Ana Menü

Basketbol seçimi demokratik mi?

Başlatan Simurg, Kasım 22, 2008, 14:06:13

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Simurg

Basketbol seçimi demokratik mi?
'Basketbol Federasyon Başkanlığı fahri bir görevdir. Bugünkü basketbol Federasyonu Başkanı Turgay Demirel bu "fahri" görevi 16 yıldır yapmaktadır. Neden yaptığı da bilinmektedir. Kendisi adeta "Basketbol Padişahı" gibidir. Ama bir işi de yoktur...' Akşam Gazetesi yazarı Deniz Gökçe'nin köşe yazısı:
 
Basketbol seçimi demokratik mi?
[/t]
Basketbol Federasyon Başkanlığı fahri bir görevdir. Bugünkü basketbol Federasyonu Başkanı Turgay Demirel bu "fahri" görevi 16 yıldır yapmaktadır. Neden yaptığı da bilinmektedir. Kendisi adeta "Basketbol Padişahı" gibidir. Ama bir işi de yoktur. Ben yazmaktan utanıyorum, ama o bir türlü kenara çekilmiyor. Kendisi batıktır ve borç nedeniyle birçok şeyini hacze kaybetmiştir. Yurtdışına çıkması kamu bankaları ve vergi dairlerine borçları nedeni ile yasaklanmıştır. Diploması yok iken, üniversite mezunu imiş gibi kanuna aykırı Federasyon Başkanlığı yapmıştır. Karşılıksız çekler nedeniyle mahkemelere düşmüştür. Bir önceki seçimi ise Mahmut Uslu'nun aracılığı ve Aziz Yıldırım'n desteğiyle kazanabilmiştir. Parti mensuplarına, şirket yöneticilerinin çocuklarına oy karşılığı koltuk vermiştir. Bu ortamda mesela Tanjeviç'in neden hem FB hem de milli takım çalıştırıcısı olduğu ve iki yerden maaş aldığı da, başka bir "ilginç" konudur.

Demirel bugün tekrar bir seçim karşısındadır ve bugün, üzücüdür ki, gene bazı antidemokratik engellemeler yapmaktadır. Başkan adayı olabilmek diğer özerk federasyonların hemen hiçbirinin ana statülerinde yer almayan "delege sayısının beşte birinin yazılı teklif beyanının alınması" şartı, 161 delegenin en az 32'sinin yazılı teklifinin alınmasını gerektirmektedir. Yeter sayıdaki teklif beyanının seçim tarihinden beş gün önce federasyona teslim edilmesinin istenmesi ise mevcut federasyona bir anlamda delegelere baskı yapma imkanı tanımaktadır. Seçimlerde neden tek sandık olmadığı da önemli bir sorudur.

Mevcut federasyonun 16 yıl gibi çok uzun bir süredir görevde bulunması ve kendi kendini yenileyemeyerek dinamizmini yitirmesi, kemikleşmiş yapısı, baskıcı ve demokratik olmaktan uzak yönetim tarzı sonucu basketbolumuz için oluşan olumsuz tablo, dürüst bir yönetim ihtiyacını doğurmuştur. Bugün ortada dürüst ve itibarlı, basketbol sporunun içinden gelen, oyuncu ve teknik adam olarak katkı yapmış ve göreve talip olan bir kişi vardır: Dr. Selam Gökçe (soyadı benzerliği dışında bir ilişkimiz yoktur)! Dr. Selam Gökçe göreve talip olurken program ve projelerini, görüş ve katkılarını almak üzere temas kurduğu, gerek basketbolumuzun önemli isimleri, gerek kulüpler ve genel kurulda oy kullanma hakkına sahip delegeler, teknik adamlar ve hakemlere sunmuştur. Yapılan görüşmelerde değişimin bir ihtiyaç olduğu olgusunda birleşilmiş ve aday destek alınmıştır.

