Genel geçer FIKRA topicidir.
Fıkralar foruma buradan salınıverilsin lütfen :ok
edit:Buz
TEMEL ROMAN YAZARSA....
Temel bir gün bi kitap yazmaya karar verir ve hemen Orhan Pamuk'a kosarSevgili Üstad, ben bi kitap yazmaya karar verdim ama çok satsin istiyorum ne yapmaliyim" der.
Pamuk:
"Bak oglum, Türkiye'de tutan üc sey vardir. Birincisi sex,ikincisi asalet, sonuncusuda gizem... Sen kitaba bunlari iceren bir baslik koyarsan kitabin en az onbin satar".
Temel hemen baslamis kitabi yazmaya, 3 ay sonra geri gelmis.
Orhan Pamuk kitabin adini sormus,
Temel de:
"Kontesi kim becerdi?" demis.
Orhan Pamuk:"Aferin, cok güzel olmus, kontes ile asaleti, becermekle sex'i vurgulamissin, kim de gizemle ilgili. Ama sana söylemeyi unuttugum bir sey daha var. Türkiye de en cok tutan sey aslinda dindir.
Bir de onu koyarsan, o zaman best seller olursun.
Temel yine cikmis ve kitabi degistirmeye baslamis.
Bir ay sonra tekrar geri gelmis.
Orhan Pamuk kitabin adini sormus,
Temel cevap vermis
Allah Allah, Kontesi kim becerdi?"
temel bole k,tab yazmaya devam etsin :D
Süper fıkra cenk abi güzel paylaşım saolasın
bi fenere bide temeLe bitiyorum zaten ;D
ikiside eğLence (:
zuhahahha harbiden süprmiş eyw :D :D
zuhahhaa süper bi fıkra harbiden ;D;D
güzelmiş :D
Alıntı yapılan: CradLeStoNe - Kasım 28, 2006, 16:47:38
bi fenere bide temeLe bitiyorum zaten ;D
ikiside eğLence (:
:-D
temel daha zekii ama :d
bir adam çıkmış apartmanın tepesine atlicam demiş
polis aileni düşün atlama demiş... adam ailem yok...
polis anneni babanı düşün atlama.. annem ve babam öldü...
polis gel bu hafta gs-bjk maçı war atlama izleyelim demiş...
adam ben fenerbahçeliyim demiş..
polis atla lan o zaman demiş..... ;D
:D:D:D guzelmiş kardesim atlasın tabi lan fenerli yasamaktansa olurum daha ii walla
her zaman poLisi dinLememekte fayda var:)
muhahahaha güzel fıkra valla saol :D
Ooo çok gsLmş yhaa, fenerLi oLanın akLını....... FORZA POLİS
Cevik kuvvet beyaz desene desene deseneeeeeeeeeeeeeeeeeee
SİYAHHHHHHHH
beyaz deyin cıkalım beyaz deyin cıkalım
gerçekten bu kadarıda olamaz denecek bir fıkra;D ;D
süper ya koptum walla :D
koptum abi yaaa herkez fenere düşman
Harikaaaaaaaaaa
Paraşüt
Temel gazetede THK'nın paraşüt kursu ile ilgili ilanını görmüş. İlgisini çekmiş ve hemen başvurmuş. Kaydını yaptırmış. Teori derslerini bitirmişler ve sıra ilk atlayışa gelmiş. Herkes heyecanlı tabii. Hoca;
- Arkadaşlar, ilk atlayışımızı 2000 metreden yapacağız. Kısaca yineliyorum, atlar atlamaz 3'e kadar sayıp ana paraşüt ipini çekeceksiniz; o açılmazsa yedek paraşütün ipini çekersiniz o kesinlikle açılır. Aşağıda sizi bir jeep bekliyor olacak. Sorusu olan ? ... Yoksa, iyi atlayışlar. demiş ve herkes uçağa doluşmuş. Uçak atlama yüksekliğine gelince herkes hazırlanmış ve başlamışlar atlamaya. Temel atladıktan sonra öğrendiği gibi ana paraşüt ipini çekmiş ama paraşüt açılmamış. Töbee.. demiş. Yedek paraşüt ipini de çekmiş ama o da açılmamış. Temel büyük bir hayal kırıklığı ile;
- Ula, Allah bilir, aşağıda cip falan da beklemiyordur
İddia
İki müdür odacılarından şikayet ediyormuş. İkiside kendi odacısının daha aptal olduğunu iddia ediyormuş. Birbirlerine kabul ettirmeye bahse girmişler. Bir tanesi zile basarak odacısını çağırmış ve demiş ki:
- Al şu 50 bin lirayı, git bana en son model bir araba al getir.
- Başüstüne, diyerek çıkmış odacı kapıdan.
Ardından diğer müdür kendi odacısını çağırmış:
- Git şimdi bizim eve bak bakalım ben evde miyim ?
- Emredersiniz efendim , demiş ikinci odacı.
Tam kapıda iki odacı karşılaşmışlar, onlarda müdürlerini çekiştirmeye başlamışlar. Biri demiş ki:
- Ya şu bizim müdür de çok salak, bana 50 bin lira verdi, git son model bir araba al gel dedi. Bugün pazar hiçbiryer açık değil ki !
- O da bişi mi, asıl benimki benden evine gidip kendisinin evde olup olmadığını öğrenmemi istedi. Aptal adam, elinin altında telefon var açıp sorsana
Köprü
Köprüden geçen yüzbininci arabaya ödül olarak para verilecekti. Sonunda yüzbininci araba durdu ve olanlar anlatıldı. Polis ödülü adama uzatırken:
- Bu para ile ne yapmayı düşünüyorsunuz, dedi. Adam şaşkın şaşkın:
- Kendime önce bir ehliyet alacağım, diye cevap verdi. Durumu düzeltmek isteyen karısı:
- Efendim kocam sarhoşken ne dediğini bilmez de, dedi. Arkadan hiç bir şeyden haberi olmayan kaynana lafa karıştı.
- Ben size demedim mi çalıntı araba ile fazla gidemeyiz diye
Gör-dün-mü
Kekeme ile bir arkadaşı yolda gidiyorlarmış. Kekeme, birden atılmış:
-Gö...Gö...Gördün mü ?
Arkadaşı sormuş:
- Neyi gördün mü?
- Ha...Ha...Harika bir ka...ka...kadın.
- Hani ? Nerede ?
- Se...Se...Sen ba...ba...bakana k[kufur otomatik degistirilmistir][kufur otomatik degistirilmistir]adar ma...ma...mağazaya girdi !
Biraz daha yürümüşler. Kekeme yine atılmış:
- Gö...Gö...Gördün mü ?
- Neyi gördün mü ?
- Şa...Şa...Şahane bir ara...ara...araba !
- Hani nerede ?
- Sen ba...ba...bakana ka...ka...kadar geçti git...git...gitti !
Daha yürümüşler. Kekeme yine atılmış:
- Gö...Gö...Gördün mü ?
Ama arkadaşı bu sefer sinirlenmiş:
- Gördüm evet nolmuş. Gördüm işte !
Kekeme de öfkeyle çıkışmış:
- Ma... Madem gördün de, ni...ni..niye ba..ba..bastın !
Üniversitede dönemin ilk gününde Rektör yeni gelenleri toplamış, üniversite kurallarını anlatırken sıra yurt olayına gelmiş. Rektor demiş ki
"- Kız yurtları erkek öğrenciler için yasak bölge. Erkek yurtları da kız öğrenciler için. Yasak bölgede yakalanan kişiye ilk seferinde 20 dolar ceza kesilecek. İkinci yakalanışında 60 dolar, üçüncü yakalanışında da 180 dolar ceza kesilecek. Sorusu olan var mı?"
Arka taraftan bir erkek öğrenci sesi:
- Sezonluk bilet ne kadar?
Boşanma davasında kadın, hakime talebini
gerekçesi ile açıklamış:
- "Sayın hakim, çocuğun bende kalmasını
istiyorum. Onu dokuz ay karnımda taşıdım."
Hakim kocaya sormuş:
- "Karınızı duydunuz. Bir diyeceğiniz var mı?"
Adam "Var tabii" demiş ve anlatmış:
- "Sayın hakim. Farzedelim ki canınız bir kutu
soğuk kola istedi. Makineye parayı attınız ve kola
geldi. Şimdi bu kola makinenin midir, yoksa parayı
deliğe atanın mı?"
Hakim sekreterine dönmüş:
- "Yaz kızım. Çocuk babada kalacaktır..."
Çocuk akşam eve gelmiş ve babasına ; "Baba hayat bilgisi dersinde yonetimleri işliyoruz, bana demokrasiyi anlatır mısın? " demiş. Babası; "Anlatmasına anlatırım yavrum, ama senin bazı tanımları bilmen gerekiyor." demiş. "Bak şimdi benim fabrikam var ve eve para getiriyorum, ben kapitalistim. Paranın nasıl harcanacağına annen karar verir, o hükümet. Hepimiz senin için yaşıyoruz, sen halksın. Beşikteki kardeşin, gelecek. Hizmetçimiz ise işçi sınıfı. Sen bunları öğren. Ben sabah sana demokrasiyi anlatırım" demiş. Gece çocuk uyanmış bir bakmış ki küçük kardeşi altını pisletmiş ve durmadan ağlıyor. Hemen anne ve babasının odasına gitmis. Annesi horul horul uyuyor. Uyandırmaya çalışmış ama başaramamış. Babası yatakta değil, geçerken hizmetçinin odasına bir bakmış ki hizmetçiyle babası sevişiyor. Çaresiz dönüp yatmış. Ertesi sabah babası "Gel oğlum sana demokrasiyi anlatayım." demiş. Çocuk: "Gerek yok baba, ben artık biliyorum" yanıtını vermiş ve anlatmış; "Kapitalistler işçi sınıfını! becerirken hükümet uyuyor, halk endişeli, gelecek ise bok içinde."
hakim, sanığa sorar:
-uluslararası kaçakçılıkla suçlanıyorsunuz, ne diyeceksin bakalım.
sanık sakin bir ifadeyle cevap verir:
-tamamen iftira efendim. biz fenerliyiz. uluslararası ne işimiz olabilir ki bizim.
-----------------------------
Adam komadadir, yaninda ise karisi... Adam'in gozleri
nemli, kisik sesiyle karisina dogru bakar ve konusmaya baslar;
- "Ilk isten kovuldugum zaman yanimda idin..Iflas
ettigim gun oradaydin..Vuruldugum zaman ilk gozumu
actigimda seni gordum.. Trafik kazasi gecirdigimde
hastanede basucumdaydin.."
Kadin takdir edilmenin mutlulugunda..Adam devam eder
- "Simdi komadayim yine basucumdasin.. Sonunda anladim ama,cok gec oldu; yahu sen ne ugursuz kadinsin.."
--------------------------------------------------
2. Dunya Savasinda 2 yahudi almanlara esir olmustur.Bunlardan biri digerine kendilerine ne yapacaklarini sorar.O da baslar anlatmaya "
2 ihtimal var ya bizi oldururler yada esir kampina yollarlar.
Oldururseler sorun yok kampa gidersek 2 ihtimal var ya kursuna dizilriz ya da gaz odasinda olduruluruz.
Kursuna dizilirsek sorun yok gaz odasina gidersek 2 ihtimal var bizden ya sabun yaparlar yada kagit.
Sabun yaparlarsa sorun yok kagit yaparsalar 2 ihtimal var ya gazete kagidi oluruz yada tuvalet kagidi.
Gazete kagidi olursak sorun yok tuvalet kagidi olursak iste o zaman boku yedik".
--------------------------------------------------------
Minik kiz elinde karnesiyle evden iceri girmis. Karnesini babasina gostermis. Babasi bir bakmis bastan asagi pekiyi, bir iki tane de iyi var, ama ogretmen karnenin altina soyle bi not dusmus:
- "Cok akilli ve yetenekli bir cocuk fakat bir kusuru var, derste cok konusuyor. Buna nasil son verebilecegimiz hakkinda fikirlerim var, en kisa zamanda siz velisiyle de paylasmak istiyorum"
Baba bunun uzerine karneyi imzalamis ve ogretmenin goruslerinin altina kendi de bi not dusmus:
- "Lutfen paylasalim, cunku ise yararsa ben de annesinde uyguluyacagim.."
---------------------------------------------------------
-2 biten man.united-fenerbahçe maçından hemen sonra
fenerli li rüştü tanınmamak için yaşlı bir adam
kılığına girer ve bir cafe ye gider. cafe de yanına
yaşlı bir bayan yanaşır ve : -"naber rüştü" der.
bunun üzerine rüştü delirir nasıl tanıdı bu kadın beni
diye düşünüp durur. ertesi gün yine aynı cafede aynı
kadın yanaşır rüştü'nün yanına yine -"naber rüştü"
der.
3.gün rüştü çok değişik bır kılıkta gider cafeye ve
yine aynı kadın yanaşır ve yine -"naber rüştü" der.
rüştü dayanamayıp sorar nerden tanıyosun beni diye.
yaşlı teyze : -"olum ben tuncay len" der.)))
--------------------------------------------
VİCDANININ SESİ
FeBe'li Doktor Kemal hastasiyla atesli bir seks yaptiktan sonra, oturup düsünmüs:
- "Keske yapmasaydim ama olsun.. Tüm doktorlar meslek hayatinda hastasiyla yatmistir" der ve kendini avutmaya calisir.
O sirada vicdanindan bir ses gelir:
- "Ama Kemal, sen bir veterinersin."
--------------------------------------
Kadinin biri futbol hastasi olan BJK`li kocasinin kendisine olan ilgisizliginden sikayet ediyormus. Ne yaptiysa kocasinin istegine, ilgisine muhatap olamiyormus. Sonunda bir arkadasi ona kocasinin nefret ettigi Sari Lacivert renkli iç çamasirlarla yataga girerse belki istedigini alabilecegini söylemis. kadin arkadasinin önerisini denemis.
Kocasi onu sari lacivert renklerle görünce gerçekten de azgin bir boga kesilivermis ve karisina istedigini vermis, onu sabaha kadar uyutmamis. Bu ertesi gün de böyle gitmis, ondan sonra da... kadin çok mutluymus, ancak bu tempo ilerideki günlerde kadini yormaya baslamis. Ama o çamasirlari giymese de Kocasi artik durmuyormus. Ne yapacagini düsünürken, arkadasi bu defa da ilk yaptiginin tersini yapmasini önermis. kocasinin karsisina Siyah Beyaz renklerle çikarsa onu rahat birakabilecegini önermis. kadin da bunu uygulamis. Gece karisini karsisinda Siyah Beyaz çamasirlarla gören Kocasi gülümsemis: "Ee, adami iste böyle "zorla" Besiktasli`li yaparlar" demis.
ewet sıkı fıkralar richee!!!
SARHOŞ MEMUR
Adamın birini kırmızı ışıkta geçtiği için polis durdurmuş, adamdan ehliyet ruhsat istemiş. Adam da "Yanımda yok, arkadaşın evinde içiyorduk, sanırım fazla kaçırdım, biraz sarhoşum orada unutmuş olmam lazım" demiş. Polis dumur olmuş tabii. Kırmızı ışık, alkol, ehliyet ruhsat yok... Gitmiş komiserine durumu anlatmış... Komiser gelmiş adama ehliyet ruhsat sormuş, adam çıkartıp uzatmış hemen. Komiser şaşırmış tabii... Alkol metreyi çıkarıp üfletmiş, adamda zerre alkol yok... Şaşırmış tabi. "Ya memur bana sizin alkollü olduğunuzu ve ehliyetinizin yanınızda olmadığını söyledi" demiş. Bizim uyanık dönmüş komisere. "Siz ona aldırmayın, pekiyi değil galiba. Birazdan size kırmızı ışıkta geçtiğimi filan da söyleyebilir."
* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *
GEREKLİ EKİPMAN
Bir çift , göl kıyısına tatile gider. Gölde bazı bölümlerde balık avlamak yasaktır. Koca, yasak olmayan bölümlerde avlanarak, kadın da kitap okuyarak günlerini geçirmektedir. Derken bir gün adam balık avlamaktan gelir ve öğleden sonra kestirmek üzere odasına çekilir. Kadının canı sıkılır ve botla gölde bir gezinti yapmaya karar verir. Bu gezinti umduğu gibi gitmez ve botun hakimitiyetini yitirir. Bot göl üzerinde serbestçe dolaşmaya başlar. Kadın da yapacak bir şey olmadığı için çıkarıp kitabını okumaya başlar. Derken devriyeye çıkmıs olan şerif kadını görür ve yanına yanaşır:
-Hanımefendi burada ne yapiyorsunuz?
-Görmüyor musunuz kitap okuyorum.
-Ama bu bölgede balık avlamak yasaktır.
-Zaten ben de balık avlamıyorum.
-Ama gerekli butun ekipmana sahipsiniz, sanırım sizi karakola götürüp ceza kesmem gerekiyor.
-Eğer böyle bir şey yaparsanız ben de bana tecavüz ettiğinizi söylerim.
-Size dokunmadım bile!
-Ama gerekli tüm ekipmana sahipsiniz, değil mi?
* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *
MİKROCERRAHİ
Teksaslı üç cerrah golf oynarken yaptıkları başarılı operasyonlardan bahsediyorlarmış. Birincisi başlamış: "Teksas'taki en iyi cerrah benim. Hastam olan konser piyanisti bir kazada yedi parmağını kaybetmişti, ben ameliyatla yeniden diktim sekiz ay sonra İngiltere kraliçesine özel konser verdi".
Diğeri atlamış: "O da bir şey mi? Genç bir adam kazada her iki bacağını ve kolunu kaybetmişti, ben yeniden monte ettim, iki yıl sonra olimpiyatlarda atletizmde altın madalya kazandı."
Üçüncüsü başlamış: "Beyler, sizler daha amatörsünüz. Birkaç yıl önce kokain ve alkol ile kafayı çekmiş bir kovboy atını saatte 120 km hızla giden trenin üzerine sürmüştü. Kazadan çalışmam için arta kalanlar sadece atın g.tü ve kovboyun şapkası idi".
"Eeeee Hocam...Peki şimdi ne oldu ?"
"Şimdi kendisi ABD başkanı."
paylaşım için teşekkürler
kusura bakma kardeşim dalgınlığıma gelmiş bir daha olmaz :ok
onca fıkra içinden küfür içereni seçip yazmak zor oLsa gerek.
black-eagle fıkran siLinmiştir.
