Ana Menü

Şiirlerimiz

Başlatan Simurg, Şubat 06, 2007, 17:44:16

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

deLqado

                     Çarşıyız BiZ ÇarŞı

                    MeyhaneLer eVimiz

                   SokaKLar meKanımıZ

               ŞaraP şiŞeLeri SermaYemiZ

               DinLe soSyetE kıZı iyi dinLe

             CarŞı severSe kimSe tuTamaz

            ÇarŞı ağLarSa kimSe suSturaMaZ

           ÇarŞı KayboLurSa kimSe buLamaz

                DinLe sosYete kıZı iyi dinLe

           HerkEs çarŞı oLamaZ ÇarŞı biTmeZ
               
                                                             GE-Lİ-YO-RUZ >:(
ÖLüm nE zaMaN vE neRdeN geLirsE geLsin
MeZarıMa siYaH beYaz GüLLer atıLaCaksA
MezAr taŞıma BEŞİKTAŞ yaZılaCaksa
ÖyLe öLüm HoşGelmiŞ SeFa GeLmiş..!

Simurg

Öğrendim Ki

Yıllar sonra öğrendim ki...
Öğrendim ki...
Kimseyi sizi sevmeye zorlayamazsınız.
Kendinizi sevilecek insan yapabilirsiniz,
Gerisini karşı tarafa bırakırsınız.
Öğrendim ki...
Güveni geliştirmek yıllar alıyor,
Yıkmak bir dakika.

Oğrendim ki...
Hayatında nelere sahip olduğun değil
Kiminle olduğun önemli.

Öğrendim ki...
Sevimlilik yaparak 15 dakika kazanmak mümkün
Ama sonrası için bir şeyler bilmek gerek.

Öğrendim ki...
Kendini en iyilerle kıyaslamak değil
Kendi en iyinle kıyaslamak sonuç getirir.
Öğrendim ki...
İnsanların başına ne geldiği değil
O durumda ne yaptıkları önemli.

Öğrendim ki...
Ne kadar küçük dilimlersen dilimle
Her işin iki yüzü var.

Öğrendim ki...
Olmak istediğim insan olabilmem
Çok vakit alıyor.

Öğrendim ki...
Karşılık vermek
Düşünmekten çok daha basit.

Öğrendim ki...
Bütün sevdiklerinle iyi ayrılman gerek
Hangisi son görüşme olacak bilemiyorsun.

Öğrendim ki...
"Bittim" dediğin andan itibaren
Pilinin bitmesine daha çok var.

Öğrendim ki...
Sen tepkilerini kontrol edemezsen
Tepkilerin hayatını kontrol eder.

Öğrendim ki...
Kahraman dediğimiz insanlar
Bir şey yapılması gerektiğinde
Yapılması gerekeni
Şartlar ne olursa olsun yapanlar.

Öğrendim ki...
Affetmeyi öğrenmek deneyerek oluyor.

Öğrendim ki...
Bazı insanlar sizi çok seviyor
Ama bunu nasıl göstereceğini bilemiyor.

Öğrendim ki...
Ne kadar ilgi ve ihtimam gösterseniz
Bazıları hiç karşılık vermiyor.

Öğrendim ki...
Para ucuz bir başarı.

Öğrendim ki...
En iyi arkadaşla sıkıcı an olmaz.

Öğrendim ki...
Düştüğün anda seni tekmeleyeceğini düşündüklerinden bazıları
Kaldırmak için elini uzatır.

Öğrendim ki...
İki insan aynı şeye bakıp
Tamamen farklı şeyler görebilir.

Öğrendim ki...
Aşık olmanın ve aşkı yaşamanın çok çeşidi vardır.

Öğrendim ki...
He şartta kendisiyle dürüst kalanlar
Daha uzun yol yürüyor.

Öğrendim ki...
Hiç tanımadığın insanlar,
iki saat içinde,
senin hayatını değiştirir.

Öğrendim ki...
Anlatmak ve yazmak ruhu rahatlatır.

Öğrendim ki...
Duvarda asılı diplomalar
İnsanı insan yapmaya yetmez.

Öğrendim ki...
Aşk kelimesi ne kadar çok kullanılırsa, anlam yükü o kadar azalır.

