Ana Menü

Sporun yeni super gucu (super bi yazi aLintidir*)

Başlatan AsA, Temmuz 13, 2010, 21:32:19

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

AsA

17. yüzyılda resim ve edebiyat alanında altın çağını yaşayan İspanyollar 21. yüzyılaysa sporla damgasını vuruyor. Tartışmasız son 10 yılın sporda en başarılı ülkesi İspanya.

Futbolda kulüp bazında Barcelona, Real Madrid, Sevilla ve Atletico Madrid gibi takımlarla kazandıkları şampiyonluklar, milli takımda Euro 2008 ve 2010 Dünya Kupası zaferleri, genç milli takımların yaşadığı başarılar,

Basketbolda Barcelona, Real Madrid ve Joventut Badalona'nın yaşadığı şampiyonluklar, milli takımın 2006 Dünya ve 2009 Avrupa Şampiyonlukları, Pau Gasol'un NBA'de şampiyonluk yüzüğünü takması,

Teniste 4 kez Davis Kupası zaferi, Rafael Nadal'ın kazandığı 8 Grand Slam şampiyonluğu,

Formula 1'de Fernando Alonso'nun Renault ile 2 yıl üstüste kazandığı şampiyonluklar,

Fransa Bisiklet Turu'nda Alberto Contador ve Carlos Sastre ile kazanılan zaferler,

Ve daha ismini burada sayamadığım birçok sporcunun İspanya'yı sevince boğan başarıları. Sporda elinizi nereye atsanız ucundan köşesinden bir İspanyol'a denk geliyorsunuz. Devir, Cervantes, Goya, Picasso, Velazquez vs.lerden sonra Xavi, Iniesta, Nadal, Gasol, Fernando Alonso, Contador, Sastre vs.lerin. Bu noktaya nasıl geldiler, hükümetler nasıl bir politika izledi, bunu spor akademilerinde okuyanlara ya da toplumbilimi ile uğraşan arkadaşlara bırakıyorum. İspanya'nın spordaki son 10 yılı üzerine sağlam bir tez iyi gider. Ama kısaca şunu söyleyebilirim, spor onlar için bir amaç değil bir araç; yaşamlarının tam merkezinde spor olan bir toplum için başarı da kaçınılmaz bir son. 2 gün önce sokaklarda gösteri yapan, polisle çatışan Katalanlar dün meydanlarda, sokaklarda zafer coşkusunu yaşıyordu. İspanyolların coşkusunu izlerken bir yandan imrendim, bir yandan kıskandım. Ne yalan söyliyeyim bir spor sevdalısı olarak aralarında olmak istedim.

Popülist bir yaklaşım yapmak değil amacım ama peki ya biz diye de sormadan geçemeyeceğim. Öncelikle şunu sormalıyız kendimize; biz içinde olduğumuz bu gemiyi seviyor muyuz ya da ne kadar seviyoruz? Birçoğumuz geminin halinden memnun değiliz eminim. Ama gemiyi içindeyken düzeltmemiz mümkün mü? Bunu başarabilir miyiz? Yoksa bırakalım nasıl olsa su üzerinde duruyor, yüzmeye devam etsin mi diyeceğiz...



(alintidir...  http://pennearabiata.blogspot.com/)

AsA

Sorsan herkes'e turkiye'de bizLer futboL uLkesiyiz yok efendim futboL iLe yatar futboL iLe kaLkariz ama daha bi eLLe tutuLur bir basari gostermis degiLiz yiLLAr'dan beri. Birak eLLE tutuLur bi basariyi daha dunya kupasina biLE gidemiyoruz,. Artik biriLerinin oturup basLArini eLLerinin arasina aLip dusunmeye basLamasi LAzim..!

ilhan mansız_melis

Hakikaten güzel yazı.

Çok merak ediyorum bir gün biz de böyle gerçek spor ülkesi olabilecek miyiz ? Bunu biz görebilecek miyiz ?

Bunların gerçekleşmesi için önce okuldan başlanmalı. Mesela 1 derse indirilen Beden Eğitimi 2 derse yeniden döndürülmeli.Öğrencilere sporcu ruhu aşılanmalı.
28 Mayıs 1994 tarihinde "Kızlar futboldan anlamaz" sözüne tepki olarak doğdum.

AsA

Bence egitimin yaninda yeterki kadar tesis yok gencLer icin. Ben turkiye'de lise'de okurken beton saha'da futboL oynardik, buraya geLdim, lisenin cim sahasi var, baseball, ameriakn futbolu, futbol icim hepsi dogal cim saha. GeLde oynama simdi. Turkiye'de lisede top oynamaya insan cekiniyor dustun mu, kesin bi iki hafta yuruyemezsin. Fark burdan basLiyor gidiyor egitimine kadar.

IL Capitano

Turkiyede altyapi cok az gelismis, ayrica bir yere girebilmen mutlaka ama mutlaka torpilin olmasi gerek.
Yoksa ne cevherler Turkiyede..
Inadina Gülümse Hayata : Biz ATATÛRK Gencleriyiz !!!....