Ana Menü

7-13 Haziran ŞEREF BEY Haftası....

Başlatan Cem Goren, Haziran 01, 2010, 19:19:49

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Cem Goren

Beşiktaş Şeref'tir; Şeref Beşiktaş'tır7-13 Haziran Şeref Bey haftasında bir araya geliyoruz.Beşiktaşımız'a futbolu getiren Ahmet Şerafettin Bey anısına,7-13 Haziran haftası "Şeref Bey Haftası" olarak kutluyoruz."BEŞİKTAŞ ŞEREF'TİR; ŞEREF BEŞİKTAŞ'TIR" sloganıyla Şeref Bey'i anısını yaşatıyoruz. 13 Haziran 2010 Pazar günü Beşiktaş'ta bir araya geliyoruz. Kazan meydanında saat 15.00'te toplanarak, Ahmet Şerafettin Bey'in Yahya Efendi türbesinin yanında bulunan kabrini ziyaret edeceğiz.
altın kapılarımız kan oldu tayfun

Cem Goren

altın kapılarımız kan oldu tayfun

Cem Goren

koyayım kuaresmasına ya

BEŞİKTAŞ ŞEREFTİR ŞEREF BEŞİKTAŞTIR
altın kapılarımız kan oldu tayfun

Cem Goren

Facebook'da,Resmi sitede anma için bircok etkınlık var.
Dun Beşiktaş'a ındıgımızdede kaza ve köyiçi cevresınde afısler stıkırlar vardı dıkkatımızı ceken.
guzel bı anma olacak gıbı
altın kapılarımız kan oldu tayfun

Cem Goren

Beşiktaş'ın her tarafında Afişler Stikırlar bıldırıler var esnaflarda...

Kalabalık Bır Anma Olması Dılegıyle...

BEŞİKTAŞ ŞEREFTİR ŞEREF BEŞİKTAŞTIR
altın kapılarımız kan oldu tayfun

keskinli

Ölürüm Beşiktaşım,ZehirimSensin
Evvelim Sen Oldun,Ahirim Sensin

Cem Goren

Öncelikle Şeref Bey kimdir?

Şeref Bey, kısaca Beşiktaş Futbol Şubesinin kurucusudur...

Aslında o sadece "kısacası"...

Uzuncası tek kelimeyle "efsane"...

Beşiktaş taraftarının öncü olduğu Şeref Bey haftasında anısına derlediğim yazıyı sizlerle paylaşıyorum...

**
Ahmet Fetgeri, Fuat Balkan ve Mahzar Kazancı`ın karşısına, arkadaşlarıyla birlikte çıktığında yaşı henüz on yediydi...

Cesarete bakar mısınız?

Beşiktaş semtinin zeki, saygılı ve kibar delikanlısı, o kadar etkili bir konuşma tarzına sahipti ki, yoğun ısrarları üzerine kurduğu futbol takımının Beşiktaş Kulübünü himayesine girmesini kabul ettirir...

**
Futbol, Cumhuriyet`in ilan edilmesine doğru M. Kemal Atatürk`ün girişimleriyle daha önemli bir noktaya gelmişti...

Şimdiki adıyla Türkiye Futbol Federasyonu, Mustafa Kemal Atatürk'ün direktifleriyle 1923 yılında Fifa'ya üyelik için başvuruda bulunur...

Başvurunun ardından İstanbul Cuma Ligi, İstanbul Pazar Ligi, İstanbul Şampiyonluğu Ligi ve İstanbul Türk İdman Birliği Ligi, Birinci Lig ve İkinci Lig olarak düzenlenir...

O dönem Beşiktaş'ın önlenemez yükselişinden rahatsız olan bazı kesimler, Beşiktaş'ın ikinci kümeden katılması için kulisler düzenler...

Nitekim durumdan rahatsız olan Şeref Bey, ani bir karar alır ve futbol takımını ligden çeker...

**
Bu noktaya dikkat...

Alçakça kulislerin düzenlendiğini gördüğünde, Beşiktaş`ın kapısına 17 yaşında dayandığını unutup, verdiği tüm emekleri hiçe sayarak, adı gibi şereflice durmayı, duygularına yenilmeden başarıyor...