Öğrendim ki...
Karşındakini kırmamak ve inançlarını savunmak arasında çizginin nereden geçtiğini bulmak zor.

Öğrendim ki...
Gerçek arkadaşlar arasına mesafe girmez.
Gerçek aşkların da!

Öğrendim ki...
Tecrübenin kaç yaşgünü partisi yaşadığınızla ilgisi yok,
Ne tür deneyimler yaşadığınızla var.

Öğrendim ki...
Aile hep insanın yanında olmuyor.
Akrabanız olmayan insanlardan ilgi, sevgi ve güven öğrenebiliyorsunuz.
Aile her zaman biyolojik değil.

Öğrendim ki...
Ne kadar yakın olursa olsunlar
En iyi arkadaşlar da ara sıra üzebilir.
Onları affetmek gerekir.

Öğrendim ki...
Bazen başkalarını affetmek yetmiyor.
Bazen insanın kendisini affedebilmesi gerekiyor.

Öğrendim ki...
Yüreğiniz ne kadar kan ağlarsa ağlasın
Dünya sizin için dönmesini durdurmuyor.

Öğrendim ki...
Şartlar ve olaylar,
Kim olduğumuzu etkilemiş olabilir.
Ama ne olduğumuzdan kendimiz sorumluyuz.

Öğrendim ki...
İki kişi münakaşa ediyorsa,
Bu birbirlerini sevmedikleri anlamına gelmez.
Etmemeleri de sevdikleri anlamına gelmez.

Öğrendim ki...
Her problem kendi içinde bir fırsat saklar.
Ve problem, fırsatın yanında cüce kalır. (Tamer Karaoğlu)

Öğrendim ki...
Sevgiyi çabuk kaybediyorsun, pişmanlığın uzun yıllar sürüyor. (Ruhat Cengiz)

Öğrendim ki...
Bu yazıya bir şiir yakışırmış

BEŞİKTAŞK



Kahrolsun uyuyunca geçmeyen bazı şeyler..

Simurg

Adı Güldü

Adı Gül'dü
Gülleri severdi en çok
Güldü mü güller açardı gül yüzünde
Güllerle bölüşürdü yalnızlığını
Hep gül beklerdi sevdiğinden
Bir de "gül mevsimini" takvimlerden
Bir gül kokusuna
Bir de "gül reçeline" dayanamazdı
Hep güller kurutmuştu
Hayatının en hazin sayfalarında
Hep gülerek büyütmüştü sevdasını
Ve her sabah
Bir gül gibi bırakırdı tebessümünü sofraya
Tıpkı sımsıcak bir ekmek gibi
Ahşap bir evin avlusunda
Mis kokulu gülleri derlerdi
Ve bütün sırlarını sadece güllere söylerdi
Ne zaman bir haksızlık görse
Kanayan bir gül gibi
Ahh bu dünyada
Gülü gülle tartsalar derdi

Ne okur ne yazardı
Ağlasa gülleri sular
Gülse gülleri okşardı
Ama ne zaman içli bir şarkı duysa
Güllere bakar uzun uzun dalardı

İşte öyle bir çiçekti
Şiirimin ucunda gülden bir kalemdi
İşte o kadın
Benim annemdi.

Bir bilseniz
Ne güller yeşertti hayatın dikenlerinden
Dökerek gözyaşını
Ve şimdi
O güller süslüyor onun mezar taşını...

BEŞİKTAŞK



Kahrolsun uyuyunca geçmeyen bazı şeyler..

yuNuS1903

SEVGİ DUVARI

Sen miydin o, yalnızlığım mıydı yoksa
Kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi
Dilimizde akşamdan kalma bir küfür
Salonlar, piyasalar, sanat sevicileri
Derdim günüm insan arasına çıkarmaktı seni
Yakanda bir amonyak çiçeği
Yalnızlığım benim sidikli kontesim
Ne kadar rezil olursak o kadar iyi.

Kumkapı meyhanelerine dadandık
Önümüzde Altınbaş, Altın Zincir, Fasulye Pilakisi
Arkamızda görevliler, ekipler, Hızır Paşalar
Sabahları açıklarda bulurlardı leşimi
Öyle sıcaktıki çöpçülerin elleri
Çöpçülerin ellerinde okşardım seni
Yalnızlığım benim, süpürge saçlım
Ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi.

