Ana Menü

9 Eylül İzmir'in Kurtuluşu Kutlu Olsun !

Başlatan Non Mollare Mai, Eylül 09, 2007, 12:30:45

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Non Mollare Mai

"Ben, bütün İzmir'i, İzmir'lileri severim; güzel İzmir'in temiz kalpli insanlarının da beni sevdiklerine eminim"

11 Ekim 1922

Mustafa Kemal Atatürk..!



09 Eylül 1922... "Türk Ordusu" Izmir'de...





Ege'nin ve Izmir'in Kurtulusu...

Türk Kurtulus Savasi'nin 30 Agustos 1922'de baslayan KESIN ve SON ZAFERLERI Eylül ayi içinde birbirini kovaliyarak IZMIR'e dogru ilerler. Bu bakimdan Eylül ayi için "Ulusal Kurtuluslar Ayi" tanimini getirebiliriz. 30 Agustos ile Izmir'in Türk Bayragi'na kavustugu 9 Eylül arasi sadece ve sadece 10 gündür. Pençe pençe bir bogusma sonucu Dumlupinar'dan bir zaferle ayrilan Türk Ordusu düsmanin pesine düserek amansiz bir kovalamaca sonucu 9 EYLÜL sabahi Belkahve sirtlarina ulasmistir. Izmir'in kurtulusu ,Ege'nin kurtulusudur. Türk Halki'nin Kuva-i Milliyesi ile, düzenli ordulari ile, milisi, efesi, çetecisi, köylüsü, esnafi, kadini, kizi ve kizani ile yürüttügü ulusal kurtulus eylemi, adim-adim, köy-köy, kasaba-kasaba, kent-kent, Ege'yi özgürlügüne kavustururken, tüm ulusun özgürlügünü de getirmekte ve Cumhuriyet Türkiye'sinin kurulusunu müjdelemektedir. 1 Eylül 1922'de önce Usak ilimiz kurtulmustur. 2 Eylül'de Türk Ordusu Eskisehir'deydi. 3 Eylül günü Dursunbey, Ödemis, Emet, Esme, Sindirgi ve Tavsanli düsmandan geri alinmisti. 4 Eylül'de Tire, Bayindir, Buldan ve Simav, 5 Eylül'de Nazilli, Alasehir, Bilecik, Gördes ve Salihli, 6 Eylül'de Akhisar, Balikesir, Söke, Gönen ve Inegöl, 7 Eylül günü Aydin, Turgutlu, Kusadasi, 8 Eylül'de Kemalpasa, Burhaniye, Manisa, Selçuk, 9 Eylül'de Izmir, Menemen, Edremit, 11 Eylül'de Bursa, Foça, Gemlik ve Orhaneli, 12 Eylül'de Mudanya, Kirkagaç ve Urla, 13 Eylül'de Soma, 14 Eylül'de Bergama, Dikili ve Karacabey, 15 Eylül'de Alaçati ve Ayvalik, 16 Eylül'de Çesme, 17 Eylül'de Bandirma ve 18 Eylül'de Erdek düsman isgalinden kurtarilmistir. Bu kurtulus heyecani her Eylül ayinda Ege'nin tüm il ve ilçelerini sarar. Her yöre kendi imkanlari içinde bir tören yürüyüsünün etrafinda halkalasan ve günün anlamini belirten konusmalar içeren etkinlikleri yasar. Ve her törende halkimizin gözleri, "Kurtulus Savasi"nin yasli gazileri Kuva-i Milliye'cilerimizin üzerinde gezinir ve gözler bu savas kahramanlarimizi öpücüklere bogar. Tarihimizin en parlak sayfalarini süsleyen bu kurtuluslar zinciri Anadolu'da Emparyalizme karsi MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ün önderliginde kükreyen bir mazlum ulusun ordusunun ZAFER YÜRÜYÜSÜ ile saglanmistir.

"Atatürk ve Kurmaylari" Izmir'de...



"Türk Ordusu"nun geçit töreni...




Kimine göre gevur
Kimine  mendebur

Ey güzel İzmir..
Sen bize kutsalsın
Gevura gevur.
edit

CHEm !

benim de şimdi aklıma geldi :)

mandacı güçlerden kurtuluşunun 85.yılı kutlu olsun.
Allah kitap Beşiktaş

2 dia 2 muerto

Bu şehre gavur diyen insanlar tarafından yönetiliyoruz işte !.
Bu zorluklarla kazanılmış bu topraklara dil uzatmayınız ..

