Ana Menü

Cem Dizdar Kazanma hırsı!

Başlatan akbaba71, Nisan 25, 2008, 16:09:53

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

akbaba71

25.4.2008



Orijinal adı "Any Given Sunday" (Kazanma hırsı) olan Oliver Stone'un yönettiği filmde, spordaki 'dönme dolaplar' anlatılıyordu. Kulüp başkanının hırslı kızı (Cameron Diaz) filmin sonunda takımın hocasına (Al Pacino) yeniliyor ve en iyi adamını (Jamie Foxx) ona kaptırıyor, bizim de yüreğimizin yağları eriyordu.
O bir filmdi ama hepimiz biliyorduk ki, spor, bizdeki kabul gören adıyla söylersek futbol, bir filmin anlatmakta çok zorlanacağı karanlık ilişkilerin, hırsların oyunuydu.
Alın size örnek! Lütfen takımların adına takılmayın. İnanın hiç önemi yok.
Haber şu; "Volkswagen Junior Masters Turnuvası'nda finalde Beşiktaş'ı deviren Fenerbahçe Minik Takımı'nda dört oyuncunun yaşının küçültüldüğü ortaya çıktı."
Nüfus cüzdanlarında 1995 doğumlu yazan 4 oyuncunun yapılan testlerde 14 yaşından büyük oldukları, bu nedenle de İstanbul Minikler Ligi'nde oynayamadıkları belirlenmişti.
Küçücük çocuklarımızı 'kazanma hırsı'mız uğuruna nasıl böyle kullanabiliyoruz, aklınız alıyor mu?
Sakın bana "Bu her yerde yapılıyor" demeyin, utanırım.
Kendilerinden daha küçük çocukları yendiklerini bilen, o el kadar galip çocuklardan nasıl daha düzgün bir hayat kurmalarını bekleyebiliriz ki?
Buna izin veren hocalarının, eğer biliyorlarsa ki bilmeleri imkansız ailelerinin, o çocuklara yaptıkları/yaptırdıkları şey, hepimizin hayatına mal olan küçücük şeylerdir.
Emeğin sırtından geçinenler, bankaları soymayı göze alanlar, insanları dolandırmakta yüz kızartısı belirtisi göstermeyenler de bir zamanlar bu çocuklar gibi büyütülmüşlerdi.
O çocukların ne günahı var?
Her şey kazanmak üzerine kurulmuşsa, onlara ne yapıp edip kazanmak gerektiği öğretilmişse, her sınavı onun için bir yarışsa ve önemli olanın hayat değil kazanmak olduğu öğretilmişse, o çocukların ne günahı var?
Kazandıkları o kupaya bakarken görecekleri şey sadece sadece iktidarın pırıltısı olacaksa... O kupaya baktıklarında kendilerinden daha küçük başka çocukların hayallerini, gayretlerini de çaldıklarını düşünmelerini nasıl bekleriz onlardan.
Ama büyüyünce onların da yenilgileri olacak ve korkarım hiç hatırlamayacaklar bir zamanlar başkalarını nasıl yendiklerini.
Yenen ve yenilen o küçük çocuklar için söylesin Fikret Kızılok ve Bülent Ortaçgil amcaları...
"İnanmayın çocuklar böylesi masallara/Karanlıkta öcüler gökte uçan halılar/Büyüler büyücüler, deve olmuş pireler/Püf deyince içine altın saçan lambalar/Cadılar süpürgeler, kırk gün süren düğünler/Bir sopa darbesiyle saray yapan periler/Bir dudağı gökteymiş/Bir dudağı yerdeymiş/Tuttu mu çocukları/Ham diye yutar yermiş/İnanmayın çocuklar, gerçeğin kendisi var/Lambaları açınca karanlığın nesi var?/Varsa yoksa çocuklar/Gerçeğin kendisi var/Sevgiyi kardeşliği kıskanıyor cadılar/Bir elin sesi yoksa iki elin sesi var/İki kere iki beş etmiyor çocuklar..."

http://schwarzadler.blogspot.com/

2008-2009 TSL Şampiyonu Beşiktaş


noumAyberk

Demin Bjk Tv ye katıldı Cem Dizdar
Gerçekten yazık 4 atne oyuncusu 14 yaşından büyükmüş ligde oynamamaları lazımmış

Anarchy*

Utanmak,ArLanmak insanLara özgüdür..

