Beşiktaş'tan da Öte Gelir; Beşiktaşlılığımız !

[kara kalem]

Öncelikle bu yazının neden dolayı neye yazıldığını açıklamak, anlamak/anlamaya çalışmakta fayda var.

Açıkçası bilmiyorum fakat muhtemelen uzun zamandır muhalefet kanadımızı çırpmamış olmamız, tavrımızı belli etmeyip, tepki koyamamış/koymamış olmamız ve en bariz bi' şekilde de Yıldırım DEMİRÖREN Yönetiminin yaptıklarından ötürü artık patlama noktasına gelmiş olmamızın sonucu olduğu aşikat.

Bu topici kesinlikle sadece yeni transferlerimizin hatalı olduğunu düşünmem ve nedenlerini sıralayabilmek için açmadım.

Bu forumda nasıl ki Rüştü ve Mehmet YOZGATLI'yı savunanlar var ise, aynı şekilde gelmelerinden rahatsız olanlarda var. Bende bu transferlere karşı olaraktan hem nedenlerimi/nedenlerimizi sıralamak, hem geçmişi yad etmek, hem de gelecekten bahsedip kendimce bi' nebze de olsa özlemlerimi dindirip Beşiktaş'ımı bulmak istiyorum.

Bu forumda daha önceleri Nobre'ye de tepki koyuldu ve tribünde de tepki koyulacağından bahsedildi fakat tribünde Nobre çağırılırken eşlik etmeyeni görmek samanlıkta iğnenin parlaması gibi bi' durumdu geçen sene. Sonralardan gerek performansından, gerekse de kabullenme ve sahiplenme duygusundan ötürü karar değiştirenler oldu tabii ki muhtemelen. Yani kanımca Rüştü ve Mehmet YOZGATLI transferleri her ne kadar forumda fikir ayrılığına sebep verse de bütünleşmenin dışına çıklacağını sanmıyorum. Taraftarımızın ikiye bölünmüşse dahi kırgınlar içine atacaklardır kanımca. Ban gelirse Nobre'ye de bağırmadım, Rüştü ve Mehmet YOZGATLI'ya da bağırmayacağım.

Bu topicte cok hararetli bi' şekilde, cok fazla konu tartışabiliriz. İhtimal var topicin konularından ötürü fakat Allah aşkına rica ediyorum kimse kimsenin Beşiktaşlılığından şüphe ettiğini imâ eden yazılar yazmasın ve adamın iki sayfa dil döktüğünü 'sahp çıkmalıyız arkadaşım !' diyerekten kendince kestirip atmaya kalkışmasın.

Yıldırım DEMİRÖREN Yönetimi geldiği günden beri etmedikleri kalmadı. Büyük bi' destekle geldi. Localar kalkacaktı, sadece bi' kısmını kaldırdılar. Verilmeyen sözün tutulmaması tabii ki ayıptır fakat daha önemli konular var ki mesela en bariz olay Beşiktaş Cola Turka Basketbol sponsorluğu.

Bu olaya öncelikle benimseyen arkadaşların açısından bakmak istiyorum fakat artık göremediğim gözlüklerimden ötürü müdür bilemiyorum yine de savunulacak bi' şey göremiyorum. Bu sponsorluk olayına kadar Basketbol'da tarihi başarılara imza atıyordukta, sonradan düşüşe geçtik ve tekrar ayağa kalkabilmek için bu anlaşma imzalandıda bizim mi haberimiz yok ? Bu anlaşma Basketbol Şubemiz'in kalkındırılması için yapıldı da El Amin neden takımdan gönderildi ?

Bu konu ile ilgili son örneğimi vermeden önce şunu anlamak gerekir ki başarı olsa dahi kesinlikle fikrim değişmeyecekti, sadece diğer arkadaşların açısından bakıyorum. Cola Turka geldide n'oldu, ne değişti ? Bunca zamandır Basketbol'da ilerledik mi elle tutulur bi' biçimde ? Keza Cola Turka'ya karşı çıkanlar her mesajında 'Bu şekilde başarı gelecekse razı değilim !' dedi.

