Atletico Madrid-Real Madrid Rekabeti

[akbaba71]

ATLETICO MADRID - REAL MADRID

REKABETİN KÖKLERİ

İspanya başkenti Madrid'de Real ve Atletico futbol dünyasının önemli rekabetlerinden birini yaşatıyor. Bu daima kazananların kulübü Real Madrid ile rakiplerinin her şeyi aldatarak, çalarak elde ettiğini söyleyen romantik mağlupların takımı Atletico'nun mücadelesi.

Atletico Madrid, kimliğini rakibiyle tanımlayan bir kulüp, öyle ki kırmızı beyazlılara gönül verenlerin öncelikle Real'den nefret ettiklerini söylemek yanlış olmaz. Onlara göre Real'in müzesinin 40 haramilerin mağarasından bir farkı yok, içindeki her şey çalıntı.

Real Madridli taraftarlar ise espri malzemesi olarak gördükleri rakiplerinin iddialarına gülüp geçiyorlar. Ancak Real Madrid'in baş düşmanı Barcelona olsa da, beyaz şimşeklerin Avrupa'yı kasıp kavurduğu yıllarda İspanya'daki rakiplerinin Atletico olduğunu hatırlayanlar Madrid derbisini daha fazla önemsiyorlar.

Atletico, İspanya'nın en başarılı 3. takımı olmasına karşın kaybeden sıfatını gönülden kabullenmesi tuhaf görünebilir. Ancak kırmızı beyazlıların başarılarını diğer takımlarla değil, dünyanın en başarılı kulübü olan komşularıyla kıyasladıkları düşünülürse bu gayet normal.

Real için galibiyet bir mecburiyet, Atletico içinse hediye... Real başarıyla beslenirken Atletico sıkıntı ve üzüntüyle güçleniyor. 2000 yılında takımın küme düşmesi üzerine sezonluk bilet satışlarında meydana gelen artış bu tuhaf iddiayı doğruluyor.

Atletico'nun Raul'u borç nedeniyle Real'e kaptırması, Meksikalı Hugo Sanchez'in Atletico yönetimine başka bir kulüple anlaştığını söyledikten sonra mor beyazlılara geçmesi, ilk lig karşılaşmalarında Real'in gollerini eski bir Atleticolunun atması, iki kulübün arasındaki rekabeti körükleyen olaylardan birkaçı.

Bu tutkulu rekabette Avrupa'yı fetheden Real Madrid'e Vikingler, nehir kenarında kamp kuran Atletico'ya ise Kızılderililer deniyor.


RAKAMLARLA REKABET

1898'de üniversite öğrencileri tarafından kurulan takım üç yıl sonra resmi hale geldi ve Madrid FC adını aldı. Başkent ekibi Real unvanını ise 1920 yılında kral 13. Alfonso'dan aldı.

Atletico Madrid ise Athletic Bilbao'nun 1903'de önemli bir final maçında Real'i yenmesi sonrası başkent halkıyla paylaştığı coşkunun sonucunda kulübün bir kolu olarak kuruldu. Atletico 1907'de ayrı bir kulüp olana kadar Bilbao ekibiyle oynamadı.

İki ekip 1916'da milli şampiyona finalinde karşılaşana kadar önemli bir rekabet yoktu. Ancak maç Real 3-1 galipken taraftarların birbirine girmesiyle yarım kalınca derbide düşmanlığın temeli atıldı.

İki ekibin 1929'da oynadığı ilk lig maçından Real 2-1 galip ayrılırken Beyaz şimşeklerin 2 golü de Atletico'nun yazgısına uygun biçimde 10 yıl kırmızı beyazlılarda forma giyen Triana'dan geldi.

1936'da başlayan sivil savaş iki kulübü de ekonomik sıkıntıya sokarken hava kuvvetlerinin takımıyla birleşen ve adına Aviacion kelimesini ilave eden Atletico dönemi daha başarılı geçiren takım oldu.