Baktım gökte bir kırmızı bir uçak
Bol çelik, bol yıldız, bol insan
Bir gece Sevgi Duvarını aştık
Düştüğüm yer öyle açık öyle seçik ki
Başucumda bi sen varsın bi de evren
Saymıyorum ölüp, ölüp dirildiklerimi
Yalnızlığım benim çoğul türkülerim
Ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi


yuNuS1903

Şimdi sen gideceksin ve ben arkandan bakakalacağım.Dur diyemeyeceğim,
sesim çıkmayacak.Susuşlarımda saklı kalacak duygularım ne kötü...Söz geçireme-
yeceğim gözyaşlarıma akacak.Saklayacağım görmeyesin diye, beceremeyeceğim.
"Ağlama"diyeceksin bana, seni dinlemeyeceğim.İçimde biriken ne varsa gözlerimden taşacak dışarı.Dokunmak isteyeceksin, başımı geri çekeceğim öfkeyle.



Kızgınım
gidişine çünkü, öfkem bir dağ gibi büyük.Ne varsa hayata dair alıp gotürüyorsun
benden farkında değilsin.Ya da farkındasın ama değilmiş gibi davranıyorsun.Sen
kendi yolunu çiziyorsun şimdi ve doğru bildiğini yapıyorsun.Bense binlerce yanlışın
ortasında tek başımayım.



Oysa beklediğim sevgiliydin sen.Yorgun günlerden damıtılmış, kimliksiz sevdalardan süzülmüş aşkımın tek sahibi.Sanki seni aramıştım yıllarca da, ararken aşk
niyetine yabancı kollarda uyumuştum.Bu yüzden kimse kandırmadı beni, dindirmedi
aşka susamışlığımı.Hep eksikti hep yarım.Ne yazık ki "Bu kez tamam"dediğimde
de yarım kaldığımı görüyorum.Belki de sevmeyi beceremiyorum ben.



Öyle ya, deli sevdalar bana göre değil belki de.Dümdüz, heyecansız, içimdeki kuşlar kanat çırpmadan ve tutkuyu kanımda hissetmeden yaşamalıyım aşkı.Buna
aşk denirse tabii...Bu yarım kalmışlık duygusu yok olur mu o zaman¿
Peki sen biliyor musun bu acıya katlanmanın ilacını¿ Bu yürek sancısını ne dindirecek¿ Bu geceler nasıl geçecek¿ Söyle yar, içimi kor gibi yakan bu ateş nasıl sönecek¿
Acelen var biliyorum.Gideceksin, yaşanmamış zamanları da beraberinde gotüre-
ceksin.



Bunu hiç istemiyorum.Ne berbat bir duygu bu...İstemediğim bir şeyi yaşıyorum ve buna engel olamıyorum.Benden bağımsız gelişiyor her şey.Çarpmanın
etkisiz elemanı gibiyim.Ya da bir savaş filminin daha ilk karesinde atılan ilk kurşunla düşüp ölen ve bir daha hiç görünmeyen figüran...
Haydi git, bu yol senin yolun.Dilediğince özgür at adımlarını.Kendin için iyi olanı
Yapıyorsun ya ne önemi var gerisinin.Yaşadığımız kısa günlerin anısına sığınır, atlatmaya çalışırım bu acıyı.



Sensiz olmaktan daha kötü ne olabilir bu hayatta ki¿Bir
insanın başına en kötü şey gelmişe başka hiçbir şeyden korkmuyor.Bir tek seni
kaybetmekten korkuyordum, onu da yaşadım zaten.Haydi git, merak etme, yaşayacağım.Sensiz olsam da bu sevdayı yaşatacağım...

cmcpgc

ŞEHİDİN GöZYAŞLARI

Garip anam bugÜn bir başka ağlar!

