Ana Menü

Şiirlerimiz

Başlatan Simurg, Şubat 06, 2007, 17:44:16

0 Üyeler ve 11 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

yuNuS1903

Ben seni kocaman bir yürekle sevdim.
Gözlerim degil, yüregimdi seni gören.
Sen damarlarımdaki kana karışıp, geldin oturdun yüregime.
Bir baska yerde olamazdın zaten.
Sen, benim en degerli yerimde, yüregimde olmalıydın,
orada kalmalıydın.
çok aşka ev sahipligi yapan bu yürek,
ilk kez bu kadar kolay kabullendi seni.
Her hangi bir konuk degildin artık.
Bu yüzden ne agırlama faslı vardı, ne de ugurlama.
O yüregin gerçek sahibiydin.
Simdi sonbahar, kışa giriyoruz ya.
Ben dört mevsim baharı yaşadım seninle.
çicek çiçek açtın yüregimde.
Gökkuşagı zayıf kaldı,senin renklerin karsısında.
Taze bir yaprak gibi yeşildin.
Açelyaydın pembeliginle.
Üzerine çig taneleri düşmüş sarı güldün.
Kırmızıydın bir ateş gibi.
Ve maviydin...
En cok bu renkle anmayı sevdim seni.
Denize tutkundum, denizi sensiz,
seni de denizsiz düşünemedim.
Seni severken dünyayı da sevdim ben, insanları da.
Kendime bile dar gelirken,
içinde herkese yer olan bir hayatın sahibiydim artık.
En kızgın,en tahammülsüz oldugum anlarda bile,
seni düşünmek yetti bana.
Içimdeki sevinç yüzüme yansıdı,güldüm.
Beni öylesine güldüren senin sevgindi
ve ben kaygısız, içten gülüşün ne demek oldugunu,
nasıl güzel bir şey oldugunu anladım seninle..
Her seye ragmen sevdim seni.
Güçlüydüm ve aşamayacagım hiçbir zorluk yoktu.
Koca bir kente, koca bir ülkeye kafa tutabilirdim.
Sen elimden tuttugunda,
patlamaya hazır bir volkan gibi hissederdim kendimi.
Menzil sendin ve ben o menzile ulaşmak için
önüme çıkan her şeyi yok edebilirdim.
Sana ulaşmamı engelleyecek her şeyi eritirdim,kul ederdim.
Sana ulaştıgımdaysa sakin bir göle dönüşürdüm.
Ve o göle bir tek sen girebilirdin...
Sevdim ve hayrandım da.
Her halin çekti beni.
Duruşunu,uyumanı,gülmenı,kızmanı,şaşkınlıgını,
saflıgını,kurnazlıgını,çocuklugunu,olgunlugunu sevdim.
Sesini de sevdim suskunlugunu da.
Küçük oyunlarını,kaprislerini,
sitemlerini,korkularını sevdim.
Seni ve o doyumsuz sevdanı,
uçarı sevdanı anlatacak kelime bulamadım çogu zaman.
Sıgmadın cümlelere ve hiç bir cümle
seni yeterince tarif edecek kadar derin olmadı.
Seni severken yorulmadım.çünkü sen yasam kaynagıydın.
Her gün yenilendim.
Seninle çogaldım,büyüdüm.
Eksik kalan neyim varsa tamamladın.
Ölmeyecektim çünkü sen ölmezligin ta kendisiydin

