Ana Menü

yaşanmış olaylarrr :D

Başlatan eyup1903, Kasım 02, 2007, 16:44:36

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

eyup1903

Yaşanmış iki olay...

Gazeteci Selahattin Duman'dan yaşanmış iki olay

Bizim gazetenin giriş katında iki adet elektronik turnike var.. Bizlere birer giriş kartı vermişler.. O kartı turnikenin elektronik gözüne tuttuğunuz zaman çark dönüyor, siz de içeri giriyorsunuz.. Dışarı çıkarken de öyle.. Kartı tutacaksın, çarkın kilidi açılacak.. Kartınız yoksa gerilip üzerinden atlamak zorundasınız..

Gazetenin gençleri bu kartları taşımanın ve kullanmanın yolunu bulmuş.. Genellikle kot pantolon giyiyorlar ya! Arka cebinde duruyor kartları.. Geçmek icap ettiğinde zahmet edip kartı çıkarmıyorlar.. Hafiften popolarını yan dönüp, cebi elektronik göze dayıyorlar.. Şak, açılıyor..

Bugün gazeteye geldiğimde müracaatta bir hanım gördüm.. Belli ki birinin ziyaretçisi.. Ben de girişte Tevfik Yener'e rastlamışım.. Ayak üstü sohbet ediyoruz.. *** Gözüm ziyaretçi hanıma takıldı.. Kadıncağız baktı ki kıçını makinaya dayayan yolu açıp geçiyor.. Müracaattaki çocuklara danışmadan doğruca turnikeye gitti..Hafiften dönüp poposunu alete dayadı.. ilk denemesi fayda etmedi.. Turnike geçit vermiyor.. Kadın da azimli çıktı.. Turnikeye bir kez daha arkasını dönüp, poposunu bu kez daha kuvvetli bastırdı.. Sonra dönüp yokladı.. Yine açılmamış.. Poposunun bir budundan beklediği randımanı alamayınca öbür buduna kuvvet verip, bir de orasıyla bastırdı.. Iyyhh! Aletin oralı olduğu yok.. Müracaattakilere de sinema çıkmış.. Kadını uyaracaklarına, poposuyla verdiği mücadeleyi seyrediyorlar..

Kadıncağı son olarak bir kez daha gerisini döndü.. Bu kez dayama yerine tıklatma yöntemini seçip, kalçasıyla birkaç kez elektronik gözün üzerine vurdu.. Sanki tavernada piste çıkmış da şey tokuşturuyor.. Sonunda çocuklardan biri yetişti.. Turnikeyi ellerindeki yedek kartla açıp, kadıncağızı boşuna uğraşmaktan kurtardılar..

Bir gün arkadaşla öyle sersem sersem yürüyoruz. Bir anda yanımızdan son sürat bir minibüs geçti. Biz 'Freni patladı' filan demeye kalmadan, minibüs kafadan elektrik direğine bindirdi. Hemen koştuk, yardım edelim diye. Minibüse ulaştığımızda manzara şuydu. Yolcuların kiminin kaşı açılmış, kiminin dudağı patlamış... Dağılmış vaziyetteler yani. Ama bir tuhaflık var. Çünkü o hallerine rağmen,gözlerinden yaşlar gelecek şekilde gülüyorlar. Biz ne yapacağımızı şaşırdık. 'Ne oldu?' diye sorduk. Bir iki tanesi, güçlükle 'Şo-för, şo-för...' diyebiliyor ama yine gülmeye başlıyorlar.

Bu sarsıcı manzaranın aslını öğrenebilmek için 2-3 dakika geçmesi gerekti. Meğer şoför, tükürürken minibüsten düşmüş. Hani, bizim şoförlere özgü, giderken kapıyı açıp dışarı tükürme hareketi vardır ya. Baba, dengeyi tutturamamış, tükürükle beraber, gümbürt aşağı düşmüş. Minibüs de kontrolden çıkıp direğe bindirmiş...

