Ana Menü

Denizli, Beşiktaş’ın Semin’i olur mu? - Uğur Meleke

Başlatan CR7, Nisan 04, 2011, 14:15:23

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

CR7

Beşiktaş Yönetimi, Schuster'den boşalan teknik direktörlük koltuğunu Havutçu'ya teslim ettiğinde spor medyasının en önemli beklentisi, Alman Hoca döneminde var olduğu iddia edilen adaletsizliklerin tamiriydi. Beşiktaş'ı idmanlarda-seyahatlerde 7 gün/24 saat takip eden muhabir arkadaşlarımız, Schuster'in bazı oyuncularla arkadaş gibiyken, bazılarıyla hiç diyalog kurmadığını; çalışana değil, hak etmeyene yakın durduğunu iddia ediyorlardı. Onlara göre Havutçu öncelikle bu arızayı giderecek, adalet duygusunu tekrar tesis edecekti.

İtiraf etmek gerekirse ben, Schuster'in böyle bir adaletsizlik yaptığına hiç ihtimal vermedim (ya da inanmak istemedim). Ama Havutçu'nun göreve geldiği ilk maçta da profesyonellik abidesi Sivok'un değil, sezon boyunca kendine iyi bakmadığı ve takımı en kritik yerlerde yalnız bıraktığı için eleştirilen Ferrari'nin 18'in dışında kalmasını bekliyordum. Yanılmışım. Belli ki, Havutçu da, Schuster'le benzer kriterler kullanıyordu, stoperini ahlaki değil teknik sebeplerle belirledi.

Yine de Sivok/Ferrari kararına takılmadan, hem Kayseri hem de Sivas maçını Schuster'le Havutçu arasındaki farkları teşhis edebilme umuduyla izledim. Şu ana kadar küçük aklımla anlayabildiklerim itibariyle vardığım sonuç, pek hayal edildiği gibi değil doğrusu.

SCHUSTER gitti, ŞUSTER geldi

Schuster döneminde Beşiktaş'a yapılan belki de en haklı eleştiri, siyah-beyazlıların sahada bir kişi eksildiğinde toz şeker gibi dağılmasıydı. Gerçekten de siyah-beyazlılar, Eskişehir-Fenerbahçe-Trabzon önünde 10 kişi kaldıkları andan itibaren maça havlu atmışlar, sahada (10 değil) 7 kişiymiş gibi davranmışlardı. Oysa dünyada ne ilk, ne de son 10 kişi kalan takım Beşiktaş'tı. Şu sıralarda Demirören'le sıkça ismi anılan Mourinho'nun idmanlarda 10'a 11 çalışmalar yaptırdığı anlatılır. Geçtiğimiz haftalarda da R.Madrid daha 1'inci dakikasında kalecisini kaybettiği Espanyol maçını sanki 11 kişiymiş gibi oynamayı becermiş, sahadan 1-0 galip çıkmıştı.

Beşiktaş'sa bu hastalığını yine çözemedi. Sivas önünde de son 25 dakika şaşkınları oynadılar. Gol atmaya çok fazla niyeti olmayan rakiplerini üstlerine çektiler ve yenilmeyi becerdiler. Havutçu da sahadaki kötü enerjiyi tamir edememe anlamında Schuster'i aratmadı doğrusu.

Stoper Aurelio

Havutçu'nun takım 10 kişi kaldığında yaptığı hamle de Schuster'in maç kaybettiren Fenerbahçe müdahalesinden farklı değildi. Esas stoper atılınca o bölgeye Aurelio kaydırıldı. Milli oyuncu, 73'te ofsayt itirazıyla komik biçimde durarak birinci arızayı verdi. 79'da sarı kart gördüğü pozisyonda Eneramo'yu kaçırdığında "gol geliyor" dedirtmeye çoktan başlamıştı. Nihayet golde de aynı hatayı yaparak skoru tayin etti.

Aslında bu meselenin iki farklı boyutu var: Birincisi, Aurelio zaten F.Bahçe maçında da gollerde yaptığı bireysel hatalarla o bölgeye uygun olmadığını defalarca göstermişti. Demek ki, Havutçu öyle düşünmüyordu.