Selam Gökçe göreve geldiği takdirde ilk olarak seçim süreciyle ilgili bu demokratik olmayan yapının değişmesi için gerekli çalışmaları yapacak, bu ayıbı ortadan kaldıracak. Herkese açık ve sadece basketbolun hizmetinde olan bir Federasyon kurulacak. Basketbolun ileri olduğu hemen hemen tüm ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de "Kulüpler Birliği"nin kurulmasını sağlanacak. Kulüplerimizin üzerinde değil, hizmetinde bir federasyon oluşturulacak; küslerin barıştığı, hak edilen itibarlarının iade edildiği, herkesin basketbolumuz için kenetlendiği bir basketbol ailesi yaratılacak. Milli takımlarımızın ve 1. Ligimizin mutfağı olan, basketbolumuzun ana damarı 2. Lig ve Bölgesel Liglerimize ve altyapılarımıza gereken önem ve en önemlisi destek verilecek, anılan liglere katılım payları kaldırılacaktır. Federasyonun mali tabloları her an herkesin ulaşabileceği şekilde şeffaf olacak ve denetime imkan tanıyan bir yapı oluşturulacaktır. Bu bağlamda Türkiye Basketbol Antrenörleri Derneği (TÜBAD) hak ettiği değere kavuşturulacaktır. Antrenör lisanslarının vize ve onaylanma işlemleri derneğe devredilecek, buradan elde edilecek gelirlerin büyük kısmı derneğe bırakılacaktır. Federasyon olarak temel amaç Türk antrenörlerinin geliştirilmesi ve haklarının korunması olacak, dernek gelirlerinin artırılmasını takiben yapılacak iş birliğiyle antrenör geliştirme çalışmaları gündeme gelecektir.

Basketbolun daha geniş kitlelere yayılması için yurdumuzun her yanında yararlanılacak en önemli kitle iletişim aracı olan televizyon, çok daha verimli kullanılacak. 2. Lig, yerel ve bayanlar liglerinden yurdumuzun dört bir yanına TV yayınlarının ulaştırılması sağlanacak. Yapılması öngörülen bu yayınlar, o haftaki 1.Lig maçlarını, haftanın güzel hareketlerini ve anlarını, basketbol oyun kuralları gibi eğitici unsurları da içerecek bir formata sahip olacak, ama kulüplere yük getirmeyecek şekilde gerçekleştirilecektir. Marka değeri taşıyacak bu kanalın isim hakkı uygun sponsorlara pazarlanacaktır. Bu yayınları yapacak olan TV kanalı, asıl yayın hakkı sahibi olan yayıncı kuruluşa rakip olmayacak, aksine ona destek verecek, bir taraftan kendi varlığını sürdürebilmek için kaynak yaratırken diğer taraftan basketbolumuza ek katkılar sağlayacaktır.

Bilindiği üzere 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası ülkemizde düzenlenecektir. Mevcut federasyon, kamuoyunun gündemini uzun süredir meşgul eden ve ülkemiz için büyük önem taşıyan bu organizasyonu adeta kendi organizasyonuymuş gibi sunmakta, aslında ülkemize ait olan, devletimizin ilgili bakanlıkları ve yerel yönetimlerin işbirliği ile gerçekleştirilecek şampiyona için "biz olmazsak bu şampiyona tehlikeye girer" gibi bir hava yaratmaktadır. Herkesçe bilinmelidir ki 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası ülkemizin bir organizasyonudur ve Selam Gökçe'nin ekibinde bu organizasyonun kusursuz gerçekleştirilmesini sağlayabilecek uzmanlar ve profesyoneller bulunmaktadır. Spor'dan sorumlu Bakanlık ve Genel Müdürlük, ümit ediyoruz ki, bu sefer karanlığı değil, aydınlığı destekleyecek, oylarını dürüstler için kullanacaktır.

BEŞİKTAŞK



Kahrolsun uyuyunca geçmeyen bazı şeyler..