Nasıl bir özgüven ve ileri görüşlülüğe sahip olduğunu devamında açıkça görüyoruz...

**
Beşiktaş'ın katılmadığı lig, çeşitli anlaşmazlıklar yüzünden tamamlanamaz...

Aynı zamanda Futbol Teşkilatı üyeleri de görevlerini bırakmak zorunda kalır...

Yeni kurulan teşkilat, İstanbul Şampiyonunu belirlemek üzere yeni bir lig kurar...

Ve yeni kurulan lige en nihayetinden Beşiktaş`ı davet eder...

Beşiktaş aralarında Fenerbahçe'nin de bulunduğu rakiplerini tek tek yenerek adını finale yazdırır...

Finaldeki rakibi ise Galatasaray'dır...

Tarih, final maçının başlama düdüğünü 22 Ağustos 1924 Cuma günü olarak not düştüğünde, Türkiye Cumhuriyetinin ilk şampiyonu belirlenecektir...

Ve bu ilki, yıllar sonra ilklerin takımı olarak anılacak Beşiktaş başarır...

Beşiktaşlı futbolcular, Galatasaray'ı 2-0 mağlup ederek şampiyonluğunu ilan eder...
Aynı zamanda bu galibiyet ezeli rekabetin de ilk sonucu olarak kaydedilir...

**
Şeref Bey, 1926 yılında Bulgaristan`da düzenlediği ilk yurt dışı organizasyonunun arkasından, 1927 yılında da Romanya`ya bir organizasyon düzenler...

O dönem kadroya, idarecilerinden Abdullah Posan`ın bulup getirdiği Hüsnü isimli genç bir futbolcu dahil edilir...

Romanya`da başarılı maçlar çıkartan Beşiktaş`ta, Hüsnü oldukça ön plana çıkar...

Hatta maçları takip eden Rumen taraftarlar Şeref Bey`e, Hüsnü ile ilgili övgü dolu cümleler kurar...

Bahsedilen Hüsnü, tahmin edileceği gibi Beşiktaş tarihinin ilk "Baba"`sı olarak hatırlayacağımız Hüsnü Savman`dır...

1930 yılına gelindiğinde gençlik aşısı devam eder...

Bu kez takıma 16 yaşında sapsarı saçlı bir futbolcu dahil edilir...

Genç futbolcu attığı 320 golün 99`unu vole ile atarak, tarihe adını "Voleci" olarak yazdıran, Şeref Görkey`den başkası değildir...

Şeref Bey, aynı yıllarda başka bir ismin peşine düşer...

Bu isim, Beşiktaş tarihine adını altın harfler ile yazdıracak olan Hakkı Yeten, yani nam-ı diğer Baba Hakkı`dır...

**
Hakkı`nın babası, I. Dünya savaşında şehit düştüğü için yetim kalmıştır...
İki abisi ve rahmetli babası gibi asker olmak için Halıcıoğlu Askeri Lisesi`nde eğitim görmektedir...
Hakkı`nın futbolculuk yeteneği Şeref Bey`in kulağına gelir...
Yanlız Hakkı`nın asker olması futbol oynamasına engel teşkil ediyordu. Şeref Bey, küçük bir plan uygulayarak bu olayı kökten çözmek ister...
Plan söyle işler; Hakkı`nın yakın arkadaşı Hayri, 1931 yılının Kurban Bayramının ikinci gününde, Hakkı`yı ziyaret eder ve Beşiktaş maçına davet eder...
Hakkı, Taksim Stadına gelindiğinde, Şeref Bey ile tanışır...
Şeref Bey, "Bugün bizim maçta Beşiktaş formasını giyer misin?" sorunu yöneltir ve Hakkı`yı zorda olsa ikna etmeyi başarır...
İkna ederken de askeri komutanından izin alma sözünü verir...
İşte Hakkı ilk kez Beşiktaş formasını o gün giyer...
Ortada bir sorun vardır... Asker olması Hakkı`nın Beşiktaş forması giymesine engeldir...
Konuyla ilgili, izin almak bir kenara, Şeref Bey, Hakkı`nın askeri liseden ayrılması için aklını çelmeye çalışır...
Yoğun uğraşlar ve aracılar sonucunda ikna olan Hakkı, askeri liseden istifa ederek, kaydını lise son sınıfı bitirmek üzere İnkilap Lisesi`ne aldırır...
Ve böylelikle Hakkı Yeten`in Beşiktaş macerası başlamış olur...

