Ana Menü

Dostayevski

Başlatan cancion del popular, Aralık 27, 2007, 23:42:36

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

cancion del popular

Fyodor Mikhailoviç Dostayevski (1821-1881)


Fyodor Mikhailoviç Dostayevski 30 Ekim 1821'de Moskova'da babasının bir doktor olarak görev yaptığı yYoksullar Hastanesi'ne ait bir apartmanda doğdu. 1837'de annesinin ölümünün ardından babasının yanından ayrılarak St. petersburg'a taşındı ve orada Askeri Mühendislik Okuluna kabul edildi. Bir sınıf arkadaşı onun için ''sürekli kendisini ayrı tutardı, hiçbir zaman arkadaşlarının eğlencelerine katılmazdı, ve genellikle bir köşede elinde bir kitapla otururdu'' diye anlatıyordu. Yurtluğunda düzensiz bir yaşama çekilmiş olan ve oğluna düzenli bir gelir sağlamayı reddeden babasının tutumu Dostayevski'nin bu hastalıklı içe-kapanıklığını dahada ağırlaştırdı. Bir keresinde, Dostayevski babasına ilgisizilği yüzünden hakaret dolu bir mektup gönderdi; ama baba Dostayevki yanıt vermeye fırsat bulamadan serfleri tarafından öldürüldü. Ailesi içerisinde söylendiğine göre, daha sonra ona bütün yaşamı boyunca acı çektiren sara nöbetleri nin ilkini bu dönemde geçirnişti.

Mühendislik Okulundaki sınavlarının ardından, Dostayevski üsteğmenliğe getirildi. Ama 1844'de cebinde üzerine ''sivil giysi alacak parası'' bile olmayan Dostayevski kendini yazın sanatına adamak için görevinden ayrıldı. 1846'da ilk ormanı İnsancıklar'ın çıkışıyla, genç yazarlar arasında en büyük gelecek vaadedeni görüldü. Eleştirmen Belinski aracılığıyla ''birçok önemli kişi'' ile tanıştı ve ''yazın  dünyasında nasıl yaşanacağı konusunda kapsamlı bir ders'' aldı. Ne var ki başarısı kısa sürdü. İnsancıklar'ı  izleyen birkaç romanı kötü eleştiri aldı ve Dostayevski, Belinski'nin salanundan uzak durmaya başladı, çünkü orada özellikle daha önceleri ona karşı ''dosttan da öte'' lomuş olan Turgenyev'in de katıldığı sürekli alaylara konu ediliyordu.


Ama bu sırada başka bir küme ile ilşkisini sürdürdü. Petrashevski'nin öncülüğündeki gençlerden oluşan bu kümedekiler, Fransız toplumcularını incelemek ve Rusya'daki toplumsal ve politik reformları tartışmak için biraraya gelmiş ilericilerdi. 1848'i izleyen tepki dalgasında ''Petrashevski çevresi'' nin üyeleri tutuklandı ve yalancı idam ile sonuçlanan bir soruşturmadan sonra Dostayevski, Omsk'ta bir caza kolonisine gönderildi. Hapishanede, ''yeraltına gömülü bir insan'' gibi yaşadığını yazdı. ''Yakınımda içten bir konuşma yapabileceğim tek bir varlık''yoktu. ''Soğuğa, açlığa ve hastalığa dayandım. Ağır işlerden sıkıntı çektim, ve salt iyi bir aileden geldiğim için bana diş biliyen mahkumların nefreti sürekli üzerimdeydi.'' Bu acılı durum sarasını dahada ağırlaştırdı ama ''kendi içime kaçış... meyvalarını verdi.'' 1854'de cezasını tamamlamak için bir asker olarak Semipalitinsk'e gönderildi. Beş yıl sonra, arkadaşlarının yardımı aracılığıyla cezası kaldırıldı.