.FŞ

melankolizm



osi_bjk

Şampiyon Ol Beşiktaş'ım Mesut Et Bizi

melankolizm

İzmir Marşı

İzmir'in dağlarında çiçekler açar.
Altın güneş orda sırmalar saçar.
Bozulmuş düşmanlar hep yel gibi kaçar.
Yaşa Mustafa Kemal Paşa,yaşa;
Adın yazılacak mücevher taşa.

İzmir dağlarına bomba koydular
Türk'ün sancağını öne koydular.
Şanlı zaferlerle düşmanı boğdular.
Kader böyle imiş ey garip ana
Kanım feda olsun güzel vatana.

İzmir'in dağlarında oturdum kaldım
Şehit olanları deftere yazdım.
Öksüz yavruları bağrıma bastım.
Kader böyle imiş ey garip ana
Kanım feda olsun güzel vatana

Türk oğluyum ben ölmek isterim.
Toprak diken olsa yatağım yerim.
Allahından utansın dönenler geri
Yaşa Mustafa Kemal Paşa,yaşa
Adın yazılacak mücevher taşa




http://www.youtube.com/watch?v=ew_rBzJbcdw

Tsk Armoni Mızıkası -  İzmir Marşı
http://rapidshare.com/files/54441789/tsk_armoni_mizikasi_izmir_marsi.mp3.html

mdc

HAYATTA BEŞİKTAŞ

freedom forever

Yaşasın (Tam) Bağımsız Türkiye ! ! !
Paris'te 72 gün boyunca fabrikalar çalıştı, atölyeler üretti, fırınlar yiğit Parislilere ekmek yetiştirdi. Paris'te 72 gün boyunca ücretin, sermayenin, karın, paranın olmadığı bir dünya kuruldu.

Simurg

ok merak ediyorum izmiri
inş. bi gün görmek nasip olur!

BEŞİKTAŞK



Kahrolsun uyuyunca geçmeyen bazı şeyler..

gözzde_bjk

Alıntı yapılan: 2 dia 2 muerto - Eylül 09, 2007, 12:37:36
Bu şehre gavur diyen insanlar tarafından yönetiliyoruz işte !.
Bu zorluklarla kazanılmış bu topraklara dil uzatmayınız ..

.FŞ

su lafın ustune ne soylenır kı baska...

YAŞA MUSTAFA KEMAL PAŞA YAŞA!Bu onur ızmırın ve tum turkıyenın!
Kendi yüreğimden başka sığınacak yerim yok,yurdum yok!
Tüm hayallerin sonsuzluğa
Ve sona erebildiği yerdeyim!
Esir değil kul hiç değil
Kendimde yaşıyorum!

Dem@

30 Ağustos 1922'de Dumlupınar (Başkomutan) Meydan Muharebesi'nin kazanılması ile Yunan ordusu imha edilmiştir.



1 Eylül 1922'de "Ordular ilk hedefiniz Akdeniz'dir" emrini verir. 9 Eylül 1922'de ordumuz İzmir'i alır. Atatürk İcra Vekilleri Heyeti Başkanı Rauf (Orbay) Bey'e telgrafta: "Birliklerimiz İzmir doğu sırtlarında düşmanın son direnişini kırdıktan sonra bugün mağlup düşmanla beraber İzmir'imize zaferle girdik. Ben yarın öğleden itibaren İzmir'de bulunacağım"der.




Aynı gün Yunan'ın ateşe verdiği Kasaba'ya (Turgutlu) varıp burayı ve yanan köyleri geçer. Armutlu'ya gelinir. Burada mola verilir Mustafa Kemal koyu bir güneş gözlüğü taktığı için tanınmaz. Orada bulunan bir ihtiyar, koynundan bir resim çıkarır, bir kaç kere önce resme, sonra Mustafa Kemal'e bakar. Mustafa Kemal gözlüğünü alnına doğru kaldırınca ihtiyar daha yakına yanaşır ve daha dikkatli bakar. Birdenbire yüzünün rengi değişir, her yanı titreyerek, "Bu sensin, bu!"diye bağırır. Sonra orada bulunanlara dönerek, haykıra haykıra "Ey ahali koşun, koşun! Bu odur, Kemalimiz geldi!"der demez bütün halk otomobile koşar. Kadın, erkek, çocuk, yaşlı kimi toprağı, kimi tekerlekleri öpüyor, kimi Mustafa Kemal'in boynuna, eline sarılıyor kimi otomobili omuzlarında taşımaya çalışıyordu.