Ya olmaz böyle bir fırlamalık, dinleyin:
İstiklal'in oralarda, 9-10 yaşlarında, büyük olasılıkla tinerci, iki
çocukla konuşuyor polis. Birisine sordu, "Nerede oturuyorsun sen, evin nerede senin?". Çocuk: "Evim filan yok, orada burada uyuyorum".
Polis öbürüne döndü: "Peki, sen?". İkinci çocuk: "Komşuyuz!"
>>> >> > > >
Az önce iş icabı Isparta'da bir müşterimizi aradım. Telefonu açan kibar bayana ilgili kişinin mail adresini sordum. Hanımefendi gayet kibarca "Bizim burada internet çekmiyor" dedi
>> > >> > > >
Cuma akşamı gecenin bir yarısı Arnavutköy'de taksi arıyordum.
Fakat etrafta bir tane bile yoktu. Arabasını park etmiş yemek yiyen bir taksi şoförü gördüm. Adama yaklaşıp, "Abi müsait misin?" dedim. O da, "Ehliyetin var mi?" diye sordu.
Taksim'e kadar taksiyi ben kullandim, o paşa paşa yemegini yedi.
>> > >> > > >
Bir arkadas anlattı. Geçenlerde Taksim'de yürürken sıkışınca
McDonalds'in tuvaletine girmis.Tuvaletten sonra elini kolunu sallaya sallaya restorandan çikarken elemanlardan biri arkasından seslenmis:
"Bir gün yemege de bekleriz..."
>> > >> > > >
Izmirliler bilir, toplu tasimada Kentkart uygulamasi vardir.
Karta para yüklersiniz, otobüslerde manyetik okuyucuya tutarsiniz ve okuyucu okuduguna dair sinyal sesi verir. Kentkart uygulamasinin ilk yılıydı. Yaslı ama çok tonton bir teyze elinde Kentkartla otobüse bindi. Nedense kartı soförün suratina dogru tuttu (Herhalde paso gibi gösterilecek zannetti). Soför iki-üç saniyelik saskinlik periyodunu atlattiktan sonra, "Biiiiip!" dedi.
Teyze bi sey olmamis gibi geçip soförün arkasina oturdu.
Otobüsteki herkes kahkahalarla gülerken bense soförün zekasina hayran olmustum.
********************
bunlar milliyet.com.tr'den:
Adolph ve Rudolph'un öyküsü
İkinci Dünya Savasi'nin hemen öncesinde Almanya'da bir kasabada iki kardes ayakkabi yapip satmak üzere bir atölye açarlar; Adolph ve Rudolph Dassler.
Savas sonrasi Adolph, Rudolph'a artik birlikte çalismak istemedigini, kendine ayri imalathane açacagini söyler. Rudolph saskindir. Ufacik kasabada iki kardes ayri imalathanelerde rekabet edeceklerdir.
Kardesine bunun mantikli olmayacagini, bu ufak kasabada zaten insanlarin sayili ayakkabi satin aldiklarini, ikisinin birden iflas edecegini söylese de Adolph bu uyariyi dikkate almaz ve kendine yeni bir ayakkabi imalathanesi açar.
Gerçekten de aralarinda kiyasiya bir rekabet baslar. Rekabetleri dogduklari kasaba sinirlarini dahi asar. Iki kardes ayrildiktan sonra birbirlerine küsmüslerdir ve Adolph 1978 yilinda öldügünde tam 29 yildır darginlardir.
Bugün iki firmanin genel merkezi de bu ufak kasaba Herzogenerauch'tadir. Adolph Dassler'in ayakkabi sirketinin adi ADIDAS, Rudolph'un ki ise PUMA'dir
**
PENGUENLERİN ÖYKÜSÜ
* Antartika 'da uzun kutup gecesi gunesin ufuktan yukselmesiyle biter ve alti ay surecek gunduz baslar.
* Cok gecmeden smokinlerini giymis penguen suruleri , kisa bacaklari uzerinde hoplayarak ilerlemeye baslar. Onlerinde yurumeleri gereken yuzlerce kilometre buzlu yol vardir.
* Ve onlar 1 adimda yalnizca 10 cm ilerleyebilir.
* Ama dakikada 120 adim atarlar.
* Yurumekten yorulunca da beyaz gogusleri uzerine yatip bacaklarini bir kurek gibi kullanarak kizakla kayar gibi yol alirlar.