Umarım kimse bana bu konu hakkında geleceğe yönelik planlar için maddiyat ihtiyacı, başarı için parasal sıkıntılardan falan bahsetmez. Çünkü bu hepsinden daha da acısı olur. 1.'si Her zaman biz söyleriz bunu; Sevinmek İçin Sevmedik. 2.'si Bizi tek cümle ile özetler bu söz; Onlara göre başarıya giden her yol mübahtır fakat Beşiktaşlılık; Her yolun mübah olduğu bi' başarıyı hiçe saymaktır ! Bu söylediklerimiz ile bi' şekilde çelişmiş oluruz ve lütfen bu 'mübah'lığı sadece şike olarak algılamayın. Cola Turka ile bi' şekilde kendi ilkelerimiz ile ters düştük, ilkelerimizi çiğnemeye başladık.

Buna bi' şekilde 'İstikrar, sabredelim ve hadi bekleyelim' mahiyetinde sustuk, amenna !

-İnanın sıralamalarını unuttum-

Üstünden epey zaman geçtikten ve Cola Turka sponsorluğunun hiç bi' katkı sağlamadığını gördükten sonra akabinde gözümüze soktular; Akatlar Cola Turka Arena !

Bu konuda benim en çok zoruma giden taraftarımızın tutumu ve bunu savunması oldu. Aslında bunun savunulmasının akabinde bunun savunulma şekli oldu. Bilmem n'aptığım dünya klüplerinin dahi stad/salonlarının sponsor ismi ile anıldığından bahseder oldular ki bi' nebze Biz Beşiktaş'ız, hiç birisine benzemeyiz !'i çiğner olduk.

Bu esnada tabii ki Yönetimin hoca alınmadan yaptığı 10 transferi de tecrübesizliklerine bağlayıp, ''teknik konular ulan !'' diyerekten sineye çekmeyi de unutmadık tabii ki.

Bakın bu bahsedeceklerim benim en kendime yediremediğim, en çok zoruma giden ve en çok kalp kırdığım konu.

Bana Beşiktaş'ı sevdiren benim babam. Daha doğrusu babamın Beşiktaş'a olan sevgisi bana Beşiktaş'ı sevdirdi, babamda Beşiktaş'ın nasıl sevileceğini öğretti.

Ben Beşiktaş'ı sevmeye yeni-yeni başladığım zamanlarda etrafımda Beşiktaş düşmanı göremezdim. Kime sorsalar kendi takımı şampiyon olamazsa Beşiktaş şampiyon olsun derdi ve bu kesinlikle Beşiktaş'ın ezeli rekabette olmadığı anlamına falan da gelmiyordu !

Bunu sorduğumda babam verilebilecek en güzel cevabı vermişti.

Çünkü biz Beşiktaş'tık ve onlar birbirlerini yerken bizim için Sadece Beşiktaş ! vardı. Bizim anti bi' duruşumuz yoktu. Bizim için TFL Beşiktaş'tan ibaretti ve Beşiktaş dışında kim varsa bizim gözümüzde eşit mesafedeydi, bizde hepsine eşittik !

Lütfen şimdi kimse çıkıp bana o zaman Aziz YILDIRIM mı vardı ? demesin çünkü komik duruma düşer. Bizim Fener'e de, Galatasaray'a da eşit olduğumuz zamanlarda daha da şerefsizi; Ali ŞEN vardı çünkü. Bilmeyenler için hatırlatmak da fayda var; Eskişehirspor'un bi' maçında -rakibin kim olduğunu hatırlayamadım- Ali ŞEN'e küfür edilmedi mi ? O zamanlar 2. Lig maçında dahi küfür edilen bi' başkanı vardı Fener'in.

Biz Beşiktaş'tık ve bizim tavrımız her koşulda aynıydı çünkü o Beşiktaşlılık duruşuydu. Rakibimizinde bize iyi olduğu zamanlarda aynı tavrı göstermek işin en basitiydi zaten fakat rakibimiz kahpeleştiğinde dahi aynı tavrı göstermek, tepkini dahi ''saygı'' çerçevesi içinde verip yine herkese eşit mesafede olmak, Beşiktaş'tan başka taraf olmamak Beşiktaşlılık beyfendiği, Beşiktaşlılık duruşuydu !