- "Yaz kızım. Çocuk babada kalacaktır..."
bu fıkra akıL doLuydu :) saoLasın
18 yaşındaki kız, annesine evli bir adamdan hamile olduğunu söyler.
Anne çıldırmıştır, bağırır çağırır ve "bunu yapan hangi domuz?
Bilmek istiyorum" der.
Kız telefon acar ve yarim saat içinde bir Ferrari evin önünde durur,
içinden hafif kırlaşmış saçları ve çok pahalı bir elbisenin içinde
yakışıklı bir adam iner ve kapıdan içeri girer.
Anne, baba ve kızla beraber otururlar.
Herif, "kızınız durumu anlattı" der , "kişisel durumumdan dolayı
kızınızla evlenemem" der,"ancak tüm sorumluluğu alıyorum"
"Eğer bir kız çocuğu doğarsa annesine bir ev, bir yazlık
villa ve milyon dolarlık bir banka hesabi,
eğer bir erkek çocuk olursa bir kaç fabrika ve bir
milyon dolarlık bir hesap,
eğer ikiz doğarsa her ikisine de 500 bin dolarlık
hesap ve bir fabrika vereceğim" der.
Ancak düşük olursa....
O zamana kadar sessizce bekleyen baba elini dostça
adamın omzuna koyar
ve
"o zaman tekrar denersin evladım".
:koptum :geberdim
eline sağlk :koptum
"o zaman tekrar denersin evladım".
Bui laf böle değildi ama ;)
Güzel fıkra çok gülmüştüm ilk duyduğumda :)
muhteşem ;D
süperdi yaa :geberdim saoLasın çok iyi geLdi bu saatte :ok
beğenmedim şahsi düşüncem
eğer bu doğruysa ne insanlar var beeee
gerçek mi bu
adama bakk bee işallah boyle bir durum gercek diiLdir!.. yoksa vayyy halimizeee
muhahah manyak olmuş bence :D
harika mmmmmmmmmmmmuuuuuuuuuuuhahhhhhhhhhhh:D
Alıntı yapılan: Simurg - Ocak 16, 2007, 18:32:21
beğenmedim şahsi düşüncem
olabilir zevkler ve renkler tartışılmaz her türlü yoruma açığız
Temizlikçi bir kadın dışardan ilkokul diploması almak için sınava girer.
Tabiat bilgisi soruları ve cevapları şöyle:
Soru : Mide ne iş yapar?
Cevap : Sindirim yapar, yediklerimizi öğütür
Soru : Akciğer ne iş yapar?
Cevap : Solunum yapar. Bizi yaşatır.
Soru : Kalp ne iş yapar?
Cevap : Dolaşım yapar.
Soru : Beyin ne iş yapar?
Cevap : Bizim apartmanda kapıcılık yapar...
bak bu hoş ilk başta biras düşündüm ne alaka diye ama çok güzel :D
Bir devrin tüm as ve klas futbolcuları cennette buluşmuş. Cennetin baş meleği de futbol meraklısıymış.
Şeytanı çağırtmış:-"Cennetle cehennem arasında bir maç düzenleyelim ne dersin?"
-"Boşuna oynamayalım, biz kazanırız", demiş şeytan
-"Olur mu en iyi futbolcular bizde, ne kadar da kötü futbolcu varsa sizde..."
Şeytan şeytanca gülümsemiş: -"Ama bütün hakemler de bizde..."
Kolay Ameliyat
Büyük bir hastahane de 5 meşhur cerrah oturmuş hangi meslekten olan
insanları ameliyat etmenin kolay olduğuna dair sohbet ediyorlarmış. İlk
cerrah;
"Ben" demiş "Muhasebecileri, hesap uzmanlarını ameliyat etmeyi severim.
İçlerini açtığım zaman her şey numaralıdır, iş kolay olur" İkincisi;
"Doğru ama" demiş "Elektrikçilerin, elektronikçilerin ameliyatı daha kolay
olur. Her şey ayrı, ayrı renktedir" Üçüncü cerrah;
"Siz bir de kütüphanecileri, arşivcileri görün. Her sey alfabetik sıradadır,
onun için onların ameliyatı çok kolay olur" Dördüncüsü;
"İnsaatçıların ameliyatı da pek kolay olur" demiş.
"Üstelik onlar iş bittikten sonra içeride parçalar, yabancı maddeler
kalmasına alışıktırlar" Sonuncu cerrah;
"Arkadaşlar" demiş "Siz her halde hiç politikacıyı ameliyat etmediniz.
Onları kalbi, yürekleri yoktur. İçleri bomboştur. Beyinleri de öyle. Üstelik
kafaları ile popoları birbirlerinin yerine takılabilinir" ;D ;D
Fidye !!!!
Ekonomik kriz yüzünden büyük para problemi olan Temel, çocuk kaçirip fidye istemeye karar vermis. Sehrin büyük bir parkinda çocugun birini gözüne kestirmis.
Önce bir not yazmis : >Çocugunu kaçirdim.
Bunu yaptigim için üzgünüm ama kusura bakma çünkü gerçekten paraya ihtiyacim var.
Yarin sabah saat 7'de falanca parktaki filanca agacin altina bir siyah çantada 5 milyar getir.
Imza: Laz.
Çocugun yanina gitmis, notu çocugun ceketinin iç cebine koyup, dogruca
evine gitmesini ve notu babasina göstermesini söylemis.. >Ertesi sabah parka geldiginde söyledigi agacin altinda,söyledigi renkteki çantada içinde 5 milyar olan emaneti bulmus.
Paralarin yaninda bir de not varmis :
Paran purada ama bir Laz hemsehrisine nasil peyle bir sey yapar inanamayrum." inanamayrum."
KiM yaHu bu??
KİM YAHU BU
Bir gün otururken PamuK Prenses demiş ki:
- Benim çadırımda sihirli ayna var girip sorayım hala en güzel ben miyim?
Çadıra girip çıkan PamuK Prenses demiş ki:
- Aynaya sordum hala en güzel benmişim.
Bunun üzerine HerküL :
- Bir de ben sorayım hala en kuvvetli ben miyim ?
Ve çadıra girer. Çadırdan çıkınca der ki:
- Hala en kuvvetli benmişim.
Sıra Notre DaMe'ın kamburuna gelmiştir. O da
En çirkin hala ben miyim sorayım diye çadıra girer.
Çadırdan on karış suratla çıkan Notre DaMe'ın KaMBuRu sinirLi bir
şekilde der ki:
- Kim LAN bu Reha Muhtar???
kus beyınlı
Fadime kumar oynuyormuş. Temel de arada sırada gidip soruyormuş:
-Nasıl gidiyor kanaryam?
-Kaybediyorum.
Bir müddet sonra yine:
-Nasıl gidiyor güvercinim?
-Kaybediyorum
Bu konuşma bülbülüm, serçem diye devam edince Cemal sormuş:
-Neden karına hep kuş isimleriyle hitap ediyorsun?
-Bu kadar kişinin içinde kuş beyinli diyemem ya!" diye fısıldamış Temel
;Dakçemi 10 akçe mi
Bir gün nasreddin hoca rüyasında bir adamla konuşuyormuş adam 9 akçe diyormuş.Nasreddin hocada 10akçe diyormuş.Nasreddin hoca rüyadan uyanmış ellerinde hiç akçe yok.Geri uykuya dalmış ve adama demiş tamam 9 akçe olsun.
;DAcemi Bülbül
Nasrettin Hoca bir gün komşusunun bahçesine girer.Bahçedeki armutları görünce dayanamaz.Bir tane yer,dayanamaz bir daha,bir daha derken armut ağacına çıkıverir.Başlar yemeye.Tam bu sırada bahçenin sahibi çıkagelir.
Hoca şaşkınlıkla başlar bülbül gibi ötmeye.
Bahçenin sahibi şaşkın şaşkın Hocanın olduğu ağacınyanına varıp,
---Ne yapıyorsun burada diye bağırır.
Hoca sakince cevap verir.
---Ben bülbülüm,yuvam da burada,der.
Tekrar cırlak sesiyle ötmeye başlar.
Bahçe sahibi öfkeyle
---Bülbül böylemi öter be adam diye bağırınca,
Hoca
---ben acemi bülbülüm.Ancak bu kadar ötüyorum,der.
Ateşle yemek olmaz
Bir gün nasrettin hoca arkadaşlarıyla iddaya girmiş ben karlı havada dışarıda 1 gün dururum demiş.
onlar büyük bir ziyafette girmişler nasrettin hoca sadece mumu yakmış .arkadaşları şaşırmış.1 gün durduğuna ama işin içinde ziyafet olunca biri mumla ısındın demiş.kaybetmiş iddayı.daha sonra bir aksam nasrettin hoca arkadaşlarını çağırmış.işte yemek yiyelim diye onlar da gelmiş nasrettin hoca karısını tembilemiş ağacın dalına yemegi as.altına mum yak demiş.o da yapmış.işte arkadaşları beklemiş beklemiş yemek yok hani hocam yemek demişler o da pişiyor demiş.onlarda bir bakalım nasıl pişiyor demişler o da göstermiş piştiği yeri arkadaşlarıda aman hocam yemek mumla nasıl pişer demiş.o da ben nasıl mumla ısiniyor dediyseniz buda böyle pişiyor demiş
;DÇORBA
Hoca'nın canı şöyle bir tarhana çorbası çekmiş.
Başlamış ağzı sulana sulana hayal kurmaya.O sı-
rada kapı çalınmış ve komşunun oğlu
- Hocam,annem hasta,bir tas çorba istiyor,demiş.
Hoca,söylenmiş kendi kendine
- Hey Allah'ım,bizim komşular hayalin bile koku-
sunu bile alıyor!
;DCENNET VE CEHENNEM
NASRETTİN HOCA birgün ölmüş öbür dünyaya gitmiş MELEK NASRETTİN HOCA'ya sorar:
_CENNET'emi gitmek istersin yoksa CEHENNEM'emi gitmek istersin.Hangisine gitmek istersin?
HOCA bir bakmış CENNET'te herkes tespih çekiyormuş ama CEHENNEM'de herkez müzik açmış oynuyormuş.NASRETTİN HOCA MELEGE cevabın verir:
_CENNET'te benim canım sıkılır CEHENNEM'de ise canım sıkıldıkça oynarım.Demiş.Ve cehennemi tercih etmiş.Tam cehennemin kapısından girmışki:ŞEYTAN(Eylenme bitti herkes kazanlaraaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa.
;DHoroz Dövüşü
Nasrettin Hoca'nın horoz dövüşlerine yeni merak sarmış bir arkadaşı varmış. Birlikte gidip pazardan dövüşken bir horoz aramaya başlamışlar. Derken, arkadaşı bir horoz beğenmiş. Satıcıya adı ne bunun diye sormuş. Satıcı adı yiğit demiş. Arkadaşı horozu almış. Daha sonra yiğit hangi dövüşe girse dönüp kaçmış. Tabii ki rakibi de peşinde. Yiğit kaç dövüşe girdiyse hiç yakalanmamış. Arkadaşı, Hoca'ya: " Hoca ne iştir? Benim yiğit neden dövüşe girmeyip kaçıyor?" demiş. Hoca: " Bilmez misin Selami, yiğitliğin onda dokuzu kaçmaktır. Ne yapsaydı yani dövüşe girip de yara - bere içinde mi kalsaydı? Bak şuna hiçbir yerinde çizik bile yok. Hey maşallah! " demiş.
Temel Fadime'yle tiyatro gişesine gitmiş:
- Pize içi pilet lütfen.
- Leyla ile Mecnun için mi?
- Hayir Fadime'yle penum için.
muhaah ;D
zuhaaha ;D
:D:D:D:D:D:D:D puahahahahaha
ilk hikayeye bittim ;D ;D
güzelmiş büşra
cok güzel
paylasimin icin cok sagol
nasreddin hocanın horoz dövüşünde ne işi var yaaaa resmen bittim:):):)
Iki emekli parkta
güvercinlere yem atiyorlardi,
Birinci ihtiyar :
-"Su güvercinlere ne zaman yem atsam , siyasetcileri
hatirliyorum"dedi .
Diger ihtiyar;
- neden...??? diye sorunca ekledi
- "Yerde dolasirlarken elimizden yiyorlar, havalaninca
kafamiza siciyorlar..."
abla çok güsel ya paylaşm için saol
Kırmızı başlıklı kız ninesine kurabiye götürüyormuş.
Yolda yürürken bir ağacın arkasından kurdun burnunu görmüş.
"Kurt çık oradan gördüm seni" demiş.
Kurt "Hay Allah!" demiş çıkmış.
Kırmızı başlıklı kız yürümeye devam etmiş. Az sonra bir çalının
arkasından kurdun kulaklarını görmüş.
"Kurt çık oradan gördüm seni" demiş.
Kurt "Hay Allah'ım!" demiş çıkmış.
Kırmızı başlıklı kız yürümeye devam etmiş. Biraz sonra bir kütüğün
arkasından kurdun kuyruğunu görmüş.
"Kurt çık oradan gördüm seni" demiş.
Kurt sinirlenip bağırmış:
"Ulan gördüysen gördün* koskoca ormanda bi s**tırtmadın beee.
Azrail temelin yanına gelir ve kardeş vaktin tamam hadi gidelim der.
Temel de uyanık ya yalvarır. Bana 5 yıl süre ver ondan sonra gel al canımı. Azrail tamam der ve gider. Temel de kendi kendine pilot olursam beni havada yakalayamaz diye düşünür ve derken 5 yıl sonunda azrail* pilot temelin yanına gelir ve vakit doldu gidelim der
temelde şimdi canımı alsan arkada 300 yolcu var onlar ne olacak der
azrail : oglum hepinizi bir araya getirene kadar anam ağladı zaten
harika :)
zuhaahha saol emege saygı güselmiş ;D
güzelmiş :koptum
:koptum çok güzel ya
Yeni nesil kurt :koptum
kırmızı başlıklı kız akıllanmış gibi gözüküyor :koptum
FEALKET YAAA ELINE SAGLIKKK :alkis :sigara :koptum :koptum :koptum ;D
;D ;D ;D zuahaahahahaahhhaah tehlikeli ;D
güzel :koptum
:koptum :koptum
EYW SAOL GÜZELMİŞ
Siyah Senin Beyaz Benim
Temel ile dursun iki at alırlar fakat, iki kafadar atlarını hep karıştırırlar.Atlarını karıştırmamak için "Birinin kulağını kesme" kararı alırlar.Ama o ne? Ertesi gün atların ikisinin de kulağı ke[otomatik editlenmistir].Daha sonra biri atın kuyruğunu keser, öteki de keser ve yine atlar karıştırılır.Sonunda temel sinirlenir ve Dursun'a şöyle der:"Dursun ha bu böyle gitmez. Bundan böyle siyah olan at senin, beyaz olan da benim."
guzel harıkaaa
aehuehe kaçarı oLmayan tek şey öLüm nede oLsa :)
müthiş
azraille şaka olmaz:!!! ama güzel olmuş eline sağlık:D
temel dursun'a demiski...ula dursun bana persembe aksamlari fikra anlatma...cuma namazinda guluyom... :)
Cok guzel saol
Moderatör psikoloğa gitmiş. Psikolog sormuş sorununuz nedir diye?
Moderatör anlatmış: "Ben demiş bazı konuları kilitleyemiyorum. Örneğin daha önce verilmiş bir konu açıldığında o konuyu kilitleyemiyorum. Çok iyi niyetli bir insanım kimsenin üzülmesini istemiyorum ama yönetimle de aramız açılacak lütfen yardım edin" demiş.
Psikolog iyice dinledikten sonra ertesi güne randevu vererek bir daha gelin görüşelim demiş.
Modaratör ertesi gün yine gitmiş.
Psikolog sormuş sorununuz nedir diye? Bizim moderatör birkez daha anlatmış. Psikolog bu sefer 2 gün sonraya yine randevu vererek tekrar gelin görüşelim demiş.
Moderatör 2 sonra tekrar gitmiş psikoloğa. Psikolog tekrar sormuş sorununuz nedir diye. Moderatör gayet sakin bir şekilde yeniden cevaplamış. Bu sefer psikolog 3 gün sonraya randevu vermiş.
3 gün sonra moderatör tekrar gitmiş psikoloğa.
Psikolog sanki moderatörü ilk kez görüyormuş gibi birkez daha sormuş sorununuz nedir diye?
Moderatör bakmış olacak gibi değil en sonunda çıldırmış bağırarak: "Be adam bu soruyu her gelişimde tekrar soruyorsun daha önce cevapladım ya" demiş.
Psikolog: "iyide o konularda daha önce verildi bana bağıracağına git konuları kilitle" demiş
fıkra aynı bizi anLatıyor ya :ehehe
kimse inanmadı gaLiba ;D
:ehehe gerçekden de gökhan güzelmiş aynı sizi anlatıyo anlatana kadar konuyu kilitlesene :ehehe
niye kitLeyim ki şimdi
konuLarı kitLerken ki üzerimizdeki üzüntüyü biraz oLsun size yansıtır diye düşünmüştüm ;D
anlamazlar gökhan bu işe girip görmek lazım
ben konu kitlerken gözyaşlarına boğuluyorum ama bunu zevkle yaptığımı düşünüyorlar :( :( :(
o zaman gökhan yarın gel :) randavun yarın
bence üyeLeri göndermek gerekiyor ama
napıcaz şimdik ;D
kitle o zaman konuyu ;D
bence direk ;D böylekişilere verecen ceza rahatlayacaksın abicim ;D bünye meselesi
hhaha guzeL di gokhan
kız akıLLanmış nihayet :D
iii güsellllllll
gerçekten çok güselllllllllll
süpeRmiş vaLLa :D
:D polisin sağı solu belli olmuyor :D
ehuheheheh ;D ;D
süper ve haince
hehehehehehe :)
süper yaa
New York'ta küçük bir çocuğu azgın bir köpeğin pençesinden kurtaran ve köpeği boğan babayiğit delikanlının yanına gelen bir gazete muhabiri sorar:
-"Kahraman Amerikalı,çocuğun hayatını kurtardı" diye yazabilir miyim?
-Hayır efendim,ben Amerikalı değil Pakistanlıyım.
Ertesi günkü New York Times'ta gazete manşeti şöyledir:
"Köktendinci Müslüman genç, Central Park'ta bir köpeği boğdu.FBI, olayın El Kaide bağlantısını araştırıyor."
