Ana Menü

Tolstoy

Başlatan Simurg, Aralık 24, 2007, 18:38:29

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Simurg

9 Eylül 1828'de Rusya Yasnaya Polyana'da doğdu. 20 Kasım 1910'da Astopova'da yaşamını yitirdi. Asıl ismi Lev Nikolayeviç Tolstoy. Soylu, tanınmış bir ailenin çocuğuydu. Babası konttu. Kendisinin de kont unvanı vardı. Çocuk yaşta anne-babasını yitirdi. Akrabalarının yanında yetişti. Bir süre Kazan Üniversitesi'nde öğrenim gördü. Ama Çarlık yönetimine karşı büyük tiksinti duyuyordu. Okulu bırakıp doğduğu topraklara Yasnaya Polyana'ya döndü. Topraklarını yönetti, kendini yetiştirmeye çalıştı. Daha sonra Moskova ve Petersburg'un hareketli ortamını tercih etti. 1851'de Kafkaslar'da asker olan kardeşi Nikolay'ın yanına gitti. Ertesi yıl orduya katıldı. İlk kitabı Detstvo'yu (Çocukluk) 1852'de yazdı. Kırım Savaşı'ndan sonra ordudan ayrıldı. 1857'de Fransa, İsviçre ve Almanya'yı kapsayan bir geziye çıktı. Dönüşte köylülerin eğitimine ağırlık verdi. 1860-1861 arasında bir Avrupa gezisi daha yaptı. Çeşitli ülkelerdeki eğitim sistemlerini inceledi. Ülkesine dönüşte bir eğitim dergisi ve basit, anlaşılır ders kitapları yayımladı. Sonraki 15 yılı mutlu bir aile babası olarak geçirdi. Topraklarını yönetti, tam 13 çocuk babası oldu. Anna Karenina (1875), Savaş ve Barış'ı (1865) bu dönemde yazdı. Dünya edebiyatının en büyük romanlarından Savaş ve Barış'ın yazımı 7 yıl sürdü. Anna Karenina'yı bitirden sonra bunalıma girdi. İntiharın eşiğinden döndü. 1900'lerden sonra zamanının büyük bölümünü dini düşüncelere ayırdı. Bir tür Hıristiyan anarşizmi savunduğu için 1901'de kilise tarafından aforoz edildi. Öyküler, çocuk kitapları, tiyatro oyunları yazdı. Ölümü ıssız bir tren istasyonunda zatürreeden oldu. Bugün dünyanın bütün dillerinde en çok okunan, en çok beğenilen yazarlardan biri.

TÜRKÇE'YE ÇEVRİLEN ESERLERİ:

ROMAN:
Ölümden Sonra Diriliş (1949) - Diriliş (1959)
Kazaklar (1937)
Harp ve Sulh (1938) Savaş ve Barış (1988)
Serge Baba (1942)
Hacı Murat (1943)
Anna Karenina (1949, 1987)

ÖYKÜ:
Nerede Sevgi Orada Allah (1934)
İnsan Ne İle Yaşar (1934)
Samimi Saadet (1934) - Aile Mutluluğu (1977)
İvan İlyiç'in Ölümü (1935)
Efendi ile Uşak (1936)
Katya (1940)
Halk İçin Hikayeler (1946)
Polikuşka (1946)
Budala İvan (1947) - Akılsız Oğlan (1960)
Balodan Sonra (1948)
Kröyçer Sonat (1958)
Sivastopol (1966)
Üç Ölüm (1969) Baskın (1974)

OTOBİYOGRAFİ:
Yaşayan Ölü (1943)
Çocukluk (1945)
İlkgençlik (1946)
Gençlik (1947)
Çocukluk ve Ergenlik Yılları (1970)-Çocukluk Delikanlılık Gençlik (1985)

OYUN:
Karanlığın Kudreti (1945)


Tolstoy'un Muhammed adlı bir eseri daha vardır fakat rusyada bu kitabı yayınlanmıyor.Tolstoy'un bu eserden sonra müslüman olup öldüğüde söyleniyor...

BEŞİKTAŞK



Kahrolsun uyuyunca geçmeyen bazı şeyler..

cancion del popular

şuan bende savaş ve barış okuyorum daha evvelde hacı muratı okumuştum onu çok beğendim savaş ve barışa henüz ısınamadım biraz ara vermiştim ondan olsa gerek. yanlız ''İnsana ne kadar toprak lazım'' diye bir öyküsünü okumuştum biara gerçekten çok eykilendim şiddetle tavsiye ederim efendi ile uşaktaydı sanırrım
SENİ ASİL İNSANLARIN BASİT SEVGİSİYLE DEĞİL...
BASİT İNSANLARIN ASİL SEVGİSİYLE SEVDİM!

freedom forever

Arkadaşım dişini biraz sıkarsan Dünya üzerinde okuduğun çok  ender güzellikte bir roman olduğunu göreceksin .  Pes etme devam et .
Paris'te 72 gün boyunca fabrikalar çalıştı, atölyeler üretti, fırınlar yiğit Parislilere ekmek yetiştirdi. Paris'te 72 gün boyunca ücretin, sermayenin, karın, paranın olmadığı bir dünya kuruldu.

cancion del popular

pes etmek yok! o konuda için rahat olsun.... hemde sonsuza kadar   ;) ayrıca tavsiye edebileceğin başka kitapalar da varsa beklerim. ben herkese birtane daha tavsiye edeyim.   Kavganın Şafağı.... İvan Popov
SENİ ASİL İNSANLARIN BASİT SEVGİSİYLE DEĞİL...
BASİT İNSANLARIN ASİL SEVGİSİYLE SEVDİM!

freedom forever

 Knut Hamsun-Açlık diye bir kitabı var norveçli bir yazar çok hoşuma gitmişti , okumanı isterim . Tolstoy topicindeysek 'bir gencin dramı' nıda okumanı şiddetle tavsiye ederim
Paris'te 72 gün boyunca fabrikalar çalıştı, atölyeler üretti, fırınlar yiğit Parislilere ekmek yetiştirdi. Paris'te 72 gün boyunca ücretin, sermayenin, karın, paranın olmadığı bir dünya kuruldu.