Bir başka olur inönü geceleri

[Simurg]

Mali Kongrede sunduğu stat projesi ile Beşiktaş taraftarının belli bir kısmının büyük tepkisini çeken Başkan Yıldırım Demirören, Anıtlar Kurulu'ndan gerekli izinler çıkmayınca bu sezonluk projeyi rafa kaldırdı. Kombine satışlarındaki büyük hayal kırıklığının nedenlerinden birisi olarak ta stat belirsizliği gösterildi. Aslında Türkiye'de bürokrasinin yavaş işleyişi bu defa bir çok Beşiktaş'lıyı sevince boğdu. Zira Dünyanın en güzel manzaralı stadı olan İnönü stadının, yapılacak yenileme çalışmaları ile ambiansının bozulacağı ve böylece taraftarın etkinliğinin kaybolacağı iddia ediliyordu.

Şaire sormuşlar "Ankara'nın en çok neyini seviyorsun?" Şairin cevabı oldukça ilginç "İstanbul'a dönüşünü" demiş. Bir Beşiktaş'lıya İnönü Stadının en çok neyini seviyorsun diye soru yöneltilse cevabı büyük ihtimalle "gecelerini" olur. Çünkü, İnönü'de geceler bir başka yaşanır. Nefis boğaz manzarası eşliğinde futbol keyfi (her ne kadar son yıllarda bu keyif yaşanmasa da) Beşiktaş'lıya özgü bir durumdur. O ambiansın güzelliği ile kendisinden geçen ve inanılmaz coşkusu ile dünyayı kendisine hayran bırakan bir taraftar topluluğu elbette bu stadın tadilata girmesini, ambiansının ve büyüsünün kaybolmasını istemez. Fakat globalleşen dünyada, futbolun büyük bir endüstri haline geldiği günümüzde, takımların reklam ve naklen yayın gelirlerinden sonraki en büyük getirisinin stat gelirleri olduğunun unutulmaması gerekir. Özellikle Avrupa'da yenilenen veya yeniden yapılan statlar adeta yirmi dört saat çalışan bacasız fabrikaları andırmaktadır. Bu açıdan düşünülünce Beşiktaş Yönetiminin yaptığı stat projesinin aslında kulübün ayakta kalabilmesi için önemli bir gereksinim olduğunu anlamak zor olmasa gerek. İşte esas problem de burada başlıyor. Bir tarafta çağın gereksinimi, kulübe büyük bir maddi gelir kapısını açacak olan stat projesi, diğer tarafta stadın ambiansının bozulmasını istemeyen Beşiktaş taraftarı. Ortak bir yol bulunur ve stat projesi hayata geçirilirse Beşiktaş büyük bir yolu kat etmiş olur...

KAMPTAKİ ORTAM MÜKEMMEL AMA!..

Yapılan hazırlık karşılaşmaları ve kamptaki görüntüler Beşiktaş'ın bu sezon çok daha iyi olacağının sinyallerini verir nitelikte. Basına yansıyan görüntüler, futbolcular arasındaki kaynaşma ve birliktelik Beşiktaş'lının yıllardır hasret kaldığı güzellikleri ortaya çıkardı. İki kaptanın kavgası ile gerilen ortam yerini adeta bahar havasına bıraktı. Ortaya inanılmaz güzel kareler çıkıyor. Şimdilik her şey güllük gülistanlık.

Buraya kadar her şey güzel fakat Ertuğrul Sağlam'ın önünde çok önemli bir sorun var. Nedir bu sorun? Yabancı oyuncuların durumu. Ülkemizde uygulanan 6 + 2 sistemi (nasıl bir uygulama ise) Sağlam'ın başını en çok ağrıtacak konu gibi gözüküyor. Sahaya mecburen altı yabancı oyuncu sürmesi gerekiyor. Ertuğrul Sağlam kafasında şekillendirdiği kadroda yabancıları hemen hemen belirlemiş durumda. Asıl sorun ise ilk on birde yer bulamayan yabancılar olacak. İşte bu yüzden yedek bekleyecek yabancıların kesinlikle küstürülmemesi gerekiyor. Beşiktaş'ın hedefleri doğrultusunda ülkemizdeki sistem kendilerine iyice anlatılmalı ve zaten ülkemize yabancı olan bu oyuncuların takımada yabancı kalmasının önüne geçilmelidir. Ertuğrul Sağlam bu konuda iyi bir terapi uygular ve yedek kalacak yabancıları her oynayacakmış gibi hazır tutarsa Beşiktaş şampiyonluk yolunda dev bir adım atmış olur...

AHMET DEMİR

[Delirdik]

globalleşen dünya
büyük bir endüstri
reklam ve naklen yayın gelirleri

bu keLimeLeri kuLLanana kadar yazı o kadar güzeLdiki
bu kadarına da şükür yinede, teşekkür ederiz

[Kralkartal21]

Bir tarafta çağın gereksinimi, kulübe büyük bir maddi gelir kapısını açacak olan stat projesi, diğer tarafta stadın ambiansının bozulmasını istemeyen Beşiktaş taraftarı.

Aynen bu şekilde..Bunun ortası bulunursa çok iyi olacaktır.