Gazete satıcısı ellındekı gazetelerı gosterıp bagırıyordu
-- ıkıcı baskııı ...100bınlıra ... ıkıncı baskıııı... 100bınlıra...
bırısı geldı parayı odedı ve gazteyı aldı gıttı. bıraz sonra gerı donup
soylenmeye basladı
-- nıye yalan soyluyosun? 100bınlıraya satıgın gazetenın uzerınde
fıyatı yazıyor 50 bınlıra .
gazetecı pışkın bır sekılde
-- aman amca bee sen gazetenın her yazdıgına ınanacak kadar safmısn yaa :ahaha :ahaha :ahaha
:ahaha
oo süper :ok çalayım hemen :)
:ahaha :koptum
Tam fanatik lik bi fıkra :D
zuhahahaha mükemmel ;D
hehehehehehehehheh
süperr yaa :):)
Karakola uğrayan, 24 yıllık trafik polisi, sürücülerden yakınıyor.
Karşısına her gün "Sen benim kim olduğumu biliyor musun" diyen birçok kişinin çıktığını anlatıyor:
"Lüks otomobiller kullanıyorlar. Çoğunun mesleği, işi yok.
İkinci cümleleri genellikle haritadan kendine yer beğen, olur.
Olmazsa rüşvet teklif ederler." Ardından geçenlerde yaşadığı ilginç bir olayı naklediyor:
"Gece vakti yolda zikzaklar çizerek gelen BMW'yi durdurdum.
Adam sarhoş.
Konuya doğrudan girdi.
Kim olduğumu biliyor musun, deyiverdi.
Bu sırada telefonum çaldı. Kızım arıyordu. Üniversiteye hazırlanıyor. Bilgisayarın karşısında ders
çalışıyormuş. Google'a gir ve Ahmet B. kimmiş bir bakıver, dedim. İki dakika sonra aradı.
Hiçbir bilgi çıkmamış.
Adama döndüm. Google'a baktık beyefendi, siz bir hiçmişsiniz, dedim..."
guselmis :ahaha
Fıkranın kahramanı ölmüş ve öbür tarafta hesabı incelenmeye başlanmış. Ve sonuç kötüymüş. Melek kararını vermiş: "Cehenneme" Zebaniler bunu götürürken birden bağırmaya başlamış: "Olmaaz. Ben dünyadayken bir dilenciye 100.000 lira vermiştiiim" Zebaniler gelip bu durumu Melek'e iletmişler. Melek: "Lan verin 100.000 lirasını, atın cehenneme!"
durudan çalıntı (:
süpeRmiş :D
sağoLsun duRu bey ;D
100.000 liranın haddihesabı ne büyük...
> > *Bizim Temel ormanda ağaç kesip satmakla geçinirken bir gazete ilanı
> > görür. Amerika'daki bir firma, sattıkları motorlu testere ile günde
> > tam 200 ağaç kesilebileceğini söylemektedir. hemen ertesi günü Temel
> > bir tane sipariş verir ve siparişi geldiğinde alır testeresini
ormana
> > gelir. Bütün gün çalışır, akşam olunca bir
> > bakar 50 tane ağaç var.
> > hemen Amerika'yı arar ve
> > telefonda,
> > - Ula pu maçına pozuk, 200
> > tane çesmeyi! Amerikalı;
> > - Hayır olamaz çok iyi
> > çalışırsanız 200'den de fazla
> > kesersiniz, siz az çalışmışsınızdır.
> > Temel ertesi gün kalka, sabah hemen ormana çıkar; çalışır, didinir.
>Akşama
> > kan ter içinde kalır ve bir bakar ki 100 tane kesebilmiş. hemen
tekrar
> > Amerika'yı arar;
> > - Ula uşağum, pu maçina 200 tane çesmeyi, siz penu kandiraysunuz.
> > Amerikalı;
> >
> > - Olur mu efendim? Biz size hemen bir teknisyen gönderelim, der ve
> > uçakla Amerika'dan bir teknisyen gelir.Ertesi sabah Temel ile
> > teknisyen ormana çıkarlar. Teknisyen eline testereyi alır, jikleyi
> > çeker ve testereyi çalıştınr. Temel testereden gelen "Vrooooommmmmm"
> > sesini duyunca geri sıçrar ve;
> > - Ula puda neee! *
Saygılarrrrr...
:muhaha :koptum
Üniversite yemekhanesine giren bir öğrenci tüm yerler dolu
olduğundan gidip
üniversite profesörünün oturduğu masaya oturmuş.
Profesör kaşlarını çatarak: " Okuzler ve kuslar ayni masada
oturamaz!"
Ogrenci: "O zaman ben ucuyorum..."
Profesor cevaba cok sinirlenmis, sinavda ogrenciye takmis ve
sinavini basarisiz
gecmesi icin elinden geleni
yapmis.
Yanliz
sinavda ogrenci tum sorulari mukemmel bir sekilde
cevaplamis.
Profesor ogrenciye: Sana son bir soru soracagim - demis.
Yolda yururken iki torba buldugunu hayal et, birinde akil var,
digerinde ise para var. Hangi cuvali alirsin?
Ogrenci: "Para olan cuvali secerdim..."
Profesor: "Ben akil olan cuvali secerdim..."
Ogrenci:"Normal! Kimde ne eksikse onu secer...
Profesor cok sinirlenmis, ogrencinin not defterini alip icine
"öküz"
yazmis. Ogrenci nota bakmadan odadan cikmis.
Bir dakika sonra ogrenci kapiyi aralamis : "Sayin profesor,
imzanizi atmissiniz, fakat notumu yazmayi unutmussunuz."- demis.
muahahaaa :D :D
harbiden çok zeki bu çocuk yafss :P
İyi oturtmuş cevabı
ayıp ayıpp pRof. o ;D ;D
prof ama kapağı yemiş :ahaha
:koptum kapaakkkkk ;D
bu adam nasıl prof olmuş ya :):)
gazoz kapagı
cahil insanın durumu
mükemmel muhahaha.
Trafik polisi Cemal'in kullandığı aracı durdurur ve gülerek müjde verir :
- Sizi tebrik ederim beyefendi bugünkü kontrollerimizde emniyet kemeri takan tek sürücü sizsiniz bu yüzden size 500 milyon lira ödül vereceğiz. Bu parayla ne yapmayı düşünüyorsunuz? Cemal cevap vermiş :
- Hemen cidip bir ehliyet alacağum...
Polis, ne senin ehliyetin yok mu, demeye kalmadan yandan fadime söze girmiş :
- Siz ona bakmayın memur bey içince hep böyle sapitiy.
Polis iyice sinirlenmeye başlamış tam bu arada arka koltukda oturan Dursun atlamış :
- Ula ben size demedim mi çaluntu arabayla yola çıkmayalum, başımıza bir iş celur diye. Trafik polisi iyice zivanadan çıkmak üzereymiş ki bagajdan İdris'in sesi gelmiş :
- Ne oldu uşaklar geçtik mi sınırı?..
;D eLine sağLık ;)
harika :ahaha :ahaha :ahaha ;D
:ahaha :muhaha :ahaha
cok güzel
süper :D :D :D
:ahaha
Okula yeni gelen öğretmen ilk dersinde ögrencilere ilginç
bir çağrıda bulunmuş:
- Kendini geri zekalı hisseden varsa ayağa kalksın...
Sınıfta çıt yok. Nihayet biri kalkmış:
- Sen kendini geri zekalı mı hissediyorsun?
- Hayır, demiş çocuk, ama sizin tek başına ayakta kalmanıza gönlüm razı olmadı da...
Öğretmen çocuğa sormuş.
-Oğlum elini pantolonunun sağ cebine attın ve 10 milyon lira çıkarttın, sol cebinden de 5 milyon lira çıktı.Senin şimdi neyin var?
-Öğretmen çocuğun 15 milyon liram var, cevabını beklerken çocuk cevap vermiş.
-Herhalde üzerimde başka birinin pantalonu var öğretmenim!
Küçük John okuldan eve gelir ve üzgün bir sekilde, "Matematik
dersinden 1 aldim" der. Babasi hemen sorar,
"Neden ?" "Ögretmen 3x2 kaç eder?" diye sordu,
ben de "6" dedim. Babasi hemen oglunu tasdikler ve
"Fakat bu dogru" der. Ondan sonra da "ögretmen
2x3 kaç eder?" diye sordu.
"Has [otomatik editlenmistir], ne farki var ki ?"
"Ben de ögretmene aynisini söyledim
Öğretmen derste çocuklara dönerek sorar: - Söyleyin bakayim,kuzeyimizde karadeniz,güneyimizde akdeniz,batımızda ege denizi varsa BEN KAÇ YAŞIMDA OLURUM..? Arka sıralardan bir parmak kalkar: - Kırkdört öğretmenim.. Gerçekten de o yaşta olan öğretmen şaşırır: - Doğru..Ama nasıl bildin.?.. - Gayet kolay öğretmenim..Benim yarı manyak bir ağabeyim var;tam yirmiiki yaşında..Onun yaşını iki ile çarpınca sizin yaşınız çıkıyor....
bir beşiktaşlı taraftar ile bir fener bahçeli taraftar derby maçına gitmek için taksi ye binerler bu arada beşiktaş taraftarı fenerliye sen beş para etmezsin der.diğeride ona karşılık verir asıl sen beş para etmezsin sonunda inönü stadına gelirler.beşiktaşlı taksiciye sorar :
- ne kadar
taksici :
- 5 ytl
başiktaşlı taraftar :
- peki bu olmasaydı kaç para alırdın ?
taksici :
- yine 5 ytl der...
beşiktaşlı taraftar fenerliye döner ve der ki :
- gördün mü 5 para etmezsin...
Bir gün Hasan koşarak odaya girdi ve elindeki karneyi babasına uzattı. Baba karneye şöyle bir göz
attı, suratı asıldı, kaşları çatıldı, sertçe:
-İyi bir iş yapmış gibi bu karneyi bana gösteriyor
sun değil mi? dedi. Şu karnenin haline bak!..Beden
Eğitiminden başka iyi bir not var mı şunda?..
-Ama babacığım kızma!..Bu benim değil, senin,
tavan arasında bulduğum eski karnenmiş.
hehehe
saoLL kemal
bişi değil
heeheeehh
:D :D
off be nerden bılıorsun bunları
Adamın birinin kızı babasına hep yalan söylüyormuş.Adam sinirlenmiş bi yalan makinesi almış bu makine biri yalan söyleyince dıttt.. diye ötüyormuş.Adamın kızı bi gün okuldan gelmiş.Adam sormuş:
"Kaç aldın kızım yazılıdan?"
Kızı:
"5" demiş...
Makine dıttt ötmüş, daha sonra "4" demiş, "3" demiş, "2" demiş hepsinde ötmüş...
Adam sinirlenmiş demiş ki:
"KIZIM YİNE Mİ 1 ALDIN BEN SENİN YAŞINDAYKEN HEP 5 ALIRDIM" demiş...
Makine "GÜüüüMMMMMM" patlamışşş...
Ali okula geç kalır. Ögretmen Ali yi cezalandıracaktır. Ali ye der ki,
- Soracağım soruyu doğru bilirsen seni affedeceğim. Şimdi söyle bakalım.
Çalmak fiilinin gelecek zamanı nedir?
Ali cin gibi atılır :
- Hapse girmektir ögretmenim...
:D :D :D
Temel bir gün tren kullanirken treni devirmis, 400 kisi ölmüs.
Amiri sormus "Oglum nasil oldu ?", demis.
Temel "Tren rayina bir adam çikti, onun yüzünden oldu.",demis.
Amiri "Oglum ezseydin o adami da 400 kisi ölmeseydi ,"demis.
Temel de "Ben de öyle düsündüm , adam raydan çikinca onu ezmeye
çalisurken tren devruldi ", demis.
;) (=
:ahaha :ahaha :ahaha :ok :ok :koptum :koptum :koptum ;D ;D :alkis :alkis
bomba fıkraları ile inanılmaz bir tad katan 95 kardeşimiz gerçekten yeni bir ekol oluşturdu.Hoşgeldin
güzel fıkra saol bizi güldürdüğün için
ezik işte fb ne olcak
cok güzelll :koptum lafı güzel oturtmus
paylasım için saol
hiç doğru ne farkı var ki ;D
paylasım için saol
güzelll
bana sorsalar bedne aynı şeyi derdim
saolll
guselmış
muhahaha
hahahahahahahah :koptum
hehehehe
Dünyanın en ünlü kalp doktoru De Bakey'in arabası bozulmuş, arabasını tamire götürmüş.
Tamirci arabasının kaputunu açmış ve doktora dönerek.
-Siz ve ben aynı işi yapıyoruz. Mesela ben şimdi itina ile kaputu açacağım, bir bakışta problemin nerde olduğunu anlayacağım, kapakçıkları temizleyeceğim, gerekirse kabloları, motor yağını değiştireceğim, hatta çok gerekirse motoru çıkarıp yerine yenisini takıcağım.
Söylesenize nasıl oluyorda siz milyon dolarlar kazanırken ben meteliğe kurşun atıyorum?
Bunun üzerine De Bakey tamircinin kulağına eğilmiş:
-Bunların hepsini motor çalışırken yapmayı denesenize
:D güzel di
:D teşekkürler güzelmiş
oyyy ne laf ama cocuğun o sözden sonraki halini merak ediyorum
feci şekilde dayağı yemiştir
:ahaha hoca morarmıştır..ama çocuk daha çok morarmıştır iyi bi dayaktan sonra ;D
:D
:):)dayak yedi mi acabaa
mosmor olmuştur
lafa bak yaa. Hoca acayip morarmıştır.
GARANTİ
Adamın biri bir gün mağazadan bir televizyon çalmış ve tam kapıdan çıkarken yakalanmış.Ertesi gün adamı mahkemeye çıkarmışlar.Hakim karar vermiş
-"Bir yıl hapis."
Hırsız:
-"Ben biliyordum zaten bir yıl olacağını."
Hakim:
-"Nereden biliyordun."demiş
Hırsız:
-"Televizyonun üstünde bir yıl garanti yazıyordu demiş."
BEKÇİ
Adamın biri bekçilik yaptığı fabrikaya gitmiş, fabrikanın müdürü gelmiş ve hayretle sormuş:
- İşe niye geldin kaynanan ölmemişmiydi.
Bekçi istifini bozmadan cevap verir:
- İş saatlerine eğlenceyi katmam.
AŞIRI HIZ
Adamın biri aşırı hızlı gider. Adam trafikte alçaktan uçarak giderken polise yakalanır... Kenara çeker, arabadan iner:
- Buyurun Memur Bey
- Beyefendi aşırı hız yaptığınız için sizi durdurmak zorundayım, ehliyetiniz lütfen?
- Ehliyetim yok, son yaptığım kazada ehliyetime el koydular memur bey.
- Peki aracınızın ruhsatını görebilir miyim?
- Araba benim değil memur bey çaldım ben bu arabayı.
- Anlamadım nasıl yani, siz bu arabayı çaldınız öyle mi?
- Evet memur bey, aa durun bir dakika torpido gözünde ruhsat olacaktı. Silahımı oraya koyarken ruhsat gibi bir şey gördüm galiba...
Polis iyice şaşırır :
- Torpido gözünde silah mı var?
- Evet memur bey, bu arabanın sahibi kadını vurduktan sonra cesedi bagaja koydum, silahı da torpido gözüne koydum...
- Ne bagajda ceset mi var?
- Evet memur bey...
Trafik polisi bunu duyar duymaz amirini arar, arabanın etrafı bir anda polislerle dolar ve adamı sorguya alırlar... Ekipler amiri adamın ehliyetini ister. Adam ehliyetini çıkarır, ehliyet geçerli temiz, hiçbir anormallik yok. Bunun üzerine adamın ruhsatını ister. Adam çıkartır ruhsatı da verir. Ekipler amiri yine bakar ki araba adama ait. Derken adamdan torpido gözünü açmasını ister. Adam açınca ortaya çıkar ki orada da silah falan yok... Ekipler amiri bir de bagaja bakmak ister. Adam bagajı açar. Bagajda ceset falanda yoktur. Bunun üzerine ekipler amiri :
- Çok garip. Sizi durduran memurun anlattığına göre bu arabanın bir kadına ait olduğunu söylemişsiniz. Kadını öldürüp, cesedi bagaja, silahı da torpido gözüne koymuşsunuz...
Adam güler :
- İnanamıyorum... O şimdi benim için "aşırı hızlı gidiyordu" da demiştir.
HAVA DURUMU
Adamın biri bayağı günah işlemiş. Bir papaza günah çıkartmaya gitmiş. Papazla konuşmaya başlamışlar :
- Papaz efendi ben çok günah işledim. Mesela dün komşunun küçük kızı geldi. Yağmur yağdı şimşek çaktı ben bir günah işledim.
- Allah affeder oğlum...
- Önceki gün de komşunun büyük kızı geldi. Yağmur yağdı şimşek çaktı ben bir günah işledim.
- Allah affeder oğlum...
- Daha önceki gün de komşumun karısı geldi. Yağmur yağdı şimşek çaktı ben bir günah işledim.
- Tamam oğlum Allah affeder affeder de, sen yavaş yavaş gitsen. Hava da bozmaya başladı zaten.
Alıntı yapılan: Alone Eagle - Mart 28, 2008, 15:25:40
AŞIRI HIZ
Adamın biri aşırı hızlı gider. Adam trafikte alçaktan uçarak giderken polise yakalanır... Kenara çeker, arabadan iner:
- Buyurun Memur Bey
- Beyefendi aşırı hız yaptığınız için sizi durdurmak zorundayım, ehliyetiniz lütfen?
- Ehliyetim yok, son yaptığım kazada ehliyetime el koydular memur bey.
- Peki aracınızın ruhsatını görebilir miyim?
- Araba benim değil memur bey çaldım ben bu arabayı.
- Anlamadım nasıl yani, siz bu arabayı çaldınız öyle mi?
- Evet memur bey, aa durun bir dakika torpido gözünde ruhsat olacaktı. Silahımı oraya koyarken ruhsat gibi bir şey gördüm galiba...
Polis iyice şaşırır :
- Torpido gözünde silah mı var?
- Evet memur bey, bu arabanın sahibi kadını vurduktan sonra cesedi bagaja koydum, silahı da torpido gözüne koydum...
- Ne bagajda ceset mi var?
- Evet memur bey...
