antu.com'dan Azize'ye "Küçük düşünceli başkan oldun"

[NoPasaran]

Kalecimiz Volkan Demirel'in düğün öncesi ve sonrasında yaşanan talihsiz olayı sizler de her Fenerbahçeli gibi utanç duyarak okumuşsunuzdur. Yaşananların tam ortasında biri olarak duyduklarımın Aziz Yıldırım tarafından da resmi internet sitesinden teyit edilmesi beni herşeyden önce bir Fenerbahçeli olarak şaşırttı ve üzdü. Olay Fenerbahçe'mize maalesef yakışmıyor fakat bir yandan da Kulüp içerisindeki sevgisizliğin ve tahamülsüzlüğün hangi safhalara geldiğini bir türlü göremeyenlere, görmek istemeyenlere en somut şekilde göstermesi bakımından da yararlı.

Sayın Aziz Yıldırım, bu talihsiz olay ve sonrasıda yaptığı açıklama ile yıllardır kendisine destek verenleri yolun ortasında bırakmıştır. Destek verenlerden biri olarak artık kesin olarak inanıyorum ki; Aziz Yıldırım kulübü kendi malı zannediyor. Kendisinden önceki dönemleri, hizmet edenleri hiçe sayarak Fenerbahçe'yi neredeyse kendisinin yarattığına inanıyor. Aziz Yıldırım, kimin ne kadar Fenerbahçeli olduğunu tesbit ve ölçümle yetkili değildir.

Öncelikle bugüne kadar yapmış olduğu hizmetlerin yanında , kulübün sokağa attığı milyonlarca dolarının tesbit ve ölçümünü yapmalı ve hesabını camiaya vermelidir. Tüm artılarını ve eksileri görerek Fenerbahçe'ye kimin ne kadar zarar verdiğini taraftar değerlendirecektir. Kendi düşüncesinden başka her düşünceyi yanlış gören bu megaloman ve totaliter zihniyetin Fenerbahçemizin başında olması düşündürücüdür. Daha düşündürücü olan ise camiayı derleyip toparlamakla yükümlü olan birinin böl-yönet sevdasından vazgeçmemesidir.

Fenerbahçe`de bugün olan biteni anlamak için değişimin başladığı yıllara, yani 16 sene öncesine dönmekte fayda var. 1994 yılının Aralık ayında başlayan düşünce devrimi, her geçen sene üzerine bir şeyler konarak Fenerbahçe`yi inanılmaz boyutlara getirdi. Kulübün bir çoğumuzun hayal bile edemeyeceği seviyelere gelmesi, camia içinde büyük düşünme tarzının hakim olması Fenerbahçeliler için şampiyonluklardan, kupalardan bile daha anlamlıydı.

Üst üste yaşanan başarısızlıklara rağmen 2000`li yılların başında felsefesi Antu`da ortaya konan destek anlayışı ile camamız birbirine daha da kenetlendi. Uygulanan düşünce devrimi ile kulüp her yıl değerine değer katarken, gelişim 2006 yılında yaşadığımız Denizli faciasıyla duruverdi. O günden sonra yönetimin felsefesi tamamen değişti, Fenerbahçe`nin geleceğini kurtaracak radikal politikalar yerini, günü kurtarmaya yönelik uygulamalar, büyük düşünmenin yerini, vizyonsuzluk aldı. Geçen yıllar içinde vizyonsuzluk ve günü kurtaracak düşünceler yönetime o kadar hakim olmuş ki, kısa vadede 3 şampiyonluk sözleri veriliyor ancak bu vaatleri yerine getirebilecek kalibrede hoca ve futbolcu transferleri bir türlü yapılamıyor.

Bu son olay da gösterdi ki, kulübün yaşadığı başarısızlıkları temel nedeni Aziz Yıldırım'ın enerjisinin çoğunu bu ve bunun gibi meselelere harcaması. Sayın Aziz Yıldırım tribünde kimin nerede oturacağına, kimin loca alıp kimin alamayacağına, kimin stada girip kimin giremeyeceğine karar vermek yerine, milyolarca taraftarın inanılmaz desteğini ve yine onların fedakarlıklarıyla oluşan büyük mali gücü en efektif nasıl kullanırım diye düşünse, Fenerbahçe sözde değil özde 'dünya kulübü' olur, Aziz Yıldırım da tarihe geçerdi. Başkanın bu vizyonsuz ve dar görüşlü işleri öyle boyutlara vardı ki, artık düğünlere kimlerin katılabileceğine de karar vermek istiyor. Yıllardır her yaptığına "padişahım çok yaşa" diyen bir camia yarattığı için, bu cüreti kendinde bulabiliyor.

