Ana Menü

Şiirlerimiz

Başlatan Simurg, Şubat 06, 2007, 17:44:16

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

free10

Şiir değil ama en az onun kadar güzel bir yazı paylaşıyorum..... (alıntıdır)

ŞİİR NEDİR?

"Şiir depremdir, şiir ayaklanmadır, şiir başkaldırıdır. Şiir şimşektir, yıldırımdır, gök gürültüsüdür şiir. Şiir'i yani yıldırımı hiçbir siper-i saika durdurumaz. Şiir korkunçtur, güzeldir. Hiçbir kapı, hiçbir duvar önünde duramaz. Şiir yürür, ezer geçer.

Şiir her şeyden, herkesten daha güçlü yıldırıcıdır. Şiir sınır tanımaz, ne kral tanır, ne imparator. Şiir Cengiz Han'dan da, Sezar'dan da, Hitler'den de, Büyük İskender'den de büyüktür. Şiirin yürüdüğü yolun bitimi yoktur. Şiir sonsuzluğa gider, sonsuzluktan gelir.

Şiir hiçbir güce boyun eğmez. En güçlüden daha güçlü, en güzelden daha güzeldir. Eşsizdir, bir benzeri daha olmamıştır, olmayacaktır da.

Şiiri hiçbir güç tutsak edemez. Ne altın, ne elmas ne pırlanta şiirden değerli değildir ve olmamıştır olmayacaktır.

Şiir dilsizleri konuşturur, sağırların kulaklarını açar.

Şiir buluttur, yağmurdur, gökyüzüdür. Şiirin arkadaşları, dostları vardır. En yakın dostu bilimdir. Sonra musiki ve resim gelir. Şiirde müzik vardır, resim de, yontu da vardır. Mimar Sinan'la dosttur, Darwin'le, Einstein'la da.

Şiir gelecektir, umuttur, özlemdir, mutluluk ve güzelliktir.

Şiirden en zalim,en gaddar,en acımasız krallar, imparatorlar bile çekinir korkar. Şiir ölümü bilmez, şiir yaşamdır. Şiir muştu, sevinç ve mutluluktur. Şiir kötümserlik bilmez, tanımaz. İyimserdir, cömerttir ve gençtir, delikanlıdır. Yakışıklıdır şiir.

Şiir sonsuzluk gibi kokar. Gülden de, karanfillerden, zambaklardan da.

Şiir deniz gibidir. Nasıl denizi kimse anlatamazsa şiir de tıpkı öyledir. Homeros, Dante, William Shakespeare şiiri anlatmak için büyük çaba harcadılar; ama şiiri deniz gibi tam anlamıyla kimse, hiç kimse anlatamadı. Deniz gibi, o da yalnız kendi anlatır kendini.

Şiir sevgilidir, şiir yazandan iyi koca olmaz. İyi baba, iyi oğul, iyi kız da olmaz. Şiir yazan iyi arkadaş, iyi dost, iyi kardeş olur. 'Şiir sevgilidir.' dedik ve hep sevgili kalmıştır, kalacaktır.

Şiir ne tanker, ne şilep, ne gemidir. Şiir yelkenlidir. Şiir korsan yelkenlisidir. Hayduttur şiir.

Şiir aldatmaz, çalıp çırpmaz. Doğruluktur şiir. Emektir, alın teridir.

Şiir inatçıdır, hırçındır ve hep ama hep yürür gider. Şiir durmaz ve durdurulamaz. Şiire ne boyunduruk, ne tasma takılır. Şiire zincir vurulmaz. Şiire kelepçe takılmaz. Şiir özgürdür, özgürlüktür.

Şiir zalimlere, alçaklara, namussuzlara meydan okur. Onun gücü en güçlüye boyun eğdirir. Engel tanımaz. Engelleri yıkar, ezer geçer.

Şiir ölümsüzdür. Şiir olmasa sevdalılar söylenecek söz bulamaz sevdalılarına. Yani o zaman sevda da, aşk da olmaz. İnsanoğlu yok olur. Şiirdir insanoğlunu sürekli kılan. Anaların şefkati, babaların güveni, çocukların kıvancıdır.

Şiiri anlatmaya çalıştım, ama ne gezer. Önce söylediğim gibi şiiri, deniz gibi, kendi yalnız kendi anlatır. Yaşasın şiir.Yıkılsın diktatörler, krallar, asiller, varsıllar. Şiir zaten onları hep ama hep yıktı ve yıkacaktır.

Ne mutlu şiir yazan, şiir okuyan, şiir sevene.

Ötesi yok."