Trafik polisi bunu duyar duymaz amirini arar, arabanın etrafı bir anda polislerle dolar ve adamı sorguya alırlar... Ekipler amiri adamın ehliyetini ister. Adam ehliyetini çıkarır, ehliyet geçerli temiz, hiçbir anormallik yok. Bunun üzerine adamın ruhsatını ister. Adam çıkartır ruhsatı da verir. Ekipler amiri yine bakar ki araba adama ait. Derken adamdan torpido gözünü açmasını ister. Adam açınca ortaya çıkar ki orada da silah falan yok... Ekipler amiri bir de bagaja bakmak ister. Adam bagajı açar. Bagajda ceset falanda yoktur. Bunun üzerine ekipler amiri :
- Çok garip. Sizi durduran memurun anlattığına göre bu arabanın bir kadına ait olduğunu söylemişsiniz. Kadını öldürüp, cesedi bagaja, silahı da torpido gözüne koymuşsunuz...
Adam güler :
- İnanamıyorum... O şimdi benim için "aşırı hızlı gidiyordu" da demiştir.
:ahaha :ahaha :koptum
paylaşımlar için teşekkürler
GELİNLİK
Öğretmen derste şunları anlatıyordu:
- Düğünlerde gelinler neden beyaz giyer bilir misiniz? Bu onların en mutlu günü olduğu için!
Arka sıralardan bir ses yükselir;
- Damatların neden siyah elbise giydiklerini şimdi anladım.
BÖYLE SORUYA BÖYLE CEVAP
Renkli kişiliği ve düşük not vermesi ile öğrencileri arasında özel bir üne sahip olan felsefe öğretmeni, sınav yapacağı gün öğrencilere, önce kâğıt ve kalemlerini hazırlamalarını söyledi, sonra da sandalyesini kaldırıp masanın üzerine koydu.
Sonra:
"Sınav sorumu soruyorum" dedi. "Bu sandalyenin var olmadığını
kanıtlayınız."
Sıfırcı felsefe öğretmeni, sınav kâğıtlarını okuduktan sonra, bu konudaki ününe gölge düşüreceğini bilmesine rağmen, hayatında ilk kez bir öğrencisine yüz üzerinden yüz vermek zorunda kaldı.
Öğrencinin sınav kâğıdında yalnızca şu iki sözcük yer alıyordu:
- Hangi sandalyenin?
KÜÇÜK ALİ
Küçük Ali okula başladığından beri her gün ögretmeni Aysel hanıma gidip,
- "Öğretmenim beni yanlış sınıfa koydunuz, benim yerim birinci sınıf değil, ablam üçüncü sinifta ama ben en az onun kadar akıllıyım, hiç olmazsa beni üçüncü sınıfa alın." diye şikayet edermiş.
Bundan sıkılan Aysel ögretmen bir gün Ali'yi kaptığı gibi okul
müdürüne çıkmış ve olayı anlatmış. Okul müdürü:
- "Peki" demiş, "Bu çocugu bir imtihan edelim, yeri üçüncü sınıfsa o sınıfa koyalım" ve baslamış sorgulamaya,
- Iki kere iki?
- Ali hemen "Dört" demiş,
- "Sekiz kere dokuz?"
Ali hemen
-"Yetmis iki" demis,
-"Kaç mevsim var?"
Ali hemen
-"Dört" demis.
Bu sirada Aysel hocada
- "Müsaade ederseniz bir kaç soruda ben sorayim" demis ve sormus:
- "Söyle bakalim Ali, ineklerde dört tane ama bende iki tane var, bu nedir?"
Ali hemen
-"Ayak" demis, Aysel hoca sormuş
-"Peki senin pantolonunda olupta benim pantolonumda olmayan şey nedir?" Ali hemen yanitlamis
-"Cep".
Bunun üzerine Aysel hoca dönmüs müdüre,
-"Üçe koyalım hocam" diyecekken
Müdür, Aysel hocanin sözünü kesmiş,
-"Hocam, bu çocugu üçe degil beşinci sınıfa koyalım, zira son iki suale ben doğru cevap veremedim"
bU KaDaR fIkRaYa yOrUm YaPıLMaz mı ?
+ rep verilmez mi
ASKER N'APMAZ...
Komutan içkiyi yasakladı ve duvara "Alkol öldürür" diye yazdırdı.
Ertesi sabah, bu yazının altına bir cümle eklenmişti: "Asker ölümden korkmaz".
HAP
Bir adam uçağıyla Afrika'nın üzerinde gezerken birden uçağı arızalanır ve ormanlık bir alana düşer. Üstüne üstlük bir afrika kabilesinin ona doğru yaklaştığını görür. Adam içinden "İste şimdi hapı yuttuk" der. O anda düşüncesinde Nur yüzlü dedenin sesini duyar.
- Hayır evladım henüz hapı yutmadın.
- Peki ne yapmam gerek ?
- Şuradaki mızrağı görüyormusun? - Evet.
- Al onu öndeki renkli giysili adamın tam kalbine batır.
Adam mızrağı alır ve adamın tam kalbine batırır.
-Evladım işte şimdi hapı yuttun.
ÖZEL YÖNTEM
Cimriliğiyle ünlü İskoçya'da, polis okulunda öğrenciye sordular:
- Büyük bir kargaşalık başgösterdi. Herkes birbirine giriyor, silahlar patlıyor... Söyle bakalım, bu topluluk nasıl dağıtılır?
Öğrenci, hiç düşünmeden:
- Hemen boynuma bir kutu asarım, dedi. Ve bağış toplamaya başlarım!
:ahaha :ahaha
verebilsem verirdim rep ama ne yazikki ;D çok güzel fıkralar.
TEMEL VE KRALİÇE ELİZABETH
Temel Istanbul a gelmis, yürüyormus.Bu arada 5 dakikada bir top atislari duyul-
maktaymis. Merak edip sormus. "Hemserim bu top atislari neyin nesi?" diye.
Kraliçe Elizabeth in gelmesi sebebiyle top atisi yapildigi anlatilmis.
Aradan yarim saatgeçmis ve top atislari halen sürmekteymis. Temel yine
sormus bir baskasina "Bu top atislari neden?" diye. Ayni cevabi alinca
söylenmis: "Ulan, yarim saattir bir kariyi vuramadilar, be!
1-Temel ve Sevgilileri
Temel in 3 tane sevgilisi vardir.Biri ögretmen, biri doktor, biri de santralcidir.
Fakat ögretmenle evlenmeye karar verir. Bunu bilen arkadasi sorar "Niye
ögretmen de digerleri degil?" diye. Temel de ona döner:
-Ula der, bilmez misin doktorlar "bugün git yarin gel" der, santralci de "su an
mesgul daha sonra tekrar deneyin" der. Ama ögretmen ne der? Hadi bir daha
tekrarliyalim...
2-Parasitçü Temel
Temel Nato da havaci olarak askerligini yapiyormus. Komutan askerlere
parasütle nasil atlanacagini ögretmis.
- "Uçaktan atlayinca birinci ipi çekeceksiniz. Parasüt açilmaz ise ikinci ipi
çekeceksiniz. Yine açilmadi, o zaman Meryem Ana ya dua edeceksiniz."
Temel uçaktan atlar. Birinci ipi çeker parasüt açilmaz, ikinci ipi
çeker yine açilmaz. O sırada yere yavas yavas süzülen komutaninin
yanindan geçerken sorar:
- "Komutanim, komutanim.. O karinin adi neydi ?"
3-Pilot Temel
Pilot Temel telsize var gücüyle bagiriyordu :
- "Ula, sag motor bozuldu. Düseyrum, düseyrum. Meydey düseyrum. Kule düseyrum."
Kule hemen cevapladi :
- "Mesaj anlasildi. Yerinizi bildirin, yerinizi bildirin."
Temel gayet ciddi :
-"Pilot kabini, öndeki sol koltuk, pilot kabini, öndeki sol koltuk."
4-Temel Usülü Intihar
Dursun birgün ormanda gidiyormus. Temeli bir agaca belinden bagli sekilde
bulmus. "Napiyosun Temel" demis Dursun; Temel de "Intihar ediyorum" demis.
Dursun "Benim bildigim öyle intihar edilmez; o ipi beline diil boynuna
bagliyacaksin" demis. Temel de: onu da denedim; az daha boguluyodum...
Yorumlarınızı Beklerim... Alıntı.... (Sitesini İsterseniz Özelden Pm)
güzel fıkralar dostum
:) teşekkürler
başka yorum yok mu
süper fıkra ... teşkkürler...
:alkis
Alıntı yapılan: Alone Eagle - Mart 28, 2008, 15:36:36
GELİNLİK
Öğretmen derste şunları anlatıyordu:
- Düğünlerde gelinler neden beyaz giyer bilir misiniz? Bu onların en mutlu günü olduğu için!
Arka sıralardan bir ses yükselir;
- Damatların neden siyah elbise giydiklerini şimdi anladım.
güzel=)
+rep
:D hepsi çok güzel çok sağol rep verebilsem verirdim ama veremiyorum
:)
SaoL.
Bende birkaç tane Temel fıkrası ekliyim
Temel çok güzel bir rus kadiniyla evlenen dursunun karisina kafayi takmis. Ne yapsamda bu kadinla birlikte olsam diye içi içini yiyormus.Bir gün temel dayanamayip Eva'nin yanina gitmis;
-Temel: Senden çok hoslandim seninle birlikte olmak istiyorum der :
-Eva Hay hay neden olmasin ama 100 dolarini alirim.
-Temel: Tamam o zaman ben hemen para ayarlayayim der
-Eva:Müsait olunca ben seni ararim gelirsin der. Ertesi gün Eva, dursun ise gittikten sonra temeli aramis;
- Eva: Temele 100 dolarin hazirsa hemen gel der:
-Temel, Hazir hazir hemen geliyorum Temel 100 dolari Evaya verdikten sonra isi bitirmisler ve temel evden cikip gitmis.
-Aksam Dursun eve geldiginde;
-Dursun: Hanim temel bugün buraya geldimi ?
-Eva: seyyyy...geldiiii dursunnnn.....
-Dursun, Peki sana 100 dolar verdimi.
-Eva: seyyy dursunnnn beni dinleee...seyyyy verdiiiii...... Dursun:
-Dursun; Temel sabah kostur kostur yanima geldi,dursun bana acil 100 dolar lazim ögleden sonra size ugrar yengeye birakirim dedi....
-Ula bu temel çok dürüst adam
----------
Temel ile Dursun iki katli bina yaparlar. Birinci kati tamamladiktan
sonra evleri olmadigi icin orada kalmaya karar verirler.
Yaz mevsimi oldugundan yattiklari yere sivri sinekler dolar.
Bunlar da sineklerin kendilerini sokmamasi icin yorgani baslarina kapatirlar.
Gunlerden bir gun yine yatma zamani gelince odaya ates bocekleri girer.
Bunlar her zamanki gibi baslari yorganin icine gomulu sekilde yatarlarken
Temel bir ara basini disari cikarip ates boceklerini gorunce tekrar aceleyle
yorganin icine gomulur.
Dursun'u durter ve ona; 'Ula, ula Dursun! Sivrisinekler ellerinde
fenerle bizi ariler'
-----------
Polise bir ihbar gelir. Temel ile Dursun kaza
yapmistir.Polis olay yerine geldiginde görür ki,
arabalar sapa saglam, Temel ile Dursun'un agzi burnu
dagilmis. Polis sorar:
-Anlat Temel. Olay nasil oldu?
-Komserum. Hava sisli oldugundan kafami pencereden
cikarmis öyle cideydum. Megersem Tursun da karsidan
öyle celeymus.
Şapka satarak geçinen bir adamın yolu bir gün bir ormana düşmüş. Adam biraz yürüdükten sonra sıcaktan ve yorgunluktan bunalmış, bir ağacın altına oturmuş. Şapkalarla dolu sepetini de yere koymuş ve uykuya dalmış. Birkaç saat sonra adam tuhaf sesler duyarak uyanmış. Bir de bakmış ki yanındaki sepet bomboş...Şapkalar gitmiş.Kafasını kaldırıp ağaca bakmış, ağacın dallarında bir sürü maymun, her birinin kafasında adamın şapkaları... Adam başlamış düşünmeye; 'Ben şimdi ne yapacağım, şapkaları bu maymunlardan nasıl geri alacağım' diye. Düşünceli bir şekilde kafasını kaşırken bakmış ki, maymunlar da adamın taklidini yapıyor, kafalarını kaşıyorlar. Adam ellerini havaya kaldırmış, maymunlar da...Derken adam ne yapacağını bulmuş, kendi kafasındaki şapkayı çıkarıp yere atmış, maymunlar da şapkaları çıkartıp aşağı atmışlar... Adam böylece bütün şapkaları geri almış, sepetine koyup yoluna devam etmiş.
Aradan 50 yıl geçmiş... Artık adamın bir torunu varmış, o da dedesi gibi şapka satıcısı olmuş. günlerden bir gün onun da yolu aynı ormana düşmüş. Hava yine çok sıcakmış ve genç adam bir ağacın altına oturmuş, şapkalarla dolu sepetini yanına koymuş ve uykuya dalmış... Bir saat sonra uyanmış, birde bakmış ki sepetin içinde şapkalar yok... Derken tuhaf sesler duymuş, bir de kafasını kaldırmış ki ağacın üstünde bir sürü maymun, hepsinin kafasında birer şapka. Düşünmüş... 'Dedem yıllar once bana bir hikaye anlatmıştı... ne yapacağımı çok iyi biliyorum...' demiş. Adam kafasını kaşımaya başlamış, maymunlar da aynısını yapmışlar... Adam ellerini havaya kaldırmış,maymunlar da.. Ve adam gülümseyerek kendi başındaki şapkayı çıkarmış yere atmış... O anda ağaçtaki maymunlardan biri yere inmiş, adamın yere attığı şapkayı kapmış, adama da bir tokat atmış ve şöyle demiş:
-Sadece senin mi deden var şerefsiz!
(Son kelimenin fazla olduğunun fakındayım ama fıkra işte :) )
FBI, eleman alımı için duyuru yapar. Üç kişi başvurur. FBI binasında adayların hepsiyle tek tek görüşmeler yapılmaktadır. İlk adam içeri alınır
ve şu sorular sorulur :
-'Karını seviyor musun?'
-'Evet, efendim.'
-'Ülkeni seviyor musun?'
-'Evet, efendim.'
-'Pekala, biz karını da getirdik. Şu an yan odada.' Ve masanın üzerine bir tabanca koyar. 'Şimdi odaya gir ve karını öldür!'
Adam silahı alır, yan odaya geçer. 5 dakika hiç ses duyulmaz. Adam tekrar ilk odaya geri döner. Kravatı gevşemiş, ter içinde kalmıştır.
-'Yapamayacağım efendim.'
Ve orayı terk eder. İkinci adam içeri alınır. Aynı sorular, aynı yanıtlar... Ve ona da içeri girip karısını öldürmesi söylenir. Adam da
yapamayacağını söyler ve ayrılır.
Son adam Temel içeri girer. Aynı sorular. Ayni cevaplar. Ona da içeri girip karısını öldürmesi söylenir. Temel içeri girer. 5-10 saniye sonra içerden
silah sesleri gelmeye başlar. 'BAM, BAM, BAM, BAM, BAM, BAM!' Derken kısa bir sessizlik ve ardından gürültülü bir cam kırılması duyulur. Adamlar içeri
girer, Temel biraz terlemiştir. FBI personeli sorar: 'Ne oldu?'
Temel :
-' Efendum bana verdiğunuz silah kurusıkı çıktı, o yüzden karıyı camdan aşağıya atmak zorunda kaldım.'
asduashdua :D
hepsi çok güzel hele son fıkraya bayıldım ;D
:ahaha teşekkürler...
Birkac yıllık evli çiftin bir
bebekleri olur.. ancak günler haftalar geçtikçe
bebeğin cok farklı ve insan üstü yetenekleri
olduğu ortaya çıkar..
1 yaşına geldiğinde
yetişkin gibi konuşur,
2 yaşında aklınıza gelen
her dilde okuyup yazmaya başlar,
3 yaşında ileri
matematik profesörleriyle tartışmaya oturur, ve
4yaşında gelecekle ilgili inanılmaz tahminlerde
bulunmaya başlar...
Der ki: "Tam 1 yıl sonra bugün
ben öleceğim...
Ben öldükten 2 yıl sonra annem
ölecek.
Annem öldükten 1 yıl sonra babam
ölecek... "
Ve kesinlikle.. bir yıl sonra bebek
ölür...
Baba çok uyanık olduğu için karısını hemen
milyarlar değerinde sigortalatır...
Ve 2 yıl sonrada anne ölür....
Ve baba 1 yillik ömrünün kaldığının farkında, karısının sigortasından
kazandığı milyarlarla evlere,arabalara,
seyahatlere ve birbirinden guzel kadınlara yatırım
yapar...
Ve ölümüne 1 gün kala son parasıyla bir
dansçı kız kiralar,önce superlux villanın
havuzunda eğlence, sonra yatak odasında zevk dolu
bir gece..
Ve adam herşey bittiğinde gözlerini
kapatır ve:
"Vay be yarın ölmüş olucam.. ama ne
hayat geçirdim, herşeyi yaptım, dolu dolu yaşadım
herşeyi.. helal olsun bana" diye keyifle uykuya
dalar...
Ama o da ne...... Sabah bir de
gözlerini açar ki hala yaşıyor..!!!!!!
Yatakta şaşkınlık içinde bakınırken geceyi beraber
geçirdiği dansçı kız çığlık çığlığa koşarak içeri
girer...
"HEMEN AŞAĞI GELİN N'OLUR.. KAHYANIZ
SALONDA BOYLU BOYUNCA UZANMIŞ YATIYOR...GALİBA
ÖLMÜŞ!!!!"...
vay namussuz kahya vay :koptum
:D teşekkürler
aziz yıldırım birgün berbere gider ve traş olur.traştan sonra berbere kaç lira borcum diye sorar berber de "lütfen..koskoca fenerbahçe başkanından para almak olur mu sizin buraya gelmeniz şereftir" diyerek parayı reddeder...berber ertesi gün dükkanı açtığında kapısında bir zarf bulur ve zarfın içinde 200 ytl vardır ve gönderen aziz yıldırım yazıyordur...2 gün sonra berbere süleyman seba gelir ve traştan sonra berber ondan da para almaz ve ertesi gün dükkanı açarken bir kutu bulur..kutunun üzerinde gönderen süleyman seba yazıyordur ve kutudan çok güzel bir Beşiktaş forması çıkar...bu olaydan 3 gün sonra berbere adnan polat gelir ve berber ondan da nazikçe traş parasını almaz....berber ertesi gün dükkanı açtığında bir de ne görsün bütün galatasaraylı yöneticiler dükkanın önünde kuyruğa girmişler !
