Ana Menü

Olcay Şahan'dan Açıklamalar 10.07.2012

Başlatan ERHUN, Temmuz 10, 2012, 21:57:56

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

ERHUN


Olcay Şahan... A Milli Takım kadrosuna seçildi, ismi Galatasaray'la anılmaya başladı. Ancak Beşiktaş devreye girince, düşünmeden Kartal'a imza attı. Sarı-Kırmızılılar'ın cazip teklifine rağmen, "Ben Beşiktaşlıyım" diyerek Siyah-Beyazlılar'a katılan Olcay Şahan, açıklamalarda bulundu. Almanlar'ın, "İkinci Lig'e fazla, Bundesliga için vasat" yorumlarını yaptığı Olcay Şahan yanıtladı. Uzatmaya gerek yok, huzurlarınızda Kartal'ın yeni yıldızı...


Beşiktaş'a transfer hikayeni bir de senden dinleyelim..


Önce şunu belirteyim, buraya kendi isteğim ve gönlümdeki takım için geldim. Almanya ve Türkiye'den başka teklifler de vardı.  Ancak kalbimin sesine kulak verdim. Parayı tercih etseydim Galatasaray'da olurdum. Yıllık 1.2 milyon Euro ve 20 bin de maç başı teklif ettiler. Ben ise kulübümdeki 200 bin Euro alacağımı yaktım, 1 milyon Euro'ya imza attım. Beşiktaş'a geldim çünkü... Almanya'da küme düşen bir takımın oyuncusu olarak büyük hedeflerim vardı. Bunu gerçekleştirme adına kendime yeni bir sayfa açmak istedim. İlk önce Beşiktaşlı oluşum, ardından da kulübün yapısı beni buraya itti. Bir önemli olay da Samet hocadır. Benimle telefonda görüştü, çok istediğini söyledi...


Futbola kaç yaşında ve nasıl başladın?


(Gülüyor...) Aslında futbola başlamak gibi niyetim yoktu. Ağabeyim şu anda Ceylan Çalışkan ile birlikte menacerliğimi yapıyor. Ağabeyimin seçmelerine ailecek gittik. Fortuna Düsseldorf'un sahasındaydı seçmeler, ben de 8 yaşındaydım. Kenarda kendi kendime topla oynarken beni gören bir hoca, 'Bu da ağabeyiyle birlikte seçmelere katılsın' dedi. Böylece futbola adım attım. Ağabeyim de başarılıydı, ama sakatlık geçirince uzaklaştı. Benim de iyi dönemimde ayağım kırıldı, bu olay beni geri itti. Ama pes etmedim...


Herkes merak ediyor. Bu Olcay Şahan, sahada ne yapar, nasıl oynar, beğenip, beğenmediği yönleri nelerdir diye...


Sağ ve sol kanatta bir de forvet arkasında oynarım. Öyle çalım atıp, şov yapan biri değilim. Tek pas ve basit oynamayı seviyorum. Benim 90 dakikada 12 kilometreden az koştuğum maç yoktur! Böylece rakibi bozup, top kapıyorum. Anında takımı kontratağa kaldırıp sonuca gidiyoruz. Sonuçta sahadan yenik ayrılsak da her şeyimi o maçta sahaya veririm. Sonuna kadar mücadele ederim.


Almanya'da yabancı, Türkiye'de gurbetçi kimliği, burada uyumsuzluk yarattı mı?


Hayır. Sanki senelerdir bu takımın parçasıymışım gibi geldi bana... Hilbert ile zaten aynı ekolden geldik. Mustafa ile Necip'i genç milli takımlardan tanıyorum. Bir de bizim Avusturya'dan gelen çocuklar var! Veli ile Tanju. Bunların arasında yabancılık çekmek mümkün mü! Bir de Almanya'da iken Burak'a karşı oynadım. Ayrıca yeni gelen Mehmet'le de tanışıyorum Almanya'dan.


Türkiye tercihinde ailenin etkisi ne oldu?


Hep yanımda oldular. Geldiğim ikinci gün ablam mesaj atmış. 'Seni çok iyi güler yüzlü ve mutlu gördüm, medyada' diye. Düşünün artık. Futbol profesyonellik. Hasta Bayern'liyim ama o maçta en çok efor sarf ettim. Annem fanatik Dortmundlu, Dortmund'a gol attım. Sahada her şeyi unutsam da burası farklı. Taraftarı olduğum kulüpteyim, hem de profesyonel sporcuyum.


Almanya'da üç milyon Türk yaşıyor. Türkiye'nin nüfusu 80 milyon. Almanya'da daha iyi oyuncular çıkmasını neye bağlıyorsun?


İş disiplini ve çalışmak. İş, yapman gereken bir şeydir ve başarılı olmaya mecbursun. Her şeyin önünde olmadır. Bunun için düzenli çalışmak gerekir. Türkiye de bu yolda ilerliyor. Çok yetenek var. Yakın zamanda o seviyeye gelecek kanısındayım.


Sahada idolüm yok!


Yerinde olmak istediğin bir oyuncu var mı?


İdolüm yok! Herkesin meziyetleri farklı. Bugün Messi deniyor mesela... Çok yetenekli. Diğer yanda bakıyoruz Ronaldo. O'nun gibi hava topuna çıkan yok. Yani herkesin yeteneği farklı. Ben kendi stilim içinde, kendi yeteneklerim ile bir yerlere geleceğim.


Sercan Sararer ile aranda ne gibi benzerlik kuruyorsun?


Bundesliga, dünyanın ilk 4-5 ligi arasında. Zor bir lig. Sercan Fürth ile lige çıktı, ben Kaiserslautern ile düştüm. Şimdi gözlerin çevrili olduğu bir lige çıkan oyuncunun kalmak istemesi çok doğal. Ben küme düştüm, bir anlamda gözden de düşmüş oldum. Burada kendime yeni bir sayfa açtım, kariyerimi daha ileriye götürme adına.


Bir on yıl burada kalırsın, söylediklerini sahaya verebilirsen..


O kadar sanmıyorum. 25 yaşındayım ve 8 sene falan aynı güç ile oynayacağımı tahmin ediyorum. Ancak futbolda uzun süreli konuşmak doğru değil. Hele bu sene kendimi gösterip, takımın değişmezi olayım, gerisi gelir zaten. Ben başkaları gibi parayı değil, kariyeri ve bana çok güvenen hocama karşı borcumu ödemeyi düşünüyorum sadece...

keskinli

nobreyi bile sevdik kosuyor diye
umarim seni daha cok severiz
Ölürüm Beşiktaşım,ZehirimSensin
Evvelim Sen Oldun,Ahirim Sensin