Eyvah! Sistem yok

[Simurg]

Eyvah! Sistem yok
'Beşiktaşlı futbolcular Mustafa Denizli'ye 'Sen bizim babamızsın' demeye başlamışlar. Ertuğrul Sağlam ağabeyleri idi, Sinan Engin de söz gelimi dayıları olurdu...' Türk spor medyasının duayenlerinden Güven Taner'in köşe yazısı:
 

[/t]

Eyvah! Sistem yok

Mustafa Denizli, 'Belli bir sisteme bağlı kalmayacağım' anlamına, 'Sistemimiz yok' dedi ya... Ondan çıkarma, 'Beşiktaş sistemsiz oynayacakmış!' demeler başladı!

Yeni sakızımız bu şimdi. Onu çiğniyoruz.

Soruyorlar!

'Sistemsiz nasıl olacak?'

Sistem ne demek? Yol, yöntem, düzen demek. Yöntemler düzeni demek. Bir işin yapılmasında tutulan yol, o işin sistemini oluşturur. Takım sahaya çıkar ve orada bir şeyler yapar. İşte onlar o takımın sistemi olur. O 'oyun biçimini' de maçın özelliğine, oyuncuların durumuna göre teknik direktör saptar.

Sorun olursa, o, sistemsiz kalmak olmayacak. Sorun o gün için doğru yolun seçilip seçilmemesinde ve de saptanan düzenin yerli yerinde uygulanıp uygulanamamasında olacak.

***

Tutturduk mu bitirmeyiz... Ankara 19 Mayıs Stadı'nın yapay çimleri, yılın ilk çikleti idi. Henüz onu da tüküremedik.

Yapay çimde nasıl oynanır?

Şakır şakır oynanıyor işte!

Beşiktaş 10 dakikada üç golü onun üzerinde attı. Gençler sonraki baskıyı onun üzerinde kurdu.

***

Terim'in maaşı da bir sakızımız.

Sözleşme süresinin bitmesine bir yıldan fazla zaman var iken, sürenin yeni koşullarla uzatılması elbette tartışılmalı. Ne diye bir yıldan fazla zamlı maaş ödeyeceksiniz? Ekmek almaya zorlanan insanların ülkesinde 135 milyar aylık ödemenin sözleşme bitimine bir yıl kala iki katına çıkarılmasına sessiz kalınması mantık dışıdır. Hele zammı alacak kişinin veriminden kuşku varsa! Bir kulüp hocasının maaşını o kulübün üyeleri nasıl tartışmalı ise, bir ulusal takımın hocasının aldığını da o ulusun bireyleri tartışmalı.

Belki 'az' bulacaklar...

Ancak öncelikle bu mu tartışılmalı? Önce, sürenin uzatılıp uzatılmaması ele alınmalı.

Teknik direktörün toplumla barışık olmamasından, toplumun ortak sesi medyanın bir kısmı ile takışık olmasından milli takım için doğacak zarar hesaplanmalı.

Sorun para vermekten çok, verim almak olarak irdelenmeli.

Bu çiklet de TFF'den topluma armağandır! Konuyu şıp diye kesip atamadılar.

***

Beşiktaşlı futbolcular Mustafa Denizli'ye 'Sen bizim babamızsın' demeye başlamışlar. Ertuğrul Sağlam ağabeyleri idi, Sinan Engin de söz gelimi dayıları olurdu.

Durumu tanımlayan laf 'Giden ağam, gelen paşam'dır!

Bu da toplumca aralıksız çiğnediğimiz en vazgeçilmez sakızdır.

[[KralKartal]]

sistem veya sistemsiz, elbet sistem olur :)

ama bu son cumlesi cok guzeldi

Beşiktaşlı futbolcular Mustafa Denizli'ye 'Sen bizim babamızsın' demeye başlamışlar. Ertuğrul Sağlam ağabeyleri idi, Sinan Engin de söz gelimi dayıları olurdu.

Durumu tanımlayan laf 'Giden ağam, gelen paşam'dır!