Ana Menü

Yeter Demiören | Nilay Yılmaz

Başlatan NoPasaran, Ekim 09, 2008, 10:13:51

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

NoPasaran



Hâlâ yaşananlara gerçekten şaşırıyor, sinirleniyor musunuz?  Beşiktaş yönetiminin farklı bir tavır sergileyeceğini mi sanıyordunuz?
Şaşıracak bir şey yok...
Beklenen oldu.
"Tarihte bir virgül kadar değersiz sıkıcı takım elbiseli adamlar" bir teknik direktörü daha yerinden etti. İçerden, dışardan bir türlü durulmasına izin verilmeyen sular, bizi aşan incelikli oyunlar sonuca ulaştı.
Tüm özelliği, gözünü bürümüş başarı hırsından ileri gelen Süper Ligimiz'de; başarısızlığı bir maçla ilan edilen bir teknik direktör, Beşiktaş'a şampiyonluk yolunda bir 3 puan daha kazandırdıktan sonra, görevini kendi elleriyle teslim etti önceki gün...
Ulemadan geçilmeyen Beşiktaş yönetimi ve bir kısım medya, bu istifa haberinin ardından rahatladı.
Sağlam gitti!..
Şimdi her şey çok güzel olacak.
Öyle ya; dört yıldır olan biten her şey Sağlam'ın yüzündendi. Altını oyan yöneticiler, kaos simsarları herkes yerinde ve bir tek o gidiyor. İsmail Er bile yazmaya devam ediyor, ama Sağlam gidiyor.
Bizim neyimize gerek uzun erimli planlar, emek, özveri, disiplin... Biz kaos severiz, gerilim severiz ve şerden medet umarız.
Sağlam gitti, çalsın davullar!
Sinan Engin ise görevinin başında. Göstermelik istifa mektubu ve istifanın kabul edilmemesi kumpanyasıyla kimi kandıracaklarını sanıyorlarsa... Attila Abi'ye (Gökçe) katılıyorum. Sinan Engin'in de bir parça gururu varsa Ümraniye'yi terk eder.
* * *
Futbol sanatından bihaber olmalarına rağmen sadece ve sadece paraları olduğu için o koltuklarda oturan ve kararları veren takım elbiseli adamlar...
Beşiktaş'ı yönete(meye)nler...
Borç batağındaki kulübe para kaynağı bulmak için kulübün değerlerini para babalarına peşkeş çekenler...
Televizyon ekranlarında birbirini yalanlayanlar...
Beşiktaş'a siyah ve beyazı değil, sadece siyahı yaşatıyorsunuz. Ve maalesef hiç utanmıyorsunuz.
Farkında değilsiniz belki, ama erdem sizin literatürünüze ait bir terim değil. Başkalarının sözlüklerinden alınmış terimleri kullanıp da kirletmeyin!
Bir yıl önce teşvik primini temize çıkarmaya çalışan Levent Erdoğan mı bize erdem dersi verecek? Başka zaman olsa gülerim, ama sayelerinde gülmeye mecalimiz kalmadı.
Yeşilçam filmlerinin şımarık, zengin çocuklarına bile tahammül edemezken buna katlanmamız nasıl beklenebilir?
Ne olacak şimdi?
O filmlerdeki gibi suçu atacak ve hapiste bakılacak yeni bir gariban mı bulunacak? Yoksa TV ekranlarındaki acımasız silahşörlerden yeni teknik heyet mi kurulacak?
Adalet istiyorum!
Acı çeken milyonlar adına istiyorum bunu... Geldikleri gibi savrulup gitmelerini istiyorum...
Levent Erdoğan'ın dediği gibi "HATALI OLANLAR BEŞİKTAŞ'A DAHA FAZLA ZARAR VERMEMELİ, İNSANLAR İÇİN ERDEMLİ OLAN YOLU DERHAL SEÇMELİDİRLER"...
Biraz gururunuz varsa...
GİDİN ARTIK!



Susmak... Onaylamak...
Papaz Martin Niemöller'in hikayesi tarihe armağan kalan günlüğündeki sözlerinde gizlidir:
"Önce sosyalistleri topladılar
Sesimi çıkarmadım,
Çünkü ben sosyalist değildim.
Sonra sendikacıları topladılar,
Sesimi çıkarmadım,
Çünkü sendikacı değildim.
Sonra Yahudileri topladılar,
Sesimi çıkarmadım,
Çünkü Yahudi değildim...
Sonra beni almaya geldiler...
BENİM İÇİN SESİNİ ÇIKARACAK
KİMSE KALMAMIŞTI!..."
Beşiktaş'ta Ertuğrul Sağlam'ın hataları yok muydu? Elbette vardı.
Ona en büyük eleştirim; düzenini koruma adına susmasıdır. Ali Gültiken alelacele görevinden uzaklaştırıldığında o sessiz kaldı. Tribünler bu durumu protesto ettiğinde ise bu insanları huzuru bozmakla suçladı. Huzur mu? Huzursuzluğu huzur olarak tarif etmek de neyin nesiydi?
Oynanan futbola söz söyleyecek değilim, ama tabii ki, benim de gönlümden geçen bir Beşiktaş vardı ve bu takım onun yanından geçen bir oyunu bile oynamıyordu. Fakat, Fahri'nin, Koray'ın başına gelenler ve Sağlam'ın sessiz kalmasından sonra oyun falan da umrumda olmadı...
Acı olan şudur ki; Ertuğrul Sağlam'ın başını yiyen de korumaya çalıştığı bu düzen oldu. Papaz Martin Niemöller'in hikayesi gibi...
Evet, Sağlam gitti...
Şimdi arkasından onunla gurur duyduğunu açıklayan kongre üyeleri var. Onlar suçun en büyüğünü işlemektedir. Kongre zamanı kaybolup böyle zamanlarda ortaya çıkarak kulübe yönetim kadar zarar vermektedir...
Olmayan muhalefet size sesleniyorum!
Çıkın ortaya da biz de sizinle gurur duyalım.
Aşk bu Aşk !

volkanca.net