Yine Yıldırım DEMİRÖREN'in bi' kaç sözünü hatırlatmakta fayda var. Hatırlarsınız Yıldırım DEMİRÖREN katıldığı bi' panelde ''Sokakta ki 10 tane Beşiktaş taraftarına sorun, 9 tanesi Fenerbahçe şampiyon olmasın da kim olursa olsun der !'' demedi mi ? Benim bildiğim kadarı ile bu sözün aslı; ''Beşiktaş Şampiyon olamıyorsa; Kim olursa olsun, banane !'''dir. Haksızsam buyrun, düzeltin. Ben Anti-Fenerbahçe'li değilim Sayın Yıldırım DEMİRÖREN, ben/biz Beşiktaşlıyım/Beşiktaşlıyız !

Oktay abimizi öldüren değil miydi Galatasaray taraftarı ? Malatya'ya tofaşları akıtan değil miydi Galatasaray Yönetimi ? Baskette dahi Türk statüsünde oynatıp şike yapan değil miydi Galatasaray ?

Bunları yapan değil miydi Başkanımızın Şampiyon olmasını istediği Galatasaray ! Ayıptır, Yazıktır, Günahtır ulAn !

Kanımca büyük takımlar/klüpler başarılarından da ziyade duruşları ile büyük olurlar ki duruşumuzu bitiriyor Sayın Yıldırım DEMİRÖREN sağ olsun.

Şayet büyük bi' camiaysanız pek tabii ki çok çalkantılı günler geçirebilirsiniz. Optik Başkan'ın anlattığı gibi 12-13.'lük arasında da gidip-gelebilirsiniz fakat ''Bu sene amacımız Fenerbahçe'nin Şampiyon olmaması !'' ne demek Allah aşkına ? Büyük bi' klüp başkanının yapacağı açıklama mıdır bu, büyük bi' klübün hedefi midir bu ?

Rıza ÇALIMBAY döneminde ''Rıza bizimle geldi, bizimle gider !'' denildi, söz tutulmadı. Tamam abiler, bu her klüpte olur amenna. Peki ''İstifa Edeceğim !'' dedikten sonra 40 küsür saniyelik sözüm ona ! olayla ilgili fakat olayla hiç alakası olmayan rekor basın toplantısı nedir ?

''EL DEĞMEMİŞ, TEMİZ BİR LİG İSTİYORUZ !'' Pankartını futbolculara taşıtmanın mantığı nedir ? Bunu savunacak olan sizlersiniz, futbolcunun işi değil bu !

Beşiktaş'ın kazandığı kupanın yeri; Beşiktaş Müzesi'dir ! Kimse o kupayı sahiplenip birisine/birilerine götüremez ! O kupa saha da terleyen futbolcumun, o kupa tribünde haykıran taraftarın, o kupa memleketin öbür ucunda televizyon başında duâ eden abimizin !

Bu yönetim geldiği günden beri yaptığı her açıklamada ki tek amacı günü kurtarmak adına yapılan açıklamalardı !

bkz; ''Beşiktaş'ı kirli kalemlerden temizleyeceğim !'' dedi ve iki gün sonra imâda buLunduğu Atıf KEÇECİ ile yemek yedi. -Atıf KEÇECİ dahi Başkan'ın bu açıklamasından sonra olayı üzerine aldı !-

bkz; ''Beşiktaş'ın 101. Yılında ki çalınan Şampiyonluğunun hesabını soracağım !'' dedi, ertesi gün Serdar BİLGİLİ ile gülüp-eğlenirken kameralara yakalandı !

bkz; ''Beşiktaş'ı kirli kongre üyelerinden arındıracağım !'' dedi, henüz daha bi' adım dahi göremedik. Bu açıklamalar yapıldı çünkü o dönemlerde çok çalkantılı günler geçiriyorduk ve açıklamalar adeta 'cuk' diye yerine oturdu, günü kurtardı !

Beşiktaş Dergisi'nde çıkan Twigy reklamlarından hiç bahsetmek istemiyorum zaten, içler acısı. Beşiktaşımız'ın maçı olduğu esna da golf oynamak da ayrı bi' zevkin ürünüdür, lafımız yok.

