Ana Menü

Feridun Düzağaç "Çarşı maç izlemiyor, hakemler rahat"

Başlatan NoPasaran, Mart 04, 2012, 22:20:39

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

NoPasaran

Futbol Extra dergisi Mart ayı sayısında, Türk müziğinin özel isimlerinden biri olduğu kadar futbol yazılarıyla da büyük beğeni toplayan şarkıcı Feridun Düzağaç ile Beşiktaş ve Türk futbolu üzerine keyifli bir röportaj yaptı... İşte Eray Emin Aydemir'in yaptığı o röportajdan öne çıkanlar..

]Bir süre önce artık İnönü Stadı'nın meşhur kapalı tribününe gitmeyeceğinizi söylemiştiniz. Bu kararı neden almıştınız? Halen devam ediyor mu?"Eskişehirspor maçını gazeteye yazmak için tribünden izledim. Biraz da yaşımla alakalı bu karar. Ancak özellikle kapalı tribündeki taraftar profilinin değişmesi gerektiğini düşünüyorum. Yani Beşiktaş'ın sadece başkan ve anlayış değişikliğine ihtiyacı yok, taraftarın da değişmesi lazım. Taraftar artık bir spor müsabakasına gittiği gerçeğini atlamamalı. Şikayetim şu; çok alkol tüketiliyor. Bu İnönü Stadı'na özel bir şey değil, üç büyük takımın taraftarları için geçerli. Bu durumla ilgili çok çarpıcı bir örnek vereyim: UEFA Kupası'ndaki Sarajevo maçında yanımdaki sarhoş adama maç boyunca sahada olanları anlatmıştım."

"Parası olan Fenerbahçeliler Develi'de, olmayanlar Yoğurtçu Parkı'nda, Beşiktaş'ta parası olanlar Kazan'da, olmayanlar Çarşı'da içiyor. Aslında bu anlamda gündelik hayatlara müdahale noktasında günlerin yaşandığı bir dönemdeyiz. Ama bu ikisi aynı değil."
"Taraftarın takımını desteklemek için gerekli enerjiyi ayık kafayla sahaya yansıtması gerektiğini düşünüyorum. Hakemlere "Üç büyüklerden hangisinin maçını yönetmek istersin?" diye sorsanız, "Beşiktaş" diyeceklerine eminim. Çünkü hakemler de taraftarın maçı pek izlemediğini biliyor ve çok rahat düdük çalıyorlar."
"BAZI KALEMLERİN VİCDANINA İNANMIYORUM"

Beşiktaş yönetimi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Yaşı benim gibi 40 civarı veya 40'ın üzerinde olanlar kesinlikle gençliklerindeki Beşiktaş'ı mumla arıyorlar. Beşiktaş yönetimi ile ilgili bazı gazetelerde "Başkan bırakırsa Beşiktaş batar gibi" bir lobi başladı. Bunlar çok vicdansız ve izansız şeyler. Ben artık bazı kalemlerin vicdanına inanmıyorum.

Transfer politikasını nasıl buluyorsunuz? Altyapıdan çıkan oyunculara önem verilmesi gerektiğini söylediğinizi biliyoruz... Bunun olma ihtimali var mı?
"Bence son yıllarda Beşiktaş'a yerleşen yıldız oyuncu transfer etme kavramı değişmeyecek. Ancak gelen yıldızları tartışmak lazım. Simao transferinde özkaynakçı, 'Sebacı' bir Beşiktaşlı olarak çok heyecanlandım. Ama gelen yıldızın ruhu gelmedikten sonra bir önemi yok. Guti transferi güzel bir hamleydi ancak bu oyuncu bırakın Beşiktaş'ı, hiçbir takımın formasına yakışmayan hareketlerde bulundu."

"Beşiktaş'ta bir yönetim zaafınının olduğu ortada. Ünal Aysal'ın Galatasaray'ında ya da Aziz Yıldırım'ın Fenerbahçe'sinde hiçbir yabancının bu kadar kafasına göre hareket ettiğini göremeyiz. Beşiktaş'ta başkan yok. Beşiktaş'ta başkan hangi maça geliyor ki. Büyük otorite boşluğu var."

