Asi Ruh Carvalhal !

[El Maestro]

Beşiktaş'ın Portekizli çalıştırıcısı, etrafına yaydığı pozitif enerji ve bitmek tükenmek bilmeyen hırsı ile dikkat çekiyor.
[/size]
[/size]Sezon[/size] [/size]başından[/size] bu yana Beşiktaş'ın taktik hazırlığını,[/size]oyun[/size] planlamasını ve felsefesini sorguladık durduk...[/size]Quaresma'nın verimsizliğini, Simao'nun formsuzluğunu, Guti'nin defterden silinişini, Fernandes'in sorumsuzluğunu tartıştık, bu etkisizlik ve verimsizlikle bu takımın büyük hedeflerin peşinden koşmasının güçlüğünü konuştuk da konuştuk...Haksız da sayılmazdık... Birçok maçta ayağında topu tutamayan, iki pası bir arada yapamayan, sürekli ikili mücadeleden kaçan, sahada hiçbir şekilde sorumluluk almayan bu isimler değil miydi sanki...Yeni transferlerden de sivrilen, umut veren yoktu...Beşiktaş'ın yaşadıkları, sıkıntıları, açmazları kolaykolay iki yakasının bir araya gelemeyeceğinin işaretlerini taşıyordu...Ümit ve endişe... Kahır ve çile... Dram, trajedi, komedi... Hepsi iç içe girmişti...Acaba hoca mı hastaydı, yoksa takım mı? Bu sorular da hep kafalarda dolaştı...Gördük ki o günler gelip geçiciymiş... Yaşananlar emekleme dönemiymiş...Hatırlarsanız, teknik sorumlu Carvalhal yaklaşık 1.5 ay önce "% 100 futbol" programında "Sahaya dengesiz bir takım sürerseniz belki maçı 5-0 kazanabilirsiniz ama bir turnuva takımı olamazsınız" diyerek merdivenleri yavaş yavaş çıkacağının, günlük kazançlar istemediğinin sinyallerini vermişti.Futbol kalitelerini daha iyi hale getirmek için önemli adımlar attıklarını, oyunu daha kısa mesafede oynayabilmek adına sürekli çalışmalar yaptıklarının altını çizmişti...Kısacası temeli sağlam tutmak amacındaydı...O dönem çoğu kesime Portekizli hocanın söylemleri belki "Andersen'den masallar" gibi geldi... AmaCarvalhal durmadan çalıştı, durdu... Hem de kararlı ve coşkulu...Ve Beşiktaş kendi küllerinden yeniden doğdu... Artık Kartal zirveye layık bir futbol oynuyor, güvenleilerliyor... Özellikle oynadıkları son iki maç onların yakın bir zamanda ligin efendisi olacaklarını gösteriyor...Bunca zorluğa rağmen hem Avrupa'da, hem de Süper Lig'de bu kadar sağlam durabilmek kolay elde edilebilecek bir başarı değildir. Her gün üstüne biraz daha koyan Beşiktaş, zaman zaman yine tökezleyecektir ama hedeflerin peşinden koşmayı sürdürecektir.Her günü taze bir başlangıç olarak yorumlayan, çevresine sürekli pozitif enerji saçan, futbolcusunun karakterini ezbere bilen ve sorumlulukları için kendi vatandaşı ile didişmekten bile çekinmeyen CarlosCarvalhal de stajerlik dönemini artık geride bırakmıştır.O bundan böyle Beşiktaş'ın asi ruhudur...Beşiktaş Yönetimi, çalışkanlığı, taktik zekası en önemlisi insanlığı ile yakın bir gelecekte üst düzey bir kariyere sahip olması muhtemel bu isme sahip çıkmalı, Tayfur hoca geri döndüğünde bir kenara atmamalı.Türkiye ikinci bir Löw örneğini yaşamamalı... HAFTANIN PORTRESİ

QUARESMA (BEŞİKTAŞ)Trabzon deplasmanında tüm hünerlerini ve yeteneğini sahaya serdi. Tüm futbolseverleri bir kez daha büyüledi. Topu her ayağa alışında büyük bir tehlikeydi, rakip savunmacıların tüm çabaları onu durdurmaya yetmedi. Ofansif görevinin dışında savunmasına da sık sık yardım etti, galibiyette baş rolü kapmasını bildi. Kendinden çok takımı için oynadığında Beşiktaş'ın kolay kolay maç kaybetmeyeceğini gösterdi.
HAFTANIN TAKIMI

BEŞİKTAŞBu sezon zorluk derecesi yüksek tüm maçların üstesinden gelmeyi başardılar. Belki derbilerde rakiplerine puan bıraktılar ancak futbollarıyla hep ağır basan taraftılar. Trabzon'da da eksik oyuncuların fazlalığına rağmen kusursuz bir doksan dakika çıkardılar, bileklerinin hakkıyla üç puanı kaparak zirveye biraz daha yaklaştılar.HAFTANIN HOCASI

CARLOS CARVALHAL BEŞİKTAŞGöreve geldiği günden bu yana kendisine hep soru işaretleri ile bakılsa da Portekizli asla pes etmedi, 24 saatini Beşiktaş'a verdi. Trabzonspor maçında dersini çok iyi çalıştığını gösterdi, kusursuz taktiği ve ikinci yarıda yaptığı hamlelerle rakibini dize getirdi. Bu işin üstesinden rahatlıkla gelebileceğini resmen belgeledi.HAFTANIN HAKEMİ

FIRAT AYDINUS

TRABZON-BEŞİKTAŞBu sezonki başarılı yönetimlerine bir yenisini ekledi. Seyirci baskısında kalmadan objektif bir yönetime imza atarken, kritik pozisyonları hatasız çözmeyi bildi. Kart uygulamalarında mükemmeldi, oyunun tempo kazanması için gereksiz düdüklere yeltenmedi. Yardımcıları ile iyi iletişimi de başarısında önemli etkendi.


Milliyet