**

"Uğrunda şehitler verdik Beşiktaş"...

Tribünden yükselen tezahüratın gerçek anlamda ilk şehididir...

Yaşamını tamamen Beşiktaş`a adayan Şeref Bey`in vefatından kısa süre önce tek bir dileği vardı...

Beşiktaş`ın geleceğini garanti altına almak...

Bunun içinde Çırağan Sarayı`nın yangından tahrip olmuş bahçesinin peşine düşer...

Bürokratik engelleri aşmak için mücadelesi devam ederken rahatsızlığı ortaya çıkar...

Fakat Şeref Bey, stadyum ile ilgili olayı kesinleştirmeden kendiyle ilgilenmeyi tercih etmez...

Çabaları sonunda meyvesini verir ve tüm izinleri koparır...

Sembolik bir rakam karşılığında Çırağan Sarayı`nın "Beşiktaş`ın çöplüğü" olarak anılacak bahçesini 99 yıllığına kiralar...

Tüm koşturmacaları sonunda sağlık sorunları oldukça artmıştır...

Doktor`un "kanser" teşhisini koymasının ardından bir süre Avusturya`ya tedavi görmeye gider...

Orada da Beşiktaş özlemi ağır basar ve uzun süre duramaz...

İstanbul`a döndükten sonra yaklaşık bir sene boyunca mücadelesine devam eder...

Belki de hayatından ilk kez bir mücadelesinden yenik ayrılacaktır...

Amansız hastalığa 13 Haziran 1933 gecesi, 39 yaşında babasının kollarında yenik düşer ve hayata gözlerini yumar...

**
Şeref Bey`in ölmeden önceki tek hayali, Şeref Bey`in yakın dostu Nuri Çapa tarafından 1940 yılında tamamlanır...

"Beşiktaş`ın çöplüğü" olarak adlandırılan yer artık "Balkanların en güzel stadı" olarak anılmaktaydı...

Ve 10 Bin kişilik stadyumun tüm muhaliflere rağmen "Beşiktaş Şeref Stadı" olarak adlandırılır...

**
İlk anlaşılması gereken şudur...

132 desibel rekorlar kırıldıysa, çifte kupalı şampiyonlukların coşkusu yaşandıysa, tribüne asılan pankartlar ile gurur duyuluyorsa, Baba Hakkı ile övünülüyorsa, Şeref Bey`in sayesindedir...

Quaresma transferi gündeme geldiğinde, Beşiktaş`ın altın bir sayfasını okumak, ruhumuza çok iyi gelecektir...

Açılan sayfalarda yaşamlarını hiçe sayarak sadece(!) "Beşiktaş" aşkıyla mücadele eden insanlar göreceğiz...

Şeref Bey de, bu isimlerin başında gelir...

40 bile değil, 39 yıllık hayatında Beşiktaş tarihinin neredeyse tamamına el atmakta...

Allah`a şükür Şeref`li bir tarihe sahibiz...

Allah rahmet eylesin, nur içinde yatsın...

**
HABER1903-Fatıh Kaya
altın kapılarımız kan oldu tayfun

Cem Goren

altın kapılarımız kan oldu tayfun

noumAyberk

Çok güzel bi gündü. Burda konuya olan büyük ilgi ordada vardı. Yaklaşık 350 kişi vardı. Az önce kanal d ziyaretimizi haber olarak gösterdi. Umarım seneye daha kalabalık oluruz.