:ahaha güzeldi ..
Güzel fıkra ;D
:koptum
güzell..
teşekkürLeR
güzeLmiş :)
abi ya=))
haha
İyi düşünmüşler
Futbol mizahtır ;)
:ahaha :koptum
SÜperdi..
;) ilk okulda hocamız anlatmıştı :D
çok güzelmiş
süper fıkra ;D
süperdi ya :D
Alıntı yapılan: Simurg - Temmuz 06, 2008, 22:14:30
;) ilk okulda hocamız anlatmıştı :D
Büşra demekki sen ilkokuldayken bile varmış gs de parasal sorun ;D
süper fıkra ya=)
çok mantıklı bi son ..:)
Adamın biri kitapçıya gider ve tezgahtara:
- "Evin reisi erkektir, adlı kitap var mı?" diye sorar.
Tezgahtar cevap verir :
- "Maalesef beyefendi, masal kitabı satmıyoruz." ;D :ahaha
:D süperdi ya :D
Neden bayanların en beğendi fıkra olduğunu anladım.
amaaan zort :P :D
herşeyde hemcinslerimi savunurum ama su da bir gercektir inkar edilmez
Tanrı önce erkegi ; erkegin kaburga kemiginden kadını yaratmıstır erkek yalnız kalmasın diye..
düşünelim bi neden bütün peygamberler erkekti?
neden buluşların %95 i erkeklere ait ?
güzel böyle fıkralar ama masal olan bu fıkralar ;D ;D
Alıntı yapılan: hepsiyAh - Temmuz 08, 2008, 16:40:54
herşeyde hemcinslerimi savunurum ama su da bir gercektir inkar edilmez
Tanrı önce erkegi ; erkegin kaburga kemiginden kadını yaratmıstır erkek yalnız kalmasın diye..
düşünelim bi neden bütün peygamberler erkekti?
neden buluşların %95 i erkeklere ait ?
güzel böyle fıkralar ama masal olan bu fıkralar ;D ;D
:alkis :alkis :)
Vay bee. :)
hepsiyah senden hiç beklemezdim. :)
Aferin
:alkis
aslında çiğdemin yazdığının çeşitli açıklaması var ;)
buluşların bulunmasının nedeni kızlar okutulmuyordu ;)
peygamberlik görevinide kadınlara verilmemesinin sebebini bilmeyen yoktur sanıyorum :)
erkekler dünyalara kümedermiş ama bu dünyaya hükmeden güç güzelliğe yenilmiş
neyse konu sapmasın :)
en iyi reis kadınlardan olur
neyse ya konu reislikten açıldı :)
ben hiç bayan reis görmedim,siz gördünüzmü :)
isimler bile uymuyo"bayan-reis" :)
benim kız arkadaşım var kaptan eğer reisten kastınbuysa :)
hı hı diyorum :)
Alıntı yapılan: Simurg - Temmuz 08, 2008, 16:56:38
benim kız arkadaşım var kaptan eğer reisten kastınbuysa :)
benim bahsettiğim reislik okul reisliği,aile reisliği... :fuu
erkek olmayınca ailenin reisi anne olabilir yani bi bayan
tabi bu 2. tercih :D :ahaha
Alıntı yapılan: hepsiyAh - Temmuz 08, 2008, 16:40:54
herşeyde hemcinslerimi savunurum ama su da bir gercektir inkar edilmez
Tanrı önce erkegi ; erkegin kaburga kemiginden kadını yaratmıstır erkek yalnız kalmasın diye..
düşünelim bi neden bütün peygamberler erkekti?
neden buluşların %95 i erkeklere ait ?
güzel böyle fıkralar ama masal olan bu fıkralar ;D ;D
çiğdem harikasın ya.
daha sayılacak bir süre şey daha var ama sen en güzel özeti yapmışsın.
herşeyden önce evin reisi erkektir bu bir gerçek ve çiğdem i tebrik etmek istiyorum gerçekten çok güzel yazmış
kızlar bana cephe alacak ::)
:ahaha
Alıntı yapılan: Tassadar - Kasım 12, 2007, 21:05:51
bomba fıkraları ile inanılmaz bir tad katan 95 kardeşimiz gerçekten yeni bir ekol oluşturdu.Hoşgeldin
hoşbulduk iyi moral oldu
bu arada benim adım kemal forum tanıştığıma memnun oldum
:D Güzelmiş..
güzelmiş ya iyi koymuş lafı :D
:ahaha süper ya
sağol
sağol güzelmiş
zuhahaaa
güzelmiş.. sağolasın paylaşım için
ordaki küfürü bilerek yazmadım özür dilerim herkezden
Alıntı yapılan: sercAn1903 - Şubat 29, 2008, 22:44:45
:ahaha hoca morarmıştır..ama çocuk daha çok morarmıştır iyi bi dayaktan sonra ;D
aynen katılıyorum
önemli değil
kemal bunları nerden buluyosun yhaa
o benim sırrım olarak kalsın
Gümrük kapısından bir İngiliz, bir Fransız, bir Türk geçmek için bekliyorlarmış. Gümrük görevlileri valizlerini kontrol etmeye başlamış. Önce İngiliz'in valizine bakmışlar. İçinden 7 adet atlet çıkmış. "Niye 7 tane?" diye İngiliz'e sormuşlar. O da "Haftanın yedi gün var. Hepsi için bir tane. Pazartesi, Salı, Çarşamba..." demiş. "Vay be! Helal olsun medeniyete, temizliğe bak adamlardaki." Sıra Fransız'ın valizine gelmiş. açmışlar bakmışlar 8 tane atlet "7'yi anladık da niye 8?" diye sormuşlar. Fransız "Pazartesi, Salı, Çarşamba... Hergün için bir tane, bir tane de ne olur ne olmaz diye yedek aldım" demiş. "Vay be! Adamlardaki temizliğe medeniyete bak!" demiş görevliler. Sıra Temel'e gelince açmışlar bakmışlar tam 12 adet atlet "Vay be! Ne varsa bizim insanımızda var. Şu medeniyete, şu temizliğe bak!" Sormuşlar "Neden 12 adet?" Bizimki cevap vermiş "Ocak, Şubat, Mart,......"
sagolsain cok güldüm
Okumuştum bunu..
uLen Temel :D
bravo temelll ;D
adamın birinin kızı babasına hep yalan söylüyormuş :D
fıkra çok güzel ayrıca ;)
Renklerin ustası olarak anılan büyük bir ressamın öğrencisi eğitimini tamamlamış. Büyük usta öğrencisini uğurlarken, yaptığı resmi şehrin en kalabalık meydanına koymasını ve yanına da kırmızı bir kalem bırakmasını, halktan beğenmedikleri yerlere çarpı koymalarını rica eden bir yazı iliştirmesini istemiş. Öğrenci birkaç gün sonra resme bakmaya gittiğinde resmin çarpılar içinde olduğunu görmüş. Üzüntüyle ustasına gitmiş. Usta ressam üzülmemesini ve yeniden resme devam etmesini önermiş. Öğrenci resmi yeniden yapmış. Usta yine resmi şehrin en kalabalık meydanına bırakmasını istemiş fakat bu kez yanına bir palet dolusu çeşitli renklerde boya ile birkaç fırça koymasını ve yanına da insanlardan beğenmedikleri yerleri düzeltmesini rica eden bir yazı ile bırakmasını önermiş. Öğrenci denileni yapmış.. Birkaç gün sonra bakmış ki resmine hiç dokunulmamış. Sevinçle ustasına koşmuş. Usta ressam şöyle demiş: "İlkinde insanlara fırsat verildiğinde ne kadar acımasız bir eleştiri sağanağı ile karşılaşılabileceğini gördün. Hayatında resim yapmamış insanlar dahi gelip senin resmini karaladı. İkincisinde onlardan yapıcı olmalarını istedin. Yapıcı olmak eğitim gerektirir. Hiç kimse bilmediği bir konuyu düzeltmeye cesaret edemedi. Emeğinin karşılığını, ne yaptığından haberi olmayan insanlardan alamazsın. Sakın emeğini bilmeyenlere sunma ve asla bilmeyenle tartışma."
Mafya babası haraçlarını toplaması için yeni bir tetikçi buldu. seçtigi adam sağır ve dilsizdi. Çünkü baba, bu tetikçi yakalanırsa polise fazla bir şey anlatması mümkün olamaz, diye düşünüyordu. Baba, bir gün ödemelerin geciktiğini fark etti ve tetikçiyi odasına çağırdı, bir de işaret dilini bilen tercüman buldular. Tercüman işaretle sordu:
- "Para nerede?" Sağır dilsiz işaretle yanıt verdi:
- "Ne parası? Benim paradan maradan haberim yok. Neden bahsettiginizi anlamıyorum." Tercüman tercüme etti:
- "Neden bahsettiğinizi anlamıyormuş. " Baba 38'liği koltuk altından çekip sağır dilsizin beyninedayadı:
- "Şimdi sor bakalım, para nerede." Tercüman işaretle sordu:
- "Para nerede?" Sağır
-dilsiz kan ter içinde isaretle yanıt verdi:
- "Şehir merkezindeki parkta, büyük heykelin olduğu kapıdan girince soldan 3. ağacınn kovuğunda yüz bin dolar var."
- "Ne söyledi?" dedi Baba. Tercüman yanıtladı:
- "Dedi ki, hala neden bahsettiğinizi anlamıyormuş, ayrıca o tetiği çekmek de biraz sıkarmış."
Otomobil kazasında ölen yaşlı çift, doğru cennete gönderilirken görevli anlatmaya başlar: - Şu denize bakan villa sizin. Yanında tenis kortu, yüzme havuzu ve golf parkuru var. İstediğiniz herhangi birşey için şu düğmeye basmanız yeterli. Cennet görevlileri derhal takdim edecekler..." Görevli ayrılınca, adam karısını azarlamaya başlar: - Kahretsin Vildan, hep senin hatan! - Nasıl yani bey ?! - O kahrolası yürüyüş programların, vitamin hapların, yulaf çorbaların, içki, sigara yasaklamaların olmasa buraya yıllar önce gelecektik..
:D güzeLdi
Düşündürücü.. :D
:D :D Güzelmiş..
saol
:ahaha güzell.. sağolasın
Berabere Futbol maçı başlamadan önce iki takımdan birinin kaptanı, hakemi bir köşeye çekip: - "Hocam," der "Sen bizim takımın durumunu bilmezsin... " - "Bu maçı bize kaybettirecek olursan, bizimkiler seni ne yapar bilir misin?" - "Ne yaparlar?" - "Seni parça parça ederler..." Hakem cevap verdi: - "Anlaşıldı, siz bu oyunda berabere kalacaksınız
güzelmiş emegine saglık
pek bişi yapmadım kopyala yapiştir yaptım :D
:D güzeldi ya
aferin Temel'e :D
Bir gün Smith ve John adında iki zenci New York sokaklarında dolaşırken bir tabela görürler: "Zenciler beyazlaştırılır. Fiyat 100 dolar." Smith'in 101 doları, John'un ise 99 doları vardır. John, Smith'e: "Sende fazla olan 1 doları bana ver birlikte girelim" der. Smith'se: "Önce ben gireyim. Eğer beyazlaşırsam sen de girersin" der ve içeri girer. Az sonra içerden beyaz bir şekilde çıkar Smith. John: "Smith ne kadar beyazlaşmışsın. Şu 1 doları ver de ben de girip beyazlaşayım." Smith cevap verir: "Defol burdan pis zenci!"
:D vay pis ırkçı
Mahallenin iki afacan kardeşi tüm mahalleliyi bıktırmış. Sürekli ana babalarına şikayet geliyor mahalleliden. Kırılan camların, kuyruğuna teneke bağlanan kedilerin, lastiği indirilen arabaların sorumlusu hep afacan kardeşler. Ana babası usanıp bu durumu kilisenin papazına anlatırlar ve yardım isterler. Papaz "gönderin çocukları konuşayım" der. Çocukları gönderirler. Papaz önce büyük oğlanı çağırır: - "Söyle bakalım evladım, Tanrı nerede?" Cocuk susar. Papaz tekrar sorar: - "Evladım söylesene Tanrımız nerede?" Çocuk susmaya devam eder. Papaz ısrarla sormaya devam eder, cocuk susmaya.. Sinirlenir Papaz, "konuşsana be cocuk nerede Tanrı?" der.. Çocuk aniden fırlar, kiliseden koşarak kaçıyorken seslenir kardeşine "kaçalım çabuk!". Eve giderler, odalarına çıkıp kapıyı iyice kapatırlar, küçük oğlan sorar büyüğüne "neden kaçıyoruz?" Büyük yanıtlar: - "İşte şimdi hapı yuttuk, Tanrı kaybolmuş bizden biliyorlar!"
Einstein konferanslarına hep özel şoförü ile giderdi. Yine bir konferansa gitmek üzere yola çıktıkları bir gün şoförü Einstein'a; "Efendim, uzun zamandır siz konuşmanızı yaparken ben de arka sıralarda oturup sizi dinliyorum ve artık neredeyse söyleyeceğiniz her şeyi kelimesi kelimesine biliyorum" demiş. Einstein gülümseyerek ona bir öneride bulunmuş: "Peki, şimdi gideceğimiz yerde beni hiç tanımıyorlar.", "o halde bugün palto ve şapkalarımızı değiştirelim, benim yerime sen yap konuşmayı, ben de arka sırada seni dinlerim." Şoför, gerçekten çok başarılı bir konuşma yaptı ve sorulan tüm soruları doğru yanıtladı. Tam yerine oturacağı sırada bir kişi, o güne kadar konferansta sorulmamış bir soru sordu. Şoför, hiç duraksamadan soruyu soran kişiye döndü ve: "Böylesine basit bir soruyu sormanız gerçekten çok garip" dedi. Sonra da Einstein'ı işaret ederek şöyle devam etti: "Şimdi size arka sırada oturan şoförümü çağıracağım ve sorduğunuz soruyu, göreceksiniz, o bile yanıtlayacak."
:D adam zekiymiş ama bu fıkraları tek bir topicte toplasan olmaz mı ?
Bir sokakta iki arkadaş dolaşıyorlarmış. Bunlardan biri istediği insana, istediği şeyi sadece düşünerek yaptırabileceğini iddia etmiş. Diğeri de tabii ki inanmamış. Adam da bu söylediğini ispatlamak için karşıdan gelen iki bayanın saç baş birbirine girerek kavga edeceğini söylemiş. Arkadaşı "hadi yap da görelim o zaman" demiş. Adam biraz düşünüp yoğunlaştıktan sonra iki bayan çok fena kavga etmişler. Arkadaşı bu olaydan çok etkilenmiş. "Ben buna inanmam" diyerek başka bir şey yapmasını istemiş. O da arkadan gelen adamın cebine para koyup gideceğini iddia etmiş. Hemen uygulamaya geçerek yine çok yoğun bir şekilde konsantre olduktan sonra adam bunun cebine parayı koymuş. Arkadaşı tamamen şok olmuş ama hala inanmamakta ısrarlı. Yanındaki arkadaşına dönerek; "Şu ana kadar hep sen söyledin başkaları da yaptı. Bu sefer de benim dediğimi yaptır da görelim" demiş. Adam kabul etmiş. Arkadaşı karşıdaki binanın yedinci katında oturan kişinin televizyonunu camdan aşağıya atmasını istemiş. Arkadaşı işine yoğun bir şekilde konsantre olmuş. Aradan 5 dakika geçmiş, 10 dakika geçmiş ama hala bir gelişme yok. En sonunda yedinci kattan bir adam çıkmış ve: - "Zorlama be kardeşim, televizyon falan yok bizde" demiş.
Genç deve annesine sormuş: - "Anne niye bizim ayaklarımız bu kadar büyük?" Anne cevap vermiş: - "Çölde kuma batmamak için." Genç deve tekrar sormuş: -"Peki kirpiklerimiz niye bu kadar gür?" Anne tekrar cevap vermiş: - "Çölde kum fırtınalarında kum kaçmasın diye." Merakı yatışmamış olan genç deve bir soru daha sormuş: - "Bizim niye hörgüçlerimiz var?" Anne deve sabırla yanıtlamış : - "Çölde çok uzun süre susuz idare edebilmek için suyu hörgüçlerimizde depolarız." Sonunda dayanamayan genç deve sormuş: - "Peki anne, bu hayvanat bahçesinde ne işimiz var?"
Kadın sevgilisiyle birlikteyken kocasının eve girdiğini duyar. - Çabuk! Köşeye geç ve bir heykel gibi davran. Bu arada adamın her yerine bebek yağı sürer, üzerine de bebe pudrası serper. - Sakın kımıldama ve heykelmişsin gibi davran! ... - "Bu nedir, hayatım?" diye sorar kocası kapıdan girer girmez. - O mu? Sadece bir heykel. Smith'ler yatak odaları için bir tane almışlardı. O kadar sevdim ki bir tane de ben ısmarladım... O gece heykel hakkında konuşulmaz; hatta herkes yatana kadar. Gece saat iki gibi koca kalkar ve mutfağa gider, bir kaç dakika sonra da elinde bir sandviç ve bir bira ile geri döner. - "Al bakalım" der, "bir şeyler ye. Ben 3 gün boyunca Smith'lerde idiyot gibi dikilirken kimse bana bir bardak su bile vermemişti."
20. yüzyılın ilk yarısında yoksul bir adam falcıya gider. Falcı kadın fanusta korkunç geleceği görür: - Eyvah! Gelecekte milyonlarca insanın ölümüne sebep olacaksın! Adam kahrolur.. "Milyonların katili olmaktansa kendimi öldürürüm, daha iyi!" deyip tren yoluna koşar. Raya kafasını dayayacak, istikbaldeki korkunç felaketin önüne geçecektir! Ama o da ne? Raya kafasını dayamış bir küçük çocuk... Tren de 100 metre ötede ve hızla geliyor.. Hemen fırlayıp çocuğu rayın üstünden çeker.. Ufaklığı yatıştırmak için başını okşarken sorar: - Adın ne senin, söyle bakalım? - Adolf efendim...
BU adolf fıkarsı sahiden doğru mu?
süper.. :)
Einstein'in Şöförü güzelmiş.. :)
güzelmiş (:
tuttum bunu
Bir gün Fatih Terim Fransa milli takımı antrenörü Aime Jacquet ile karşılaşmış.
- Hocam sen bu takımı nasıl seçtin de şampiyon oldunuz? demiş.