Rüştü transferiymiş, Mehmet YOZGATLI transferiymis bi' kenara bırakalım.Nilay YİĞİT'i bile almışlar. Daha n'apalım ! Tamam, belki bu adamları istemiyoruz ama bu kadar sert olmamızın asıl sebepleri bu yazdıklarımdır keza dahası da vardır muhtemelen fakat aklıma gelemiyor.

Beşiktaş elden gitti-gidiyor. Anlamak, farkında olmak, konuşmak, yazmak, tavır koymak lazım !

[Onur1903]

Arkadaşım yönetimin çok başarılı olmadığı zaten geldiği günden bugüne kadar bize şampiyonluk yaşatamamasındanda bellidir ama bence madem bu kadar sabrettik bu sezon sonuna kadarda sabredip  görmemiz gerekiyor.Bence düşüncelerimizi yeni sezona başlarken tartışma konusu haline getirmemeliyiz.Bu sezon sonunu bekleyip inşallah özlediğimiz şampiyonluğu yaşicas.olmadımı o zaman zaten yönetimde kendince bişileri görüp ona göre hareket edecek bizlerde Beşiktaşı sevenler olarak tepkimizi duruşumuzu zaten belli edeces.Ama yerli bir hocayla içimizden biriyle başlamak üzere olduğumuz şu zamanda bence bu tür konulara girmek çok zamansız...

[kara kalem]

Okudun mu bilmiyorum ama yazdıklarımın sportif başarı ile dirhem alakası yok. Bazı olaylara tepki koymakta geç kaldığımızdan ve bağzı değerlerimizi kaybettiğimizden bahsediyorum. Şu anda yönetim istifa mı ? Tabii ki hayır ve zaten imkansız bi' durum ama sonu ve şartlar ne olursa olsun bazı olaylara tepki koymamız gerektiğini düşünüyorum.

[Onur1903]

anladım tepki koymaya kalkarsan senin şu yazdıkların gibi bence en az 100 topic açmamız lazım ama bence şu an yanlış zaman...

[kara kalem]

Her seferinde yanlış zaman diyerekten bugünlere kadar erteledik, Cola Turka, Galatasaray Şampiyon Olsun, Beşiktaş taraftarı Anti-Fenerlidir vs.

Ne zaman gelecek şu doğru zaman, akrepe gaz mı vermek lazım illa anlayamadım.

[Non Mollare Mai]

Öncelikle Eline Sağlık Diyorum.. Yazının çoğu yerlerinede katılıyorum.
Öncelikle Sayın Demirören'den başlamak istiyorum..

Sayın Demirören iyi niyetli ve Beşiktaş'lılığından şüphem yok ama bir BEŞİKTAŞ Başkanı nasıl davranır nasıl hareket eder nasıl yol izler malesef bilmiyor. Beşiktaş Tarihini Geçmişini Beşiktaş Başkanlığına Layık olacak kadar bildiğini düşünmüyorum.
Öncelikle Senelerdir Bahsederiz Beşiktaş'lı duruşu diye. Ama son zamanlarda üzülerek söylüyorum ama yönetim bazında bu duruş kayboldu.
Bir Beşiktaş başkanının çıkıp galatasaray'ın şampiyon olmasını istiyorum demesi kadar üzücü ve saçmasapan bir açıklama olamaz.
Son zamanlardaki yönetim biçimi Beşiktaş'lı duruşundan ziyade anti-fenercilikten ibaret ne yazık ki..
Yönetim içinde bir kopukluk var. Celal Kolot denen yönetici saçma sapan açıklamalarla klubün seviyesini düşürüyor.
Ve bir yönetici arkadaşına üstelik bir bayana ' ulan ' diye hitap etmesi bir Beşiktaş yöneticisine hiç yakışmıyor.

Ayrıca Demirören döneminde malesef amatör branşler içler acısı durumda.
Basketbola ve Voleybola karşı bu denli ilgisiz olmak ve sadece futbol'a yönelmek spor'a ihanettir.
Elindeki takımın sayı yükünü çeken adamı 100 bin gibi komik bir rakamla elinden kaçırıyosan , taraftarın sevgilisi ve takımın herşeyi El-amini elinde tutmayıp gönderiyosan ve voleybol erkek takımının küme düşmesine göz yumuyorsan yazıklar olsun diyorum.