Mustafa Kemal 9 Eylül 1922 Cumartesi günü karargahı ile Belkahve'ye varır. Bir incir ağacının altında Kadifekale'de şanlı bayrağımızın dalgalandığı İzmir'i uzun uzun seyreder. Düşman devletlerin karma donanması körfezdedir. Hava kararıncaya kadar burada kalır. Geceyi geçirmek için Nif (Kemalpaşa)'ya gelinir. Rüşen Eşref Ünaydın anlatır:

"Seni, bir iki basamak merdivenle ilk katına çıkılan, zaten sanırım o ev sadece bir katlı idi, o evin kapısından içeri girişte, başları beyaz örtülerle sımsıkı sarılı köy kadınları karşıladılar. ....Yedi sekiz kadın... Gölgeler gibi çekingendirler. Seni o dar girişte görünce, yerlere doğru eğildiler; sarılıp dizlerinden öptüler; baş örtülerinin ucu ile ayaklarından tozlar aldılar, bir ikisi o tozları gözlerine sürdüler! Ve onların gözlerinden senin ayakkabılarına yaşlar damladı. Sen onları ağır başla selamladın. Onlar senin önünde el bağladılar, yaşlı gözlerle sana uzun uzun baktılar. Bu el bağlayışlar, bu susuşlar sana bir sonsuz minneti ve hayranlığı bin sözden ne kadar daha iyi anlatıyordu."

Atatürk yanında Mareşal Fevzi (Çakmak) Garp Cephesi Komutanı İsmet (İnönü) Paşa Garp Cephesi Kurmay Başkanı Asım (Gündüz) Paşa ve karargahı ile 10 Eylül 1922 günü İzmir'e girmiş burada Fahrettin (Altay) Paşa İle buluşarak doğruca Hükümet Konağına gitmiştir. İzmirliler kurtarıcılarını büyük bir törenle, sevinç ve coşkunlukla karşılamışlardır. İzmir Hükümet Konağı balkonundan, Konak alanını hınca hınç dolduran İzmirlileri, selamlayarak kısa bir konuşma yapar.

"Bu başarı milletindir" der.

Daha sonraları da yapılan her türlü hamleyi ve başarıyı hiç bir zaman kendine değil, canından çok sevdiği milletine mal etti.

Konak Meydanı'na İzmirli Türklerin büyük kurtarıcılarına armağanı olan bir açık otomobil getirirler. Otomobilin her yanı kırmızı beyaz kurdelelerle küçük beyaz güllerle süslenmiştir. Gül bahçesi gibi arabayı beğenerek seyreder. İzmirlilerin inceliğinden duygulanır. Fakat; çiçeklerin arasındaki kuzuyu fark edince, Ruşen Eşref (Ünaydın) Bey'e dönerek:

"Aman! Çabuk gidin söyleyin; şu kuzuyu kesmesinler..."

Ruşen Eşref Bey anlatır:

"Aşağıya çok hızla koştum. Fakat; kapını önüne varınca gördüm ki beyaz mermere al kanlar yayılmış, vaktinde yetişemediğimi arz için başımı ve ellerimi kaldırıp yukarı sana doğru baktım. Gördüm ki balkondan çekilmişsin şimdi o anı bir daha hatırladıkça, saldırgan ordusunu yok etmiş bir Muzaffer Başkomutanın bir kuzu kanı dökülmesine bakamayacak derecede bir insan yüreği taşır olduğunu hasretle bir daha anıyorum."




İzmir'de Düşman Bayrağına Saygı

Aynı gün öğleden sonra bir atın kuyruğuna bağlanmış yerde sürüyen Yunan bayrağını görünce "Bayrağı ters taşıyabilirler fakat; yerde süründürmesinler, bu bizim adetlerimize yakışmaz" diye haber gönderir ve bayrak atın kuyruğundan kaldırılır.

Daha sonra Mustafa Kemal yanına yazar Ruşen Eşref'i ve yaverlerini alarak otomobiline biner, biri otomobilinin önünde diğeri arkasında yer alan iki kısraklı süvari bölüğünün arasında, Konak Meydanı'ndan Karşıyaka'da onu konuk etmek için hazırlanmış eve gitmek üzere ayrılır.