"Genç arkadaşlar yıldız istiyor ama Anadolu takımlarında oynayan, Simao'dan daha verimli 10 tane oyuncu söyleriz. Demek ki Kayserispor veya Sivasspor'un oyuncu izleme komitesi bizden daha iyi çalışıyor. Kulüpte Jorge Mendes sorunu da var. Adam oyuncu getirse de, götürse de her türlü para kazanıyor. 'Portekiz Çetesi'nin gideceğine dair bir söylenti var. Onlar gidince de para kazanacak."

"İsmail Köybaşı'na 8 milyon euro ödendi. Rıdvan Dilmen dışında bu oyuncuda ışık gören başka kimse yok. Rıdvan'ın da bir Fenerbahçeli olarak ışık gördüğünü düşünüyorum Futbolcunun formda olmamaya hakkı var. Ancak formsuz oyuncu yerine bir oyuncu katamıyorsanız, ki Carvalhal katamıyor, bu durum Beşiktaş'ta ciddi bir otorite zaafı olduğunun başka bir ispatı."
"Beşiktaş'ta kadro olarak 3-5 yıl sonrasını sırtlayacak oyuncular var. Necip, Ersan, Muhammed, Burak. Carvalhal'ın neden Burak Kaplan'ı oynatmadığını hala anlamıyorum. Yüksek maliyetlerden kaçınılabilinir. Bu saydığım isimlerin iskeletini oluşturduğu bir takım Süper Lig'de ilk sekize girer. Beşiktaş'ın forması ilk sekize girer."

Yazılarınızda Beşiktaş'ın yeri nedir?
"Bu ülkede 'üç büyük' olarak geçiyor ama futbolun marka değerini Fenerbahçe ve Galatasaray'ın forse ettiği söyleniyor. Beşiktaş'ın büyüklüğü sorgulanıyor adeta. Böyle bir şey yok. Yazılarımda kimsenin Beşiktaş'ın büyüklüğünü sorgulamaya hakkı olmadığını hatırlatıyorum."
"Fenerbahçe-Galatasaray derbisinin çok özel bir derbi olduğunu ben de kabul ediyorum. Ama 'Fenerbahçe, Galatasaray, daha sonra Beşiktaş' algısı yaratılmaya çalışılıyor. Medyada da bu var. Ben bunu yazmak zorundayım."

"Burada taraftarın da kendisine bakması gerekiyor. Maç izletmiyorlar tezahürattan. Maçı arkalarını dönerek izliyorlar. İnsanın içini karartan tezahüratlar yapılıyor. Ölümlü, içinde 'musalla taşı' geçen tezahüratlar var. Bir de üstüne devre arasında bir marşlar çalınıyor. Sanırsın grev ve sendikal haklar için Taksim'de yürüyüşe çıkacağız. Bir kasvet çöküyor İnönü Stadı'na."

Korkarım Çarşı Beşiktaş'ın marka değerinin önüne geçti. Böyle olmamalı. Oyuna dahil olmayan bir taraftar var. Maçın direksiyonuna geçememek gibi bir durum söz konusu. Kusura bakmasınlar. Onlar beni severler ben de onları çok seviyorum ama taraftarımız iyiye gitmiyor. Ceza alıyoruz. Sonraki maçta tribünde kadın ve çocuklar oluyor.
"KADINLAR GOLDEN KORKMASIN"
TFF'nin bu uygulamasına ne diyorsunuz?
"Bence bu futbolu yabancılaştırıyor. Fenerbahçe'nin o günkü ortamı içinde kadınların ve çocukların desteği güzel oldu. Eski TFF başkanı Fenerbahçe taraftarına güzel bir jest yapmış oldu. Ama olmuyor. Sanırım daha çok heyecanlanıyorlar ve pozisyonları da geç algılıyorlar. Gol olacak diye korkmasınlar! Biz gol için seyrediyoruz bu oyunu. Bu uygulamanın mutlaka kalkması lazım. Bu tarz bir seyirci futbolcuları demotive ediyor..
Aşk bu Aşk !

volkanca.net

CR7

artık iddaa tahminleri de var
"Tanrı her şeyi görür. Kimse hakkında kötü düşünmeyin" LeBron James
(Cavs'in 55 sayı fark yediği LaL-Cavs maçı sonrası)

Brestgerfich

Bugün YorumBlog'u ziyaret ettiniz mi?