Ana Menü

Bunun adı kabak tadı!

Başlatan Simurg, Ocak 29, 2009, 13:37:04

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Simurg

Bunun adı kabak tadı!
'Bobo için bu maç yeniden bir başlangıç olabilir. Karambolda attığı gol, penaltıdan ikinciyi bulması hem kendisine, hem de arkadaşlarına moral kazandırdı..' Milliyet Gazetesi yazarı Atilla Gökçe'nin köşe yazısı:
 
Bunun adı kabak tadı!
           
Bunun adı kabak tadı!

Bobo için bu maç yeniden bir başlangıç olabilir. Karambolda attığı gol, penaltıdan ikinciyi bulması hem kendisine, hem de arkadaşlarına moral kazandırdı

Antalyaspor - Beşiktaş; Fenerbahçe - Bursaspor maçları Kupa kavramıyla, Kupa felsefesiyle hiç örtüşmeyen eşleşmeleri önümüze getirdi. Adı geçen dört takım, dünkü rakipleriyle ikişer ikişer aynı grupta mücadele etmiş, oradan çeyrek finale gelmişlerdi... Gönül ister ki o takımlar artık finale kadar birbirleriyle eşleşmesinler. Buluşacaklarsa, finalde buluşsunlar. Bu ilke önce Dünya Kupası'nda gündemden çıktı. Nihayet dün de Türkiye Kupası'nda birbirlerine tosladılar yeniden.
Kupa statüsünü düzenleyenler, zaten ligin tepesindeki dört takıma endeksli seri başı uygulamasıyla küçüklerin ya da ötekilerin yolunu baştan daraltıyor. Bir de çeyrek finalde yeniden buluşma olasılığı, Kupa'yı Kupa olmaktan çıkarıyor.. Oysa en çok sürpriz yaratan, küçük kulüplerin büyük tarih sayfaları yazmasına zemin hazırlayan organizasyonlardır Kupa maçları.
Umarız, artık yeniden ikili eleminasyon sistemine dönülür ve bu komedi biter!
Antalya'ya dönersek...
Mustafa Denizli ve Mehmet Özdilek'in kariyerleri açısından dünkü maç çok önemliydi. Göreve geldikten sonra Antalyaspor'a yeniden güven duygusu aşılayan ve aldığı sonuçlarla başarılı bir grafik sergileyen Mehmet Özdilek, acaba Kupa'da da aynı keyfi yaşayabilecek miydi ? Özellikle Tita'nın katılımıyla takım etkinliği artmış mıydı? Bu soruların yanı sıra merak ettiğimiz bir başka soru da gol işin çok çalışan, çok bastıran, emek ve çaba sarfeden ama aynı değerde üretim yapamayan Beşiktaş'ın değişik kadrosuyla ne yapacağı idi...
İlk yarıda gördük ki Zapotocny'nin cezasına, Tello ve Nobre'nin kulübede oturmasına rağmen Beşiktaş fazla zorlanmıyor... Bobo için bu maç yeniden bir başlangıç olabilir. Karambolde attığı gol, penaltıdan ikinciyi bulması hem kendisine, hem de arkadaşlarına moral kazandırdı. Ne var ki kale önündeki etkinliği artıracak bir katkı değildi bu... Özellikle ikinci yarıda Serdar Özkan ve Holosko'nun ikili verkaçlarla cezaalanına girdiği pozisyonlarda Bobo'nun fotoğrafa dahil olmaması garipti. Beşiktaş gol için daha çok pozisyon üretip hücumda daha çok adamla baskı kurmalı... Aksi halde kalabalık rakip savunma içinde az sayıda adamla topa vuramadan pozisyon kaybediyorlar. Beşiktaş, teknik kapasite ve beceri bakımından Türkiye'nin en sınırlı hücum oyuncularına sahip. Yaratıcılıkları, zor pozisyonda golü bulma becerileri zirvedeki rakipleri kadar zengin değil! Örneğin Uğur İnceman, Cisse ve kanat oyuncularının rakip cezaalanına sürpriz adam olarak dalıp şut atmaları gerekiyor... Bunları göremiyoruz.
Antalyaspor orta alanda top çevirmeyi iyi beceriyor. O topların hücumda Tita ve Djehua'ya ulaşıp gol pozisyonuna sokulması o kadar kolay olmuyor. Dış şutlarla şans denediler, olmadı. Zaten bu eşleşmeyle Antalyaspor Kupa iştahını da kaybetmiş göründü.
Şimdi ajandamızda aynı takımların lig ve Kupa'da iki maçı daha var...
Bence bu kadar dar zamanda üst üste üç maç kabak tadı verir... Ne dersiniz ?

BEŞİKTAŞK



Kahrolsun uyuyunca geçmeyen bazı şeyler..