YÜreği birbaşka yanar!
Göz yaşları bambaşka akar!
Kara haber geldi içleri yanar.
Kara haber asker ocağından geldiğinde,
Söyleyin anama ağlamasın ardından.
Ağıt yakmasın!
YÜreğine vurmasın yumruklarını,
Sevine sevine uğurlasınlar beni,
Cennet kapılarına!
TÜrk bayrağına sarılı tabutumu omuzlarına alsınlar,
Şehitler ölmez Vatan bölÜnmez!
Sloganlarıyla beni uğurlasınlar.
YÜreğimde ki o kör kurşunu asla!
Asla!çıkarmasınlar!
Mezarıma gelip ağlamasınlar!
Mezar taşıma şunları yazsınlar,
Vatan sağolsun!
Garip anam rahat olsun!
Şehit oğluyla gurur duysun,
ölmediğime emin olsun.
çÜnkÜ;şehitler sağ,şehitler ölmez anam!
Bende ölmedim hep yanındayım,sen görmesende,
Sen bilmesende,hissetmesende,
Ben hep yanındayım anam!
Geceleri dÜşlerinde!
GÜndÜzleri hayallerinde!
Geçmişteki gÜzel gÜnlerde!
Ben hep yanındayım anam!
Sen ağlama dayanamam benim gÜzel anam
Bu vatan askiyla büyüdük biz anam
Sahip olamaz ki topragima düsman !
Binlercemiz öldük, yine de ölürüz
Yildiramaz kimse iste son sözümüz !

cmcpgc

ÇIKAR BENİ NE OLUR ANNE

Günlerdir göremediğim yüzünün
Sıcağını sindiremediğim kucağının
Özlemini duyuyorum anne...

Bir boşlukta gibiyim sensiz
Akıp gidiyor zaman avuçlarımdan
Bendini dinlemez ırmaklar gibi
Durduramıyorum anne...

Düşlerimde görüyorum seni, saçların bulutlar kadar ak,
Gökyüzü kadar sonsuz sevgiler yüreğinde
Şevkatle bakıyor gözlerin, herzamanki gibi
Küçücük bir bebeğim ellerinde anne...

Bu ne sıcak bir kucak!...
Can verdiğin bedeninden bedenime
Tükenmez sevgin, sabrınla, yüreğime
Yüreğinin atışları karışıyor anne...

Şimdi uzaklardayım...
Hangi rüzgâr attı beni gurbet ellere...
Yüreğimdeki evlat sevgisi mi, ne?
Susma! ...Ne olur söyle anne...

Sakınırken gözlerdeki nurdan
Bir yarım orda kaldı, bir yarım burda...
Bir soluk kadar yakınımdayken
Daha, daha sarıp da koklayamadım anne...

Yaşamın kuralı mı böyle? ...
Kaybetmeden bilinmiyor kıymeti
Koşulsuz sevgi, ilgi nerde?
Bulamadım yerine koyacak birini anne...

Kaç mevsim geçti sensiz.
Boynu bükük çiçeklerin...
Gönül bahçende bensiz
Biliyorum, özlüyorsun sen de, özlüyorsun beni anne...

Zaman nasıl geçiyor, yanındayken bilemedim
Seni ne çok özledim...
Seni ne çok sevdim de söyleyemedim
Söyleyemedim anne...

Her gün bir fırtına esiyor yüreğimde
Çığlık çığlığa kopan
Kuşların kanatlarında türkülerim
Ne olur dinle, dinle anne...

Kimi gün sızı oluyorsun yüreğimde
Kimi gün içime düşen top ateş,
Sanki gökyüzünün bütün bulutları gözlerimde
Sağnak sağnak yağmur oluyorum anne...

Düşününce yaşanmadan geçen günlerimi
Yalnızlık korkutuyor beni...
Sanki ölüm tutmuş eteğimi
Yaşamak istiyorum, yaşamak anne...

Esirgemeyip sevgini, uzat o güzel ellerini
Bir yanımla cocuğum hâlâ, anla!...
Kaybolmadan yaşam labirentinden
Çıkar beni ne olur, çıkar anne...
Bu vatan askiyla büyüdük biz anam
Sahip olamaz ki topragima düsman !
Binlercemiz öldük, yine de ölürüz
Yildiramaz kimse iste son sözümüz !