yuNuS1903

Sevgimi bir kağıda yazıp bırakıyorum kalemimin ucundan. Sen gibi yaralayıcı mı olacak bundan sonra bütün duygular? Hayat yolculuğum sen de mi noktasını bulacak?
İçimde kalabalıkların rahatca sığabileceği bir boşluk? Kelimelerimin kalp atışlarını duyuyorum. Acı; mürekkebim oluyor artık. Kıyametler kopuyor bir adım arkamda, dönüp bakmaktan korkuyorum. Beyaz umutlarımın siyah yalnızlıklarımdan kurtulmasını bekliyorum. İçimde ayaklanan tüm hislerimi bir zarfın içine koyup sıkıca kapatıyorum kapağını. Engelliyorum benden bir parça olduğu halde gitmek isteyenleri.
Anlatamıyorum? Susmayı marifet bilmiş yanlarımı destekliyorum.
Yüregimi sana verdim, biliyorum. Öyleyse bende olamayan bir şeyin acısını nasıl başucumda hissediyorum?Bir anımı daha boğuyorum denizde. Uzaklaşıyorum bu şehirden. Yaşanmış zamanlarımı da ¤¤¤ürüyorum. Gölgemden sıyrılıyor gerçeğim. Atamadığım bütün duygularımı yamayıp tekrar giyiyorum. Yitirdiğim yerden devam ediyorum yaşamaya. İşte kimsesizliğimin basladığı nokta?
Sessizce gözyaşlarımı veriyorum sana. Giderken onlarıda alsana yanına. Bakıldığında ardındaki sen görünüyorsun. Kendimi sarp daglarda buluyorum bir an. Gezdiğim diyarları yoklugunun ölüm uykusunda görüyorum. Yalnızığımı dev kayalardan denizlere fırlatıyorum. Ne kadar güzel sözcük varsa koyuyorum yüreğimin sandığına. Sana dair güzellikleri dillendirmek için onlar da.
Taşımakta zorlanıyor bedenim ruhumu. Kurşunsu seslerle geçiyor her gece yüreğimden sensizlik? "Unuttum" dediğim yalanlarım içimden çekildiği zaman; yaralı bir güvercin daha uçuracağım sana. Yüreğimin ayağı takılıyor yokuşlarında. Bende ne kaldi ki senden bir benden başka...
Şimdi;
Mutluluk; mavi bir kelebek
Çabuk gel!
Bu kelebek ölecek!
Az zamanı kaldı direnecek?!!!

Simurg

yunus çok güzelmiş saol

BEŞİKTAŞK



Kahrolsun uyuyunca geçmeyen bazı şeyler..

mdc

Kelebek can çekişiyordu.
Sonunda dayanamayıp öldü !
HAYATTA BEŞİKTAŞ

Banucan

faruk ellerine sağlık şiirin çok güzel ve duygulu
gittiğin yerden gelmeni bekleyen olur inş. :D
FEDA

2 dia 2 muerto


Simurg

Son Bir Kere Daha

Eski bir gemiye yükler gibi ayrıldım duygularımdan
Vedalaşmak çok zor inan ümit vaad eden yarınlarımdan
Herşeye sünger çektim, bir seni çıkartamadım aklımdan
Bir kere daha bak gözlerime son bir kere daha.

Ekmeğin tadı yok mavi gökyüzü kayıp
Belki hiç umursamadın beni yanlış tanıyıp
Mesafeleri çiğneyip de gururunu arkana alıp
Bir kere daha konuş benimle son bir kere daha.

Eskimiş toka gibi fırlatıp attın hislerimi
Herhangi bir taş gibi ezip geçtin düşlerimi
Bir mahkumun son arzusu gibi yerine getir isteğimi
Bir kere daha bak gözlerime son bir kere daha.

Hayallerim pusu kurup aklımı tuzağa düşürse de
Bu hatıra seni yaşatıp beni hergün bitirse de
Çok sıkılabilirsin canın gitmek istese de
Bir kere daha kal yanımda son bir kere daha.

Mesela eski bir para kadar değersizim senin için
Mesela başımın tacı bir yudum suydun benim için
Düşün ki sana hayat borcum olsun insanlık için
Bir kere daha tut ellerimden son bir kere daha.

Eskimiş toka gibi fırlatıp attın hislerimi
Herhangi bir taş gibi ezip geçtin düşlerimi
Bir mahkumun son arzusu gibi yerine getir isteğimi
Bir kere daha bak gözlerime son bir kere daha.!!

BEŞİKTAŞK



Kahrolsun uyuyunca geçmeyen bazı şeyler..

Simurg

Hüzünler...
Düşüncelerimin en ağır yolculuğu onlar..

"Hep hakim olurlar bedenime,yüreğimin en can alıcı noktasına yerleşirler..Zarar verirler düşlerime,umularında bile olmaz..Sadece sıcak nefesini solurlar yüzüme bencilce.."