- Çok kolay zekalarına göre seçiyorum. Bak mesela sana bir örnek vereyim demiş ve Zidane'ı çağırmış.
- Zidan'a oğlum söyle bakayım senin annenin ve babanın çocuğu olan ama senin kardeşin olmayan kimdir?
Zidane biraz düşünmüş, tabii ki ben oluyorum demiş.
Fatih Terim bundan çok etkilenmiş. Türkiye'ye döner dönmez Arda'yı çağırmış.
- Arda sana bir soru soracağım eğer bilirsen bu hafta seni takıma alırım, bil bakalım annenin ve babanın çocuğu olan ama kardeşin olmayan kimdir?
Arda biraz düşünmüş işin içinden çıkamamış, biraz zaman istemiş ve hemen koşmuş Rüştüyü bulmuş.
- Rüştü abi annenin ve babanın çocuğu olan ama kardeşin olmayan kimdir?
Rüştü cevap vermiş:
-Benim tabii ki, Arda sevinçle Fatih Terimin yanına dönmüş:
- Sorunun cevabını buldum hocam: Rüştüymüş.
Fatih Terim kızmış.
- Vay aptal herif Rüştü olur mu hiç, doğru cevap Zidane idi.
alıntıdır...
:ahaha
Carlito Terime karşı :D
Bu fıkranin pek çok çeşidi varmış Tayyip Erdoğanlı versiyonu bile varmış, ben bunu forza da gördüm paylaşiyim dedim :)
Yoksa ben çok severim Fatoş'u ;D ;D
çok güzel fıkra :ahaha :koptum :ahaha :koptum :ahaha :koptum ;D ;D ;D
:D süperdi
süpermiş valla ;D
:koptum :ahaha :koptum :ahaha
sağolasın abi..
cidden süper
:koptum :koptum :koptum :ahaha :ahaha :ahaha çok güldüm ya çok güzelmiş hemen okulda bu fıkrayı anlatmam lazım ;D +rep
Babasi çocuguna güzel bir is kurmak için paçalari sıvamış. Ancak oğlan salak olduğu için hiç bir işi beceremiyormuş.Babası ona ne is bulduysa hepsini elini yüzüne bulaştırmış berbat etmiş. En sonunda babası tam otomatik bir sosis fabrikası kurdurmuş. Çocugunu elinden tutup, bari işi ögrensin diye hemen fabrikadaki bir sosis makinesinin başina götürmüş. Bak oğlum" demiş. "Buradan böyle öküzü yolluyorsun diğer taraftan sosis olarak çikiyor, bu kadar basit anladın mı?". Çocuk dinlemeden başinı sallamış, sallamış ta... sonra babasının yüzüne salak salak bakmış ve; - "peki buba, buradan sosisi goysak, öteki taraftan öküz olarak çukar mu ?" diye merakla sormuş. Babası hemen cevaplamış: - "Maalesef evladım, o teknoloji bir tek senin ananda var..."
son fıkrayı biliyorum ama tam böyle değil benim bildiğim :
Çocuğun biri Bolu'ya okumaya gider.Bi kaç gün sonra babasına mektup yazar.Baba burası Bolu kızlar dolu para bitti kızlar gitti diye.Babası para gönderir oğlu parası bitince yine aynı şeyi yazar.Babası da takrar para yollar.3 sefer yine aynı mektubu yollayan oğluna babası da bir mektupla cevap verir.oğlum burası çorum ...... korum para bitti anan gitti :D
Ben böyle biliyorum
melisinki daha mantıklı :D
teşekkürler..
Alıntı yapılan: ilhan mansız_melis - Aralık 05, 2008, 15:18:54
son fıkrayı biliyorum ama tam böyle değil benim bildiğim :
Çocuğun biri Bolu'ya okumaya gider.Bi kaç gün sonra babasına mektup yazar.Baba burası Bolu kızlar dolu para bitti kızlar gitti diyeBabsı para gönderiroğlu parası bitince yine aynı şeyi yazar.Babası da takrar para yollar.3 sefer yine aynı mektubu yollayan oğluna babası da bir mektupla cevap verir.oğlum burası çorum ...... korum para bitti anan gitti :D
Ben böyle biliyorum
süpermiş :D
melis çıorum falan ayıp olmuyomu aaaa :) çorumluyuz sonuçta murat abi neredeeee :)
Alıntı yapılan: cem_goren - Aralık 06, 2008, 17:58:59
melis çıorum falan ayıp olmuyomu aaaa :) çorumluyuz sonuçta murat abi neredeeee :)
abi ben ne yapayım fıkra öyle :D
Alıntı yapılan: ilhan mansız_melis - Aralık 06, 2008, 20:01:16
Alıntı yapılan: cem_goren - Aralık 06, 2008, 17:58:59
melis çıorum falan ayıp olmuyomu aaaa :) çorumluyuz sonuçta murat abi neredeeee :)
abi ben ne yapayım fıkra öyle :D
tamam:)
Seni bir topa benzetiyorum.
Önce bir futbol topuydun sen arkanda 22 kişi koşardı senin...
Sonra biraz yaşlandın galiba basket topu gibisin arkanda 10 kişi koşuyor...
Sonra sanki gıdığın çıktı Golf topuna benzetiyorum seni arkanda yalnız 1 kişi
Daha sonra sarkmaların oldu galiba seni bir pinpon topuna benzetiyorum yarım yarım koşuyorlar
Seni bir topa benzetiyorum...
Çünkü Çünkü Çünkü;
Geçen gün seni komşunun oğluya gördüm Allah cızırtını versin Necmettin :D
Kadının birinin kucağında cins bir köpek gördüm ve ekledim :
- Aa maymuna bak!
kadından hemen cevap geldi...Ve :
-O maymun değil salak dedi...
Hemen ekledim :
-Aa maymun konuştu :D
asasasasdasasdsda süper :D
Birgün ateş,su ve bilgi yolda yürüyorlarmış başlamışlar birbirlerine soru sormaya
ateşe sen birgün kaybolursan seni nasıl buluruz demişler ateş benim dumanımdan bulursunuz demiş,sıra suya gelmiş suyada aynı soruyu sormuşlar suda benim şırıltımdan bulursun demiş sıra bilgi ye geldiğinde aynı soruyu bilgiye de sormuşlar bilginin cevabı ise ben birgün kaybolursam geli beni bulamazsınız cevabını vermiş
açılışı yapayım :P
*-*
Papaz ,iki metre ilerisinde duran zangoça sormuş .
- ''Gizli gizli sen mi içiyorsun kutsal şarabı?'' Zangoçta derin bir sessizlik...İyice köpürmüş
- Papaz: ''Sana soruyorum be adam!Duymuyormusun beni?
-''Hayır burdan hiçbir şey duyulmuyor efendim''
- "Olacak şey mi! İki adım öteden beni duymuyorsun ..'' Zangoç bıyık altından gülmüş,
- '' İsterseniz yer değiştirelim anlarsınız...'' Yer değiştirmişler.Bu kez zangoç seslenmiş
-''Kilise için toplanan bağışları kim zimmetine geçiriyor?' Papaz kendi kendine söylenmiş.
-''Hakikaten yahu! Buradan hiç bir şey duyulmuyor.''
:ahaha güzelmiş
Bir işadamı, oldukça yoğun ve yorucu geçen bir seneden sonra tatileçıkmaya karar verir. Eşi de kendisi gibi meşgul olduğu için birliktetatil yapacakları bir dönem ayarlamak zor olur. İspanya kıyılarında birotel bulur ve bulduğu ilk uçakla oraya gider. Otele yerleşirken biraylık bir rezervasyon yaptırır. Bir hafta kadar güzelce tatil yaptıktansonra, bir akşam yemeğinde garson kendisine bir mektup iletir. Mektubuokuyan işadamı, tatilini geçirdiği otelin yöneticisinin yanına gider."Ne yazık ki tatil sona erdi..." Yönetici şaşırır ve üzülür. "Amabeyefendi, bir aylık rezervasyon yaptırmıştınız, ne oldu böyle aniden?"İşadamı çaresiz bakışlarla cevap verir: "Evet bir ay kalacağım, amatatil bitti. Karım işinden izin almayı başarmış ve iki gün sonra buradaolacakmış..."
Ben bildiğim fıkraları yazamam buraya :D
+18 olduğu için olabilir
Yok gülmekten lavaboya yetişilemez diye :lol
önden iğrenç bi fıkra yollayım (:
Kolkola
Hayvanat bahçesinde iki ahtapot kollarını birbirine sarmış dolaşıyorlardı.Erkek ahtapot eğildi hafif bir sesle dişi ahtapotun kulağına fısıldadı:
-Ne güzel bir gece değil mi sevgilim?...Mehtap,yıldızlar,sen,ben...Ve bu güzel gecede seninle ikimiz böyle kolkola kolkola kolkola kolkola kolkola kolkola kolkola kolkola kolkola dolaşıyoruz...
sonra daha iğrencini ;D
Sinekler
Dokuz yaşındaki oğlan cocuğu elinde raket, gözünü pencere camına konmuş çiftleşmekte olan sineklere dikmis..
- "Anneee!!" diye cağırmış.. "Sineklerin erkeği olur mu?"
Anne bu masum sorudan kuskulanmadığı için "Olur yavrum.." cevabını verince, oğlan sorusunu ikilemiş
- "Peki sineğin dişisi olur mu?"
Kadın o zaman soruların çetrefilli bir yere gideceğini sezip, yan çizmiş
- "Olmaz evladım.."
Oğlan aradığı cevapları alınca elindeki raketi hırsla sineklerin üzerine yapıştırmış.
"İbneler!"
Aslında baya güldüm buna(=
İkincisi çok güzelmiş ;D
2. süper :D
dimi ;D
Temel Fizik Hocası
Temel, idris ve Dursun fizik dersindeler. Hoca sozlu yapmak icin Dursun'u kaldirmis.
- Kalk bakalim ...Dursun. Sicak bir gunde arabanla gidiyorsun. Sicak bastirdi. Ne yaparsin?
- Cami acarim, hocam.
Hoca atlamis;
- Hah iste, o camdan giren ruzgarin ivmesi nedir?
Dursun'da yanit yok tabii. Oylece kalakalmis. Sifirini almis oturmus. Bu arada Temel fizikcinin lazlara gicik oldugunu bildiginden sira kendine gelecek diye korkmaya baslamis. Hoca bu kez,
- Sen kalk bakalim, idris. deyince Temel iyice sinmis. Hoca,
- Soyle bakalim idris. Sicak birgun ve arabanla gidiyorsun. Sicak bastirdi. Ne yaparsin?
- Ceketimi cikaririm, hocam.
- Daha sicak oldu.
- Cami acarim, hocam.
- Hah iste, o camdan giren ruzgarin ivmesi nedir?
Idris de yanit verememis ve sifiri alip oturmus. Temel'i iyice bir
telas almis. Hoca Temel'e donup,
- Temel, kalk bakalim. Sicak birgun ve arabanla gidiyorsun. Sicak bastirdi. Ne yaparsin?
- Ceketimi cikaririm, hocam.
- Daha sicak oldu.
- Gomlegimi cikaririm, hocam.
- Daha da sicak oldu.
- Pantolonumu cikaririm, hocam.
- Oglum cok sicak oldu.
- Atletimi cikaririm, hocam.
- Oglum yaniyorsun sicaktan.
- Donumu cikaririm, hocam.
- Evladim, ter icinde kaldin.
- Herseyimi cikaririm, hocam.
- Sicak imanini gevretiyo yahu...
- Hocam, bosuna ugrasma, anami S**Ler acmam o camı...!!!
:ahaha :ahaha :ahaha
:ahaha :ahaha
:muha :muha
Şapka satan adam, ormanda ağacın altında otururken uyuyakalmış. Uyandığında bir de bakmış ki sepetteki şapkalar yok. Kafasını kaldırdığında ne görsün, ağacın dallarında bir sürü maymun ve her birinin başında şapka...
Adam "Bu şapkaları maymunlardan nasıl alırım?" diye kafasını kaşırken, bakmış ki maymunlar da aynısını yapıyor. Bunun üzerine adam şapkasını çıkarıp yere atmış. Maymunlar da aynısını yapınca, adam bütün şapkaları toplayıp sepetine koymuş.
ŞAPKALI TORUN
Aradan 40 yıl geçmiş. Adamın torunu da şapkacı olmuş.
Tesadüf o ya o da ormandan geçerken yorulup, ağacın altında uyuyakalmış. Uyandığında sepetteki şapkaları, ağaçtaki maymunların başında görmüş.
Hemen dedesinin anlattığını hatırlamış. Kafasını kaşımış, maymunlar da aynısını yapmış. Ardından kafasındaki şapkayı yere fırlatmış.
O anda maymunlardan biri ağaçtan inmiş ve yere atılan şapkayı kapmış. Adama da bir tokat atıp, şöyle demiş;
- Sadece senin mi deden var lan!..
:D
Çocuk Dedesine Sormuş: - Dede, Nenem İle Kaç Yıldır Evlisiniz? - 40 Yıldır Evlat.... Demiş Dede. - Peki Ama Dede, Ben Sizi Hiç Kavga Ederken Görmedim Bunun Sırrı Nedir? - Otur Evlat Anlatayım. Evlat Biz Ninen İle Evlendiğimizde Elde Avuçta Bir Şey Yok, Kimsemde Yoktu. Ben Neneni Bizden Oldukça Uzaktaki Köyden Aldım, Nikahımız Kıyıldı, Benim At Arabasına Nenenin Üç Beş Eşyasını Attık Ve Bizim Köyün Yolunu Tuttuk. Yolda Benim Atin Ayağı Sürçtü Ve Tökezledi. -Ben "Bu Bir" Dedim. Devam Ederken Bir Daha Tökezledi, -Ben Yine "Bu İki" Dedim. Köye De Daha Epey Yolumuz Vardı, Bizim Atın Ayağı Bir Daha Tökezleyince "Bu Üç" Dedim Ve Çektim Belimden Silahı, Ati Orada Vurdum. Ben Atı Vurunca Nenen Başladı Bana Söylenmeye. "Biz Simdi Nasıl Gidiceğiz, Niye Durup Dururken Atı Vurdun. Sen De Hiç Akıl Yok Mu. Bu Eşyaları Nasıl Götüreceğiz" -Ben De Döndüm Nenene "Bu Bir" Dedim. O Gün Bugündür, Gül Gibi Geçinip Gidiyoruz... :))
;D
:D güzeldi ;D
Büşra burayı okuyormuş :D
bu yargıyı bi önceki sayfaya bakıpta verebilirdiniz sayın adminim ;D
Kusura bakma ;D
Mahkemede hakim, Temel'e sormus;
- Kiminle evlisin?
- Bizum kariylan!
...Hakim sinirlenmis,;
- E, herhalde. Sen hic erkekle evlenen duydun mu?
- Duydum tabi, nasil duymadum!
- Kimmis,?
- Bizum kari.
:ahaha
oha :D
güzel dt etmiş :D
Bir gün Temel bir yarışmaya girmiş ve 1. tamamlamış . Yarışmada görevli olan kadın temel'e ödül olarak "Düz Mantık Kitabı" vermiş. Temel tabii anlamaz bunun ne olduğunu , kadına sormuş . Kadında :
-Bak şimdi senin evinde akvaryum varmı?
-Var
- O zaman içinde suda vardır
-Evet var.
-Su olduguna göre balıkta vardır heralde.
-Evet balıkta var.
-O zaman sen hayvanları seviyorsun
- Evet seviyorum
-Hayvanları seviyosan insanlarıda seversin
-Evet severim
-O zaman sevdiğin bir kadında vardır
- Evet var.
-Tamam işte , o zaman sen gay değilsin.
Bu iş temelin çok hoşuna gider. Hemen alır kitabı evine doğru yürümeye başlar. Yolda Dursun'u görür. Dursun Temelin elindeki kitabı görünce sorar :
-Bu ne Temel?
-Düz mantık kitabı bak sana anlatayım şimdi , senin evinde akvaryum varmı?
-Yok
-O zaman sen i*nesin
Babaanne torununu ziyarete gider. Torunu giyinmeye üşendiği için kapıyı çıplak olarak açar.
Babaanne : Bu ne hal kızım üstüne niye bi şey giymedin deyince
Torunu : babannecim görmüyormusun üstümde aşkın elbise si var der.
Torunun bu cevabı babannenin hoşuna gider..
eve gidince babanne de kocasına kapıyı çıplak olarak açar kocası :
karıcım bu ne hal diye sorunca
babaannede : görmüyormusun Üstümde aşkın elbisesi var der
kocası biraz durakladıktan sonra
cevap verir : keşke ütüleseydin
;D
:ahaha
Bir Fransız, Bir İngiliz, Bir Alman, Bir Rus, Bir İranli, Bir
Holandalı, bir Türk barda sohbet ederlerken sira gelmiş memleketlerini övmeğe..
Ingiliz, 'Arkadaşlar..' demiş 'Bizim biramiz çok meşhurdur..Harika
biralar üretiriz içmeğe doyamazsiniz..'
Fransiz hemen girmiş konuya 'Bizim kizlarimiz meşhurdur..' demiş,
'Öpmeye kiyamazsiniz'
Alman içini çekip ' Hey gidi memleketim..' demiş, 'Biz öyle
arabalar üretiriz ki binmeğe doyamazsiniz..'
Holandali hemen atilmiş, 'Evlerimiz..' demiş, 'Bizim dünya şirini
evlerimiz meşhurdur..'
Bizim en meşhur şeyimiz övüncümüz KGB'dir..' demiş Rus,
Dünyanin bir ucunda sinek havalansa haberdardir!..'
Söz ona gelince Iranli 'Halilarimiz..' demiş, 'Yumuşaciktir ve çok
meşhurdur..'
Sonra hepsi birden suskun oturan Türke dönmüşler..
sakin sakin bakmış onlara ve gülerek başlamiş söze
Arkadaşlar bizim delikanlılarımız meşhurdur!!!!....' demiş..
'Öyle ki, alır,
Fransizin kizini,
İçer Ingilizin birasını,
Atar Almanin arabasına,
Götürür Holandalının evine,
Yatırır Iran halısının üzerine,
değil kocasinin,
KGB'nin bile ruhu duymaz..'
:ahaha
Temel eczaneye girmiş;
-Abi bana bir viagra verirmisin demiş.
-Eczacı vermiş viagrayı.
-Temel sormuş.
-Kaç para?
-Eczacı 10 tl.
-Temel 100 tl vermiş .
-Eczacı: bozuk yokmu demiş
-Temel :yok.