Simurg



İSTANBUL
Martı çığlıkları eksilmez İstanbul' dan
Mavi- yeşil hınca hınç doldurmuş İstanbul' u
Kalabalıklar intikam alır gibidir İstanbul' dan
Geçmişi her yerde çıkar karşısına İstanbul' un
Bir yerde camiler
Bir yerde kiliseler,sinagoglar
Çeşmeler, sebiller, türbeler.
Yaşam her an kovalar İstanbul' u
Hiçbir ayrıntıyı atlamak istemez zaman.
Taşır İstanbul' u bir yakadan bir yakaya
Boğaz Köprüleri.
Haliç eski günlerine hasret, beklerken
Balık tutar oltacılar, Galata Köprüsü' nden.

Gündüzü bir başka
Gecesi bir başkadır İstanbul' un
Her saat atar Taksim bir kalp gibi
Korku bekler arka sokaklarını 
Beyoğlu' nun.
Kasımpaşa dalmıştır bir uykuya
Dolapdere yaşatır bir çingene masalını
Apik  İşkembecisi meşhurdur hala,
Tepebaşı seyre dalmış Haliç' i
Küçümser Eyüp' ü
Oysa ki bilmez mi ?
Eyüp' de bir tarihin yattığını.

Galata Kulesi,
Ok gibi saplanmıştır İstanbul' un yüreğine.
Heybet ve hışımla küçümser insanları.
Şehirlerin anasıdır İstanbul,
Gözyaşı selinde boğulduğu zamanlar gibi
Sevinç gözyaşları döktüğü zamanlar da vardır İstanbul' un.
Üç İmparatorluğa eyvallah demiş
72 millete yuva olmuştur İstanbul,
adına şiirler yazılmış,
şarkılar yapılmış
bir kent, İstanbul.

Yedi tepeli meşhur İstanbul
Her biri gözetler asırlardır İstanbul' u
Gecekondular kemirir bir fare gibi 
Yıllardır gıkı çıkmaz İstanbul' un.

Kaybolmuş bir çocuk gibi
İstanbul, 
Misket oynarken gecekondu bahçelerinde
Farkında değildim sana yaptıklarımızın,
Şimdi pişman olmaya yüzüm tutmuyor.
Af dilemeye dilim varmıyor,
Suçluyuz,
Her defasında senden aldıklarımızdan
Ve bir şey verememiş olmaktan.

Uyur Bağrında İstanbul' un kimsesizler, 
her sabah bir başka doğar güneş
İstanbul' un üzerine,
Esenlik getirdiği gibi,
Kötülüklerde getirir.
Her defasında alt eder İstanbul
Yeniden doğar bir Anka kuşu gibi.

Süleymaniye' de ahşap evler,
Her an yıkılacak sanırsın,
Çıkarken yokuşlarını
Tatlı bir yorgunluk duyarsın.

Haydarpaşa eski günlerini özler,
trenler,Anadolu' yu getirir bucak bucak
Ağlar İstanbul, gurbetçilere,
Ağlar kendi geleceğine.

Sarıyer'in midyecileri
Akşam olunca beklerler kısmetlerini,
Eğlenir Tarabya, 
uyurken koynunda Boğaz' ın, Beykoz.

Rumeli Hisarı geçmişi bekler her saat
İstanbul' u bekler 
tatlı bir rüzgar serinliğinde.
Anadolu Hisarı,
kardeşini seyreder gibidir ötelerden.
Kuleli her zaman ki gibi görkemli,
Arnavutköy, eski evlerini sakınır insanlardan
Ortaköy' de  kumpir ve kola ne güzel gider.

Boğaz' dan geçer koca tankerler
Balıkçı sandalları dans eder ,
Kıyıda yalılar, tepelerde villalar,
Ötelerde garabet gecekondular
Her yeri bir çelişki içindedir İstanbul' un.

Güzellik çirkinlik kardeş olmuştur,
İyilik kötülük iç içe
Ey İstanbul, söyle bana
Seni cazip kılan nedir bizler için?
Nedir Ey güzel İstanbul...
Ve bir  sabah çıkıp bu ellerden
Sevdasından ayrı kaldığım kente
Kavuşmak arzusu,
Yanar içimde bir meşale gibi
Yanar da yanar.

