Ana Menü

Preveze Deniz Savaşı 27 Eylül 1538 Tarihi Değiştiren Muhteşem Deniz Zaferi

Başlatan Simurg, Eylül 28, 2009, 12:19:44

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Simurg

TARİHİ DEĞİŞTİREN MUHTEŞEM  DENİZ SAVAŞI
DESTANSI PREVEZE ZAFERİ

Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük "Deniz Savaşçısı"
Leventleriyle Akdeniz'i Bir Osmanlı Gölü Haline Getiren  "Denizler Fatihi"
"Barbaros Hayreddin Paşa"


Barbaros  Hayrettin Paşa
Turgut Reis
Andrea Doria 


Turgut Reis  (1485-1565)
Seydi Ali Reis  (1498-1563)
Salih Reis (1488-1556)

Akdeniz'deki iktisadi menfaatler yelken devrinde bugünkünden çok başka  idi. Denizdeki Hilal ve Salip mücadelesi en hareketli devrini yaşıyordu.  Akdeniz'deki Türk Korsanları da Osmanlı deniz kuvvetlerine iltihak edince, bu  denizde iki şöhret karşı karşıya kaldı. Barbaros ve Andrea Dorya. Bu iki  Amiralin komuta ettiği donanmaların karşı karşıya gelmesi, Akdeniz hakimiyeti  için savaşmaları kaçınılmaz bir hadise idi. Nitekim 1538 senesi baharında  Akdeniz'deki Hristiyan devletleri bütün imkanlarını seferber ederek, her biri  seyyar bir kale heybetinde 262 parça gemiden mürekkep bir haçlı filosu  verdiler.

Filo, 60.000 muharibe ve 2500 top'a malikti. Osmanlı  İmparatorluğu'nun Derya Kaptanı olan Barbaros'un elindeki Deniz kuvveti ise,  hafif yapılı 122 gemiden ibaretti. Bu filoda 6000 muharip ve 336 top vardı.  Haçlı filosu adedi üstünlüğü büyüktü. Fakat, Barbaros'ta Haçlı Donanmasında  olmayan bir şey mevcuttu ki, o da her biri bir filo değerinde olan Turgut Reis,  Salih Reis, Seyit Ali Reis gibi değerli komutanlardı.

Nihayet bu iki  donanma 27 Eylül 1538 sabahı Preveze açıklarında karşılaştılar. Haçlı filo da,  peşpeşe 3 hat halinde, yüksek bordalı yalnız yelkenle hareket eden büyük gemiler  ön safı teşkil ediyordu. Dorya, kadırgaları ile ikinci hatta idi. Üçüncü sıra  yardımcı gemilere bırakılmıştı. Dorya, rüzgarın önünde süratle  geliyordu.

Barbaros, gemilerini bir hilal şeklinde tabiye etmişti.  Kendisi hattın ortasında bulunuyordu. Turgut Reis 16 gemilik Yörük levent  fırkası ile hattın gerisinde idi. Turgut fırsat kollayarak kah düşmanın arkasına  sarkacak, kah düşmanı yandan vuracaktı, veya hattın sıkışan yerine  yetişecekti.

Barbaros, filosunu savaş tertibi hazırlamıştı. Yelkenler ve  direkler indirilmiş, tekneler kuruda ilerliyorlardı. Rüzgarla doludizgin gelen  haçlı filo, top menziline girmeden, rüzgarın kesilmesiyle müşkül duruma düştü.  Hattın önünde bulunan büyük haçlı gemileri, sularla birbirlerine yaklaştı ve  çaparız vererek gemiler birbirinin top atışına engel oldu.

Barbaros  kürekçilerine hız vererek ilk anda baş topları ile, biraz sonra bütün topları  ile kalyon hattını dövmeye başladı. Dorya zor duruma düşmüştü. Bir iki kere  ikinci hatta bulunan kadırgaları ile kalyon hattının arkasından çıkmak istedi  ise de, Dorya'nın niyetini sezen Barbaros buna fırsat vermedi. Turgut mukabil  taraftan kalyon hattının arkasına sarkmak için ileri atıldı.