Reklam konusuna gelince. Artık bazı değelerimizden yavaş yavaş vazgeçmeye başladık. Bu taraftar olarak üzüyor bir çoğumuzu.
Ama nedendir bilinmez herhangi bir tepki gösterilmiyor.
Beşiktaş Cola Turca Değil , BeşiktAş ulAn ! Diyemiyor kimse.

Transfer politikasına gelince..
Benim için nereden geldiği veya kimden geldiği pek önemli değil.
Sonuçta biz anti-fenerci değiliz diyoruz. Biz BEŞİKTAŞ'Lıyız diyoruz.
BEŞİKTAŞ'ımıza yararı dokunacak o formayı sonuna kadar ıslatıp Laikiyle taşıyacak herkese kapımızın açık olması gerektiğini savunuyorum. Mehmet yozgatlı Türkiye'nin en iyi sağ kanatlarından birisidir.
İnanıyorum ve güveniyorum ki başarılı olacaktır.
Rüştü transferi hakkında konuşmak istemiyorum. Gereksiz bir transfer olabilir ama ben daha değişik bir açıdan bakıyorum.
Hakan Arıkan'a tecrübe bakımından bir çok şey katabilir ve gelişmesinde çok yararı olabilir.

Umarım Yeni sezonda herşey dilediğimizce ve BEŞİKTAŞ'Lı duruşunu , o asil ruhu kaybetmeden olur.
Şampiyonluktan , Başarıdan da ötedir BEŞİKTAŞ'Lı Duruşu..!

[kara kalem]

@Smyrnian Jose;

Anti Fenerli kesinlikle değilim. Bu transferlere karşı çıkmamın da Anti Fener'li olmak ile alaksı yok. İlk başta o izlenimi verebilir, haklısın fakat açıklamak gerekir;

Anti Fenerli olmadığımı/olmadığımızı belirtirken Fenerbahçe ile dost olduğumuzu belirtmek istemedim. Klüp olarak tabii ki dostluk rüzgarlarının esmesi gerekir ama iş taraftar boyutuna geldiği vakit ciddi anlamda değişiyor. Bi' takım açıklamalarında eleştirilmesinin en büyük sebebi bu zaten. Yıldırım DEMİRÖREN'in mevkiisini unutmuş olması.

Tayfur HAVUTÇU bu takıma geldiğinde kimse tek kelam etmedi, Ahmet YILDIRIM geldiğinde en çok sevinenlerden birisi olmuştum ama son zamanlarda alınan topçular cidden içime sinmiyor ve bi' yerden sonra gelecek olanlar içinde bahane olacağı için korkutuyor açıkçası. Ne Rüştü'nün, ne de M.Yozgatlı'nın Fener'de oynama ihtimali olsaydı Beşiktaş'a geleceklerine inanmıyorum. Rüştü'nün efendiliğine lafım yok, kimse bi' şey diyemez ama aynı şey Mehmet YOZGATLI için geçerli değil maalesef.

Zamanında Rüştü'ye çiçek vermedik mi ya da Mehmet YOZGATLI alabileceğimiz en iyi kanat adamı değil mi ? Bu iki sorunun cevabı da 'Evet' ise ve bunlara rağmen çok ciddi bi' kesim bu transferlere tepki koyuyorsa bi' tehlike olduğunu düşünüyorum. Dün Tayfur örnek gösterildi, Nobre'ye ses çıkarılmadı, bugün Nobre örnek gösteriliyor Rüştü ve Mehmet YOZGATLI'ya ses çıkarılmaması isteniyor. Yarın bi' günde Rüştü ve Mehmet YOZGATLI'nın örnek gösterilerek birisi/birilerine gözyummamızın isteneceğinden korkuyorum.

''O forma kutsaldır, nasip olmaz herkese !''

Yeni sezonun Beşiktaş'a hayırlar getirmesi ümidi ile..

[freedom forever]

Bu başkan bizim duruşumuzu bunca yıllık geleneklerimizi hiçe saydı takımı sponsorlara satarak başarı yakalayacağını zannetti fakat ortada bir başarıda yok komik olan bu
yazın çok güzel olmuş tebrik ederim dostum :D
beşiktaşın muhalefet kanadı çökmek üzereydi bu sitedede malesef bu yazıyla ümit ediyorum ki tekrar kurulsun

[NoPasaran]

Yazı için teşekkürler..