Adalardan ne yar gelir,
Ne bir Ada rüzgarı eser artık,
Her şey karma karışık,
Ne sevgiler var ne de hasretler

BEŞİKTAŞK



Kahrolsun uyuyunca geçmeyen bazı şeyler..

Simurg

SENİ DÜŞÜNMEK


Seni düşünmek güzel şey, ümitli şey,
Dünyanın en güzel sesinden
En güzel şarkıyı dinlemek gibi birşey...
Fakat artık ümit yetmiyor bana,
Ben artık şarkı dinlemek değil,
Şarkı söylemek istiyorum.

(nazım hikmet)

BEŞİKTAŞK



Kahrolsun uyuyunca geçmeyen bazı şeyler..

Simurg

MASALLARIN MASALI


Su basında durmuşuz,
çınarla ben.
Suda suretimiz çıkıyor,
çınarla benim.
Suyun şavkı vuruyor bize,
çınarla bana.

Su basında durmuşuz,
çınarla ben, bir de kedi.
Suda suretimiz çıkıyor,
çınarla benim, bir de kedinin.
Suyun şavkı vuruyor bize,
çınarla bana, bir de kediye.

Su basında durmuşuz,
çınar, ben, kedi, bir de güneş.
Suda suretimiz çıkıyor,
çınarın, benim, kedinin, bir de günesin.
Suyun şavkı vuruyor bize,
çınara, bana, kediye, bir de güneşe.

Su basında durmuşuz,
çınar, ben, kedi, güneş, bir de ömrümüz.
Suda suretimiz çıkıyor,
çınarın, benim, kedinin, günesin, bir de ömrümüzün.
Suyun şavkı vuruyor bize,
çınara, bana, kediye, güneşe, bir de ömrümüze.

Su basında durmuşuz.
Önce kedi gidecek,
kaybolacak suda sureti.
Sonra ben gideceğim,
kaybolacak suda suretim.
Sonra çınar gidecek,
kaybolacak suda sureti.
Sonra su gidecek
güneş kalacak;
sonra o da gidecek...

Su basında durmuşuz.
Su serin,
Çınar ulu,
Ben şiir yazıyorum.
Kedi uyukluyor
Güneş sıcak.
Çok şükür yaşıyoruz.
Suyun şavkı vuruyor bize
Çınara bana, kediye, güneşe, bir de ömrümüze....
(nazım hikmet)

BEŞİKTAŞK



Kahrolsun uyuyunca geçmeyen bazı şeyler..

Simurg

KIZIL SAÇLISINA


Pembe yanaklı al dudaklı bir karım olursa eğer..
Olursa 24 ayar ahlaklı..
Anama bakar gibi bakar..
İlaha tapar gibi taparım..!

Ama...!
Kalleş çıkarsa karım..
Anam avradım olsun bir teneke benzin döker yakarım...!

Kimine göre kadın..!
Soğuk kış gecelerinde sarılıp yatmak içindir..

Kimine göre kadın..!
Sıcak harman gecelerinde zil takıp oynatmak içindir..

Kimine göre kadın..!
Ömür boyunca omuzumuzda taşıdığımız..
En büyük sevabımız ve en büyük vebalimizdir..

Ama sen KADINIM..!
Benim için sen..
Ne o..
Ne bu..
Şusun sen..!
Benim can yoldaşım kavga arkadaşımsın...

(nazım hikmet)

BEŞİKTAŞK



Kahrolsun uyuyunca geçmeyen bazı şeyler..

melankolizm



Ta ezelden hür milletiz,
Soyu-sopu gür milletiz,
Kandan, candan bir milletiz,
Bir temel, bir duvar, bir taş

Alevî, Sünnî, Kızılbaş!

Aynı mayadan yoğrulur,
"Türk", "Türkmen" diye çağrılır
Aynı kıbleye doğrulur...
Secdeye konan aynı baş

Alevî, Sünnî Kızılbaş!

Dedemiz bir. Torunlarız,
Dün, bugün, ve yarınlarız
Yüceleriz, derinleriz...
Yunus Emre, Hacı Bektaş

Alevî, Sünnî Kızılbaş!

Oğuz'un yirmi dört boyu,
Yüce Türk'ün şanlı soyu,
Dede, baba, amca; dayı,
Bibi, teyze, bacı, kardaş..