Barbaros,  top ateşi ile kalyon hattını bir hayli hırpaladıktan sonra, kalyon hattını yarıp  kadırgalara hücum için ileri atıldı. Hat yarılırken yakın mesafeden yapılan sıkı  top ateşi ile kalyonların bir kısmı yakıldı. Türk Filosu, Dorya'nın  kadırgalarının karşısına dikilerek iki taraf arasında müthiş bir top düellosu  başladı. Türk Filosunun isabetli atışları, Dorya'yı kötü bir duruma düşürdü. Bu  arada Turgut, Dorya'yı arkadan sarmıştı. Haçlı filoyu bu cehennemden  kurtaramayan Dorya, kürekçilerine hız vererek selameti kaçmakta  buldu.

Barbaros bir müddet Dorya'nın peşine düştü, fakat sonra ortalık  kararmaya başlarken Preveze'ye döndü. Gecenin karanlığında kopan fırtına, esasen  hırpalanmış olan haçlı filoyu büsbütün perişan etti.

Böylece, haçlı filo  savaş sahasında ve fırtınadan 128 gemi kaybetmiştir.

Preveze Savaşı  Neticeleri :

1. Türk Donanması bu zafer ile Akdeniz'de mutlak bir  hakimiyet kurdu.
2. Batıya yürüyen Kanuni, ordularına deniz cephesinde destek  sağladı.
3. Andrea Dorya bir daha denize açılmadı ve haçlı filo uzun zaman  kendini toparlayamadı

Ressam : Ohannes Umed  BEHZAD, 1866

Kaptan-ı  deryâ Barbaros Hayreddin Paşanın, Andrea Doria komutasındaki Haçlı donanması ile  yaptığı deniz savaşı. 27 Eylül 1538'de Adriyatik Denizinin Arta Körfezi  kıyısında, Preveze Kalesi önündeki açık sularda yapılmış ve Osmanlı donanmasının  zaferiyle sonuçlanmıştır.

Başlangıçta Osmanlı Devleti'nin emrinde olmayan  Barbaros Hayreddin Paşa ve arkadaşlarının, Akdeniz hâkimiyetinde rolü çok  büyüktür. Bu kahraman Türk denizcileri, Cezayir ve Tunus'ta yerleşmeye çalışan  Avrupalıları oralardan söktüler ve denizlerin arslanı oldular. Yavuz Sultan  Selim, bu kahramanlara asker ve top göndererek yardım etti. Kanunî Sultan  Süleyman, Macaristan'da zaferler kazanırken, onlar da aynı yılda, yani 1525'te  Akdeniz'in kuzey sahillerini vuruyor, Hıristiyan donanmalarını zapt ediyorlardı.  İmparator Şarlken'in Barbaros'a karşı gönderdiği Kaptan Andrea Doria mağlup  olarak, Septe Boğazını aştı. Türk denizcileri, İspanyolların zulmüne uğrayan  yetmiş bin Endülüslü Müslümanı Kuzey Afrika sahiline çıkardı. Bu büyük zafer  üzerine Kanunî, Barbaros'u, 1533'te İstanbul'a davet etti. Barbaros, gelirken,  birçok zafer daha kazandı. Padişah onu merasimle karşılattı. Kendisini ve  devletini Padişahın emrine veren büyük denizci, Kanunî tarafından, Cezayir  Beylerbeyliğine tayin olundu.

