Ana Menü

Fizik gücü farkı

Başlatan Simurg, Eylül 16, 2009, 08:53:46

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Simurg

Fizik gücü farkı
'Beşiktaş ilk 30 dakikada ligdeki görüntüsünün aksine  son derece iyi bir mücadele sergiledi. Tempo yaptı, aralara top attı ama en  önemlisi rakibinin adı ve gücü altında ezilmedi...' Sergen Yalçın'ın Vatan  Gazetesi'ndeki yorumu:

Fizik  güç farkı
BEŞİKTAŞ ilk 30 dakikada ligdeki görüntüsünün aksine son derece iyi  bir mücadele sergiledi. Tempo yaptı, aralara top attı ama en önemlisi rakibinin  adı ve gücü altında ezilmedi. Ancak zaman geçtikçe siyah-beyazlılarda ortaya  çıkan fiziki düşüş, maçın gerçek favorisi olan Manchester United'in rahat  oynamasını, ayağa çok iyi pas yapmasını ve aradığı golü de bulmasını  sağladı.

İngiliz takımı hem oyuncularının yeteneği, hem kadro kalitesi,  hem de fizik güç olarak Beşiktaş'ın çok önünde bir ekip. Maçın hiç bir anında  telaşa kapılmadılar, Beşiktaş'ın üstün göründüğü anlarda bile kontrol onların  elindeydi. Son derece organizeydiler ve istedikleri gibi kapandılar. Belki çok  tempolu değillerdi ve siyah-beyazlılar üzerinde ezici bir üstünlük de  kuramadılar ama öylesine tecrübeli ve soğukkanlıydılar ki, istediklerini kolayca  alıp gittiler.



***


MUSTAFA Denizli'nin kadro seçimi  bence doğruydu. Çok sayıda formsuz oyuncuya sahip olan Mustafa hoca en iyi  onbirini sahaya sürmüştü. Tello'nun kenarda oturması gayet normal. Denizli  Tabata ile Tello arasında bir tercih yapacaktı ve Tabata'yı tercih etti. Doğrusu  da buydu. Aslında iki teknik adamın da bu maçla ilgili planları aynıydı. İkisi  de oyununun kontrolünü eline almak istedi. Orta sahayı kalabalık tutup, bir de  gol bulmak temel amaçlarıydı. Bunu yapabilen ne yazık ki Alex Ferguson oldu. Sir  Ferguson elindeki üst düzey kadrosu sayesinde en olmadık anda golünü atıp  istediği galibiyetle evinin yolunu tuttu. Doğrusu şu ki, Rooney, Nani, Anderson  gibi yıldız oyuncuların hiç sahneye çıkmadığı Manchester, takım olarak çok iyi  oynamadan, kendini sıkmadan ve sadece ayağa top yaparak hedefine ulaştı. 

BEŞİKTAŞ ağır darbeler alarak çıktığı bu karşılaşmayı kazanabilirdi  aslında. Çünkü karşısında bildiğimiz tempolu ve sert oynayan Manchester yoktu.  Ne var ki Süper lig'de arka arkaya gelen puan kayıpları, formsuz oyuncuların  fazlalığı, öz güven eksikliği ve iştahsızlık siyah-beyazlıların oyundan çabuk  düşmesine neden oldu. Bitirici noktalarda topla buluşan Serdar Özkan'ın  beceriksizliği, Nobre'nin yanlızlığı ve Holosko'nun dağınıklığı en azından bir  puanın kaçmasına neden oldu. Kartal için en zor dönem şimdi başlıyor. Çok şeyini  kaybeden Beşiktaş'ın hiç zaman geçirmeden bu maçı unutup Kayseri ile oynanacak  karşılaşmaya konsantre olması gerekiyor. Kayseri karşılaşması hem Mustafa  Denizli'nin kaderini belirler hem de Beşiktaş'ın bu sezonki geleceğini...

BEŞİKTAŞK



Kahrolsun uyuyunca geçmeyen bazı şeyler..