Ana Menü

Galatasaray Maçı Spor Yazarları

Başlatan NoPasaran, Kasım 29, 2010, 13:15:35

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

NoPasaran

Rıdvan Dilmen - Hayran Kaldım

Strateji olarak iki takım için de, iki teknik adam için de zor bir maçtı, iki takım da üç puan için sahaya çıkmıştı.
Maç da kora kor başladı. Galatasaray olmayacak bir gol yedi. Tamamen bireysel hatalardan birçok pozisyon verdiler. Beşiktaş maçın başında gol bulunca Galatasaray daha agresif oynamaya başladı. Kartal, golden sonra ise teknik direktörü Schuster'in söylediği gibi '1960'ların futbolunu' sergilemeye başladı.

Savunmaya gömülerek skoru korumaya çalıştı.

İlk 55 dakikada Beşiktaş'ı hiç beğenmedim ama 55'ten sonraki Beşiktaş'a hayran oldum.

Nobre 55. dakikadan sonra harika işler yaptı. İlk yarıda '0' işler yapan Nobre ikinci yarıda 10 numara işler yaptı. Tabii Guti sazı eline aldı, takımı inanılmaz yönetti. Beşiktaş'ta Schuster iyi bir strateji uyguladı. Sabretti, oyuncu değiştirmedi, rakibin hamlesini bekledi, asla panik yapmadı.

Sonra da Tabata'yı çıkarıp Necip'i aldı. Bu dakikadan sonra Kadıköy'deki Beşiktaş'ı gördük. Pozisyon vermiyor, iyi hücum ediyor, rakibini baskı altına alıyor.

Çünkü siyah-beyazlılar puan olarak üstlerinde olan birçok takımla İnönü'de oynayacaklar. Bu ciddi bir avantaj sağlayabilir eğer takım olarak gelişme kaydedebilirlerse.

Hagi sürekli hata yapıyor

Aslında Schuster'in istediği Beşiktaş bu değil.

Bu oyun günü kurtarır. Beşiktaş'ın ligi uzun yıllar forse etmesini sağlamaz. Schuster'in istediği futbol Konya, Kasımpaşa karşılaşmasındaki futbol.

Geriye yaslanarak puan almak değil. Schuster'e sabredilmesi lazım. Çünkü Schuster bir şeyler yapmaya çalışıyor. Tabii Alman hoca da oyuncu ile ilişkilerine dikkat etmesi gerekiyor.

Hagi ise geldiği günden beri hata yapıyor. Müthiş panik. Fenerbahçe ve Kayseri maçlarında da panik yapmıştı yine aynısı oldu. Oyuncu değişiklikleri sonrası sarı-kırmızılı takım kötüye gidiyor. Hagi sistemle, oyuncuların yerleriyle panik yaparak oynuyor.

Bu yenilginin baş sebeplerinden biridir. Galatasaray gibi bir takımın teknik direktörü daha sakin olmalı.

Galatasaray şampiyonluktan koptu. Sorunun Rijkaard'da olmadığı ortaya çıktı. Aslında Beşiktaş kazanarak Galatasaray'a iyilik yapmıştır. Sarıkırmızılı takım galip gelseydi kandırabilirdi.

Artık gelecek sezonun planlarını yapmaya başlamalılar. Maliyeti yüksek oyuncularla yollarını ayırmaya başlamalılar.




Güntekin Onay - Guti ve 4 Arkadaşı

GutI, Aurelio, Cenk ve Hilbert.. Biraz da İsmail... İşte bu oyuncular G.Saray?ı devirdi. Bir tek Guti onlarda olsa G.Saray?da her şey değişebilirdi.

SABRİ-Cana-Ayhan?ın, Guti-Aurelio-Ernst?e teknik açıdan üstünlük kurması beklenemezdi. Zaten bu orta alan G.Saray?ı taşıyamadı.

Beşiktaş?ın Ali Turan?ın hatasıyla bulduğu penaltı maçın seyrini baştan değiştirdi. Ernst?in silik oyununa Nobre?nin forvette sürekli top ezen kimliği de eklenince Beşiktaş üstünlüğü G.Saray?a kaptırdı. Oyunu tamamen rakip yarı alana yıkan rakibi karşısında Cenk, Aurelio, Toraman ve Hilbert?in direnişi sayesinde ayakta kalan siyah-beyazlılar savunmada güven vermediği gibi kontra da yapamadı.

2. yarıda Nobre?nin verilmeyen golü, yine Nobre?nin yakın mesafeden dışarı vurduğu kafa ve Holosko?nun direkten dönen şutu ile Beşiktaş gole daha çok yaklaşan taraftı.

