Ana Menü

Beşiktaş sahipsiz değil

Başlatan akbaba71, Kasım 14, 2007, 16:15:08

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

akbaba71

Kötü günler yaşayan Beşiktaş'ta muhalefet hazır kıta bekliyor. Başkan Demirören görevi bıraktığı an bir çok isim harekete geçecek. SABAH, Kartal'ın dosyasını tüm ayrıntılarıyla açtı..

Şampiyonlar Ligi'nde Liverpool'u İstanbul'da 2-1 yendikten sonra bir daha yüzü ne ligde ne Türkiye Kupası'nda ne de Şampiyonlar Ligi'nde gülmeyen, taraftarın istifa sesleriyle sarsılan siyah beyazlı kulüp, tarihinin en kötü zaman dilimlerinden birini yaşıyor. Taraftar mutsuz ve umutsuz.. Yönetim çelişkilerle dolu ve tepkilere kayıtsız.. Camia şaşkın ve üzgün.. Takım güzel bir sonuca hasret.. Futbolcular tedirgin.. İşte bu atmosferde SABAH, Beşiktaş'ta yaşanan gelişmeleri mercek altına aldı. Beşiktaş'ta taraftarın en sevdiği ve destek verdiği başkan Yıldırım Demirören'i Sivasspor maçında tribünler, Genel Menajer Sinan Engin'le birlikte istifaya davet etti. Takımlarına kayıtsız şartsız destek vermesiyle tanınan taraftarların Beşiktaş'a yapılan haksızlıklar karşısında çaresiz kaldığını düşündükleri ve 'sözünü tutmayan başkan istemiyoruz' çıkışları artık, 'Camiada yönetime olan inancın son kalesinin de düştüğü' anlamını taşıyordu.

İKTİDAR ORTAKLARI VAR
Beşiktaş camiasını ya da başkan olmayı düşünenleri korkutan borç miktarı değil. Bunun altını bir kere çizelim. Bire bir görüştüğüm insanlar, Sayın Serdar Bilgili döneminde başlayan ve Sayın Yıldırım Demirören yönetimde artarak devam eden yozlaşmaya dikkat çekiyor. Ortak fikirleri rant peşinde koşan kongre üyesi ve taraftarların Demirören döneminde iktidara ortak olduğunu düşünmeleri..

YENİ İSİMLER HAZIR
Başkan Yıldırım Demirören'in, kongre kararı aldığı an bu işe ve "Beşiktaş'a sahip çıkanlar olur" diyen kanaat önderleri hazır. Kalbi ile aklı arasında gel git yaşayan Tuncay Özilhan, iki kez başkanlık teklifini reddeden ve gidişata çok üzülen Zafer Yıldırım. Gelişmeleri çok yakından izleyen Cemil Kazancı ilk anda akla gelenler. 2001 krizinden sonra Beşiktaş'ı rayına sokan Hüsnü Güreli. Fulya'nın izni dahil birçok sorunu çözerek Beşiktaş'a önemli hizmetleri bulunan Murat Aksu, çatı için formüller arasında düşünülen Hikmet Çetin de camianın konuştuğu diğer isimler.

İSTİFAYI BEKLİYORLAR
Beşiktaş kadar Beşiktaş başkanlığını düşünenler de huzur ve güven ortamı istiyor. Sisli ve puslu havadan hoşlanmıyor. Yıldırım Demirören 'Ben artık yokum. İstifa ediyorum ve noktayı koyuyorum" dediği zaman bu isimler ön plana çıkacak. "Peki şimdi neden yoklar?" sorusunun cevabını ise alttaki bölümde aradık.


Peki neden aday çıkmıyor?
Demirören'in görevi süresince ortaya koyduğu politikalar adayların hep geri planda kalmasına neden oldu. Camiadaki ortak görüş şuydu: "Kendi rızası ile gitmeden kimse ortaya çıkmaz!.."..

Bu sorunun yanıtını bulmak hiç de zor değil. Başkan Yıldırım Demirören'in 3 yıldır sergilediği politikaya baktığımız zaman şu ayrıntıları dikkatlice analiz etmek lazım:

1- Camiaya sizi içimizdeki İrlandalılar olarak gösteririm.

2- Gönderirseniz görev yaptığım zaman diliminde Beşiktaş için verdiğim 30 milyon dolar borcu alırım. Özellikle bu durum aday olacak kişileri hep tedirgin etti. Beşiktaş'a başkan olmak için adayların elini cebine yüzde yüz sokması gerekiyor. (Son kongreden bir hafta önce İnönü Stadı Şeref Tribünü'ne getirilen yönetim karar defterine atılan imzalarla ödeme onayı alınarak bu mesaj verildi)

ADAYLAR YIPRATILDI
3- Ben isteksiz gidersem, elimdeki çevre, finans gücü, üst ve alt seviye medya, kongre üyesi ile hatta taraftar gücüyle sizi yıpratırım. (Ki sadece basın toplantıları değil. Tuncay Özilhan gibi önemli isimler gündeme geldiğinde bile bazı köşe yazarları, internet siteleri kullanılarak 'Hain' noktasına varan saldırılara ve sataşmalara maruz kaldı)

ÖNCE O GİTSİN Kİ!..
İşte bu nedenlerden dolayı Beşiktaş'ta sağlıklı bir muhalefet kalmadı. İnsanlar erkenden ortaya çıkmak ve yıpratılmaktan korkuyorlar. Görüştüğüm isimlerin tümü başkan Yıldırım Demirören için "Her gün zaten kendi kendini yiyor. Borç yaklaşık 100 milyon dolar. Kaynakları kuruttu. Bizi de içine çeker, o kendi rızasıyla gitmeden kimse çıkmaz" ifadesini kullanıyor.