Hüzünler...
Linç ediyor yüreğimi konuştukça..
Konuştukça,düşlerim karanlıkta yüzer usulca...

Susacaksın...
Yutkunacaksın...
Ama konuşmayacaksın...

"Seni ve beni düşlerin ipine asıyorum..Düş'üp kırılacaksa eğer,bu uğurda kırılıp parçalansın her şey ...Şunu bil artık..Konuşamıyorum hüznümün karşısında..Gözlerimde maziye çalan yaşlar birikti..Bu nem yavaş yavaş çürütüyor seni ve beni.."

Sana bir kelime daha sunamıyorum..
Boğazıma ilmek ilmek dokunan hep aynı his,aynı hüznün siması ve aynı hüznün bitik yüzü..
Bırak artık..
Bırak ki!
Hüznün girdabında esir kalsın yüreğim ..



Suskunluğumu kusmak istiyorum ..
Haykırırcasına bir suskunluk içimdeki..
Bağırdıkça ses çıkmıyor,ses çıkmadıkça bağırıyorum..
Gözlerimden birkaç damla daha düşüyor..
Düşüyor...
Düştükçe ölüyor..
Cesetleri ise hala sıcak koynumda..
Baksana..
Dokunsana..
Yeter artık,yeter...!
Konuşsana...!

BEŞİKTAŞK



Kahrolsun uyuyunca geçmeyen bazı şeyler..

Simurg

Sen gitmelerin eşiğindeyken
Vurgun buyruklar dillendi yüreğimde

Biraz ellerim yandı
Buz tutmuş gecelere inat
Biraz anaları ağladı memleketimin
Biraz da anılar
Yenik düşmüş savaşçı gibi
Göçebe bir yanım
Uykusuzluğa direnen gözlerim
Kan çanağı
Biraz öfkelendim kendime
Biraz kızdım
Aynada ki yarım yüzüme

Ölüm de olsan kal bende
Kal ne olur
Gitme

Sen gitmelerin eşiğindeyken ben dokuz kez öldüm can
Dokuz kahpe bıçak yedim sırtımdan

Zebaniler arasında ezildi ruhum
Sıra sıra vicdansızlık
Yaprak yaprak zulüm yağdı üzerime
Bu Eylül namussuzluğunda

Her köşe başında umudum vuruldu oyy
Yüreğin namlusunda kurşun yoruldu oyy

Yitirdi heybetini yürüyüşlerim
Karanlığın bağrına bastığım ayaklarım paramparça
En sıkı prangalarla tutsak
Turkuaz düşlerim
Söküldü dudaklarımda ki masum tebessüm

En hoyrat rüzgar gençliğime esti
Hallaç gibi dağıldı hayallerim oyy
Bu gitmeler infazıma ferman kesti
Kapılarda boğuldu hayallerim oyy

Zehirli hançer de olsan kal böğrümde
Kal ne olur
Gitme...

BEŞİKTAŞK



Kahrolsun uyuyunca geçmeyen bazı şeyler..

Simurg

Hani

Güneşim olacaktın dünyama doğan,
Busem olacaktın yanağıma konan,
Heyecanım olacaktın amacına koşan,
Zamanım olacaktın sonsuza dek yaşanan.

Şarkılarım olacaktın hep söylediğim,
Yaşam pınarım olacaktın hiç tükenmeyen,
Ağacımda serçem olacaktın hep şakıyan,
Gözlerimizde kaybolacaktık sabahlara dek.

Nehirler olacaktın denizlerime akan,
Dalgalarım olacaktın yüreğimde,
Nisanım olacaktın baharı müjdeleyen,
Yağmurum olacaktın damla damla ıslanacağım.

Gecelerim olacaktın sabahı karşılayan,
Liselim olacaktın bir köşede bekleyeceğim,
Hayat iksirim olacaktın sonsuza dek soluyacağım,
Bebeğim olacaktın gözüm gibi bakacağım.

Gecem olacaktın sabahı karşılayan,
Gündüzüm olacaktın seni yaşayacağım,
Yıldızım olacaktın semalarda sana ulaşacağım,
Gül demetim olacaktın öpüp koklayacağım.