Arif Damar, 2006 Dünya Şiir Günü bülteninden...
BERTOLT BRECHT

Simurg

ACIYAN YANIM YALNIZLIK..!

Biliyorum yorgunsun.
Acıyan yanım da yorgun.
Acıyan yanım kış.
Acıyan yanım hasret.
Acıyan yanım yalnızlık.
Acıyan yanım sensin.
Sen neredesin..?

Nerede üşüyor yüreğin.?
Saçlarıma dokunan ellerin
Boşlukları mı sarıyor.?
Biliyorum aramızda yatan
Uzaklığa gülümsüyorsun.
Acıya gülmektir bu.
Acıya gülmek bizim dilimizde
Sevdadan geçmektir ..

Biliyorum yorgunsun.!
Gidişler böyle yorgun mu bırakır insanı.?
Geride kalanı böyle yalnız mı.?
Hüzün kokuyor yalnızlığım.
Ağlayışlarımı yutkunuyorum
Hüzünlü bir melodinin geçiminde..!

YALNIZLIĞIM...
YANIMDA KİMSE OLMADAĞINDAN DEĞİL...
SEN OLMADIĞINDANDIR...!!!

BEŞİKTAŞK



Kahrolsun uyuyunca geçmeyen bazı şeyler..

Simurg

Seni elinden tutmuştum...yaz geçiyordu
Yaz geçiyordu, biz geçiyorduk
Yazı elinden tutmuştuk

Birazdan geleceksin, bakışacağız
Bakışacağız, hem var hem yok gibi
Hem var hem yok gibi öpüşeceğiz

Aramızda söylenmemiş sözlerin uzaklığı
Aramızda yaşanmamış şeylerin uzaklığı
Yakın ayrılıkların sezgisi tenimizde

Hayat geçiyor biz geçiyorduk
Bir denizin üzgün kıyısında
Güz bir hastalık gibi ilerliyordu

Olgun ışığıyla güz
Ve biz yaklaşan ayrılıkların önünde
Kış duygularına bürünmüşüz

Dışardan ağlayışı geliyor çocuğumuzun


Ataol Behramoğlu

BEŞİKTAŞK



Kahrolsun uyuyunca geçmeyen bazı şeyler..

free10

İyilik neye yarar,
Öldürülürse iyiler çarçabuk,
ya da iyilik görenler?

Özgürlük neye yarar,
yaşarsa bir arada
özgürlerle tutsaklar?

Akılsız olmak madem ekmek sağlar herkese,
akıl neye yarar?


İyi insan olacağınıza,
öyle bir yere götürün ki dünyayı,
iyilik beklenmesin!

Özgür insan olacağınıza,
öyle bir yere götürün ki dünyayı,
kavuşsun özgürlüğe herkes,
özgürlük sevgisi geçersiz olsun!

Akıllı insan olacağınıza,
öyle bir yere götürün ki dünyayı,
akılsızlık zararlı olsun!                         


Bertolt BRECHT
BERTOLT BRECHT

free10

Umut ve yaşama aşkınızın sonsuz olacağı bir yeni yıl dilerim....

YAŞAMAYA DAİR

1

Yaşamak şakaya gelmez,
büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın
bir sincap gibi meselâ,
yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,
yani, bütün işin gücün yaşamak olacak.

Yaşamayı ciddiye alacaksın,
yani, o derecede, öylesine ki,
meselâ, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda,
yahut, kocaman gözlüklerin,
beyaz gömleğinle bir laboratuvarda
insanlar için ölebileceksin,
hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,
hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,
hem de en güzel, en gerçek şeyin
yaşamak olduğunu bildiğin halde.

Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
yetmişinde bile, meselâ, zeytin dikeceksin,
hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,
yaşamak, yani ağır bastığından.

1947

YAŞAMAYA DAİR

2

Diyelim ki, ağır ameliyatlık hastayız,
yani, beyaz masadan
bir daha kalkmamak ihtimali de var.
Duymamak mümkün değilse de biraz erken gitmenin kederini
biz yine de güleceğiz anlatılan Bektaşi fıkrasına,
hava yağmurlu mu, diye bakacağız pencereden,
yahut da yine sabırsızlıkla bekleyeceğiz
en son ajans haberlerini.

Diyelim ki, dövüşülmeye değer bir şeyler için,
diyelim ki, cephedeyiz.
Daha orda ilk hücumda, daha o gün
yüzükoyun kapaklanıp ölmek de mümkün.
Tuhaf bir hınçla bileceğiz bunu,
fakat yine de çıldırasıya merak edeceğiz
belki yıllarca sürecek olan savaşın sonunu.