***


HagI?nin Ali Turan-M.Batdal değişikliği, göreve geldiği beri yaptığı en pozitif değişikliklerden biriydi. Sabri ile sağ kanadın hücum gücünü arttırırken Pino?yu da sağa çekerek kalabalıktan kurtardı.

Beşiktaş?ta en büyük sorun Nobre?nin adeta G.Saray?ın stoperi gibi oynamasıydı. Nobre tüm topları kaybederek takımın nefes almasını ve etkili hücum yapmasını engelledi.

Bir gol attı, o kadar..

HagI, Baros ile son kozunu da oynarken Schuster?in kulübesinde böyle bir alternatifi de yoktu.

Puan olarak zor durumda olan ve kadro zaafiyeti çeken 2 takımın da içinde bulunduğu durum hiç pozitif değil. Bu dün bir kez daha net bir şekilde görüldü. Beşiktaş kazandı çok da önemli bir galibiyet elde etti, ancak kendi mantalitesinin dışında bir oyunla ve birkaç oyuncusunun performansıyla..

Oyun olarak maksimumu ortaya koysa bile üretemeyen G.Saray?ın durumu çok ağır. Kewell?ın 91?deki golü ise iyi bir oyun çıkaran Cenk?in hediyesinden başka bir şey değildi..

Neticede kadro olarak çok daha eksik olan Beşiktaş, ezeli rakibi G.Saray?ı karanlığın içinde bırakarak yoluna devam etti.

Buz gibi gol

Nobre?nin verilmeyen golü maçın skoru farklı olsaydı sanıyorum çok tartışılacaktı. Cüneyt Çakır gibi bir hakemin o pozisyonu daha iyi süzmesi gerekirdi. Nobre?nin Sabri?ye faule sebep olacak müdahalesi olmadı..




Mehmet Demirkol - Yetenek Kazandı

Bu kadar defans öncelikli bir takımın bu kadar korkunç savunma hataları yapması ne kadar ironik!

Ali Turan?ın henüz maçın başında yaptırdığı penaltı ve ikinci golde Lucas Neill?in, Nobre?ye vurduruşuna bakın. Guti?nin fevkalade pası bir yana 100 metre karede dikkat edilmesi gereken tek oyuncuya bu kadar uzak kalmak ve o vuruşu yaptırmak Neill?in anlatılan kalitenin ne kadar uzağında olduğu göstermiyor mu? 6 haftada sadece 3 gol atabilen bir takım böyle savunma hatalarıyla nasıl ayakta kalabilir ki!

Dün Beşiktaş oyunu detaylarda kazandı. Soğukkanlı kalabildiği için yeteneklerini detaylarda kullandı. Yoksa akan oyunda ilk yarıda hakimiyetin Galatasaray?da olduğunu dahi söyleyebiliriz. Ancak bu sonu olmadığı herkesçe bilinen bir hakimiyet. 
Top ayakta olsa da sürekli bir saha içi karmaşası ve panik var. Böyle olunca eldeki kısıtlı yeteneği kullanmak dahi mümkün olmuyor.

Evet söylemek lazım, ciddi bir yetenek eksikliği var takımda. Çalışkanlığına laf yok, ama Pino?nun bu kadar acele ve sürekli ayağının üzeriyle topu kalecinin üzerine vurmasına ne diyebiliriz ki! Galatasaray?ın 2 numaralı santrforu bu yetenekte olabilir mi?

Beşiktaş bu tabloda maçı kolaylıkla kazanabildi. Çünkü benzer bir durumda bırakın Guti?yi, Holosko ve Nobre sakin kalabildiler. Yeteneklerini yeterince sergileyebildiler.

İşin ilginç tarafı, bu tablo içinde ilk planlardaki Beşiktaş üstünlüğünün Hagi?nin değişiklikleriyle pekişmesi oldu.
Pino?nun santrfor oynamasına, Misimoviç?in bu kadar kolay elden çıkmasına vs. laf edebilirsiniz. Ancak değişiklikler sonrasında yıkılıp yerine bir şey konulamamasını anlamak çok daha zor.

Elano?nun, Baros için oyundan çıkışına bakın misal. Çek forveti en iyi işleten adam onunla 1 dakika dahi sahada kalamayınca, Baros?tan fayda sağlamak ne kadar mümkün olabilir ki.

Servet çıkınca Nobre nihayet bir pivot oluyor. Cana savunmaya geçince Guti iyice ferahlıyor. Değişiklikleri Schuster yapıyor sanki.

Ve kimse kusura bakmasın Hagi dökülüyor.



Aşk bu Aşk !

volkanca.net

RCA

İnşaat mühendisliğini bitirip sinema oyuncusu olmak isteyen bir abzürd adam profili.

That's me.