Ana Menü

Çalınmış maç

Başlatan Simurg, Eylül 16, 2009, 08:53:09

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Simurg

Çalınmış maç
Beşiktaş'a yazık oluyor. Bu yenilgiyi gerçekten hak  etmemişlerdi Belli ki işi ciddiye almışlar. Atilla Gökçe'nin Milliyet  gazetesindeki köşe yazısı

Beşiktaş'a  yazık oluyor. Bu yenilgiyi gerçekten hak etmemişlerdi
Belli ki işi ciddiye  almışlar... Galatasaray derbisinin ağır etkilerinden kurtulmak için Manchester  United maçının bir fırsat olabileceğine inanmışlar. Taraftar da İngiliz  takımlarına karşı özel bir motivasyonla stattaki yerini almış. Baştan sona  Beşiktaş'ı destekliyor.

İnönü'de gece sakin başlıyor. United'da Rio  Ferdinand, Ryan Giggs yok. Sir Alex Ferguson rölanti bir girişle oynatıyor  takımını. Cristiano Ronaldo'nun gidişinden sonra takımın cilası uçmuş gibi. Ama  dakikalar ilerledikçe makinenin çalıştığını görüyorsunuz. Temaşa unsuru azalsa  da ManU değerinden fazla kaybetmediğini gösteriyor. Kanatlarda özellikle sağ  kanadında Valencia ile çok etkili ManU... Orada da emektar kaptan İbrahim  Üzülmez karşılıyor, elinden geldiğince rakibini bozarak, sıkıştırarak  tehlikeleri öldürmeye çalışıyor. Sağda da genç İbrahim Kaş var... O da savunmada  dikkatli. Sivok biraz önde, Ferarri geride savunmanın göbeğini kontrol  ediyorlar. Orta alanda Ernst topun en çok buluştuğu Beşiktaşlı. Topla en çok  oynayan da o. Ekrem Dağ, ona destek veriyor. Beşiktaş'ın savunma prensipleri  arızasız çalışıyor. Özellikle Rooney'i topla buluşturmamaya özen gösteriyorlar.  Sivok çok dikkatli. Beşiktaş ManU'nun ataklarını olgunlaştırmadan  bitiriyor.
İyi ama, bu maçı kazanacak bir planı yok Beşiktaş'ın. Tek santrfor  Nobre, şut atmıyor, rakibini kovalıyor, pres yapıyor, top çalıyor ama şutsuz bir  santrfor örneğinden başka bir şey değil...

Bobo'yu evine gönderirken  Beşiktaş'ta Mustafa Denizli'yi bu karara yönlendiren olay nedir? Merak ediyoruz.  Hoş, Bobo olsa ne yazar... Brezilyalı Şampiyonlar Ligi başlarken birden  sakatlığını unutuyor. Altı maçlık reklam fırsatı onu canlandırıyor. Denizli'nin  bu fırsatı ona vermemesini de keskin bir karar olarak yorumluyoruz... Demek ki  bir zorunluluk var ortada. Yakında öğreniriz o durumu.
İnönü Stadı'nda  taraftar da biz basın tribünündekiler de zaman zaman umutlanarak izliyoruz  Beşiktaş'ı... O dikkatli özenli oyunun hücum sayfaları yazılamamış... Öyle olsa  ilk yarıda altı korner atan Beşiktaş bir gol bulabilirdi, ama olmadı. 

Denizli, Serdar Özkan'ı alıyor, Yusuf'u sürüyor... Tabata'yı alıyor  Tello'yu sürüyor oyuna. 82'de son hamlesini Nihat'la yapıyor, aradığı golü yine  bulamıyor.

Ferguson mu? O daha erken hamleci. 63'te Carrick ve Rooney'in  yerine Berbatov'la Owen'ı sürüp diş gösteriyor, niyet beyan ediyor. 
Beşiktaş, en azından berabere bitirebilirdi maçı... Savunmada Nani'nin  şutunu tek elle çelip Scholes'un önüne düşüren Hakan Arıkan'ın en talihsiz anı  bu. Gecenin büyüsü bozuluyor.
Beşiktaş'a yazık oluyor. Bu yenilgiyi gerçekten  hak etmemişlerdi.
Tıpkı iki yıl önceki Porto maçı gibi.
Beşiktaş İnönü'de  yine maç çaldırıyor!


BEŞİKTAŞK



Kahrolsun uyuyunca geçmeyen bazı şeyler..