Diyelim ki, hapisteyiz,
yaşımız da elliye yakın,
daha da on sekiz sene olsun açılmasına demir kapının.
Yine de dışarıyla beraber yaşayacağız,
insanları, hayvanları, kavgası ve rüzgârıyla
yani, duvarın arkasındaki dışarıyla.

Yani, nasıl ve nerde olursak olalım
hiç ölünmeyecekmiş gibi yaşanacak...

1948

YAŞAMAYA DAİR

3

Bu dünya soğuyacak,
yıldızların arasında bir yıldız,
hem de en ufacıklarından,
mavi kadifede bir yaldız zerresi yani,
yani, bu koskocaman dünyamız.

Bu dünya soğuyacak günün birinde,
hattâ bir buz yığını
yahut ölü bir bulut gibi de değil,
boş bir ceviz gibi yuvarlanacak
zifiri karanlıkta uçsuz bucaksız.

Şimdiden çekilecek acısı bunun,
duyulacak mahzunluğu şimdiden.
Böylesine sevilecek bu dünya
"Yaşadım" diyebilmen için...

Şubat 1948

Nazım Hikmet RAN...



BERTOLT BRECHT

free10

Onun İçin
Aç Kaldım,Uyumadım,Üzüldüm...
Hastalandım ve Döğüştüm...
Ciğerlerime Doldurdum Duman...
Fakat Yediremedim Onur'uma...
En Güzel Duyguları Adadığım...
Ve Kavgada Büyüttüğüm Sevdamın
Kör karanlığa gömülmesini...
BERTOLT BRECHT

Cem Goren

bı arkadasımın benım ıcın yazdıgı sıırı bırazcık duzeltıp sıze sunmakdan onur duyacagım :)

karakış dinlemez maça gitmeye kalkar
annesınden tırsar göt korkusuyla kaçaar
babadan izin alır kartalına uçaar
mac ıptalini duyunca küfürü basar

ebe oğlum o karda hiç mac olurmuymuuuuş
izin almadan o yola koyulurmuymuş
dersen banane gidicem o maça lan beeen
baban ceker geçmişinle bi güzel sünger :)

anne lafı dinlememk nedemek öğren
sana canım feda olsun kardeşim gören
o stadda bigün bende feneVe sövcem
KARDEŞİMSİN ÖLÜMÜNE ADAMSIN LAN CEeeeeM

kanka top sakal gidicek diyip durursun
ne bok yemeye hala iddaa tutuşursun
demedikmi sana o macta yenilicen
efkardan kendini otlara  vericen

acmış tusubasayı yanımda ızlıyor
dıyokı bu adam topa  ne vuruyor
dedim bu şuttan bide kartalına ceksin
o sutu cekerse ta fızana gıtsın :)
altın kapılarımız kan oldu tayfun

beckyZWICKY

Alıntı yapılan: Simurg - Aralık 24, 2009, 18:06:24
ACIYAN YANIM YALNIZLIK..!

Biliyorum yorgunsun.
Acıyan yanım da yorgun.
Acıyan yanım kış.
Acıyan yanım hasret.
Acıyan yanım yalnızlık.
Acıyan yanım sensin.
Sen neredesin..?

Nerede üşüyor yüreğin.?
Saçlarıma dokunan ellerin
Boşlukları mı sarıyor.?
Biliyorum aramızda yatan
Uzaklığa gülümsüyorsun.
Acıya gülmektir bu.
Acıya gülmek bizim dilimizde
Sevdadan geçmektir ..

Biliyorum yorgunsun.!
Gidişler böyle yorgun mu bırakır insanı.?
Geride kalanı böyle yalnız mı.?
Hüzün kokuyor yalnızlığım.
Ağlayışlarımı yutkunuyorum
Hüzünlü bir melodinin geçiminde..!

YALNIZLIĞIM...
YANIMDA KİMSE OLMADAĞINDAN DEĞİL...
SEN OLMADIĞINDANDIR...!!!


Harika.. Çok beğendim..
tutmam gereken bir matemim var, hislerim var.

unutmam gereken..

beckyZWICKY

Alıntı yapılan: free10 - Aralık 19, 2009, 01:08:48


Dünyayı verelim çocuklara hiç değilse bir günlüğüne


allı pullu bir balon gibi verelim oynasınlar


oynasınlar türküler söyliyerek yıldızların arasında


dünyayı çocuklara verelim


kocaman bir elma gibi verelim sıcacık bir ekmek somunu gibi

hiç değilse bir günlüğüne doysunlar


bir günlük de olsa öğrensin dünya arkadaşlığı


çocuklar dünyayı alacak elimizden


ölümsüz ağaçlar dikecekler...