Aziz Yıldırım`ın göreve geldiği ilk yıllardan bugüne yaptığı icraatlara baktığımda, ilk yılların devrimci büyük başkanının, yıllar geçtikçe statükocu, vizyonsuz, büyük Fenerbahçe`nin küçük düşünceli başkanı haline dönüştüğünü üzülerek görüyorum.

Metin Şen

[NoPasaran]

Fenerbahçe Spor Kulübü başkanı Aziz Yıldırım, 22 Eylül 2010 tarihli gazetelerde yer alan "Ali Şen gelirse, ben yokum" başlıklı haberlerden sonra kulübün resmi internet sitesinden bir açıklama yaptı.

Söz konusu haber şu şekildeydi, tıklayın

"Milli kalecimiz Sayın Volkan Demirel'in dün akşam gerçekleştirilen düğün törenine, Fenerbahçe Spor Kulübü eski Başkanı Sayın Ali Şen'in katılmaması ile ilgili basında bazı haberler yer almaktadır. Öncelikle şunun net olarak bilinmesini isterim ki; "Düğüne Sayın Ali Şen gelmesin"  gibi bir isteğim kesinlikle olmadı.

Sayın Şen'in de düğüne katılacağını ve aynı masada oturacağımı duyduğumda, bunu Sayın Volkan Demirel'e sordum, o da doğrulayarak kendisinin de düğüne davetli olduğunu söyledi.  Ben de bunun üzerine; Sayın Şen davetli ise düğüne katılmayacağımı belirttim. Daha sonra Sayın Volkan Demirel beni aradı; Sayın Ali Şen'in düğüne gelmeyeceğini belirtip benden mutlaka katılmamı rica etti. Ben de bunun üzerine düğün törenine iştirak ettim.

Sayın Ali Şen, Fenerbahçe Spor Kulübü'nün eski başkanlarındandır. 2007 yılında yaptığı bir açıklamada kendi deyimiyle benim kendisinden de büyük Başkan olduğumu ilan etmiştir.  Ancak o tarihten sonra her fırsatta açık açık beni sevmediğini dile getirmiş ve bunun da ötesinde Profesyonel Futbol Takımımızın aldığı her kötü sonucun ardından basın karşısına geçen Sayın Şen, gerek şahsıma gerekse kulübümüze karşı zarar verir nitelikte,  saygısız açıklamalarda bulunmuştur.  Son olarak, camiamızın önemli bir değeri olan Sayın Aykut Kocaman'ı göreve getirme kararımızın ardından yaptığı açıklamalar, düğün günü de Sayın Kocaman ile ilgili sarf ettiği yakışıksız sözler ve yorumlar, hafızalarımızda tazeliğini korumaktadır.

Kulübümüze zarar verecek nitelikte davranış sergileyen kişi her kim olursa olsun ben her zaman karşısındayım. Sayın Ali Şen'in, Fenerbahçe Spor Kulübü'nün eski bir başkanı olarak belirli noktalarda her Fenerbahçeli gibi elbette ki eleştiri hakkı vardır. Bugün sadece Sayın Ali Şen değil diğer eski başkanlarımız da bazı noktalarda bizleri eleştirmektedirler. Ancak hiçbirisi Sayın Şen gibi bunu kulübe zarar verir nitelikte yapmamakta ve eleştirilerini basın karşısında bir şova dönüştürmemektedirler.

Eski bir yöneticimizin düğünü de dâhil olmak üzere bir takım davetlere Sayın Şen'in iştirak edecek olmasından dolayı katılmadım. Ama bunların hiçbirinde bu durumu basına haber verip malzeme yapmadım.

Fenerbahçe Spor Kulübü'ne zarar verdiğini düşündüğüm insanlarla aynı ortamda olmak istememem benim en doğal hakkımdır. Bu olayı bunun dışında yorumlamak oldukça da yanlış ve saygısızlıktır.

Saygılarımla,

AZİZ YILDIRIM
FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ BAŞKANI"

[Cem Goren]

""Fenerbahçe Spor Kulübü'ne zarar verdiğini düşündüğüm insanlarla aynı ortamda olmak istememem benim en doğal hakkımdır. Bu olayı bunun dışında yorumlamak oldukça da yanlış ve saygısızlıktır""

enteresan ve baya ıddalı bı laf olmus