-Eczacı:karşıdaki çerezciden bozdur gel.
-Temel: abi çerezci beni tanımaz ki.
-Eczacı: ben burdan işaret ederim bozar paranı demiş.
-Temel karşıdaki çerezciye gitmiş.
-Abi beni eczacı gönderdi ,100 tl yi bozacakmışsın, birde 1000 TL para
-verecekmişsin demiş.
-Çerezci başını kaldırıp eczacıya bakmış, karşıdan eczacı başını
-sallıyarak onay vermiş
-Temel gelmiş ezcacıya 10 tl yi vermiş, viagrayı alıp gitmiş
-Akşam üzeri cerezci gelmiş eczacıya 1000 TL yi alayım demiş
-Eczacı şaşırmış
-Ne 1000 tl si demiş
-Çocuğu gönderdin hem 100 tl bozdurdun, hemde 1000 tl istedin ya demiş.
-Hatta sana baktım onayladın karşıdan.
-İşte o an anlamış eczacı başına geleni, vermiş çerezciye 1000 tl tabii.
-Ertesi gün yaşlı bir amca girmiş ezcaneye.
-Eczacıya oğlum, ben viagra alacam ama etkileri nasıldır bilgi verirmisin demiş.
-Eczacı; amca şu kadarını söyliyeyim, dün birisine bu viagradan verdim, daha
adam kutusunu açmadan hem çerezciyi hem beni ..... demiş.
;;D
Süper ;D
ANLATMADAN ANLATMAYA FARK VAR
Başhekim bir gün deliler hastanesinde hastaları ziyarete çıkar ve bir köşede delilerin kendi aralarında bir rakam söyledikten sonra güldüklerini görür ve sorar:
- "Neden söylediğiniz her rakamdan sonra gülüyorsunuz diye?"
Delinin biri cevap verir: - "Biz der bütün bildiğimiz fıkralara numara verdik.. 5 dediğimiz zaman 5 numaralı fıkra aklımıza geliyor gülüyoruz; 8 deyince 8 numaralı fıkra aklımıza geliyor, gülüyoruz", demiş. Başhekim "bir de ben söyleyeyim o zaman", demiş. "5", demiş çıt yok, "7" demiş çıt yok.. Bakmış çıt yok; sormuş:
"Ben söyleyince neden gülmüyorsunuz?"
Delinin biri cevap vermiş: - "Başhekimim anlatmadan anlatmaya fark var..."
temel torununa askerlik anılarını anlatırken demiş ki
-"birgün biz düşmanın eline esir düştük . ya sizi şeyetcez ya da öldürecez dediler"
torunu
-peki dede siz neye karar kıldınız demiş
temel
-hepimizi öldürdüler...
:muha :muha
+18 ;D
Tırnaklarını
yiyen bir çocuğa annesi tırnaklarını yememesini yoksa
karnının
şişeceğini söylemiş.Ama çocuk yinede dayanamayıp
tırnaklarınıyer.Annesi çözüm olarak çocuğun eline lastik eldiven
...takar. Birgünmisafirliğe giderler.Ev sahibi hamiledir.Çocuk
dayanamayıp ev sahibine; ben senin karnının neden şiştigıni
biliyorum der.kadın utanarak neden diye sorar. Çocuk kendinden emin
cevap verir.Lastiksiz yedin demi.
:ahaha
:ahaha :itele
:ahaha
Biri 95 yaşında biri 92 yaşında karıkoca, boşanmak için hakimin karşısına çıkmış.
Hakim üzülmüş, "Yapmayın ya" demiş "yetmiş yıllık evlisiniz
niye boşanacaksınız?"...
"Yok" demiş "adam biz çoktan boşanmaya karar verdikte çocuklar etkilenmesin diye, Ölmelerini
bekledik.
;D
Bir inşaatta 3 arkadaş çalışıyorlar. Biri esmer biri kumral biride sarışın. Öğle yemeklerini beraber
yiyorlar. Esmer olan çantasını açıyor ton balıklı sandiviç.
- "Of be her gün her gün ton balıklı sandiviç eğer yarında karım ton balıklı sandiviç yapsın
inşaatın tepesinden kendimi atacağım."
Kumral açar çantayı reçelli sandiviç oda aynı sözlerı söyler ve yarında aynı sandiviç olursa kendini
atacağını dile getirir.
Sarışın çantayı açar peynirli sandiviç . O da aynen kendini atacağını söyler.
Ertesi gün esmer açar ton balıklı sandiviç kendini aşağıya atar ve ölür,
Kumral açar reçelli sandiviç kendini atar ölür,
Sarışın açar peynirli sandiviç ve kendini atar ölür..
Cenaze töreninde hanımları ağlamaklı bir şekilde konuşmaya başlarlar kumralın hanımı
-"Ben nerden bilebilirdimki her gün ayrı ayrı istediğini sevdiğini zannederdim her gün aynı
sandiviçi yapardım hiç de şikayet etmezdi"
Kumralınkide aynı şekilde devam eder,
Ama Sarışının hanımı bir yandan ağlar bir yanda da gülmemek için kendini zor tutar diğerleri sorar.
-"Sen niye gülüyorsun?
Sarışının hanımı
- "Kardeşim ben sizinkileri anlıyorum sandiviçi siz yapıyordunuz ama benim bey her sabah kendi
sandiviçini kendi yapardı"
Karadenizlilerle ruslar savaşırken temel gelmiş, bi bakmış ki lazlar sapanlarla rusyaya doğru taş
atyorlar;
-ula demiş nabaysınız...
-görmeymisun, taş atayruk savaş var demişler
-ula çekilin demiş temel, bu iş böle olmaz
-nasıl olacak ya
- bana uzun bi kavak bulun, sonrada onun içini bi güzel oyunn demiş temel...
aradan az bir zaman geçer ve temel' e içi oyulmuş kavağı getiriler..
temel topu içine koyarr ve patlatırr... haliyle top olduğu yerde infilak eder ve ortalık toz-duman
olurrr..
lazın biri sorar;
- öghöö öghğöö ula temel ne oldii böle etraf toz duman
- ula der temel... burasii böyleyseee, rusyanın anasını ağlattıkk...
Adamın biri yeni ulaştığı otele kaydını yaptırır. Odasına girdiğinde masada bir bilgisayar görür ve karısına e-mail atmaya karar verir. Fakat yazdığı mesajı farkında olmadan yanlış bir adrese gönderir....
Mail farklı bir yerde farklı bir bayana gider. tam bu sırada kadın, kocasının cenaze töreninden evine yeni dönmüştür ve bilgisayarındaki maili görür, arkadaşlarından geldiğini düşündüğü maili okuyunca olduğu yere yığılıp kalır. Odaya giren annesi, yerde yatan kızını ve ekrandaki mesajı görür:
Kime : Sevgili karıma
Konu : Yeni ulaştım.
Tarh : 14 Mayıs 2009
Benden haber aldığına şaşıracağından eminim. Burada bilgisayar var ve sevdiklerimize e-mail gönderebiliyoruz. Buraya yeni ulaştım ve kaydımı yaptırdım. seninde kayıtların hazır. Her şey yarın senin buraya geleceğini düşünülerek hazırlanmış. Seninle buluşmayı dört gözle bekliyorum. Umarım benim gibi sorunsuz bir yolculuk geçirirsin.
Not : Burası çok sıcak. : )
;D
;D
harikaaaaa ;D
KARIN MI? DEVLETİN Mİ?
Birgün büyük bir oluşum her milletten ajan seçmek üzere da...ha önceden belirlenmiş kişileri görüşmeye çağırmış.. Önce Amerikan'ı odaya almışlar ve sormuşlar, "Karın mı, devletin mi??""Devletim" demiş Amerikan hiç düşünmeden.."İyi" demişler.. "O zaman al şu silahı ve yan odadaki karını öldür"Amerikan silahı almış.. Sonra birden durmuş ve "Yapamayacağım" demiş..Fransız'ı almışlar odaya, "Karın mı, devletin mi??""Devletim" demiş.."İyi" demişler.. "Al şu silahı.. Karın yan odada.. Git ve onu öldür.."Fransız silahı almış, kapıya gitmiş.. Sonra birden durmuş "Yapamayacağım" demiş..Temel'i çağırmışlar.. "Karın mı, devletin mi?"Temel hemen yanıtlamış, "Devletim""Al şu silahı, yan odadaki karını vur"Temel silahı almış, yan odaya geçmiş.. Odadan önce bir silah sesi ardından da kırılan camın sesi gelmiş..Temel odadan çıkınca sormuşlar "Ne oldu?"Temel yanıtlamış, "Verdiğiniz silah kuru sıkı çıktı.. Ben de karıyı camdan attım.."
---------------------------------------------------
Şakacı pilot iniş yaparken, kuleye
...her seferinde "bilin bakalım ben kimim?" der. Kuledekiler çok sinir
olur. Bir gece pilot yine "bilin bakalım ben kimim?" der. Kuledekilerde
ışıkları söndürür. "Bil bakalım pist nerde?"
---------------------------------------------------
Tiyatroda, ünlü oyuncu rolü gereği uşaklarına bağırır: - "Atımı
getirin!" O sırada münasebetsiz bir seyirci "Eşek olsa olmaz mı?" diye seslenir.
Oyuncu hiç istifini bozmadan :
- "Olur buyrun
---------------------------------------------------
Tayyip ile Obama ilk konuşmalarında birbirlerine hava atmaya başlamışlar... Obama Tayyip'e 'Bizde öyle bir teknoloji var ki, ölüyü 'diriltiriz' demiş.. Tayyip altta kalırmı hemen karşılık vermiş ve o da; 'Bizdeki teknoloji çok farkli,partimizin bütün elemanlari 100 metreyi, 3 saniyede kosmayi beceriyor' demiş...Ama Tayyip bir süre düşündükten sonra bir anda korkuya kapılmış desteksiz attığı iddia yüzünden..Hemen danismanlarini çağırıp attigi palavrayi anlatmış... 'Haftaya Obama geliyor, yalanimiz ortaya çikarsa ne yapariz?' diye sormuş Tayyip Danismanlardan biri hemen cevap vermiş:-'Obama ya ölüyü nasil dirilttigini sordunuz mu? Tayyip cevap vermiş:-'Hayir sormadik.'Danışman: O halde hiç korkmayin Basbakanim, alın Obama yı Anitkabir'e götürün. Atatürk'ü diriltmesini isteyin. Diriltemezse o rezil olur. Yok eger diriltirse, siz zaten Atatürkten kaçarken 100 metreyi 3 saniyede kosarsiniz!
http://www.kralkartal.net/index.php?topic=492.0 (http://www.kralkartal.net/index.php?topic=492.0)
Daha iyi olurdu sankim kardeş (:
Eğlence mizah filan bölümünde Sabit başlık zati :)
Yok eger diriltirse, siz zaten Atatürkten kaçarken 100 metreyi 3 saniyede kosarsiniz!
cok guldum valla, olsada rep verseydik..
Alıntı yapılan: SingahLi - Eylül 10, 2010, 20:05:14
Tayyip ile Obama ilk konuşmalarında birbirlerine hava atmaya başlamışlar... Obama Tayyip'e 'Bizde öyle bir teknoloji var ki, ölüyü 'diriltiriz' demiş.. Tayyip altta kalırmı hemen karşılık vermiş ve o da; 'Bizdeki teknoloji çok farkli,partimizin bütün elemanlari 100 metreyi, 3 saniyede kosmayi beceriyor' demiş...Ama Tayyip bir süre düşündükten sonra bir anda korkuya kapılmış desteksiz attığı iddia yüzünden..Hemen danismanlarini çağırıp attigi palavrayi anlatmış... 'Haftaya Obama geliyor, yalanimiz ortaya çikarsa ne yapariz?' diye sormuş Tayyip Danismanlardan biri hemen cevap vermiş:-'Obama ya ölüyü nasil dirilttigini sordunuz mu? Tayyip cevap vermiş:-'Hayir sormadik.'Danışman: O halde hiç korkmayin Basbakanim, alın Obama yı Anitkabir'e götürün. Atatürk'ü diriltmesini isteyin. Diriltemezse o rezil olur. Yok eger diriltirse, siz zaten Atatürkten kaçarken 100 metreyi 3 saniyede kosarsiniz!
:ahaha
Hepsi çok güzel ama en çok bunu beğendim ::)
Evlat Sevgisi :)
küçük çocuk hamile bayanı görünce meraklanır ve yanına gider ;
- Teyzecim karnınızda ne var.
Teyze gülümseyerek ;
- Çocuğum var evladım der.
Çocuk şaşkın bir şekilde sorularına devam eder ;
- çocuğunuz mu peki onu seviyormusunuz
- Elbette seviyorum.
- ne kadar seviyorsunuz peki ?
- Çok seviyorum evladım hemde çok.
- Peki teyzecim madem çok seviyosunuz da onu neden yediniz ;D
Çocuğun biri babasına sormuş
Baba biz nasıl olduk?
-Baba cevap vermiş, maymunlardan türeye türeye biz olduk demiş.
Tabi çocuk babasının lafına inanmamış.
Annesine biz nasıl olduk demiş?
-Annesi, ALLAH Adem babayla Havva annemizi yaratmış nesilden nesile biz olmuşuz demiş.
Çocuk ta bunu üzerine annesine demiş ki, ama babam maymunlar türeye türeye biz olduk dedi.
Anne cevap verir o babanın sülalesi bizi ilgilendirmez
:ahaha :ahaha :ahaha :ahaha
İkinci güzel :D
Temel ile Dursun promosyonlu meşrubat alırlar. Meşrubatı açan Temel hemen kapağa bakar: - "Tekrar
deneyin." Kapağı kapatıp yeniden açar ve okur: - "Tekrar deneyin." ... ... ... En sonunda sinirlenen
Temel: - "Ula Tursun. Ha punlar pizi kandıriy! İki saattir deneyrum hala pi şey çıkmadi
Paris'te karşı kaldırıma geçmek için yeşil ışığın yanmasını bekleyen güzel kızın yanına yaklaşan
delikanlı:
- Pardon matmazel, Georges Duval adında bir genç tanıyor musunuz?
- Hayır, ne yazık ki tanımıyorum.
Delikanlı gülümsedi:
- Öyleyse onunla tanışmak ister misiniz?
;D
:D :D :D
Ögretmen ögrencilerine sormus:-
Allah hepimizin cennete gitmesini istedigi halde niye cehenneme gönderiyor.
Çocugun birisi ögretmenin sorusuna soruyla cevap veriyor:
-Ögretmenim siz bizim 5 almamizi istediginiz halde niye sinav yapiyorsunuz?
Alıntı yapılan: Simurg - Ekim 22, 2010, 19:39:40
Paris'te karşı kaldırıma geçmek için yeşil ışığın yanmasını bekleyen güzel kızın yanına yaklaşan
delikanlı:
- Pardon matmazel, Georges Duval adında bir genç tanıyor musunuz?
- Hayır, ne yazık ki tanımıyorum.
Delikanlı gülümsedi:
- Öyleyse onunla tanışmak ister misiniz?
;D
:ahaha
Süpermiş ya :D
Adam kizina Barbie almak ister ve bir oyuncakciya girer.
- Vitrindeki Barbie bebek kac para ? diye sorar.
Satici
- Hangisi beyim ? ve devam eder :
- Barbie spora gidiyor 19.95 usd
- Barbie alisverisde 19.95 usd
- Barbie discoda 19.95 usd
- Barbie plajda 19.95 usd
- Barbie bosandi 265 usd
Adam sasirir.
-Neden hepsi 19.95 de bosanmis olan 265 usd ?
Satici cevaplar :
- Cok basit Bosanmis Barbie ile birlikte ; Ken'in evini, arabasini, mobilyalarini da aliyorsunuz.
;D
:ahaha :ahaha :ahaha olsaydida rep verseydik guzelmis..
Maça iddalı çıkan fenerbahçe 3-2 kaybeder ve beşiktaş-fenerbahçe kupa maçından sonra FB ' li Volkan
tanınmamak için yaşlı kadın kılığına girer ve bir kafeye gider. Cafe de yanına yaşlı bir bayan
yanaşır ve "naber Volkan"der
Bunun üzerine Volkan deliirir ! nasıl tanıdı bu kadın beni diye düşünüp durur. Ertesi gün yine aynı
cafede aynı kadın yanaşır Volkanın yanına "naber Volkan"der
3.gün Volkan kılık değiştriir cafeye gider ve yine aynı kadın yanaşır ve yine "naber Volkan" der.
Volkan dayanamayıp sorar beni nerden tanıyosun diye?
Yaşlı teyze "oğlum ben tuncay lan tanımadın mı"der.
Temel deney yapamayA karar vermiş almış bir tane pire pirenin bi bacagını kesmiş zıpla demiş pire
zıplamış öbür bacagını kesmiş zıpla demiş pirede hiç tepki vermemiş temel deneyin sonuna şöle yazmış
PİRENİN İKİ BACAĞİ KESİLİNCE PİRELER DUYMAYİ
pire fikrasi güzelmis :D
barbi li olan müthiş yaa çok güldüm :ahaha :ahaha :ahaha
Alıntı yapılan: Simurg - Kasım 01, 2010, 21:14:08
Temel deney yapamayA karar vermiş almış bir tane pire pirenin bi bacagını kesmiş zıpla demiş pire
zıplamış öbür bacagını kesmiş zıpla demiş pirede hiç tepki vermemiş temel deneyin sonuna şöle yazmış
PİRENİN İKİ BACAĞİ KESİLİNCE PİRELER DUYMAYİ
:ahaha
Çocuk bir gün öğretmenine sorar:
Öğrenci: Hocam salakla zeki arasındaki farklar...... nelerdir.
Öğretmen: Salaklar her zaman kesin konuşur ama zekiler daima şüphecidir..
Öğrenci: Emin misiniz hocam ?
Öğretmen: Kesinlikle..
:ahaha :ahaha :ahaha :ahaha
Adam, karısının kedisinden nefret etmektedir. Kadın evde
yokken arabaya attığı gibi uzak bir mahalleye bırakır hayvanı.. Eve
geri gelir bakar bizimki kanepenin üzerinde mışıl mışıl
uyuyor..
Ertesi hafta daha uzağa bırakır.. Geri gelir bizimki gene kanepenin
üzerinde!..
Bir hafta sonra daha da uzağa bırakır, geri gelir, gene evde!..
En sonunda alır hayvanı gider, gider, gider.. Akşam
evin telefonu çalar.. Karısı telefonu açar. Karşısında kocası.
