Ana Menü

Trafik Cezası (gerçek hikaye) Hikayesi

Başlatan eyup1903, Temmuz 12, 2007, 18:04:34

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

eyup1903

Deniz yavaşlamadan önceTakometreye baktı: Hız limitinin
90km olduğu yerde 110km ile gidiyordu ve son dört ay
içerisinde dördüncü defa polis tarafından durduruluyordu. Bir insan nasıl bu kadar şanssız olabilirdi? Deniz arabasını sağa çekti."İnşallah şu anda
yanımızdan daha hızlı bir araba geçer" diye düşünüyordu. Polis elinde kalın bir not defteri ile arabadan indi. Ali? Bu Polis camiden tanıdığı Ali değil mi? Deniz iyice
arabasının koltuğuna sindi. Bu durum bir cezadan daha kötüydü. camiden tanıdığı bir Polis, hemde hızlı gidip,
trafik kurallarını ihlal ettiği için.iyi günler Ali Birbirimizi yeniden böyle görmemiz çok ilginç"
"iyigünler Deniz" Ali gülümsemiyordu.
"Beni; Eşimi ve çocuklarımı görmen için eve giderken yakaladın"
"Evet öyle"
Ali umursamaz görünüyordu.
"Son günler eve hep çok geç geldim. Çocuklarım beni uzun süredir hiç görmedi. Ayrıca zeliha bana bu akşam mantı içli köfte ve biftek yiyeceğimizi söyledi. Ne demek istediğimi anlıyormusun?"
"Evet ne demek istediğini anlıyorum.Ayrıca trafik kurallarını ihlal ettiğini de biliyorum."
diye cevapladı Ali.
"Eyvah! Bu taktik fazla işe yaramayacak gibi. Taktik değiştirmek gerekli"diye düşündü Deniz
"Beni kaç ile giderken yakaladın?"
"110. Lütfen arabana girer misin?" dedi ALİ.
"Ah Ali, bekle bir dakika lütfen. Seni gördüğüm anda,Takometreye baktım.Sadece 85 km ile gidiyordum."
"Lütfen Deniz, arabana gir" diye üsteledi Ali,Deniz, canı sıkkın bir şekilde arabasına girdi, kapıyı çarparak kapattı.Ali, not defterine bir şeyler yazıyordu.
"Ali niye benim ehliyetimi ve araba ruhsatımı istemiyor ki" diye düşündü Deniz, Ne olursa olsun, bundan sonra camide de bu adamın yanına oturmaktansa, birkaç gün Deniz camiye gitmeyecekti.
Ali kapıyı tıklatıyordu. Deniz arabasının penceresini 5 cm kadar açtı. Ali Deniz'e bir kağıt verdi ve gitti."Ceza değil bu" diye kendi kendine söylendi Deniz. Bir anda sevinmişti. Bu bir yazıydı ve kağıtta şunlar yazıyordu:
"Sevgili Deniz, benim bir kızım vardı. Altı yaşındayken çok
hızlı araba kullanan biri tarafından öldürüldü. Bu
kazadan dolayı, adam cezalandırıldı. 3 yıl hapishane cezasıydı bu. Bu adam hapishaneden çıkınca kendi çocuklarına sarılıp, öpüp, onları tekrar koklayabildi. ama ben öpebilmek için, cennete gidinceye
kadar beklemem gerekiyor. Bin defa adamı affetmeye çalıştım Bin kerede başardığımı zannettim. Belki başarmışımdır,ama hala kızımı düşünüyorum.Lütfen benim için dua et ve dikkat et Deniz, tek bir oğlum kaldı..
"Deniz 15 dakika kadar bir süre yerinden kıpırdayamadı.Daha sonra kendine gelip, yavaş yavaş evine gitti.Evine varınca, çocuklarına ve eşine sıkıca sarıldı.Hayat çok değerli, sürekli dikkat et.Dikkatli araba kullan ve başkalarının hakkına saygı göster. Hiçbir zaman unutma,istediğin kadar araba satın
alabilirsin, AMA İNSAN HAYATINI ASLA................

alıntıdır

esmerve

korkutamaz bizi musalla taşı ölümüne sevdik biz beşiktaşı

Simurg

eyüp abi bana kızıyodun kendin başlamışsın :D muaha

BEŞİKTAŞK



Kahrolsun uyuyunca geçmeyen bazı şeyler..

richee_4ever_jk

Güzel yazı gerçekten sağolasın paylaştığın için anlamı büyük

alperen

guzel yazı hepımızın aılesı var ben hergun eve donerken esımı ozluyorum onların kıymetını her zaman bılmek ve ona gore yasamak lazım gencler ıcın ınsallah faydalı olur tesekkurler
Yücedaglar gibi başım kar idi
Bir incecik yel vurduda eridi
Dilim dönse bir kelamım var idi
Yüreğime bastı YOL ETTİ BENİ ....