Ana Menü

İhaleli Batak..

Başlatan CR7, Ocak 28, 2010, 15:31:59

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

CR7

Bir İhalenin Anatomisi                      16 YILDA 50 MİSLİ BÜYÜME

1994 yılında Cine5'in aldığı futbol medya hakları 2010 yılında KDVdâhil olmak üzere yıllığı 490 milyon dolara Digiturk'ün oldu.

Digiturk' ün aldığı A paketinde Süper Lig'den hafta da en az dört maçın canlı yayını ve ligin isim hakkı bulunuyor.

40 milyon 210 bin dolara TRT'nin aldığı B paketinde ise 1.ligin isim hakkıyla bu ligden haftada 3 maçın canlı yayını ve Süper Lig maçlarının geniş özetleri bulunuyor.

Türk Telekomünikasyon A.Ş'nin aldığı C paketi ise içinde mobil haklarını bulunduruyor.

Nefes kesen ihale 163 tur sonunda verilen molanın dönüşünde TürkTelekom yetkililerinin yüzlerindeki mutlu gülümsemeyle son buldu.

Evet, kazanan yüzü gülmeyen ve hatta kara kara düşünen Digitürk'tü.
Gülümseyen taraf ise, tam tersi olması gerekirken, C paketiyle yetinen Türk Telekom oldu.

GEÇMİŞTEN BUGÜNE SÜPER LİG YAYIN BEDELLERİ

1994/95 - 7.2 Milyon Dolar - Konsorsiyum

1995/96 - 23 Milyon Dolar - Konsorsiyum

1996/97 - 40 Milyon Dolar - Cine 5

1997/98 - 45 Milyon Dolar - Cine 5

1998/99 - 55 Milyon Dolar - Cine 5

1999/01 - 60 Milyon Dolar - Teleon

2001/04 - 116 Milyon Dolar - Digitürk

2004/08 - 94,5 Milyon Dolar - Digitürk

2008/10 - 140 Milyon Dolar - Digitürk

2010/15 - 321 Milyon Dolar - Digitürk


İHALELİ BATAK...


Her şeyden evvel, bu ihale bedelinin göreceli olduğunun anlaşılması lazım...
Bu ihale demir-çelik fabrikası için değil, iki futbol liginin 5 senelik medya hakları için yapıldı.
Yani elinizde somut veriler yok...
O halde neye göre pahalı, neye göre ucuz?

Çukurova Grubu'nun devletle olan ilişkilerinin gözden geçirilmesinde fayda var.
Firmanın Türkiye sınırları içinde elinde bulunan ve katma değere sahip iki markası var...
Bunlardan biri Turkcell ve diğeri de Lig TV'den dolayı Digitürk...

Bu iki marka Çukurova grubunun psikolojik kalkanları... Yani bu iki değeri ellerinde bulundurdukça dokunulmaz olduklarını düşünüyorlar.
Bu bir holding stratejisidir ve anlaşılır bulmak gerek... Dolayısıyla ihaleye asılmaları gayet normal...

Ancak Digitürk yetkilileri ihalede yalnız olacaklarını düşünürken büyükbir sürpriz ile karşılaştılar. Ve beklenen tüm senaryolar bir andadeğişmek zorunda kaldı.

İhaleye Türk Telekom'unkatılmasıyla değişen dengeler sonucunda Digitürk'ün bu işe ayırdığıbütçe tavanı 270 Milyon dolardan, 350 Milyon Dolar seviyesine çıktı...

Digitürk'ün zarftan çıkan teklifinin 220 Milyon dolar olduğunu ve ihalenin 321 Milyon dolara sonuçlandığını hatırladığımızda Türk Telekom'un Digitürk'e verdiği zararın 101 Milyon dolar olduğunu görüyoruz...

Karşılarındarakip olsa bile, maksimum 270 Milyon dolara bu işi kotarabileceğinidüşünen Digitürk, ihale 321 Milyon dolara bitince bunun suçunuTelekom'a attı. Hatta devletin Telekomcuları yönlendirdiğine dairimalarda da bulundular.