* Hedeflerine varinca bir cukur kazarlar * Cevresine tastan bir duvarcik cevirirler * Ve cukurun icine girerek beklemeye baslarlar.
* BEKLEDIKLERI SUDUR: gunesin kendilerine erkek yada disi olduklarini bildirmesi. O zamana kadar cinsiyetlerinden haberleri yoktur.
* Gunes isigi , cinsiyet bezlerini harekete gecirir. Ve hormonlardan biri daha fazla salgilanmaya baslar. Cinsiyetlerinin ne oldugunu ancak o zaman anlarlar.
* Eger disiyse cukurda kalir, ama erkekse yapacak cok isi vardir.
* Penguen geleneklerine gore , gagasina bir tas alarak torenle disinin onune koyar. Oralarda tas cok nadir oldugundan bundan daha mukemmel bir dugun hediyesi yoktur. Sayet disi tasi kaldirir ve egilip kalkarsa erkek disiyi tavlamistir.
* Fakat tas oldugu yerde kalirsa erkek penguen baska bir kiz arar.
* Bazen iki erkegin ayni disiye goz koyduklari olur. Bu durumda taslari bir kenara birakip birbirlerinin uzerine atilirlar. Kanatlariyla birbirlerine dakikada tam 200 tokat atarlar.
* Arada durup dinlenme kuralida olan dovus , taraflardan biri yorulup cekilinceye dek surer. Bu dovuslerde yasamini yitiren olmamistir.
* Erkeklerle disi birbirini bulduktan sonra yorulmak bilmeden tas biriktirme isine baslarlar. Isin kolayini secen penguenler komsularinin tas kumelerinden tas calarlar. Yakalaninca da kendilerini savunmaya gerek gormeden cezalarini cekerler.
* Gunes isinlari penguenleri daha cok isitmaya baslayinca ask oyunlari baslar. Bazi ciftler saatlerce karsilikli olarak egilip kalkarlar. Bazilari ise baslarini saga sola dondurup kendilerini begendirmeye calisirlar.
* Disi yumurtladiktan sonra yuvadan ayrilamaz. Cunku iri martilar yumurta ve yavrular icin buyuk bir tehlikedir. Kulucka suresince anne ve baba yemek bile yemezler. Ancak yavrular ciktiktan sonra baba penguen balik tutmaya gidebilir. Yuruyemeyecek duruma gelene kadar midesini doldurur. Yuvada gagasini ardina kadar acarak yavrulari besler.
* Yavrular on dort gunluk olunca cocuk bahcesine gonderilirler.20 kadar nine ve dede penguen burada 120 ciftin yavrularinin bakimini uslenmislerdir. Anne ve baba penguenler yiyecek bulurlar ve ayrim yapmaksizin tum yavrulari beslerler.
* Yuzmek penguenlerin en buyuk zevklerinden biridir. Penguenler yuzmeyi bu denli sevseler de hicbiri denize ilk giren olmak istemez. Yuzlercesi kiyiya toplanir kanat cirparak birbirlerini suya itmeye calisirlar.
* Bu kayginin nedeni fok baliklaridir.
* Yavru penguenler yeterince buyuyunce yuzme dersleri almaya baslarlar. Bu is yine nine ve dedelere duser. Bir suru yavruyu yanlarina alarak deniz kenarina goturur ve yuzme sanatinin inceliklerini bir bir ogretirler.
* Mart ayi gelinceye kadar , yuzmeyi , dalmayi , balik tutmayi , yurumeyi kisacasi bir penguenin bilmesi gereken her seyi ogrenmis olurlar.
* Cok gecmeden Antarktika yazi sona erer. Kisin gelisiyle penguenlerin cinsel guduleri de soner. Artik penguenler icin kisi gecirecekleri yerlere yurume zamani gelmistir.
* Yuz binlerce penguenden olusmus suru , gurultuyle yol aldikca ,arkada biraktiklari kiyi alti ayligina sessizlige ve karanliga gomulur.
***


Simurg


BEŞİKTAŞK



Kahrolsun uyuyunca geçmeyen bazı şeyler..

Alves

Sen taraftar olarak elini taşın altına koymuyorsan,futbolcudan da tekmeye kafa uzatmasını bekleyemezsin...