"Alo? sevgilim kedi evde mi?"
"Evdeee.."
"Versene şu lavuğu bana yolu tarif etsin.."
:ahaha :ahaha
Temel Fadime'yle tiyatro gişesine gitmiş:
- Pize içi pilet lütfen.
- Leyla ile Mecnun için mi?
- Hayir Fadime'yle penum için.
:ahaha :ahaha :ahaha :ahaha
Hemen
Temel çok para kazanmış. Ailece en lüks lokantaya gitmişler. En pahalı şarabı seçip ısmarlamış.
Garson: "Hangi yıl tercih ederdiniz," diye sorunca,
"Pi mahzuru yoksa hemen isteyrum."
:ahaha
Avukatın biri ölür ve öte tarafa geçer. Cennetin kapısında sorgu meleği avukatın günahlarını dinlemeye baslar :
1) Çevreyi kirleten büyük bir şirketi, suçlu olduklarını bildiğim halde savundum ve beraat ettirdim.
2) Bir seri cinayet katilini, yüksek ücret ödedigi için savundum ve idamdan kurtardım.
3) Bir çok müşteriden fahiş fiyat aldım.
4) Parası olmayan kadınları savunmak için onlara ilişki teklif ettim.
Ve liste uzadıkça uzar.
Melek, "Bitti mi?" diye sorunca avukat telaşla atılır.
"Evet! Yalnız bir dakika! Bu arada yaptığım iyilikler ne olacak?"
Bunun üzerine Melek bir süre düşünür, "Hımm.. dur bakalim. Bir tarihte dilencinin birine yüz lira vermişsin."
Avukat sevinir, "Evet, evet!"
"Hımm..." der melek "Bir başka tarihte de boyacı çocuğa iki yüz lira bahşiş vermişsin..."
Avukat yüzünde büyük bir sırıtmayla cevap verir, "Evet! Tabii ki!"
Melek yanında duran yardımcısına döner ve şöyle der:
"Bu salağa üç yüz lirasını verin ve derhal cehenneme atın!.."
:hehe
Bir gün genel müdür şirket içinde dolaşmaya çıkmıştır. Tam ürün müdürünün ofisinin önünden geçerken onu sekreteriyle sarmaş dolaş bulur.
Hışımla ofise dalar: "Biz sana bu kadar parayı bunun için mi veriyoruz?"
Ürün müdürü istifini bozmaz: "Hayır, ben bunu bedavaya yapıyorum!"
:ahaha
Bir grup İngiliz, Amerikalı ve Türk gemiyle yolculuk ediyorlarmış. Birden şiddetli bir fırtına kopmuş. Geminin batacağını anlayan kaptan hemen yolculara koşup gemiyi boşaltmalarını istemiş. Fakat kimse buna inanmamış, kendini denize atmayı kabul etmemiş. Bir süre sonra bütün yolcuların ölüm tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu gören kaptan hemen bir tayfasını çağırmış. "Git bir de sen dene onları gemiden atlamaya ikna etmeyi," demiş. Tayfa gitmiş ve kısa bir süre sonra geri dönmüş. Kaptan merakla sormuş:
-Eee, noldu?
-Hepsi atladılar efendim.
Kaptan çok şaşırmış:
-Nasıl olur, daha demin kıllarını bile kıpırdatmamışlardı. Ne dedin onlara?
-Çok kolay. İngilizlere "Sizin gibi soylu insanlar batmak üzere olan bir gemide olmamalılar," dedim.
Amerikalılara deniz suyunun insan vücudu için çok faydalı olduğunu söyledim.
-Peki ya Türklere ne dedin?
-Onlara da "Denize girmek yasak! " dedim.
bunu bilirsiniz hemen hemen ;D
Yaz zamanı karınca gece gündüz ağır çalışırken ağustosböceği vur patlasın çal oynasın şarkı türkü söyleyip takılmış. Tabii kış gelmiş, karınca sıcacık evinde afiyet içinde yaşıyorken bir gün kapısı çalınmış. Bakmış ağustosböceği.
"Tamam," demiş, "yaz boyunca saz çaldın şimdi aç kaldın ve benden yemek istemeye geldin değil mi? Saz çalacağına biraz çalışmış olsaydın böyle aç kalmazdın.
Ağustosböceği "Yoo. Yanlış anladın demiş. Biz yaz boyunca saz çalınca, ayıptır söylemesi biraz para yaptık. Hatta meşhur oldum, şimdi Avrupa turnesine çıkıyorum. Belki oralardan istediğin bir şey vardır, diye sormaya geldim," demiş.
Karınca bir bakmış ağustosböceğinin hiç de aç bir hali yok. Üzerinde bir kürk, arkada da kocaman bir limuzin, şoförü ile onu bekliyor.
"Yok, bir şey istemiyorum," demiş. "Ama Fransaya uğrayacaksın değil mi?"
"Evet"
"İyi o zaman," demiş karınca, "Paris'te La Fontaine diye biri var, onun yüzüne bir tükür benim için, oldu mu?"
;D ;D
:ahaha
Bana Güvenmeyin
Adamın biri gazetedeki iş ilanı üzerine görüşmeye gelmiş.
İş ilanında üniversite mezunu, iyi Fransızca konuşan, pazarlama konusunda tecrübeli bir yönetici arandığı yazıyormuş.
- Hoşgeldiniz, hemen başlayalım. Hangi üniversite mezunusunuz?
- Üniversite mezunu değilim.
- Öyle mi? O zaman yabancı dilinize güveniyor olmalısınız.
- Yabancı dil bilmem.
- Demek bilmiyorsunuz. O zaman tecrübenize güvenerek geldiniz.
- Pazarlama konusundan anlamam.
- O zaman niye geldiniz canım kardeşim ?
- Bu işte bana güvenmeyin. Onu demeye geldim.
--- ----------- ------------ ------------- --------------- ---------------- -------------------
Dün Gece Neredeydin?
Adam sabaha karşı evine gelmiş. Eşi başlamış sorular sormaya;
-Dün gece nerdeydin Süpermen?
-Müşterileri yemeğe çıkardım patronla.
-Peki sonra ne yaptınız Süpermen?
-Bir bara götürdük, striptease kulübüne...
-Sen ne yaptın orada Süpermen? demiş eşi.
-Hiiç sadece bir bira içtim ve patronla müşterileri otele bıraktık, demiş adam ve ardından sormuş..
-Neden bana Superman diyorsun geldiğimden beri?..
Eşi cevaplamış.
-Sadece Süpermen külotunu pantolonunun üstüne giyiyor da ondan.
------- -------------- ------------------ -------------- ------------------- -----------------------
Oscar Kazanacağız Okyanusta büyük bir gemi hızla ilerliyorken, bir an gemi kaptanı herkesi güverteye çağırmış ve herkes güverteye toplanınca,
Kaptan: "Size bir kötü bir de iyi haberim. Hangisi ile başlayayım?"
Yolcular: "İyi olanla."
Kaptan: "11 dalda Oscar kazanacağız."
---------------- ----------------- -------------- --------------------------- ---------------------------
Neredeler?
Çok kıymetli bir köpek evden kaçmış. Sahibi oturduğu küçük kentte çıkan yerel gazeteye bir ilan gönderip, bulana 1000 dolar ödül vaadetmiş. Fakat gönderdiği ilan gazetede çıkmamış. Öfkelenen adam doğruca gazete yönetimine gitmiş.
-İlan servisi şefiyle görüşmek istiyorum, demiş.
-Orada danışmada duran bir delikanlı "dışarıda" diye cevap vermiş.
-Ya yardımcısı?
-O da yok
-O halde yazı işleri müdürüyle konuşayım.
-O da dışarıda
-Peki, ya gazetenin sahibi?
-O da burada değil.
-İnanılır gibi değil! Nerede bu adamlar?
-Köpeğinizi aramaya gittiler, efendim.
------------ ------------ ---------------------- ---------------------- ------------------------- -------
Alıntı yapılan: Resulbjk - Aralık 04, 2010, 00:21:11
Dün Gece Neredeydin?
Adam sabaha karşı evine gelmiş. Eşi başlamış sorular sormaya;
-Dün gece nerdeydin Süpermen?
-Müşterileri yemeğe çıkardım patronla.
-Peki sonra ne yaptınız Süpermen?
-Bir bara götürdük, striptease kulübüne...
-Sen ne yaptın orada Süpermen? demiş eşi.
-Hiiç sadece bir bira içtim ve patronla müşterileri otele bıraktık, demiş adam ve ardından sormuş..
-Neden bana Superman diyorsun geldiğimden beri?..
Eşi cevaplamış.
-Sadece Süpermen külotunu pantolonunun üstüne giyiyor da ondan.
------- -------------- ------------------ -------------- ------------------- -----------------------
Oscar Kazanacağız Okyanusta büyük bir gemi hızla ilerliyorken, bir an gemi kaptanı herkesi güverteye çağırmış ve herkes güverteye toplanınca,
Kaptan: "Size bir kötü bir de iyi haberim. Hangisi ile başlayayım?"
Yolcular: "İyi olanla."
Kaptan: "11 dalda Oscar kazanacağız."
---------------- ----------------- -------------- --------------------------- ---------------------------
Neredeler?
Çok kıymetli bir köpek evden kaçmış. Sahibi oturduğu küçük kentte çıkan yerel gazeteye bir ilan gönderip, bulana 1000 dolar ödül vaadetmiş. Fakat gönderdiği ilan gazetede çıkmamış. Öfkelenen adam doğruca gazete yönetimine gitmiş.
-İlan servisi şefiyle görüşmek istiyorum, demiş.
-Orada danışmada duran bir delikanlı "dışarıda" diye cevap vermiş.
-Ya yardımcısı?
-O da yok
-O halde yazı işleri müdürüyle konuşayım.
-O da dışarıda
-Peki, ya gazetenin sahibi?
-O da burada değil.
-İnanılır gibi değil! Nerede bu adamlar?
-Köpeğinizi aramaya gittiler, efendim.
------------ ------------ ---------------------- ---------------------- ------------------------- -------
3'ü de hoşuma gitti :D
Adamın birisinin,
Arabasının lastiği tam tımarhanenin önünde patlar.
...
Adam arabayı kenara zor yanaştırır.
Sonraki işlem malum...
Kriko, stepne, bijon anahtarı ve tekeri söker.
Ama söktüğü 4 adet bijon, yuvarlanıp yağmur mazgalına düşer.
Mazgal açılır gibi değil,
Bijonlar görünmüyor bile.
Adam bir sağına bakar, bir soluna bakar,
çaresiz kaldırıma çöker.
Olayı en başından beri tımarhanenin demir parmaklıklı penceresinden izleyen bir deli, seslenir;
- Ula salaaak! Sen ne yapıyorsun orda öyle?
- Sorma birader,lastik patladı ve değiştirirken bijonları mazgala düşürdüm.
- Düşündüğün şeye bak! Diğer lastiklerden birer tane bijon çıkar. Hepsi 3 bijonlu olsun.
Seni, lastikçiye kadar idare eder.
Adam hemen denileni yapar.
Ve akıl hastanesindeki deliye seslenir:
- Senin ne işin var tımarhanede?
Cevap müthiştir....
- Biz burada delilik'ten yatıyoruz kardeşim, salaklık'tan değil...!
;D
:ahaha
Bu hikaye trakyada geçmis gerçek bir olay;
Yasli bir amca, eseginin üzerinde kara...yolunda seyretmekted...ir.
Bunu gören trafik polisleri, amcaya takilmak isterler ve
durdururlar.
Polis: Be amca, necin dakman golani? (Golan: Emniyet kemeri.)
Amca: Dakmam be iste!
Polis: E bak gördün mu, simdi ceza keseceyik.
Amca: Kes bakalim ne keseceysan da gidecem, acele isim var.
Polis: Peki amca, cezayi sana mi yazalim yogsam esege mi?
Amca:
Polis: Yani cezayi sana yazarsak bes milyon ödeycen, esege üç
milyon ödeycen.
Amca: Bana kes o zaman.
Polis: Neden sana keseyon amca?
Amca: Onun sicili temiz ossun, polis yapcez onu... ;))
Alıntı yapılan: keskinli - Şubat 27, 2011, 18:27:57
Bu hikaye trakyada geçmis gerçek bir olay;
Yasli bir amca, eseginin üzerinde kara...yolunda seyretmekted...ir.
Bunu gören trafik polisleri, amcaya takilmak isterler ve
durdururlar.
Polis: Be amca, necin dakman golani? (Golan: Emniyet kemeri.)
Amca: Dakmam be iste!
Polis: E bak gördün mu, simdi ceza keseceyik.
Amca: Kes bakalim ne keseceysan da gidecem, acele isim var.
Polis: Peki amca, cezayi sana mi yazalim yogsam esege mi?
Amca:
Polis: Yani cezayi sana yazarsak bes milyon ödeycen, esege üç
milyon ödeycen.
Amca: Bana kes o zaman.
Polis: Neden sana keseyon amca?
Amca: Onun sicili temiz ossun, polis yapcez onu... ;))
:ahaha
:ahaha :ahaha :ahaha :ahaha
süpermiş
:ahaha :ahaha :ahaha süpermiş ;D :ahaha
Aga'nin karisi
Eşkiya bir köyü basar, ağanın karısıyla 3-5 kadını
dağa kaldırır.
Ağa ve adamları iz sürüp eşkiyayı kuşatır.
Şakiler, kadınları bırakıp kaçar.
Ağa karısına sorar
-Ne yaptılar size hele anlat.
-Ne yapacaklar,hepimize tecavüz ettiler.
-Söylemedin mi ağanın karısı olduğunu ?
-Söyledim.
-E, ne yaptılar ?
-Altıma halı serdiler...
Karne günüydü.Küçük oğlan okuldan döndü.
Annesi : Karnen nerede? diye sordu.
Çocuk güldü :
-Arkadaşıma ödünç verdim. Babasını korkutacak...
:ahaha :ahaha :ahaha
Hahahaha
Üç arkadaş tren istasyonuna gitmişler. İçlerinden biri gişeye yaklaşıp bilet almış ve trenin kalkmasına ne kadar zaman olduğunu sormuş. - Bir saat on beş dakika... Arkadaşlarına dönmüş: - Daha çok var, hadi gidip şu karşıki kafede çay içelim... Oradan buradan derken lâf lâfı açmış... Birden tren düdüğüyle kendilerine gelmişler. Koşarak dışarı fırlamışlar ama, nafile... Tren kaçmış..Sormuşlar: - Sonraki tren ne zaman? - Bir buçuk saat sonra... Yine dönmüşer kafeye. Yine çay, yine lâf ve derken yine düdük sesi... Koşmuşlar ama bu defa da treni kaçırmışlar. Bir saat sonra bir tren daha varmış. Dönmüşler kafeye... Ama bu kez uyanık duruyorlar. Trenin sesini duyar duymaz kalkmışlar ve koşmaya başlamışlar. İçlerinden ikisi; biri bir vagona, diğeri baska vagona zar zor yetişmiş... Üçüncü ise geride kalmış ve yetişememiş... Bir süre dövündükten sonra başlamış katıla katıla gülmeye. Durumu gören istasyon memuru dayanamayıp sormuş: - Hem treni kaçırdın hem gülüyorsun! - Ulan nası gülmeyeyim Onlar beni uğurlamaya gelmişti :D
:ahaha
;D
:ahaha :ahaha :ahaha :ahaha
"Başbakan, Karadeniz gezisinde bir üniversiteyi ziyaret etmiş.
Sınıfın birinde ...öğrencilerle tanışmış.
O karizmatik duruşuyla beden dilini de kullanarak bir konuşma yapmış.
Etkili konuştuğunu düşünerek "Sorusu olan var mı?" demiş.
TEMEL; "Ben size 3 soru soracağım." demiş;
"1-Bu kadar yıpranmış olmanız gerekirken oylarınız nasıl oldu da arttı?
2-Özelleştirme adı altında bütün önemli kurumları yabancılara sattınız, bunlardan ne kadar para kazanıldı?
3-Bu paralar nerede?"
Tam bu sırada zil çalmış. Başbakan, "2.derste devam ederiz" deyip çıkmış.
Derse yeniden girince "nerede kalmıştık" diye sormuş.
Bu sefer DURSUN ayağa kalkmış; "Bizim sorularımızı cevaplayacaktınız" deyince,
Başbakan "iyi tekrar sorun bakalım" demiş.
DURSUN, "Size 5 sorum olacak" :
"1-İktidarda yıpranmış olmanıza rağmen oylarınızı nasıl artırdınız?
2-Bütün önemli kurumlarımızı sattınız? ne kadar para kazanıldı?
3-Bu paralar nerde?
4-Tenefüs zili neden yarım saat erken çaldı?
5-TEMEL nerede?"
;;D
Ahahahaha ;D ;D
:ahaha :ahaha :ahaha
:ahaha :ahaha ilk duyduğumda da çok gülmüş hala da güldürüyor beni güzel fıkra ;D
Erken'ten Güzin Abla olursa..!
Sevgili Erkan Ağabey..
Bana yardımcı olursunuz diye size yazıyorum..
Geçen gün... ise giderken kocamı her zamanki gibi evde TV seyrederken bıraktım.
Arabamla daha 500 metre gitmedim ki motoru stop etti. Hayli uğraşıp
çalıştıramayınca kocamdan yardım almak icin eve geri döndüm.
Eve girince gözlerime inanamadım.. Kocam komsunun kızı ile yatağımızda. .
Ben 32, kocam 34 yasında komsunun kızı ise 22.. Biz 10 yıldır evliyiz..
Yakalanınca resmen çöktü ve itiraf etmek zorunda kaldı..
6 aydır birliktelermiş... Ne yapmalıyım lütfen bana yardım eder misiniz?..
Sevgilerimle
Ayşe..
Sevgili Ayşe;
Hava soğuksa, hele bu tip kısa mesafelerde motor ısınmadan bastıysan arabalar genelde bunu yapar..
Kaputu aç yakıt borularına şöyle bir bak, ezilme, çöküntü gibi bir şey var mı?
Manifolt bağlantılarını ve karbüratörü gözden geçir.
Eğer bunlar sorunu çözemezler ise sorun yakıt pompasında olabilir..
Bujilere yeterli benzin gelmiyordur. (Araban tüplü mü benzinli mi dizel mi yazmamışsın) Yoksa daha da yardımcı olabilirdim..
Erkan Abin :D
:ahaha güzelmiş ;D
;D
Cok guzel ;D
(http://img105.imageshack.us/img105/1739/lazzzzct8.jpg)