NoPasaran

Aşk bu Aşk !

volkanca.net

ilhan mansız_melis

Atv'de gösterdi şimdi

Beşiktaş Şereftir,Şeref Beşiktaş'tır.
28 Mayıs 1994 tarihinde "Kızlar futboldan anlamaz" sözüne tepki olarak doğdum.

Cem Goren

Hayat kadar güzel işte Beşiktaş,Beşiktaş Kadar Guzel İşte Hayat... Beşiktaş Şereftir Şeref Beşiktaştır...

Herseyıyle şahane bı gundu.. Iyıkı varsın Besıktasım...
altın kapılarımız kan oldu tayfun

Cem Goren

Blog ıcın gırıs yaptıgımda ERROR verdı bende yazıyı burdan paylasayım dedım zaten Konu ŞEREF BEY'di

Beşiktaş Şereftir Şeref Beşiktaş...
Aslında bu yazıyı quaresma hakkında yazacaktım ama su son zamanlarda yasanan olaylar adamın Türkiyeye Gelmek ıstememesi yan cizmeyi falan ıyıce soguttu benı bu adamdan. Zaten basında forumlarda ve blogda yer alacaktır fazlasıyla bu haberler. Neyse asıl konuya gelelım. Konu AHMET ŞERAFETTİN BEY  yanı Beşiktaş'lıların bıldıgı seklı ıle ŞEREF BEY... Ömrünü Beşiktaş'ına adamıs olan Beşiktaş'ın bugunlerde var olduysa bunda en onemlı katkılarından bırısı olan Ender İnsanlardan biridir kendısı. Şeref Bey için 13 Hazıran Pazar gunu mezarı basında bı anma gerceklestırıldı ama ne yazıkkı koskos BEŞİKTAŞ TARAFTARI izinli olmasına ragmen tatıl gunu olmasına ragmen Beşiktaş Meydanı'nı dolduramadı  SADECE 300KİŞİ ile gitti mezarlıga. Oysa bızı bugunlere getıren Stadımızı bıze kazandırdan BEŞİKTAŞ FUTBOL TAKIMI'nın temellerını atan bırıne AHDE VEFA'yı yanı eskıyı hatırlamayı unutmustuk ve unutmayada devam edıyoruz. Gun Gectıkce rakıp takım taraftarlarına donuyoruz ve o Bahsettıgımız DEGERLERIN TARAFTARI olma modundan ne yazıkkı hızla cıkıyoruz. Sımdı bu yaz blog'da yayınlana kadar kuaresma gelmıs olacak belkı ve havaalanı HAFTA İÇİ olmasına ragmen İŞ GÜNÜ olmasına ragmen yıkılacak. Ertesı gun Q7 formaları kapıs kapıs gıderken stadda 10bınler olacak quaresmanız ıcın. Besıktas ıcın Canını veren ınsanlara karsı bu kadar umursamaz davranırken daha BEŞİKTAŞIMA gelmeden olay yaratan bı tane adamın pesınden kosuyoruz. Eger Besıktas Taraftarı  13 HAZIRAN PAZAR GUNU Anma ıcın 300kısıyı toplayamayıpda iş günü havaalanını cehennem yerıne cevırırse o Beşiktaş taraftarının buyuklugunu degıl gun gectıkce o ESKİ DEGERLERINI KAYBETTIGINI gosterır. Neyse sozu fazla uzatmaya gerek yok zaten saat gece'nın 2si. daha fazla yazıp canımızı acıtmaya yaramızı desmeye gerek yok ama sunu soylemek lazım; BEŞİKTAŞ ŞEREFTİR ŞEREF BEŞİKTAŞTIR...
altın kapılarımız kan oldu tayfun

keskinli

"Eger Besıktas Taraftarı  13 HAZIRAN PAZAR GUNU Anma ıcın 300kısıyı toplayamayıpda iş günü havaalanını cehennem yerıne cevırırse o Beşiktaş taraftarının buyuklugunu degıl gun gectıkce o ESKİ DEGERLERINI KAYBETTIGINI gosterır."
maalesef taraftarimizi bu anlamda coktan kaybettik
Ölürüm Beşiktaşım,ZehirimSensin
Evvelim Sen Oldun,Ahirim Sensin