Real Madrid'in fırtına gibi estiği 50'li yıllarda, kimilerine göre iki kulübün kaderini belirleyen bir karşılaşma oynandı. 1959'da iki ekip Şampiyon kulüpler kupasının yarı finalinde karşılaştılar. Atletico 2-1 kaybettiği maçın rövanşını 1-0'la aldı ancak o yıllarda deplasman gollerine bakılmadığı için iş üçüncü maça kaldı.

Atletico Gento'ya Brezilyalı golcü Vava ile cevap verse de Puskas'ın golü beyaz şimşekleri finale ve oradan da 4. Avrupa şampiyonluğuna taşıdı. Atletico intikamını ertesi yıl Kral Kupası finalinde Di Stefano, Puskas, Gento, Kopa gibi yıldızlardan oluşan Real Madrid'i deplasmanda 3-1 yenerek aldı.

1960-69 arasında İspanya liginde büyük üstünlük kuran Real Madrid'den bu dönemde şampiyonluğu tek alan 1966 yılında mutlu sona ulaşan Atletico Madrid oldu.

1975'de oynanan ve ilk kez penaltı atışlarına uzayan Kral Kupası finali, Atletico'nun Real hakkındaki düşüncelerini kuvvetlendiren bir karşılaşmaydı. Hakem, yardımcısı santraya koşarken topun çizgiyi geçmediğini belirterek bir Atletico golüne müsaade etmeyince maç golsüz sonuçlandı ve kupayı penaltılarda üstünlük kuran Real aldı.

1992'de eski Realli Schuster'in gollerden birine imza attığı Kral kupası finalde beyaz şimşekleri Bernabeu'da 2-0 devirdiği maç ile duble yatıkları 1995-96 sezondaki 3-1'lik galibiyet, yakın tarihte Atletico taraftarının coşkuyla kutladığı zaferlerdi.

Real dublenin coşkusunu ertesi yıl Vicente Calderon'da 3-1 kazanıp şampiyonluğunu ilan ederek sona erdirdi. Atleticoluların kanıksadığı üzüntü, gol yağmurunu ellerinden kaçırdıkları Raul'un başlatmasıyla katlanmıştı.

GÜVENLİK NE DURUMDA

İspanya'da deplasmana gitme alışkanlığının olmaması, maçlarda iki taraftar grubu arasında olay çıkmasını engelliyor. Yine de Madrid derbisinde polisle ev sahibi ekip taraftarının çatışması oldukça sık gerçekleşiyor.

UNUTULMAYAN İSİMLER

Her dönem kadrosunu ünlü isimlerden oluşturan Real Madrid'in yıldızları saymakla bitmez ancak Di Stefano, Kopa, Gento, Puskas, Santillana, Butragueno, Gordillo, Michel, Martin Vasquez, Zidane, Roberto Carlos, Ronaldo ve Figo ilk akla gelenler.

Brezilyalı Dirceu ile Donato, Arjantinli Fillol, Portekizli Futre, Hollandalı Hasselbaink, İtalyan Vieri'nin yanı sıra İspanya futbolunun önemli isimleri Garate, Julio Salinas, Goicoechea, Manolo, Baltazar, Julio Alberto, Kiko ve Fernando Torres rekabette Atletico forması taşıyan oyuncular.

Hugo Sanchez, Esnaider, Paco Llorrente, Bernd Schuster, Santiago Solari, Madrid rekabetinde iki formayı da giydiler. Raul ve Juanito Ateltico'da başlayıp Real'de simge haline gelirken 1960'ların ikinci yarısında Real'in yıldızlarından Grosso, kiralık gittiği sezon Atletico'yu düşmekten kurtardı.

MARATON.COM.TR ÖZEL
ANALİZ: MEHMET ÖZKAN

[ilhan mansız_melis]

bana göre her zaman Atletico Madrid

[Kralkartal21]

Fernando Torres varken severdim A.Madrid'i ama şimdi pek ilgilenmiyorum.

[onaT]

madrid'de çoğunluk atletico'yu tutar.
"züppelerin" takımıdır real.
koyu barcalıda olsam, atletico değil real'e bi sempatim vardır bu maçlarda.

[Cem Goren]

viva Reallllll