Ana Menü

Çoktan Unuttuğumuz Şeyler Acaba Bizleri Unuttu mu?..

Başlatan Simurg, Ocak 31, 2009, 17:26:52

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Simurg

ÇOKTAN UNUTTUĞUMUZ ŞEYLER ACABA BİZLERİ UNUTTU MU?



ASALET
Şöyle etrafımıza baktığımız zaman güzelliği görebiliyoruz değil mi, kainat ne kadar eşsiz güzel yaratılmış, yaratılan insanda öyle, kusursuz, kimin gözleri mavi kiminin gözleri yeşil, çoğunluk kahverengi, siyah, siyah kaş, upuzun kirpikler, saçlarımız, boy, vücut vs. vs.  herşey harikulade yaratılmış, şöyle dünyaya bakarsak kaç bin çeşit renk var sayamıyoruz, hepsininde ayrı bir güzelliği var, tonu var, kırmızı ile maviyi karıştırırsın lacivert olur, bir gün bir yazı okudum ve çok etkilendim... Yeşil diyor ki ben dağların, çimenlerin, çiçeklerin dallarının, bütün yeşil bitkilerin rengiyim, mavi oradan hemen üste çıkıyor bende denizlerin esrarengiz rengiyim, sarı çıkıyor bende limonun, çiçeklerin, güneşin sararmış rengiyim, turuncu çıkıyor ben güneşin muhteşem rengini taşıyorum, güneş kızıllığını benden aldı, havucun, portakalların rengide bende saklı diyor, mor çıkıyor hemen ben padişahların, kralların elbiselerinin rengiyim, benim rengim asil bir renk ki diyor, sonra bir yağmur çıkıyor ey akılsızlar siz ne herşeyden üstün olmaya çalışıyorsunuz ben hepinizi bir yağmada yok ederim diyor, sonra hepsi de sıralanıyor ve gökkuşağı oluyor, yani hepside eşit ve muhteşem güzelliği sergiliyorlar...
Onun için bende diyorum ki asalet ne güzellikte, ne boyda ne posta,  ne renkte, asalet sadece kalpte...

YA SABIR
Adam yeni kamyonuna bakmak için evinden çıktığında, üç yaşındaki oğlunun gayet mutlu bir biçimde elindeki çekiçle kamyonunun kaportasını mahvettiğini görmüş.
Hemen oğlunun yanına koşmuş ve çocuğun eline çekiçle vurmaya başlamış. Biraz sakinleşince oğlunu hemen hastaneye götürmüş. Doktor, çocuğun kırılan kemiklerini kurtarmaya çalıştıysa da elinden bir şey gelmemiş ve çocuğun iki elinin parmaklarını kesmek zorunda kalmış. Çocuk ameliyattan çıkıp gözlerini açtığında, bandajlı ellerini fark etmiş ve gayet masum bir ifadeyle, "Babacığım, kamyonuna zarar verdiğim için çok üzgünüm." demiş ve sonra babasına şu soruyu sormuş: "Parmaklarım ne zaman yeniden çıkacak?" Babası eve dönmüş ve hayatına son vermiş...
Birisi masaya süt döktüğünde ya da bir bebeğin ağladığını işittiğinizde bu öyküyü hatırlayın. Çok sevdiğiniz birine karşı sabrınızı yitirdiğinizi anladığınızda, önce biraz düşünün. Kamyonlar onarılabilir, ama kırılan kemikler ve incinen duygular hiçbir zaman onarılamaz; genellikle kişiyle performansı arasındaki farkı göremeyiz. İnsan hata yapar. Hepimiz hata yaparız. Fakat öfkeyle ve düşünmeden yapılan şeyler, insanı sonsuza kadar rahatsız eder. Harekete geçmeden önce durun ve düşünün. Sabırlı olun. Anlayış gösterin ve sevin.

BEŞİKTAŞK



Kahrolsun uyuyunca geçmeyen bazı şeyler..