Fakat o zaman da Digitürk'e sorulması gereken bazı sorular ortaya çıkıyor...
1- 9 senedir ellerinde bulunan bir değeri neden geliştiremediler?

2- Bunca zamandır ligin marka değerini yükseltmek ve bu değeri daha yüksek oranlara çekebilmek için neyi beklediler?

3- Ederinin daha düşük olduğunu düşündükleri bir ihaleyi kazanmak için neden bu kadar ısrarcı oldular?

4- Marka değerinden şikâyetçi oldukları bir lige aktaracakları kaynağınTürk futboluna büyük katkıda bulunacağını iddia ederken, aynı andaneden rahatsız oldular?

5- Bu kadar büyük bir yatırım yapacakları halde neden kendi mallarını kötülüyorlar?


6- Yıllardır maç akşamları o kırmızı kart bu sarı kart diyen, şu oyuncuceza almalı diyen, şu hakem eyyamcı diyen bir yayın anlayışı, şu çokşikâyet edilen futbolun marka değerine nasıl hizmet etti?

Ancak;

1- Bu bedelin devletin desteklediği bir firmanın rekabet ortamını getirmesi sebebiyle yükseldiği iddiası doğrudur...

2- Global krizin yeniden şiddetlenme olasılığı içinde bu ihalenin 5 senelik vadesini doldurması zordur...

3- Ve Digitürk ihale bedelinin yüksekliğinden memnun olmayabilir ancak şikâyet edemez...

Sonuç olarak;
Bu ihale Çukurova Grubu'nun sonunu getirmese de zorlayacaktır...
Mehmet Emin Karamehmet grup şirketlerini birbirinden bağımsız bir biçimde bütçelendirse de, devlet kendisinin tüm şirketleri ile bir bütün olarak ilgileniyor...

Yani yarın öbür gün TMSF işin içine girdiğinde ve naklen yayın bedelinin yeniden yapılandırılmasına karar verildiğinde, bugün savaş kazanmış komutan edasıyla dolaşan Kulüpler Birliği'nin ve TFF'nin tepkisi ne olacak...

PARANIN KULÜPLER TARAFINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

Kulüpbütçelerini bakkal defterinden daha beter tutan pek çok kulüp, zatenberbat bir biçimde yaptıkları sezonluk bütçelendirmeleri nasılyapacaklar?

Aslınabakarsanız bazı insanlar bu paraların giriş yapacağı kulüplerin aslındadernek olduklarını unutuyor. Ve o kulüplerin nasıl yönetildiğini de...

Belediyelerinve kentin zenginlerinin kucağında gezen spor kulüplerinin rant kapısınadönme ihtimalini engellemek için TFF'nin kasada sakladığı UEFA'nın malikriterlerini acilen devreye sokması gerekiyor.

Bu kulüplerin mevcut borçlarını temizlemesi ve esas görevleri olan sporcu yetiştirme işine döndürülmesi lazım.

Eğer bu yapılmaz ve yabancı sınırlaması da kalkarsa Türkiye ıskartaya çıkmış futbolcu cennetine döner.

Söz konusu bedellerin altyapılara aktarılması konusunda net kriterler konmalı... Oranlamalar yapılmalı...

Yani parayla saadet olması için biraz akıl desteğine de ihtiyaç var...


Ahmet Erzurumlu
artık iddaa tahminleri de var
"Tanrı her şeyi görür. Kimse hakkında kötü düşünmeyin" LeBron James
(Cavs'in 55 sayı fark yediği LaL-Cavs maçı sonrası)

keskinli

havuz sistemi daha sonra geldi
ilk önceleri her kulüp anlastigi kanala satiyordu macini
Ölürüm Beşiktaşım,ZehirimSensin
Evvelim Sen Oldun,Ahirim Sensin