Ana Menü

Yazarınız yıllık hüznünü kullandığından... | Feridun Düzağaç

Başlatan Simurg, Eylül 24, 2009, 17:09:31

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Simurg

Yazarınız yıllık hüznünü  kullandığından...
'Bu hafta ne desem  boş. Ne yapsam da hedef saptırtsam kendime, kursağıma bir gecekondu hızı ile  oturan hevesimi unutsam...' Feridun Düzağaç'ın Radikal Gazetesi'ndeki köşe  yazısı:


Yazarınız yıllık hüznünü kullandığından...

Bu hafta ne  desem boş. Ne yapsam da hedef saptırtsam kendime, kursağıma bir gecekondu hızı  ile oturan hevesimi unutsam.
Bahtsız bedeviyi çölde bekleyen kutup ayısı  hesaabı sen gel yıllar sonra yeniden yazmaya başla ve lakin takımın havlu atsın  henüz altıncı haftada. Ah. Editörüm der ki abartmadan 4 bin vuruşta sınırla  yazını. 100 milyon kelam etsem anlatamam Beşiktaşlı'nın alın yazısını.  Of.
***
Üç büyüklerin 'altıda altı' ile başladığı bir sezon yaşıyoruz.  Bizimkisi puan cinsinden. Bereket bu hafta Ankaraspor'u 3-0 yeneceğiz ve gol  atmış gibi görüneceğiz. Güzel Beşiktaş seyircisi 'kader, kısmet, nasip, musalla  taşı' diye diye, ramazan ayında gol orucu tutan nurtopu gibi bir takımımız oldu  maşallah. Dini bütün acılı arabesk bir camia olduk, dua ile şampiyon olmalar  filan. Tövbe estaban kambiyasso derim ben. Elâleme kader, kısmet, Keyta bize  lpg'li Ferrari ve som altından Tabata. Başkanımız ile ilgili son noktayı  sağduyulu Beşiktaşlı koydu, tayin Antep'e çıktı. Bendeniz de başkanımızın eşi  Revna Demirören hanımefendiye yalvarmak istiyorum zira biliyorum ki her başarılı  erkeğin arkasında bisiklete binmiş bir talih kuşu ve her başarısız erkeğin  arkasında kalbi kırık bir eş vardır. Denizli hocamız şampiyonluğu hanımefendiye  ithaf etmişti gözleri dolu idi, benim de. Geçen sezon rakiplerden oldukça geriye  düştüğümüz bir haftanın ardından Revna hanımefendinin gözlerinde 'korkarım  sizinle de olmayacak Mustafa Bey' bakışlarını gördüğünü ve buna ne kadar  üzüldüğünü anlatmıştı. Revna Hanım da yaşanan büyük sıkıntıların ardından gelen  şampiyonluğa en çok da evin huzuru adına ne kadar sevindiğini paylaşmıştı. Derim  ki 'Hanımefendi sizin yuvanızın ve tüm Beşiktaş camiasının ebedi huzur ve  mutluluğu için gereğini yapınız'' Sonuç ne olursa olsun  minnettarız.
***
İçişlerine karışmak tehlikelidir, bilirim. Haddimi  aştıysam acıma, 'Ben 28 hafta boyunca ne yazacam şimdi' çaresizliğime veriniz.  Çok bilen Süleyman Hurma Bey içişlerine karıştığını bildiği için İnönü'de yediği  fırçaya ses edemedi. 'Beşiktaş Fenerbahçe'den transfer ve yönetim dersi  almıştır' derseniz Mehmet Topuz olayını ima ile, kaçırırsanız kantarın topuzunu,  alırsınız boyunuzun ölçüsünü. Reva mıdır, revadır. Haklı olmak küfür yemeye  engel değil memlekette kendimden bilirim. Şimdi burada iğneyi başkasına, aşkın  hançerini kendime batırıp taraftarımıza küçük bir sitem ediyorum: Bu gibi  tepkileri o dillere destan pankart hatta punk-art'larınız ile verseniz de takımı  strese sokmasanız.
Biliyorum hiçbişey oynayamayan takıma hatta feci formsuz  hocamıza gider yapmamak için neye sardıracağınızı bilemediniz ve yağmur yiyip  üşüdünüz biliyorum. 'Saçsız kral'ı alkışlayarak sadece, tepkinin hasını da  koydunuz ama sorarım, neden hâlâ formamızı giyen bir futbolcu o yada bu şekilde  ıslıklanıyor, biliniz ki siz 'yeee-ter..' diye bağırmaya başladığınız an zaten  'alayına gidiyor' ve anlaşılıyor her şey. Ayrıca gün gelecek yere göğe  sığdıramayacaksınız Tabata'yı. 'Şezlong yazarı fe ağbiniz' yanılır da gelmiş  geçmiş en iyi en faydalı yabancı, Aleks yanılmaz. Müstakbel Ali'miz, türksel  ligimizin sevimli şeytanı
ne buyurdu ''Türkiye'deki en iyi yabancı  Tabata'dır'' Rıdvan Dilmen'e ait
lakabı paylaştım diye kızmayınız. Rıdvan  hoca bir melek. Gözüm üstünde Pektemek.
***
Toplamı bir Gökhan Gönül  etmeyen dört adet sağ bekimiz var. Golcümüz yok. Formsuz hocamız Ekrem'i orada  da dener mi acep. Bu aralar en zor iş -hocamızın bu dağınıklığında- Ekrem Dağ  olmak. Tavşan Ekrem Dağ'a küsmüş, Çeşmeli Mustafa sanki kendine. Yabancı  hakkımızı düşmemeye oynayan toplama bir takıma yapar gibi kullanmaya devam  ediyoruz. 11 harflik isminde tek sesli harf olan Barcelona'nın yeni transferi  'Chygrynskiy' gibiyiz! Futbola ve arma aşkıyla oynamaya yabancı olmayan tek  yabancımız var, gerisi hikâye...
Haldun Üstünel'i kiralasaydık İbrahim Kaş  yerine. Haldun Bey demişken Keyta'yı tekvando ve boks takımında da  kullanabilirler. Hakem İlker Meral, göremedi heral ama ben gördüm ve çaktım  kırmızıyı. Feci halde Cim Bom yanlısı medyamız yazmaz ben 'dışarıdan' yazayım  dedim. Uzun aradan sonra ilk yazıma içeriden destek veren tüm dostlara içten  teşekkür eder, Demirkol'u çakır gözlerinden öperim. Rıdvan'ın Levent Erdoğan'ı  kapaklayan yorumunu haftanın lafı, 'Beşiktaş taraftar duasıyla şampiyon oldu'yu  haftanın gafı kendimi de haftanın safı ilan ediyorum. Safinaz'ın Temel Reis'i  sevdiği gibi severim seni...

BEŞİKTAŞK



Kahrolsun uyuyunca geçmeyen bazı şeyler..