KALKAVAN'DAN NET MESAJ
Beşiktaş eski yöneticisi İhsan Kalkavan'ın önceki gün söylediği sözler de çoğu şeyi özetliyordu: "Mevcut olan yönetime 'siz gidin biz gelelim' demek olmaz. Çekilirlerse Beşiktaş sahipsiz kalmaz. Beşiktaş Başkanı en azından Süleyman (Seba) Ağabey'den feyz almalı."

Serdar Bilgili döneminde başlayan 2000 yılından bu yana tehlikeli iki politika uygulanıyor. Birlik ve beraberlik mesajları muhalefet hedef gösterilerek yapılıyor. Aslında Serdar Bilgili döneminde Hasan Arat'ın, Yıldırım Demirören döneminde Fikret Orman'ın ve 'İçimizdeki İrlandalılar'a varan muhalefet sindirme taktikleri iktidarlar tarafından b a - şarıyla uygulandı. Camianın önde gelen büyük isimlerinin ortak görüşü şu: "Serdar Bilgili'nin muhalefetsiz girdiği 5 ay süren üçüncü yönetimi döneminde ve Yıldırım Demirören'in mevcut ikinci yönetimindeki zayıflıklar ve zafiyetler gösterdi ki, bu tür muhalefeti eritici ve sindirici politikalar Beşiktaş'a büyük zarar verdi."


Beşiktaş'ın mali durumu gerçekten bir ateşten gömleği andırıyor. Ana hatlarıyla durum şu:
* BANKALARA borcu yaklaşık 38 milyon $. Başkana olan borç 30 milyon $.
* FUTBOLCULARA (kesilen senetler dahil) yaklaşık 15 milyon $.
* AMATÖRLERE ve diğer şahıslara borcu 5 milyon $.
* DEL BOSQUE'ye ödenecek tazninat tutarı yaklaşık 11 milyon $. Borç rakamı çok yükseklerde de olabilirdi ancak yönetim geleceğe ait gelirleri kırdırarak bu rakamı aşağılarda tuttu. Gelirlere bakalım:
* BEŞİKTAŞ Futbol Yatır ı m
* a r ı AŞ'nin hisselerini % 15 sattı ve toplamda % 30 oldu.
* UEFA yayın hakları avans çekmek adına 2019 yılına kadar Doğan Grubu'na verildi.

BİR FULYA KALDI
* BJK TV, G.Saray'ın aksine Doğan Grubu'na bedavaya verildi. Göğüs reklamı Cola Turka'dan çoğu peşin alınarak 2011'e kadar kullanıldı.
* BİLETİX'TEN 5 milyon dolar, Fulya'yı yapan Aşcıoğlu firmasından 7 milyon dolar avans çekildi.
* BEŞİKTAŞ'IN artık elinde paraya çevrilebilir en yakın geliri Fulya Kira Gelirleri'nin kırdırılması.


Taraftar arka arkaya gelen başarısız sonuçların faturasını tamamen yönetime kesti. "Sinan'ı da al git Demirören" ve "Adam gibi adam Ertuğrul Sağlam" ayrımının arkasında 3 ana neden yatıyor.
1- Beşiktaş başkanının verdiği sözleri yerine getirememesi. Beşiktaş'ın hakkı yenirken akıllı ve etkili bir tavır ortaya koyamaması.
2 - Ali Gültiken'in gönderilmesinden Sinan Engin sorumlu tutuluyor. Ne ilginçtir ki, Engin göreve geldikten sonra hakem hataları tavan yaptı. 12 maçın 5'inde Beşiktaş'a ağır darbeler vuruldu. Taraftar bunun altında Engin'in 'işini bilir' imajının ve kamuoyuna yansıyan 'Hakemler mafya' açıklamasının etkisinin olduğuna inandı.
3-Herkesin eleştirildiği bu o r - tamda teknik direktör Sağlam'a verilen tam desteği sadece kendisine olan sevgi ve inançla açıklamak mümkün değil. Taraftarın Sağlam'a desteğinin arkasında şu nedenler de var:

DÜN DÜNDÜR BUGÜN...
a) Her başarısızlıkla faturanın teknik direktörlere kesilmesine duyulan öfke.
b) Mağdur duruma düşürülen, hakkı yenen Ali Gültiken'e vefanın da Sağlam üzerinden gösterilmesi.
c) Lucescu ve Rıza Çalımbay'ın açıklamaları ile Tigana'nın giderken 'Celal Kolot ve dışarıdan Sinan Engin bizi sabote etti' açıklamaları. Siyah beyazlı tribünler 'Dün dündür bugün bugündür' mantığıyla konuya yaklaşmadığını gösterdi.

sabah
http://schwarzadler.blogspot.com/

2008-2009 TSL Şampiyonu Beşiktaş