Alevî, Sünnî Kızılbaş!

Olmaz aynılıkta huzur,
Olmaz münafıkta özür,
Olmaz karavaştan vezir...
ALKAEVLİ, KINIK, YAZIR
Bir temel, bir duvar, bir taş

Alevî, Sünnî Kızılbaş!

Soysuza verirsen değer
Döner ecdadına söğer...
Haydi, haykır Türk'sen eğer!
YAPARLU, DODURGA, DÖGER
Bir temel, bir duvar, bir taş

Alevî, Sünnî Kızılbaş!


Fitne, fesat., bir kör kuyu
Bir olmaktır Türk'ün huyu
Vatanımın kırk bin köyü
KARAEVLİ, BAYAT, KAYI
Bir temel, bir duvar, bir taş

Alevî, Sünnî Kızılbaş!

Gönlüm Küskün, bağrım ezik
Ne fidanlar düştü; yazık
Unutma ey sütü bozuk!
EYMÜR, SALUR, ÇEPNİ, KIZIK
Bir temel, bir duvar, bir taş

Alevî, Sünnî Kızılbaş!

Bu gök, bu deniz, bu hava,
Bu yayla, bu dağ, bu ova...
Kanımızla geldi tava!
ALAYUNTLU, BÜGDÜZ, YIVA
Bir temel, bir duvar, bir taş

Alevî, Sünnî Kızılbaş!

Birlikte bayrak açana,
Koş birlik andı içene..
Lanet birlikten kaçana!
ÇAVULDUR, İĞDİR, BEÇENE
Bir temel, bir duvar, bir taş

Alevî, Sünnî Kızılbaş!

Öz kardaşlar olmaz dargın
Dargın olsa, düşer yorgun
Haydi, ey YÜREĞİR, KARGIN!
Haykır gece, gündüz hergün:
Bir temel, bir duvar, bir taş

Alevî, Sünnî Kızılbaş!

Bir gövdede bir can yaşar
Çetin yollar dağdan aşar
Haydi, durma sen de başar..
BEGDİLİ, BAYINDIR, AVŞAR
Bir temel, bir duvar, bir taş

Alevî, Sünnî Kızılbaş!

Bilsin bunu ar edenler.
Söz, canına kâr edenler...
Soyunu inkâr edenler
Haram zadedir; ey kardaş

Alevî, Sünnî Kızılbaş!

Nazli_

rep rep rep rep  :alkis 

Simurg

 Farklılık
Düşün ki
Bir sabah uyanmışsın
hemfikir seninle tüm dünya
doğru, yanlış, güzel, çirkin
Gördüğün her şey aynı,
"Farklılık" lügatlarda tozlanmış
nostaljik kavram

Düşün ki herkes aynı
Kimsenin diğerinden bir farkı yok
Fikirler aynı, bakışlar aynı
Ne tez, antitez, ne sentez
Solunum bile artık fotosentez...

Baksana güller bile çeşit çeşit
Sarı, kırmızı, beyaz
hepsi de gül, neden, düşün biraz
Hem neden türlü türlü ağaçlar
Yetmez miydi ağaç niyetine bir tek çam,
Ne hoş huzur veriyor değil mi çınar...
Bir de söğüdün gölgesinde
Cennetten ödünç saatler yaşamak var

Unutma
Tonlar rengarenk gökkuşağında
Cümlesine beyaz diyorlar
Ben, sen, o, biz, siz onlar,
Cümlemize insan diyorlar... 

BEŞİKTAŞK



Kahrolsun uyuyunca geçmeyen bazı şeyler..

Simurg

Seni dağladılar, değil mi kalbim,
Her yanın, içi su dolu kabarcık.
Bulunmaz bu halden anlar bir ilim;
Akıl yırtık çuval, sökük dağarcık.

Sensin gökten gelen oklara hedef;
Oyası ateşle işlenen gergef.
Çekme üç beş günlük dünyaya esef!
Dayan kalbim üç beş nefes kadarcık!


Dayan kalbim(Necip Fazıl Kısakürek)

BEŞİKTAŞK



Kahrolsun uyuyunca geçmeyen bazı şeyler..