Ana Menü

TS'li yazar S. Tunalı'dan Bjk-Buğsa Maçının Hakemiyle İlgili Değerlendirme !

Başlatan Bircan*, Nisan 20, 2009, 11:47:52

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Bircan*

Maçın orta hakemi Konya Bölgesi hakemi beden öğretmeni Deniz Çoban, tüm sertliklere prim veren ve ikili mücadeleyi ayakta kalanın kazanmasını isteyen bir hakem yorumu taşıdı İnönü'ye. Ve bu yorumdan güç alan Kirita, normal koşullarda 5 ayrı sarı kart görebileceği bir maçı kartsız tamamladı. İnönü'de ikinci Cem Papila faciası yaşanmadıysa, Beşiktaş seyircisinin sağduyusundan ve futbolcuların iyi niyetindendi. Sivas - Ankara maçını da idare eden ve 1-1 biten maç sonrası Bülen Uygun'un tacizlerine uğrayan Deniz Çoban, bize göre sınıfta kalmıştır. Çoban, Delgado'nun direkt kaleye giden şutunun Ömer'in elinden dönmesinin hangi maddeye girdiğini açıklamalıdır.
Memleketenin plaka numarasıyla sahaya çıkan İbrahim Toraman'ın "ellerini"
haklı olarak gören ve cezayı kesen Deniz Çoban, Bursalı defans oyuncusu Ömer'in elini neden göremediğini açıklamalı. MHK'nın, maçlara hakem atarken ne tür kıstasları baz aldığını bilmiyoruz, ve fakat şunu biliyoruz; kimi hakemler ev sahiplerini okşar, kimileri deplasmancıları; kimileri büyüklere yaslanır, kimileri "ezdirmem arkadaş"çıdır. Deniz Çoban'ın kime yaradığı sanırım belli oldu bu gece...


İlk yarıda müthiş bir Bursa izledik. Ayağa paslarla başını döndürdükleri ev sahibine bitirici darbeyi indiremedilerse, biraz Rüştü, biraz şanssızlık biraz da beceriksilikten oldu bu. Aynı saniye içinde iki topu direkten dönen bir takım, şanssız olarak nitelemek en doğrusu sanırım.

Toraman'ın, adeta, bile-sitiye atılmasının ardından, 2. yarıda Bursa galibiyeti beklenen sonuç oldu aslında. Ama öyle olmadı, eksikliği hisseden BJK değil Bursa oldu. İlk yarıdaki Bursa'nın yerinde yeller eserken, eksik Kartal'ın kanat sesleri gür duyuldu. Ertuğrul Sağlam'ın oyuncularına beraberliği garantiye alın dediğini sanmıyorum, zira Bursa gizli UEFA hedefi olan bir takım ve bu maçı almaları gerekiyordu. Hakem uygun, rakip eksik, iyi günündesin üstelik.. Buna rağmen 1 puanı bile kalecinizin harika performansıyla "kurtarıyorsanız", kusura bakmayın, daha çoook eksiğiniz var demektir.

Bir futbol zekasının oyuna nasıl etki edebileceğinin örneğiyle başladı ikinci yarı aslında. Bobo'nun harika pasıyla Bursa kalesini savunmasız olarak önünde bulan Holosko, kaleye doğru yöneldi ve ceza sahasını terkeden Bursa kalecisi İvankov'u da geçmek istedi ve Bulgar kalecinin ayaklarına takıldı.
Oysa, "farklı bir zeka", o pozisyonda kaleciyi yerden çalımla geçmeyi denemek yerine, üzerinden tek vuruş yapmayı akıl etseydi, Bulgar kaleci ya eliyle temas edip kırmızı kartla oyun dışı kalmayı göze alacaktı, ya da BJK 1-0 öne geçecekti. İşte bu küçük "fark" yüzünden Holosko bizim ligimize mahkum, biz de O'na tabi.. Çok basit gibi görünebilir, lakin, değil...

Her şeye rağmen ikinci yarıdaki 10 kişilik Beşiktaş'ın saygı duyulası saha içi ve taraftarın örnek tribün performansı bu ligin şampiyonluğuna en yakın takımın siyah beyazlılar olduğunu göstermiştir. Gençler'i yenerken dokuz doğuran Trabzon ve Konya'dan bu kez de Bünyamin Gezer yardımıyla bir puan çıkartan Sivas'ın şansları bana göre çok az, zira hakemler de sizi bir yere kadar taşır. Sivas-Trabzon maçının galibi ikinciliğin en büyük adayı olur, tabii berabere kalıp Galatasaray'ı umutlandırmazlarsa...
Sedat TUNALI
UNUTMAYIN! ÇELİK GİBİ SABIR ÇİÇEK GİBİ SEVİNÇLERLE YAŞADIK BU ŞAMPİYONLUĞU..!! [ 2008-2009 Süper Lig ve Türkiye Kupası Şampiyonu BEŞİKTAŞ...! ]

keskinli

Ölürüm Beşiktaşım,ZehirimSensin
Evvelim Sen Oldun,Ahirim Sensin