Ana Menü

Tek adaylı Beşiktaş kongresi ufukta!

Başlatan ZeMaHŞeR, Ağustos 29, 2009, 14:42:11

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

ZeMaHŞeR

Sanırım yöneticilik insanda müptelalık yapıyor. Bir kere yönetici olmaya gör! Bir daha bırakmak kolay kolay mümkün olmuyor. Bir de başkan oldun mu? O bambaşka bir duygu galiba! Hele 3 büyüklerden birinin başkanı olmak, ülkenin en ünlü ve en saygın insanlarından biri olmak demek. İşte o zaman bırakmak çok daha zor oluyor herhalde. En azından bizim olduğumuz yerden öyle gözüküyor.

Ayrıca bırakın başkan olmayı, bu 3 büyük kulüpte yönetici olmak bile tam bir mesele. Başkan olmadan önce onu başarmanız gerek. Yönetici olmayı başardıktan sonra işiniz bitmiyor. Artık daha aktif hatta medyatik olmanız gerekiyor. Taraftarlara ve tüm camiaya sıcak ve sempatik gözükmek çok önemli! Her gördüğünüz kameraya, her uzatılan mikrofona konuşmalı, bununla da kalmayıp iddialı ve sivri söylemlerde bulunup dikkat çekmeniz gerekiyor. Diğer takımları tutanların size sinir olmasının hiçbir önemi yok sakın endişelenmeyin. Diğer camialardan gelecek olan tepkiler işinize yarıyor ve kendi kulübünüz içinde aynı zamanda "ne kadar da sıkı bir taraftar" olduğunuz anlamına geliyor. Kameralar önünde şampiyon olacağınıza dair iddialara tutuşmak ününüze ün katıyor.

Bu kadar uğraş ve alt yapı çalışmasından sonra, bir gün o hep beklediğiniz fırsat karşınıza çıkıyor ve hayal ettiğiniz o koltuğa oturmayı başarıyorsunuz. Artık Türkiye'nin en saygın kişilerinden birisiniz. Bakanların adları bile doğru düzgün bilinmezken ülkede sizi tanımayan kimse kalmıyor. Artık Başbakanla yan yana maç seyrediyor, Cumhurbaşkanı ile öğle yemeği yiyebiliyorsunuz. Herkes size "Başkanım" diye hitap ediyor ve attığınız her adımınız basın ordusu tarafından takip ediliyor.

Bu aşamadan sonraki endişeniz ise artık çok daha farklı. Bulunduğunuz makamı kaybetme korkusu her yanınızı sarıyor. Sportif başarılar gelmezse işiniz daha da zorlaşıyor. Artık geceleri uykularınız kaçmaya başlıyor ve soğukkanlılığınızı yitiriyorsunuz. Eleştirilere tahammülünüz azalıyor ve daha sert oluyorsunuz. Panik içinde kararlar almaya başlıyorsunuz. Söylediklerinizle yaptıklarınız birbirini tutmamaya başlıyor. "Arkasındayız" dediğiniz hocaları görevden alıyor, önemli paralara transfer ettiğiniz oyuncuları gönderip yenilerini alıyorsunuz. Sabır ve istikrarın önemini bir süre sonra anlamış olsanız bile artık çok geç.
Yaklaşan kongrede o makamda kalamayacağınızı bildiğiniz için çareler düşünüyorsunuz. Karşınıza çıkacak aday ya da adayların değil sizin seçilmeniz gerekiyor. Evet, mutlaka sizin kazanmanız gerekiyor. Kongreyi kesin kazanmanızın tek yolu ise başka aday çıkmaması. Bu sizin tekrar başkan kalmanızı garanti ediyor.

İnanılmaz paralar savurmaya başlıyorsunuz.  Son bir yıl içerisinde yapılan transferlere 50 milyon euro kadar bonservis ücreti ödüyorsunuz. Bu dönemde oyuncu satıp tek kuruş para kazanmıyorsunuz. Sürekli transfer yapıyor ve bedelsiz gönderiyorsunuz. Hatta bedel almadan kiraladığınız oyuncuların yıllık alacaklarını yine siz ödüyorsunuz. Oyuncularla yüksek rakamlara mukaveleler yapıyor, bu arada 5 milyon euro bonservis parası ödeyip aldığınız kaptanınızın sözleşmesini dondurup parasını ödemeye devam ediyorsunuz. Bununla da kalmayıp 29 yaşındaki bir oyuncu için şimdiki kulübüne 8 milyon euro, onu yetiştiren Brezilya'daki kulübüne de 2 milyon euro olmak üzere toplam 10 milyon euro ödüyorsunuz.

Bunları yaparken televizyonlara çıkıp "Onlar çocuklarımın parası, geri alacağım" diyerek yönetime talip olacak adaylara da mesaj vermeyi ihmal etmiyorsunuz. 250 trilyona yaklaşan kulübün borçlarını biraz daha arttıramadan transfer zamanı bitiyor ne yazık ki! Aday çıkacak gibi olursa ara transferde yapılacak transferleri düşünerek biraz rahatlıyor, fakat bu arada Şampiyonlar Ligi'nde alınacak iyi neticeler için dua ediyorsunuz.

Kim bu borç yükünün altına girmeyi göze alır ki! Rahat olunuz önümüzdeki dönemde başkan sizsiniz!

Kimse Tabata'ya bu kadar paranın neden verildiğine şaşırmasın. Hele Antepliler hiç şaşırmasın. Beşiktaş borçlanacak ve birileri kazanacaksa neden yabancıya gitsin? "Ailecek görüşüyoruz" dediğiniz samimi arkadaşınız kazanacak tabiî ki!

Tarkan Özenbaş
aLaYıNa iSYaN iNaDıNa KaRaGüMRüK

Batuhan

Kimse Tabata'ya bu kadar paranın neden verildiğine şaşırmasın. Hele Antepliler hiç şaşırmasın. Beşiktaş borçlanacak ve birileri kazanacaksa neden yabancıya gitsin? "Ailecek görüşüyoruz" dediğiniz samimi arkadaşınız kazanacak tabiî ki!


çok güzel söylemiş burayı.gerçekten demirören bile bile lades dedi.o parayı tabataya vermek kadar saçma bi olay yoktur.
Koca hestiy aya bedenem ?