Mehmet Yozgatlı ve Rüştü konusunda katılmayacağımı belirtmek isterim. Beşiktaşlılıkla bu olayın bağdaştırılmasına anlam veremiyorum açıkcası. Rüştü, Bu ülkenin yetiştiriği en iyi en terbiyeli kalecilerinden birisi. Tuncay gelse Beşiktaşa tartışılmasını doğru bulurum ,o doğrudur yanlıştır ancak Rüştü çok farklı bunlardan.. O bir abidir, o kaptandır, Fenerbahçeden öte benim gözümde Türk milli takımının kalecisidir.Nedense hep Rüştüyü milli sembol kabul ettim ve öyle devam edeceğim..

Diğer söylediklerine ise katılmamak mümkün değil. Beşiktaşımızın anti-fenere gidişini, Cola Turkalara Basketbol şubesinin hediye edilişi  hepsini çok güzel ifade etmişsin. İsmimiz değişti sponsor oldular ancak halen basketbolcularımıza paramız yetmediğinden göndermek zorunda kalıyoruz.Senelik ne yardım ediyor bu Cola Turka bize açık açık söylesinlerde bilelim. Senede 1 milyon euro yardım ediyorlarsa eğer hiç etmesinler daha iyi..

Biz Fenerbahçenin şampiyon olmamasını istiyoruz ,el değmemişş temiz lig istiyoruz gibi olayların hepsinin altında Fenerbahçenin büyümesinin karşısında ezilmemiz yatıyor başka bişey değil aslında..

Sadece klup bazında değil taraftar bazıındada bu durum söz konusu..

Yarın bir gün olurmu olmazmı bilmiyorum , Adriano Türkiyeye gelse Fenerbahçede oynamak için  iddaa ediyorum bu forumda dahi transferi kötüleyici açıklamalar yapılacaktır..Bunun en son örneğini Roberto carlosta gördük. Makalele için yanıp tutuşan Beşiktaş taraftarı ondan 1 yaş küçük ve ondan en az 3 kat daha kaliteli carlos için neler demediler..Türk futbol tarihinin en başarılı, bu sene ESPN tarafından dünyada yılın en büyük 4.transferi diye duyurduğu  trasnferi sırf fener aldı diye eleştiriliyorsa, artık Beşiktaş taraftarı ve Beşiktaş başkanı düşünmelidir nedir bu kompleksimiz..

Galatasaray örneklerini vermişsin onlara hiç girmeye gerek yok artık.. Çünkü hiç bir Beşiktaş taraftarı bunu hatırlamıyor. Sırf Fenere karşı olmak için hepimiz forumlarda Lincoln olmadık  mı   :) :)

Beşiktaş eski Besiktaş değil kısaca..

Serdar bilgili ile yakalanan o ivmeli çıkış,malesef tarftar grubumuzun kendi egoları yüzünden tamamen terse dönmüş ve öyle devam etmektedir..

[kara kalem]

Yanlış anlama, Rüştü ve Mehmet YOZGATLI'nın alınmasının Beşiktaşlılık ile bağdaştırmaktan ziyade yarın bi' gün örnek gösterilip, birilerine gözyummamız isteneceğine sebebiyet vereceğinden ötürü korkuyorum.

Yoksa Rüştü'nün Türkiye'nin en efendi, kalitetli kişiliğe sahip futbolcularından birisi olduğu aşikar.

[parmanides]

harika bi yazi tamamen katiliyorum

[CeRkEz_ZiZuo]

Rüştü tamamda mehmet yozgatlı şüpeli....

rüştü gelmekte geç bile kaldı...13 senelik bir geç kalma

[maverick]

yazın çok güzel ..
beni eskiye götürdü, kendimi dinletti. düşündüğüm ama söyleyemediğim şeyleri dile getirmişsin eline sağlık..

[Anarchy*]

Rüştü tamamda mehmet yozgatlı şüpeli....

rüştü gelmekte geç bile kaldı...13 senelik bir geç kalma

bence mehmet yozgatlı ısabetlı bı transfer..

[carlito1903]

yazı için teşekkürler kelimesi kelimesine katılıyorum