Diğer taraftan Almanya İmparatorluğu ve  İspanya Krallığı, Papalık ve Venedik hükümetleri, Müslüman Türkleri Akdeniz'den  atmak için, Osmanlı Devletine karşı ittifak kurdular. Bunun üzerine Kanunî,  1537-38 kışında yeni bir donanma hazırlanmasını emretti. Dört elle işe başlayan  Kaptan-ı deryâ Barbaros Hayreddin Paşa, daha hazırlıklarını bitirmeden Mısır'dan  yola çıkan hazinenin muhafazası için, kırk gemiyle denize açılmak mecburiyetinde  kaldı. Mısır'dan gelecek gemileri vurmak için, Girit sularında kırk gemiyle  pusuya yattığı haber alınan Andrea Doria, Barbaros'un geldiğini duyunca kaçtı.  Fakat Osmanlı donanması, geri dönmeyip, Şira, Patnos, Naksos vs. adalarını aldı.  Bu esnada tamamlanan doksan gemi de donanmaya katıldı. Mısır'dan gelen Salih  Reis komutasındaki yirmi parça gemi de Barbaros'un gemileri arasına katıldı.  Gemi sayısı, yüz elliye ulaştı.

Girit Adası kalelerini zorlayıp bir hayli  ganimet alan Barbaros Hayreddin Paşa, kürekçi ve asker ikmali yaptı. Barbaros  komutasındaki Osmanlı donanması, İstanköy Adasında ikmal ve istirahatla  meşgulken Hıristiyan ittifakı da gittikçe güçlendi. Barbaros'un korkusundan,  Akdeniz kıyılarındaki koylara hapsedilmiş bir vaziyete giren Haçlı devletleri,  Osmanlılara karşı sıkı birlik kurdular. İrili ufaklı filolardan muazzam bir  Haçlı donanması meydana getirdiler.

Bu Haçlı donanmasının başına  getirilen ünlü Cenevizli amiral Andrea Doria, Osmanlıya tâbi Mora Yarımadası  kıyısındaki Preveze'ye taarruz ederek kaleyi kuşattı. Haberi alan Barbaros,  Turgut Reis komutasında yirmi gemilik bir gönüllü filosu gönderdi. Zanta  sularında kırk gemilik düşman karakol filosuna rastlayan Turgut Reis, hemen  dönüp Barbaros'u haberdar etti. Zanta'daki düşman filosu da Andrea Doria'ya  Osmanlı donanmasının yaklaşmakta olduğunu haber verdi. Barbaros'un yaklaştığını  öğrenen Andrea Doria, Preveze muhasarasını kaldırıp, donanmasını toplamak üzere  kuzeye çekildi. Venedik'e ait Kefalonya Adasını bombardıman eden Hayreddin Paşa,  Preveze'ye varıp kaleyi tamir ettirdi ve sağlamlaştırdı.

Denizlerdeki  Müslüman hakimiyetini ortadan kaldırmak için bir araya gelmiş olan müttefik  Haçlı donanması, Korfu civarında toplanarak, Osmanlı donanmasını nasıl  yeneceklerini tartıştılar. Kara harekâtı teklifine karşı olan Andrea Doria'nın  isteği kabul edildi. Haçlı donanmasının mevcudu, 162 kadırga ve 140 bârça olup  tamamı 302 idi. Bu gemilerde 2500 top ve 60 000 asker vardı. Türk donanması ise,  kürekli, yani çektiri sınıfından olarak 122 parçadan ibaretti. Gemilerin baş  tarafında, üçer adet uzun menzilli 166 adet top bulunuyordu. Ayrıca donanmada,  gemi mürettebatı yanında yeniçeri ve tımarlı sipahilerden olmak üzere toplam 20  000 asker bulunuyordu. Görüldüğü gibi Türk donanması, adet itibariyle düşmana  nazaran üçte bir ve top itibariyle on altıda birdi. Bundan başka, Türk  donanmasında sekiz bin cenkçi askere karşı, müttefiklerin gemilerinde altmış bin  silahlı asker bulunuyordu.