Buda harika.. Paylaşım için çok teşekkür ederim..
tutmam gereken bir matemim var, hislerim var.

unutmam gereken..

free10

Şiir kısa ve özlü dizelerin olduğu, ancak çok büyük düşünce ve derinliği yansıtan büyük romanlar gibidir. Her aklımıza gelen sözcükler alt alta yazıldığında şiir olamazlar... Ancak çiziktirdiklerimiz olabilirler...şahsen ben paylaşımlardan büyük keyif alıyorum... ancak bu birbirimizin eksik ya da yanlışlarını görmezden geleceğimiz anlamını taşımamalı.

Ortak paylaşımda bu durum, gerçek şiir ve edebiyatseverler için çok önemlidir.

Lütfen bunu "Şairlere, Ustalara Saygı" çerçevesinde değerlendirelim.

Sevgi ve Saygılarımla

BERTOLT BRECHT

Simurg


Akşam erken çöker yalnızlığıma
Sokak sokak gezer ararım seni
Hasretin gönlümün yangınlarında
Alev alev yanar ararım seni

Gözyaşlarım kurur yanaklarımda
Hüzünlü bir ıslık dudaklarımda
Sigaram sabahlar parmaklarımda
Nefes nefes çeker ararım seni

Gölgen düşer sanki hep yollarıma
Adım adım yürür izlerim seni
Bir çılgın özleyiş girer kanıma
Yudum yudum içer ararım seni...

AHMET SELÇUK İLKAN

BEŞİKTAŞK



Kahrolsun uyuyunca geçmeyen bazı şeyler..

Simurg

Son mektubun elimde
Bana veda etmişsin
Ayrılırken herkese
Her şey bitti demişsin

Duydum da inanmadım
Aşka gülüp geçmişsin
Benimkisi aşk değil
Bir oyundu demişsin

Zafer senin zaferin
Eser senin eserin
Sevin ey zalim sevin
Bak bir erkek ağlıyor

Geceden ta sabaha
Resmine baka baka
Hayatında ilk defa
Bak bir erkek ağlıyor

AHMET SELÇUK İLKAN

BEŞİKTAŞK



Kahrolsun uyuyunca geçmeyen bazı şeyler..

Simurg

Öyle düşman gibi bakma yüzüme
Gözlerin kanıma girdi girecek
Sitemler yağdırıp gelme üstüme
Sözlerin kanıma girdi girecek

Adımın önünde adın yazılı
Resmimin yanında resmin basılı
Sabrım sabıkalı sevdam azılı
Hasretin kanıma girdi girecek

Hangi mahkum çekmiş böyle işkence
Asmalı mı dersin bu kalbi sence
Ne gündüzüm gündüz ne gecem gece
Sensizlik kanıma girdi girecek

Aldığım her nefes sana yazılı
Korkarım ki sensiz ömrüm sayılı
Yüreğim tutuklu gönlüm cezalı
Hasretin kanıma girdi girecek.

AHMET SELÇUK İLKAN

BEŞİKTAŞK



Kahrolsun uyuyunca geçmeyen bazı şeyler..

Simurg

Yurdun neresiydi senin
Ey rüzgâra bürünen göçebe


Tükettin işte barındığın
Kırgın günleri de
Biriktirdin ve çürüdün
Eski taş oyuklarında
Çimlendi gizlediğin tohum


Islak bir çizgiydin
Kuşların geceye çizdiği
Acı sularında çığlıklar
Kırk yıl eğirdin ipliğini
Kırkıncı şiirinin


Önünde duruyor şimdi
Yangınlar atlası temmuz
Kül üreten kent günleri
Geçit vermeyen köprü
Çıkrıkta bekleyen iplik


Çıkıp gidecek gibisin
Kendine çizdiğin eğriden
Bursa günleri kentine
Şiiri ilk bulduğun
Su günlerine yeniden


Yeniden kuşatıyor seni
Korku ve kuşku günleri
İçindeki taş tanrı
Ağır basıyor yeniden
Uzun süren o yıkımlar yılı



Yurdun neresiydi senin
Ey rüzgâra bürünen göçebe

AHMET UYSAL

BEŞİKTAŞK



Kahrolsun uyuyunca geçmeyen bazı şeyler..

+18 !

"Sabrım sabıkalı sevdam azılı
Hasretin kanıma girdi girecek"

Bu dizeleri sevdim :)