Ana Menü

Esat Dergi : İşi Bilmek

Başlatan eRe, Ocak 03, 2008, 12:22:50

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

eRe

Futbolda hep yanlışların yapıldığı ara transfer dönemindeyiz.
Gerek Anadolu ekiplerimiz, gerek büyük tabir edilen kulüplerimiz bir koşturmaca içinde.
Dünyada da tam deprem etkisinde olmasa da hareketlilik mevcut.
Bizim kulüplerimiz nerede olduğunu bilmediğimiz ülkelerden ismi güzel futbolcular aladursun...
Bazıları da taraftarına sus demek için ortaya milyon euro'lar saçsın.
Biz kendimizi beklemeye alalım... Yine böyle dönemlerde, çat kapı 16'lık bir futbolcu gelir mi Türk topraklarına diye.

Salı günü futbolun beşiği tabir edilen İngiltere'de heyecan yine dorukta.
Arsenal - West Ham United mücadelesi.
Arsenal sol bekinde iyi anlamda gittikçe sırıtmaya başlayan biri var: Gael Clichy...
İngiliz ekibinin teknik patronu Arsene Wenger'in 250 bin pound karşılığında 4 sezon önce gizlice kadroya kattığı isim.
Ashley Cole'un gölgesinde kaldığında unuttuğumuz, eski AS Cannes'lı fidan gibi incecik genç yetenek diyelim ya da.
Genç Fransız geçtiğimiz sezon Ashley Cole'un Chelsea'ye transferiyle birlikte 'Gunners' formasını sırtına öyle bir geçiriyor ki.
İsterseniz artık umursamayın, tanımayın onu.
Arsenal ile bu sezon oynadığı 21 maçta da iyi performans gösteriyor.
Hani bu futbolda David Copperfield filan olmak değil işte.
Arsene Wenger'in de iki gözü var, diğer teknik adamların da.
Kurt Fransız hoca şapkadan mı çıkardı Clichy'yi?
Arsene Wenger'in transfer konusunda sadece 22 danışmanı var.

Premier Lig'in içinden, o lig ve transferleri için geçerli olacak küçük, herhangi bir örnek...
Türk ekiplerinin politikasıyla kıyaslamıyorum.
Tottenham'da 1987 doğumlu 'böcek' gibi bir sağ kanat oyuncusu var: Aaron Justin Lennon
Leeds United'ın takım olduğu zamanlarda futbol piyasasına sunduğu ürünü.
Londra ekibi Lennon'u, 1 milyon pound karşılığında iki sezon önce 16'sındayken aldı.
Leeds United'ın finansal problemlerinden yararlanmıştı Tottenham...
O Lennon, Spurs formasını sırtına almakla kalmadı, İngiliz milli takımınında güveni oldu.
Lennon'un da iyi bir futbolcu olacağını 16 yaşındayken tahmin etmek için bir David Copperfield olmanız gerekmiyor.
Allaha şükür gözleriniz sağlamsa tamamdır.

Tekrar Clichy'ye dönelim...
Arsene Wenger'in çöpten çıkardığı kaliteli oyunculardan sadece biri o.
250 bin pound'du değil mi alındığında? Şimdiki değeri nedir... 6 milyon pound...
Lennon, Leeds United'dan 16 yaşındayken kapılmıştı.
1 milyon pound bonservis ile alınan Lennon'un şu an değeri nedir... 10 milyon pound..

***

Transferde belli kriterler var.
Araştırmayı bileceksin, elindeki video kasetler ile tombala oynamayacaksın.
Esprili bir dille konuşursak, bizim kulüplerimizin yukarıdaki örneklerdeki gibi davranabilmesi için için herhalde AB'nin bu işe de müdahale etmesi gerekecek.
Görünen köy kılavuz istemiyor.
Biz Brezilya'lara mafyatik kişileri gönderip futbolcu izlettirirken, Fransızlar oraya bir ordu gönderiyor.
Adını bilmediğimiz adalara futbol kampları kurduruyor.
16 yaşına dayanmış futbolcuyu ailesinden istiyor gerekirse.
Bazı büyük ülkelerde kendi okullarını açarak, pazarda sürekli ellerini sıcak tutuyorlar.
Biz ne yapıyoruz?
Futbol Menajerlik oyunu (FM) oynayıp iyi teknik direktör olduk zannediyoruz galiba.
Hani oradaki iyi oyuncuları sürekli Türkiye'ye getirmeye çalışan hocalarımız var ya...

Ya da sıcak gündemden bir örnek verelim.
Beşiktaş'ın transfer faciası.
Facia diyorum çünkü 5 milyon euro hiç de az bir rakam değil.
İkincisi Burak Yılmaz ve Koray Avcı nasıl yem edilir?
İşte revizyon yapacağım diye başlarsınız.
Havanız bu kadar olur..
Filip Holosko = 5 milyon euro + Burak + Koray...
Transferi duyduğumda, 'Burak ve Koray herhalde kiralandı' diye düşünmüştüm. Sonra bonservisi ile gönderildiklerini öğrenince epey güldüm.
Holosko isterse ikinci yarıda 88 gol atsın, ne olacak?
Siz bu şekilde transfer yapmayı tercih ettiniz sürece...