Müttefik donanması, henüz Preveze önüne  gelmeden evvel, Barbaros, kumandanları toplayarak görüştü. Kumandanlardan Sinan  Reis ile sancakbeyleri, düşman donanmasının Akceom Burnuna asker çıkarma  tehlikesine karşı, orasının tahkim edilmesini söyledilerse de, Barbaros buna  lüzum olmadığını beyan etti. Fakat, kumandanların ısrarı üzerine, teklife  muvafakat ederek oraya bir miktar asker çıkardı. Kendisi gemi kaptanlarına lâzım  gelen talimatı verdi.

Gerçekten de Akceom'a asker çıkarılması, çok  isabetli oldu. Preveze önüne gelen müttefik donanması, Akceom sahiline keşif  müfrezeleri gönderdiyse de, Türklerin tüfek atışıyla karşılaştıklarından geri  döndüler.

Nihayet, 27 Eylül günü, devrin iki muazzam donanması, karşı  karşıya geldi. Osmanlı donanmasının merkezinde Kaptan-ı deryâ Barbaros Hayreddin  Paşa; sağ kanadında Salih Reis; sol kanadında büyük coğrafya ve matematik âlimi,  meşhur denizci Seydi Ali Reis; ihtiyatta da, Turgut Reis, Murad, Sadık, Güzelce  reislerle gönüllüler vardı. Müttefik Haçlı donanmasının başında Avrupa'nın en  meşhur amirali Andrea Doria ve Venedikli Marco Grimari ile Papalık donanma  komutanı Vicent Capallo bulunuyordu. Haçlılar, çeşitli devlet ve milletlerden  meydana geliyordu. Aralarında Türk düşmanlığı hissinden ve Haçlı dayanışmasından  başka, birliği teşkil eden unsur yoktu. Osmanlılar ise kumandanlarına son derece  hürmetkâr olup, maneviyatları pek yüksekti.

Muharebe başlamadan önce  Barbaros Hayreddin Paşa, bütün reisleri, Kaptan-ı deryâ baştardasına toplayıp,  gemi, silâh ve sayıca fazla olan düşman donanmasının tâbiye üstünlüğünün saf  dışı edileceğini anlattı. Galip gelindiği takdirde Akdeniz'de mutlak bir Osmanlı  hakimiyetinin tesis edileceğini ifade edip, maneviyatlarını yükseltti. Gemilere  üçer top yerleştirip, hilâl şeklinde muharebe niz***** soktu.

Haçlı  komutanı Andrea Doria'nın yaptığı harp nizamında Venedik ve Papa filoları önden  gidiyor, İspanya ve Ceneviz filoları onları takip ediyordu. Rüzgâr, Haçlı  donanmasının arkasından esiyor, Osmanlı donanmasına adım atma fırsatı  vermiyordu. Preveze önündeki limanın girişini kapatarak Osmanlı donanmasının  çıkışını engellemek isteyen Haçlı donanması, kuvvetli rüzgârı arkasına alıp  Preveze'ye doğru hareket etti. Hava çok sisliydi. Rüzgârın Osmanlı donanması  lehine yön değiştirmesi ve sisin dağılması ile, Haçlı donanması kendisini  Türklerin önünde buldu. Barbaros Hayreddin Paşa, kırk gemilik bir filoyla Haçlı  müttefik donanmasına saldırıp, onları ikiye ayırdı. Andrea Doria, geri  çekilerek, Korfu Adasına döndü. Müttefik donanma amirallerinin ısrarı ile,  gemileri üç saf halinde tertip edip, tekrar taarruza geçti. Haçlı donanmasının  en önünde, büyük savaş gemileri olan kalyonlarla karakalar, ikincisinde  kadırgalar, üçüncüsünde de küçük gemiler arka arkaya dizilmişti. Andrea Doria,  birinci safı kendisine siper alıp, ikinci safta savaşı idare ediyordu. Her türlü  manevra imkânı olan Osmanlı gemileri önünde can derdine düşen Venedik kaptanı,  geriden gelen Andrea Doria'dan yardım istedi. Fakat Haçlı gemilerini yakalamakta  usta olan Barbaros, bu fırsatı kaçırmayıp, bazısını batırıp, kimisini de esir  aldı. Geri kalanlar kaçtı. Andrea Doria, durumun kötüye gittiğini görünce,  müttefiklerinin imdat istemelerine bakmayarak, selâmeti kaçmakta buldu. Barbaros  Hayreddin Paşa, batırdıklarından başka yirmi dokuz gemi ve üç bine yakın Haçlı  askerini esir aldı. Osmanlılar ise, dört yüz şehit ve sekiz yüz yaralı verdi.  Bir Osmanlı gemisi de hasar görmüştü.

