beşiktaşlılık,

Nihat, Sergen, Metin ,Ali, Feyyaz, Rıza gibi yüzlerce futbolcuyu kendi özkaynak düzeninde yetiştirip Türk futboluna kazandırmaktır, Beşiktaşlılık,

Sportif Başarıların bilincinde olup, mazisiyle övünürken, yıldız savaşı yapan rakiplerine yukarıdaki ahlaki ve etik değerleri sayabilmektir, Beşiktaşlılık,

Bütün bu sayılanları bir cümlede toplayıp, "Beşiktaş Sen Bizim Herşeyimizsin" diyebilmektir, Beşiktaşlılık,

Herkes Beşiktaşlı olamaz, zaten ahlak ister, değer ister, tabi biraz da yürek ister
|| 14 Şubat Hayal Ürünüdür...Tek Gerçek BEŞİKTAŞ Tribünüdür ||