İkincisi de, herkesin iddia ettiği gibi Beşiktaş'ın kulübesi stopersiz değil. Erhan Güven geçen sezon Antalya'da defalarca stoperde oynadı ve gerektiğinde de görevini gayet iyi yapmıştı. Erhan'ı beğenirsiniz beğenmezsiniz ayrı mesele. Ama bir sağ bek/stoper oyuncusunu kulübeye koyuyorsanız ve ihtiyaç olduğunda kullanmıyorsanız onu neden Sivas'a getiriyorsunuz ki? Erhan'ı oynatmayacaksanız evde bırakın, A2 takımının milli stoperi Atınç'ı (veya sağlıklı olduğunda Furkan'ı) Sivas'a getirin ki, gerek olduğunda kullanabilesiniz!   

Oyuncu değişikliği

Havutçu'nun bu müsabakada Schuster'i hatırlattığı bir diğer konu da, oyuncu değişiklikleri oldu. Schuster dönemindeki Beşiktaş, ligin en az oyuncu değiştiren takımıydı. Alman Hoca kaybedilen Eskişehir maçında 1, Fenerbahçe karşısında da (biri 88'de olmak üzere) 2 değişiklik yapmış, kulübesine güvenmediğini açıkça belli etmişti. Tayfur Hoca'nın o anlamda da Schuster'den bir farkı olmadı. Sivas'ta o da dondu, (çok geç sayılabilecek) 76 ve 80'de iki değişiklikle yetindi. Sonuç Eskişehir ve Fenerbahçe maçlarından farklı olmadı.

Son tahlil

Tabii ki sadece iki müsabakayla Havutçu değerlendirmesi yapmanın eksik kalabileceğinin farkındayım. Ama bu 180 dakikanın sonunda Havutçu'yu ortalıkta bulamadığımı, hâlâ Schuster'i konuştuğumu da itiraf etmek zorundayım.

Herkes Beşiktaş'ın yeni sezonda Denizli'nin kapısını tekrar çalacağını söylüyor, eğer iddialar doğruysa tecrübeli hocanın başarı şansının olacağını da düşünenlerdenim.
Bu sezon Avrupa Ligi'nin sürpriz favorisi olarak gördüğüm Dinamo Kiev, Yuri Semin'le 2007-2009 yılları arasında çalışmış; sonra iki taraf ilişkilerine 1 yıl ara vermişti. Semin'in bu sezon içinde takıma tekrar dönüşüyse harika oldu. Birbirini iyi tanıyan iki eski sevgilinin doku uyumu Avrupa Ligi'nde çeyrek final getirdi.

Denizli de (hadiseye 1 yıl dışarıdan bakıp farklı tecrübeler kazandıktan sonra) Beşiktaş'ın Semin'i olur mu diye düşünmeden edemiyorum doğrusu...
artık iddaa tahminleri de var
"Tanrı her şeyi görür. Kimse hakkında kötü düşünmeyin" LeBron James
(Cavs'in 55 sayı fark yediği LaL-Cavs maçı sonrası)

NoPasaran

Tayfur ile olması zor görünüyor..

Mustafa Denizl yeniden gelirse ne olur.

Açıkcası merak etmiyor değilim. Çok kısıtlı bir kadroyla oynanması gereken şekilde geçirilen 2 sezondan sonra inanılmaz bir kadro oluştu..Başarılı mutlaka olacaktır. Buna her zaman inanıyorum..

Ancak gelmesinide istemiyorum.Tekrar bazı eleştiriler bazı sorunlar bir yerden sonra sıkacaktır.

Aşk bu Aşk !

volkanca.net

RCA

m. denizli istemiyorum. lucescu istiyorum (nokta) alsınlar getirsinler.
İnşaat mühendisliğini bitirip sinema oyuncusu olmak isteyen bir abzürd adam profili.

That's me.

[KralKartal]

Denizli Fenere gitsin, hatta Lig tvde yorumcu olarak kalsin. !
Etikete gerek yok, eskiler tanir bizi

IL Capitano

valla Denizli, kendi sagligi acisindan bize gelmesin, ne me lazim Ihsan admin atlar ucaga gider Istanbula filan  ;D

saka bi tarafa bu saatten sonra Denizli olmaz ama basinda hafif öyle bir dusunce yaratilmaya calisiliyormus gibi geliyor.

Inadina Gülümse Hayata : Biz ATATÛRK Gencleriyiz !!!....