Hani benim olacaktın sonsuza dek,
Zamanın ötesinde birlikte kaybolacaktık.

Oysa sen;
Sonbaharım oldun kışımı hazırlayan,
Ecelim oldun sonumu hazırlayan..
[/u]

BEŞİKTAŞK



Kahrolsun uyuyunca geçmeyen bazı şeyler..

Simurg

Yüreğim Yangın Yeri

Okşarken kalbimi karbeyaz bulutlar,
Duman renkli güvercinler konarken dudağına gökyüzümün,
Afet-i başlattı birden gidişin.

Org melekleri uçuştu
Ellerime dokundu sevda remilli bir cinayet.
Devlet arması koparılmış bir zafer tacı gibi,
küle ve tuza bandın bu sevdayı.

Gidişin gönlümdeki yanardağın patlamasıydı
Ve bir bir eritmesiydi uvuzlarımı...

Perdeler indi,tozlar uçuştu,gözyaşı yağmur oldu
Yandım ateşlerle dondu toprağım
Ve gördüm hasretinle çürüyen günlerimi...

Sürüklendim sonra,tutarak bir atın yelesinden
arasından geçtim insanların,bir gürültüyle
duyan olmadı.....

Dağlara çıktım sonra,
en keskin şarkıları dillendirerek yorgun dudaklarımla,
geçmişi seyrettim gözbebeklerimin içindeki suzişanla..

Parçaladım hücresini yaşamın,
suyu havaya ekledim,ikisini toprağa.
Toprağı dinledim yalınayak aştım koruları
Ama yinede o mutad işaretini bulamadım,vaad ettiğin cennetin.

Çırpınmayı bile unutmuş bir serçe gibi,
Sakladım,sol mememin altındaki cevahir'de,kanatlarımı.
Kadınlığın böyle karşıma dikeldikçe utandım,
Savaşamadım içimdeki yangınla.

Hayatla katlayamadım genç yaşımı,
Yirmimde çarptı beni bu ayrılık firak-ı.

Perdeler çekili,kapılar sürgülü,bahçe duvarları yıkık,
Yazlar,baharlar yokuş aşağı yuvarlandı
Deli bir poyraza döndü hayatım.

Gidişin yanardağın patlamasıydı
Ve bir bir karartmasıydı düşlerimi.

Bizans surları,Osmanlı bedestenleri ve
Hünkar camileriyle,
Aziz İstanbul'da güneşe açık bir pencerem kalmadı.
Pendik sırtlarında yorgun,telaşlı,eskimiş,
solgun ve acılı bir 'ben'varım şimdi...

Gittiğin bu yerde karanlık bir tomurcuk bıraktın senden arda...
Şimdi gözyaşlarım avuçlarımda bir alev topu.
Oku kadınım,OKU! ! !
Ayırma gözlerini kelimelerden
ve istersen bir günlük doğan bir böcek gibi
düşünme hiç yarını...
Sadece oku ve hisset kelimelere işlediğim kalp yangınımı,
sez sana olan bağlılığımı.

Oku kadınım,OKU! ! !

Yüreğimin yangınını döktüm bu satırlara
Alev alan kağıdı söndürmeye çalıştım gözyaşlarımla,
Şimdi elinde,yarı yanık,yarı yaş bu şiirim
Bin asırlık uzun bir gecenin eseridir.....

Oku kadınım OKU! ! !
Ve artık geri dön.
Çünkü;
Gidişin yüreğimdeki yanardağın patlamasıydı...

