Ana Menü

Lozan Antlaşması 24 Temmuz 1923 - 85. Yıldönümü

Başlatan melankolizm, Temmuz 24, 2008, 15:13:05

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

melankolizm

                         Lozan Antlaşması

24 Temmuz 1923 tarihinde İsviçre'nin Lausanne (Lozan) şehrinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi temsilcileriyle İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya, Bulgaristan, Portekiz, Belçika, S.S.C.B, Yugoslavya temsilcileri tarafından, Lozan Üniversitesi salonunda imzalanmış barış antlaşmasıdır.

I. Dünya Savaşı sonrasında İtilaf devletlerince Osmanlı Devleti'ne imzalatılan Sevr Antlaşması neredeyse devleti haritadan silmiş ve egemenliğini ciddi biçimde sınırlayan hükümlere yer vermiştir.

Atatürk önderliğinde Milli Mücadele'ye başlayan Türk ulusu savaş meydanlarında büyük zaferler kazanmış ve Lozan Antlaşması ile siyasi ve hukuki alanda tescil etmiştir.


Lozan barış görüşmeleri 8 ay sürmüş ve Türk tarafının kayıtsız şartsız bağımsızlık talebi nedeniyle çetin geçmiştir. Görüşmelerde Türkiye'yi temsil eden İsmet Paşa başkanlığındaki heyetin bu başarıdaki rolü büyüktür.

==Uluslararası kabul==pek çok yönden önem taşımaktadır. Öncelikle, Türkiye'nin bağımsız ve eşit bir devlet olarak uluslararası topluma kabul edilmesi sağlanmıştır. Lozan ile Misak-ı Milli hedeflerine çok büyük ölçüde ulaşılmıştır. Lozan Konferansı sırasında kapitülasyon olarak nitelenen ve ülkenin iç işlerine karışma yetkisi veren ayrıcalıklar uzun süre tartışılmıştır. Sonuçta kapitülasyonların kaldırılması ve Osmanlı borçlarının ödenmesinin makul bir takvime bağlanması kararlaştırılmıştır. Antlaşma, bu açıdan bir ekonomik bağımsızlık belgesi olma özelliğine de sahiptir.

Ayrıca, Lozan, yaklaşık yüzyıldır devam eden Türk-Yunan çatışmasını sona erdirerek, ulaşılan barışla iki ülke arasında bir denge oluşturması bakımından da önem taşımaktadır.

I. Dünya Savaşı sonunda galip güçlerce dikte ettirilen ve ağır şartlara sahip barış antlaşmaları II. Dünya Savaşı'na zemin hazırlarken, Lozan'da karşılıklı pazarlıkla barışın güvencesini oluşturan bir düzenleme yapılmıştır. Bu nedenle, Savaş'ı bitiren antlaşmalar içinde halen uygulanan sadece Lozan'dır. Tabiatıyla, bunda Türkiye'nin Atatürk'ün belirlediği Yurt'ta Sulh, Cihan'da Sulh ilkesine sadık kalması ve Lozan Antlaşmasının hükümlerinin uygulanmasında da bu ilkeyi gözetmesinin rolü büyüktür.

Türkiye Cumhuriyeti'nin temel nitelikleri, Lozan Antlaşmasında da yer almıştır. Buna göre, ülkesi ve ulusuyla bölünmez bir bütün oluşturan Türkiye'de yaşayan ve Türk devletine vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes eşit ve aynı haklara sahip Türk ulusunu oluşturmaktadır. Antlaşmada Türkiye'de yaşayan Hıristiyan kökenli Rum ve Ermeniler ile Museviler azınlık olarak tanımlanmış ve mal, mülk ve ibadet hakları güvence altına alınmıştır.

Antlaşma ile [Türkiye] ile Yunanistan arasında nüfus mübadelesi yapılmasına karar verilmiş, bunun sonucunda [1924] yılında yaklaşık bir milyon Hıristiyan-Rum Yunanistan'a, beş yüz bin Müslüman-Türk de Türkiye'ye göçetmiştir.

alıntıdır/ wikipedia.org                                                                                                                                            

keskinli

bana göre simdi bakildiginda cok basarili gözükmeyen ama o zamanin sartlarina göre cok basarili bi anlasma
bizi isgalden kurtarip bagimsizligimizi güvence altina alan atalarimiza sonsuz tesekkürler
minnetttariz sizlere
Ölürüm Beşiktaşım,ZehirimSensin
Evvelim Sen Oldun,Ahirim Sensin

Simurg

İnönü'nün 50. yılda yaptığı konuşma...
1973
Lozan Barış Antlaşması görüşmelerinde Türk heyetinin başkanı İsmet İnönü, Cumhuriyet'in ve Lozan Barış Antlaşması'nın 50. yıldönümü dolayısıyla Türk Tarih Kurumu'nca 23 Ekim 1973'de düzenlenen konferansa katılmış ve "İstiklal Savaşı ve Lozan" başlıklı bir konuşma yapmıştı.

İsmet İnönü, bu konuşmasında, 1. Dünya Savaşı'ndan Kurtuluş Savaşı'na ve Lozan Antlaşması'nın imzalandığı 24 Temmuz 1923'e kadar geçen sürede yaşananları anlatmıştır.

Bu konuşma, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Araştırma Merkezi tarafından Lozan Antlaşması'nın 70 yıldönümü dolayısıyla 1993 yılında kitap halinde yayınlanmıştır.


+ rep

BEŞİKTAŞK



Kahrolsun uyuyunca geçmeyen bazı şeyler..

ilhan mansız_melis

işte benim konum tarih :)
yazmam biraz geç oldu ama olsun  eğer Atatürk olmasaydı gerçekten bağımsızlık olmazdı adam sırf bağımsızlık içinde yaşadı gerçek bir devrimci
Ata'yı devrimciliğimin olağanca ateşiyle bir kere daha anıyorum
28 Mayıs 1994 tarihinde "Kızlar futboldan anlamaz" sözüne tepki olarak doğdum.