Kralkartal21

Öbür tarafta bunların hepsinin hesabı görülür.O çocukları böyle bir şikeyle yenmek ve onları ağlatmanın....(fazla bişey demiyorum)
Kalbimizde Renklerin Bitmese de Dertlerin Doyamam Doyamam Sana..

gözzde_bjk

23 Nisan'da çocukları mutlu etmek için yapılan bir maça bile damgasını vurdu ya ''her yerde başarı'' parolasıyla yıla başlayan fenerbahçe yönetimi en büyük tebrikler onlar için,artık 12 yaşındaki çocuklar bile şahit oldular yaptıkları rezilliğe.Utanın desekte utanmanın ne olduğunu bilmezler ki!
Kendi yüreğimden başka sığınacak yerim yok,yurdum yok!
Tüm hayallerin sonsuzluğa
Ve sona erebildiği yerdeyim!
Esir değil kul hiç değil
Kendimde yaşıyorum!

beckyZWICKY

tutmam gereken bir matemim var, hislerim var.

unutmam gereken..

akbaba71

Hedef kazanmaksa tamam

28.4.2008



25 Nisan 2008 tarihinde Fanatik ve diğer gazetelerde özel bir kuruluşun minikler turnuvasıyla ilgili olarak yazılanlardan üzgün olduğumu belirtmiş, bu turnuva ile ilgili olarak başkanı bulunduğum TFF İl Temsilciliğinin hiç bir bağı olmadığını açıklamıştım. Üzgünlüğüm bu olayın medyaya yansıması dışında, Fenerbahçe alt yapı teknik kadrosunun o turnuvayı kazanmak için TFF İl Temsilciliği'nin 15. haftasına gelinen minikler liginde oynatılmayan oyuncuların, bu turnuvada oynatılmasından kaynaklanıyordu. Ancak Fenerbahçe kulübünün yaptığı açıklamada bu oyuncuların lisanslarının benim imzam ile verildiği ve o gün turnuvada oyuncuların oynaması için benim müsade ettiğimi yazıp, kamuoyuna duyurmuşlardı. Bilmeliler ki, TFF Sicil Lisans talimatında, lisanların veriliş prosedürü belli, il temsilciliğinin hiç alakası olmadığı ayrıca benim başkanı olduğum kurumun özel bir turnuvaya izin verme gibi bir lüksü olmadığını bilmesi gerekirdi.
Önemli olan konu şu, Galatasaray'ı 1-0 yenen, Beşiktaş'ı da penaltılarda eleyen Fenerbahçe minik takımında hedefin ne olduğu. Hedef Beşiktaş gibi bu sene yukarıya, ligde oynayan 7 oyuncu ve kiralık giden 16 oyuncu kazandırmak mı? Yoksa her şartlarda galip gelmek mi? İşte benim asıl üzüntüm burada. Kurumumu hedef göstererek ve kamuoyuna küçük düşürerek, kendileri küçük düşmüştür farkında değillerdir. Benim de sorum şu; 16. haftası girilen minikler liginde, bu oyuncuların nüfus kağıtları doğru olsa bile, kemik testinde yaşları büyük çıkan bu oyuncuları oynatmak ve sadece o turnuvayı kazanmak ne kadar etik? Değer miydi?
Bence önce hedefi belirlemek lazım. Hedef ne? Kazanmaksa, o tamam ama Fenerbahçe'nin veya Beşiktaş'ın ya da Galatasaray'ın profesyonel kadrosuna oyuncu kazandırmaksa onu hep beraber alkışlayalım. Onun içindir ki, sadece Fenerbahçe alt yapı hocalarına değil liglerdeki bütün hocalara sesleniyorum.
Lütfen hocam, yenmeyi ya da yenilmeyi dünyanın sonu kabul etmeyin, çocuklarımızı ezdirmeyin. Biraz gayret. Çözüm sizde, yeter ki siz isteyin. Turnuvayı kazandım deyip, günü kurtarmak istemeyin. Sonra ayıpları temizlemek bana düşüyor. Bu da kolay olmuyor. Sayın hocalarım lütfen, lütfen, lütfen biraz saygı. Yetiştirdiklerinizle övünmek istiyorum, neticelerinizle değil. Yine söylüyorum, merak ediyorum 15 haftadır oynamayan bu oyuncular hangi gayeyle o turnuvada oynadı, peki kim kazandı.

Yemen Ekşioğlu

 
http://schwarzadler.blogspot.com/

2008-2009 TSL Şampiyonu Beşiktaş

onaT