BEŞİKTAŞK



Kahrolsun uyuyunca geçmeyen bazı şeyler..

yuNuS1903

Yaralanmış bir akşam vakti ömrüm
Beni geceler bile anlar oldu
Bütün ezgilerin sustuğu duraktayım
Sen anlamadın gülüm suskunluğumu
Varsın yokluğun zehir gibi yaşansın
Düş de git yüreğimden sessizce
İçimdeki çocuk öksüz kalsın
Yorgunum gitmelerin tümüne
Hadi git
Yangın yemiş türküler gibi git
Kalmasın gök mavisi ezgimde
Su yeşili akmasın yüreğimde
Bir solukta sussun ayrılık gülüm
Tamamlanmış yalnızlık olur ömrüm
Gidersin temelli susarım gülüm
İçim acır ürperirim ormanlarca
En sağır yara olursun yüreğimde
Yıldızların en uzağı gibi susarım
Yangınlar başlar sustuğum yerimden
İçim acır ürperirim ormanlarca
En sağır yara olursun yüreğimde

Dem@

HOŞÇAKAL

Üşüyorum içim ısınmıyor,
Ayaz karlı gecelerde tek mum ışığında kalmış gibiyim.
sanki en yüksek uçurumlardan yuvarlanmış kayalar gibi.
Yapmasaydım keşke yapmasaydım.
Ama damarlarım çatlıyor anne!
Sol kolumu hissetmiyorum şu serumu
sağ elim ve dişlerimin yardımıyla sıkarken.


bu tiyatroda tek kişilik bir kadroyum.
kapkaranlık odalarda ışık vuran bir köşedeyim bi çare
hayatımı küçük bir çay kaşığı ile beraber eritiyorum.
Altın mıydı taşı toprağı bu şehrin?
sevişi de vuruşu da altınmış!!
neden geldim ki sana çatlak bir bahar günü?
neden aşık oldum ki xxxxx vapurlarına serin gırtlağında,
sana bir şey olmaz..
Bir ben devrilirim şurada yaşlı bir çınar gibi.

Ben sana her gece titreyen öpücükler verdim halbuki
sen ise önüme hergün ayrı bir bulmaca koydun..
köprü altlarındaki duvar yazılarıyla kucaklaştım ben.
sen o şaşalı gecelerde kendine hayran hayran baktırdın..
naparsın yapacak birşeyim kalmadı artık.
En son boynu dar bir şişeye koydum istediklerimi hayattan.
senin yüreğin gibi yırtık aaykabılarımı sattım en son o 70 cclik için.
hem de yarımdı...

Bak şimdi yüzüme! BU yüz kıvrımlarında ne anılar var.
yarım kalmış aşklar, bir çok yumruğum ikameti var senden!
yüzüme bak! hiç incittim mi seni, hiç yaktım mı canını?
ağlattım mı bir kez!

Senden ben hiç bir şey istemedim ki ,sevgi dolu bir hayattan başka!
ama bak görüyomusun gözyaşlarımı artık tutabiliyorum!
hhee belki dekatı bir yüreğim var artık sen gibi

yüreğim çürüdü.sesim yutuldu sen tarafından!
göçük altında bir hayatın satır aralarından bakıyorum sana!
kafam bülbülü ölmüş gül gibi eğik bir şekilde
Ve son türkümü en güzel iskelede söyleyecek balıkçılar,
çatlayan damarlarımın koyu karanlığında!!!!


Dem@


Shot

senden nefret ediyorum ayrılıkların Başkenti Ankara!

Simurg

Özlem dolsak

Nice yangınlardan geçmiştir yüreğim.
Yaşarken değil özleminle yanacağım.
Var olsan, hele gelsen ateşleneceğim.

Biz olsak...Özlem dolsak...Özler olsak...

Hiç gelmeyecek olsanda varsın ya! Bileceğim.
Sen deme, sev deme.Sus! Söylemeyeceğim.
Adı sevda olmasada sıcacıktır yüreğim.

Biz olsak...Özlem dolsak...Özler olsak...

Nice susuzluklar gördüm, çöl iklimindeyim.
Sadece dudaklarımı ıslatacağım sevda isterim.
Ama nerde? Keşke olsa! Aza kanaat edeceğim.

Biz olsak...Özlem dolsak...Özler olsak...

Sen şimdi özlemlerin yüzü olsan diyorum.
Hani varsın ya! Var olduğunu varsayıyorum.
Cennetim olursun.Dünya olur sanma yaşayacağım.

Biz olsak...
Özlem dolsak...
Özler olsak...
Ahh neler diyeceğim...!

...Susuyorum...

BEŞİKTAŞK



Kahrolsun uyuyunca geçmeyen bazı şeyler..