St. Petersburg'a dönüşü üzerine Dostayevski, Ölüler Evi ve Ezilenler'i yayınladı.Aynı dönemde ağabeyi Mikhail ile birlikte Zamanlar adında başarılı bir dergi kurdu. Ne var ki 1863'te bir yanlış anlama sonucunda hükümet tarafından kapatıldı. Dostayevskilere yayınlarının adını değiştirerek Çığır adı altında yeniden çıkarma izni verildi, ama yeni yayın kamunun dikkatini çekmeyi başaramadı. 1846'da Mikhail öldü ve yaklaşık bir yıllık bir çabadan sonra Dostayevski dergiyi yayılamaya son verdi. Kendini borçların altında ve ağabeyinin ailesini geçindirme sorumluluğu karşısında buldu.


Çığır'ın başarısızlığı Dostayevski'nin daha sonraki tüm çalışmalarında izini bırakan bir kişisel bunalımla çakıştı. Sibrya'dayken akıllı ama ahlaksız bir okul öğretmeninin dul karısı olan  Maria Dimitrievna Isaev ile evlenmişti. Evlilik ikisinede mutluluk getirmedi ve St. Petersburg'a döndükten kısa bir süre sonra Dostayevski, Polina Suslova adında kösnül ve saldırgan bir kadınla yakın ilşkiye girdi. Polina Suslova onun çalışmasını ciddi bir şekilde etkilemiş ve kumara karşı sinirlice tutkusunu kışkırtmış gibi görünür. Polina ile birlikte Rusya'dan ayrı olduğu bir sırada Dostayevski'nin kerısı hastalandı ve ağabeyinin ölümünü üç ay önceleyen ölümü onu Yeraltından Notlar (1864) olarak bilinen itirafı yazmaya götürüdü.


İzleyen yıllarda Dostayevski sürekli sara, yoksulluk ve kumarbazlığına eşlik eden bir endişenin sıkıntısını çekti. Parasal yükümlülükleri yüzünden yayıncılarla yıkıcı sözleşmeler imzaladı ve onların tarafından Suç ve Ceza (1866) ve Kumarbaz (1867) gibi yapıtları olağanüstü bir hızla yazmaya zorlandı. Bunlardan ikncisi üzerine çalışırken Anna Grigorievna Snitkin adında bir sekreter tuttu ve aynı yıl onunla evlendi. Romancı olarak başarısı alcaklılarının bir bölümünü susturmasını sağladı,  ama bu ''diğerlerini o kadar kızdırdı ki'' suçlamalardan kurtulmak için St. petersburg'tan ayrılmak zorunda kaldı. ''Her zaman yabancı bir ülkede bir yabancı'' olacağı yakınmasına ve ''yazma yeteneğini bütünüyle yitireceği'' korkusuna karşın, yurtdışında yaşadığı dört yıl yaşamının en üretken yılları oldu. Cenova ve Vevey'de BUDALA'YI (1868-69); Dresden'de Ebedi Koca (1870) ve Ecinnil(1871) yazdı.



Sürgündeyken Dostayevski ''gazete gibi bir şey'' çıkarmayı ve bu yolla kanıları konusunda ''bir kez olsun son sözü söyleyebilmeyi'' tasarlıyordu. Tasarısını 1876'da Bir Yazarın Günlüğü'nün basımıyla uygulamaya koydu. Bunda Zamanlar'da başlatmış olduğu  ulusal ve demokratik Hıristiyanlık öğretisini genişletti. Bu etkinliğinin sonucunda bir gazeteci olarak sözü geçer biri oldu ve son yıllarını göreli olarak daha iyi bir ortamda geçirdi. 1877'de Büyük Günahkarın Yaşamı adında büyük bir diziyi oluşturmak için yayıma ara verdi. Bu ''bütün yaşamım boyunca bana biliçli yada bilinçsiz olarak işkence etmiş olan'' Tanrı'nın varlığı sorunuyla ilgili bir çalışmaydı. Bitirdiği çalışmanın biricik bölümü olan Karamazov Kardeşler 1880'de basıldı.