Liverpool'dan yenilen 8 golden sonra verilen transfer sözünde, taraftara birazcık sus payından başka bir şey değil bu.
Ertuğrul Hoca'nın Holosko aşkı da bambaşkaymış onu anladım.
Acaba Holosko devre gelmeden 'Beşiktaş Şampiyon' demese alır mıydınız, bu da ayrı...
Asıl anlamak istediğim nasıl bir transfer anlayışınız var?
Lamine Diatta'yı getirdiniz.
Onun hakkında yapılan tek iyi yorum, yine bir espri oldu, çok siyah, karanlıkta göremiyoruz diye.
Sonra Diatta'yı getirme amacınızı açıklıyorsunuz, 'alternatif olsun'muş...
1 milyon euro hava parası ödeyerek yolluyorsunuz...
Federico Higuain geldi, göndersek mi göndermesek mi filmlerindesiniz.
Edouard Cisse var, yarısı futbolcu yarısı yolda yürüyen adamdan farksız.
Bir tek Rodrigo Tello tuttu. o da sizin transferiniz değil...
Holosko adımı, taraftarın gözünü sulu boya ile boyamaktan başka bir şey değil.

***

Ertuğrul Hocam...
Var mı yurtdışında bir takımınız, nedir çalışmalarınız?
Bir futbol menajeri ve yardımcısını Güney Amerika'ya göndererek iki maç izleyince mi futbolcu yakalanıyor?
Ya da hocam istediğiniz futbolcular Türkiye diye mi gelmek istemiyor?
Evet en önemli dezavantajımız bu, kabul ediyorum.
Türkiye bir statü altta kaldığı için futbolcuları ikna etmek zor oluyor.
Onları altınken alın demiyor ki kimse zaten size.
Biz kabullenmişiz, orta yaşta bir dünya yıldızı asla gelmeyecek bu ülkeye.
Bizim kabullenemediğimiz 16 yaşında iyi bir yabancı, hani klişe tabirle, potansiyeli olan yetenek bulmak çok mu zor?
Ne yapalım yani biz mi Brezilya sokaklarına gidelim, çocukları izleyip oradan yazalım...
Siz ne iş yaparsınız?..
Bu iş kulüp yönetimlerinin de işi olsa da teknik patronların zorlamasıyla oluyor.
Keşke bunu düşünen hocalarımız olsa da övünsek...

Bir eleştiri de Beşiktaş'ı oyuncak arabası gibi bir ileri bir geri oynayan Yıldırım Demirören'e.
Oturduğu yerden kalkmayan başkana...
Demirören'in tablosu her şeyi özetliyor galiba.
Yıldırım Demirören dönemi = 44 futbolcu + 5 teknik adam..
3.5 sezonda olanlar sadece bunlar.
Allah aşkına oyun mu oynuyorsunuz, başkanlık mı yapıyorsunuz...
Amatör küme ekiplerinde bile bu kadar transfer olmuyor..
İstikrarı yakalamak için sürekli denemek, denemek, denemek yerine sisteminizi değiştirmeye ne dersiniz?
Holosko'ya verilen 5 milyon euro'yu scout'larınıza yatırın..
İki üç tane araştırma kampı kurun yurtdışında..
Bakın 250 bin pound'a ne futbolcular buluyorsunuz...
Yok, bizim kulüplerimizin yatırımı sadece gösterişli açılış törenleri yapmak için tesislere.
Taraftarın sırtını okşamak için yıldız sayılanlara para saçmakta.
İşin aslı dış görünüşe...
Bir Brezilyalı futbolcunun alacağı senelik ücretle Fransa'da 6 aylık bir araştırma yaptırabilirsiniz, dev bir teknik kadro ile hem de.
Ama biz de nerede o düşünce.

Beşiktaş sadece bir örnek...
Al birini vur ötekine...
Bu ülkede iş yapan kulüpler, futbolcuyu 'satmak' için getirenler...
İyi scout'ları kapmak için bütün Avrupa ekipleri birbiriyle savaşıyor adeta...
Bizde kaç scout var o da muamma...
İşi bilmeye ah biraz çalışsak..
www.erdemeksi.com
www.facebook.com/erdemeksifotografcekimleri
www.instagram.com/erdem_eksi
www.istockphot[edit]om/erdemeksi

eray sinoğlu

gerçekleri yazdığın için teşekkür ederim arkadaşım

BlackHawk35

eline saglik cok cok dogru yazdigin
Delikanli Adam renksiz takim tutar

carlito1903

Güzel bi yazı,çok doğru noktalara değinmiş yazan arkadaş...

[KralKartal]

yonetimde bunu okusa...belki anlar birseyleri
Etikete gerek yok, eskiler tanir bizi

CHEm !

2.devre yurtdışından adam alınmasına karşıyım.uyum sorununu atlatana kadar devre biter zaten.
en büyük örneği delgado..adam daha yeni kendine geldi
holosko transferi birkez daha üstüne basa basa söylüyorum çok doğru transferdir.
Allah kitap Beşiktaş

M34

Alıntı yapılan: CHEm ! - Ocak 04, 2008, 12:53:14
holosko transferi birkez daha üstüne basa basa söylüyorum çok doğru transferdir.
Ama kimse de yanlis transfer demiyor ki. Sadece verilen paranin fazlaligi ve Koray ve Burak'in gönderilme bicimleri elestriliniyor cogu kes.