Karşıyaka'daki kalacağı eve geldiğinde evin mermer taraçasına çıktıktan sonra kapının önüne ipek bir Yunan bayrağı serilmiştir. Üzerine basılacak bir yol halısı gibi yayılmıştır. Kadın ve erkek orada bulunan İzmirliler:

"Buyurunuz geçiniz.... Bizim öcümüzü yerine getiriniz. Yabancı kral bu evden içeri, bizim bayrağımıza basarak girmişti. Siz lütfedin, bu karşılıkla o lekeyi silin! Burası sizin şehrinizdir. Bu ev sizin evinizdir. Bu hak sizindir"diye yalvarıyorlardı. Mustafa Kemal yerde serili bayrağın önünde durur, ağlayarak yalvaran kadın ve erkeklere tatlılıkla bakarak;

"O geçmişte kötü etmiş. Bir milletin istiklalini temsil eden bayrak çiğnenmez. Ben onun hatasını tekrar edemem"der. Bayrağı kaldırtır ve bembeyaz mermerlere basarak içeri girer. Ruşen Eşref Ünaydın "İşte sen İzmir'e ilk gün zaferinle böyle girdin"der.




İzmir Hemşehriliği

İzmirliler Atatürk'e 14 Eylül 1922 tarihinde hemşehrilik teklif ederler ve Atatürk tarafından kabul edilir. Atatürk, 24 Eylül 1922 tarihinde İzmir Muhterem Hamiyetli Ahalisine hitabı ile yazdığı mektupta:

"İzmir Belediye ve Yönetim Meclisleri aracılığı ile bana İzmir Hemşehriliği sanı verildiğini öğrendim. Ülkemizin Akdeniz'e karşı ışığı olan, düşman işgalinden kurtulması için bütün ülkeyi seve seve yıllarca sıkıntılara sürüklemiş bulunan İzmir'imizin hemşehrileri arasında sayılmak bana sonsuz bir sevinç ve övünç olmuştur.

Bundan yaklaşık üç yıl önce İzmir felaketi ile yüreği en büyük üzüntü ve aynı zamanda en güçlü bir inanç kararlılığı ile çarpmış; başladığımız bağımsızlık savaşında bana en güçlü umutları vermiş olan yiğit Erzurum halkı da beni hemşehrileri arasına almakla ödüllendirmiş oluyordu.

Bana ulusal savaşımızın, önemli bir girişiminin başlangıcını anımsatmakta bulunan Erzurum hemşehriliğine, savaşımızın zaferini müjdeleyen İzmir hemşehriliğini ekleyerek, değerli bir ödül vermiş oluyorsunuz.

İzmirli hemşehrilerime sevgi ve bağlılıkla teşekkürlerimi sunarım. İzmir'in acılarını gidermek için genel görevlerimizin verdiği zorunluluktan başka özel ve içten bir ilgi ile çalışmak, benim için bir ülkü olacaktır.

Hepinize selam ve sevgi hemşehrilerim"der.

Timurlenk

KKTC'nin başkenti Lefkoşa'nın Türkler tarafından fethinin 437. yıldönümü Kutlu Olsun.

[IMG]http://img249.imageshack.us/img249/7362/252465th3.jpg[/img]


Türk milleti gelmez kahpe oyuna
Yaptığın oyunu bilmez mi sandın
Bir kez göz ataydın tarih boyuna
Türk intikamını almaz mı sandın

Adalet yerini bulmaz mı sandın
Nerde kaldı şu Rumların efesi
Gaziveren mücahitler köyünde
Ağlayanlar birgün gülmez mi sandın
Kararımız gerçek almayız geri
Bunu duydu Avrupa'nın her yeri
Sakın kafasını bozmayın Türk'ün
Silkinse dünyayı yıkar Mehmetçik

Gürleyip meydana çıkar Mehmetçik

Behey kahpe Yunan yerim mi sandın
Kalleşlik eyleyip malın Türklerin
Yerini yurdunu eyleriz viran
Yine Akdeniz'e dökerik sizi
Evvelden erliğin bilin Türklerin

Yeşil yurtta şimdi Türkler gezinir

Düğün senin bayram senin Kıbrıs'ım
Ellerine kına yakma zamanı
Tarihe destanlar yazan Kıbrıs'ım
şeref madalyası takma zamanı
Geldi Lefkoşa'ya çıkma zamanı
Kuzey Kıbrıs'taki Türk kalesinde
Ay-yıldızlı bayrak çekme zamanı
Rum kanıyla silinmeli süngümüz
Hürriyet ışığı yakma zaman
Türk ordusu kükrer coşar meydanda

Non Mollare Mai

Bileğine yüreğine cesaretine silah tutuşuna kurban olayım Atam..
Lefkoşa'nın kurtuluşu kutlu olsun.
edit