O yıl Rus Yazını Dostları Toplumu'nun Moskava'daki Puşkin anıtının açılışında konuşma yapabilmesi için onu çağrısıyla çağdaş ünü doruğa ulaştı. Konuşmayı bitrdiği anda, ''batılı'' düşünceleri uzun süre kişisel çatışma kaynağı olmuş olan Turgenyev bile ''beni öpücüklere boğmak için yanıma geldi... ve yineleyerek büyük işler yaptığımı bildirdi'' diyordu.


Dostayevski sonraki yıl 28 Ocak'ta öldü. Cenazesi toplumsal bir gösteri için fırsat oldu.




ESERLERİ:

1. İnsancıklar
2. Öteki
3. Bay Prokharçin
4. Dokuz Harfte Roman
5. Ev Sahibesi
6. Polzunkov
7. Bir Yufka Yürekli
8. Başkasının Karısı
9. Dürüst Hırsız
10. Noel Ağacı ve Düğün
11. Beyaz Geceler
12. Netoçka Nezvanova
13. Küçük Kahraman
14. Amcanın Rüyası
15. Stepçikova Köyü
16. Ezilenler
17. Ölüler Evinden Hatıralar
18. Tatsız Bir Olay
19. Yeraltından Notlar
20. Timsah
21. KUMARBAZ ;)
22. Suç ve Ceza
23. BUDALA  ;)
24. Ebedi Koca
25. Ecinniler
26. Bobok
27. Delikanlı
28. Nazik bir Yaratık
29. Köylü Marey
30. Gülünç bir Adamın Rüyası
31. KARAMAZOV KARDEŞLER  ;)
SENİ ASİL İNSANLARIN BASİT SEVGİSİYLE DEĞİL...
BASİT İNSANLARIN ASİL SEVGİSİYLE SEVDİM!

burkayersoy

Karamazow kardesler we Suç ve cezayı okdum gerçekten çok büyük bir yazar:)

Kralkartal21

Adını çok duydum ama eserlerinden hiç okumadım ama arkadaşlarımın anlattığına göre çok başarılı bir yazar
Kalbimizde Renklerin Bitmese de Dertlerin Doyamam Doyamam Sana..

burkayersoy

insan ötesi bir yazar:) tolstoyu bilmem ama okudugm en iyi kitap suç we cezayı okuyana kadar kitaplardan nefret eden ben suç ve cezayı sadece 3 günde okudum ardından karamazow kardeslere geçtim ilk basta çok ağır gelmisti ama 100-150. sayfalar arası kitabın hiç bitmemesini istiordum okumak isteyen arkadaslara tawsiyemdir hiç vakit kaybetmeden bu büyük ustanın en az bir romanını okusunlar .

cancion del popular

budala ve kumarbaz da harikadır... hele ki budala resmen beni kendine hapsetmişti... 3 kere okudum gine ihtiyaç duyarsam gine okurum
SENİ ASİL İNSANLARIN BASİT SEVGİSİYLE DEĞİL...
BASİT İNSANLARIN ASİL SEVGİSİYLE SEVDİM!

burkayersoy

olemi hocam walla ben karamazow kardeslerde kopmustum allaha yalwarıordum hiç bitmsin die ama her güzel şeyin bir sonu wardır:( budalayı hemen alıp okuyacam

cancion del popular

budalayı okursan ''ben hayatımda ilk defa kitap okumuşum'' diyeceksin ;)
SENİ ASİL İNSANLARIN BASİT SEVGİSİYLE DEĞİL...
BASİT İNSANLARIN ASİL SEVGİSİYLE SEVDİM!

burkayersoy

:D görecez hocam aldım kitabıı baslarım yakında

cancion del popular

naptın burkayersoy? bitirdin mi?
SENİ ASİL İNSANLARIN BASİT SEVGİSİYLE DEĞİL...
BASİT İNSANLARIN ASİL SEVGİSİYLE SEVDİM!