Aldığı gemileri tamir edip,  yaraları sardıktan sonra, kaçan düşmanı aramak için yola çıkan Barbaros, Korfu  Adasına, sonra Avlonya'ya gitti. Fakat, Haçlıları yakalayamadı. Kışın yaklaşması  üzerine, Preveze'ye, Turgut Reis'i bırakarak İstanbul'a döndü.

Preveze  Zaferi, Boğdan Seferinden dönüşte, Barbaros'un oğlu başkanlığında gönderilen bir  heyet vasıtasıyla, Yanbolu'da iken Sultan Süleyman Hana arz edildi. Bu zafer  haberine çok sevinen Sultan Süleyman Han, Barbaros ve arkadaşlarına duadan  sonra, kaptan paşa haslarına yüz bin akçe zam yaptı ve bütün ülkelere  fetihnâmeler gönderdi.

Preveze Zaferinden sonra Akdeniz, Türk gölü hâline  geldi. Her biri birer deniz kurdu olan Osmanlı leventlerine denizler dar gelip,  okyanuslara açıldılar. Avrupa krallarının desteğindeki deniz korsanlığının önüne  geçilip, deniz seyahati, ticareti ve sahildeki halkın emniyet ve huzuru  sağlandı. Kuzey Afrika'daki İslâm devletleri, Avrupa devletlerinin  tecavüzlerinden korundu. Denizden hac yolu emniyet altına alınarak, hacılar,  korsan taarruzundan emin olarak hac yaptılar.
Preveze Zaferi, Akdeniz'deki Türk hakimiyetini tam anlamıyla pekiştirmiş,  Türklerin karada üstünlüğü yanında denizlerdeki üstünlüğünü de Avrupa'ya kabul  ettirmiştir. Bu savaş sonunda Akdeniz bir Türk gölü hâline gelmiştir. Bu savaş;  dünya denizciliğine bir örnek, tarihte birçok amirale ders olmuş, deniz harp  okullarında eşsiz taktik olarak öğretilmiştir. 



BEŞİKTAŞK



Kahrolsun uyuyunca geçmeyen bazı şeyler..

Alves

Akdeniz hiçbir zaman Türk gölü haline gelmemiştir...
Bilgi yanlışlığı olmasın  ;)
Sen taraftar olarak elini taşın altına koymuyorsan,futbolcudan da tekmeye kafa uzatmasını bekleyemezsin...

Simurg


BEŞİKTAŞK



Kahrolsun uyuyunca geçmeyen bazı şeyler..

Alves

Sen taraftar olarak elini taşın altına koymuyorsan,futbolcudan da tekmeye kafa uzatmasını bekleyemezsin...

Simurg

Denizlerde bir sınırlama olamamasından dolyı tabir doğru kabul ediliyor.
Preveze çünkü akdenizi kapsıyor

BEŞİKTAŞK



Kahrolsun uyuyunca geçmeyen bazı şeyler..

Alves

Sen taraftar olarak elini taşın altına koymuyorsan,futbolcudan da tekmeye kafa uzatmasını bekleyemezsin...

Simurg

Algılama hatası yapma prevezenin sınırlarına bakarsan ne demek istediğimi anlarsın :D

BEŞİKTAŞK



Kahrolsun uyuyunca geçmeyen bazı şeyler..

Alves

Sen taraftar olarak elini taşın altına koymuyorsan,futbolcudan da tekmeye kafa uzatmasını bekleyemezsin...