Ana Menü

'Adam gibi' istifa etmek nasıl olur ?

Başlatan carlito1903, Ekim 08, 2008, 11:10:43

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

carlito1903

Kongre üyesi olduğu, çocukluk aşkı diye baktığı Beşiktaş'la ilgisini Demirören gidene kadar askıya alan Dumanlı, Ertuğrul Sağlam gibi istifa etmeyi yazdı...

Zaman gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı'nın yazısı:


Bu bir futbol yazısı değil. Futbolla ilgili ama futbol yazısı değil. Önce olayın futbola bakan yönünden kısa bir özet:Beşiktaş Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam dün yaptığı basın toplantısıyla görevinden istifa etti. Neden?   

Takım çok mu kötüydü? Hayır. Ezeli rakipleri Fenerbahçe'den 8 puan, Galatasaray'dan 3 puan öndeyken hangi teknik direktöre başarısız denebilir ki! Bu sezon namağlup iki takımdan birinin başında bulunuyordu Sağlam. Yine de istifa etti; etmek zorunda bırakıldı. Niye? Metalist diye bir takıma 4-1 yenildiği için. Bu takımı İstanbul'da yenmişti Beşiktaş; ancak rövanşında takım hezimete uğradı ve 4 gol yedi. Peki bu bir istifa sebebi midir? Hayır! Olmamalı. Çünkü her takımın başına gelebilecek bir durum. Dünya devi kulüpler bile bu tür iş kazaları yaşayabiliyor. Üstelik bu futbol; yani neticesi asla önceden bilinemeyen oyun. Sakın kimse 'Geçen sene de Ertuğrul'un takımı Liverpool'dan 8 gol yemişti' gibi bir hipnoza başvurmasın. Zira, o Beşiktaş Liverpool'a o sezon hiç kimsenin yapamadığını yapmış ve futbol tarihimizde eşi benzeri görülmedik bir tribün şov eşliğinde Liverpool'u 2-1 yenmişti. O şova sebep olan da Ertuğrul'un başında olduğu takımdı.

Herneyse Ertuğrul istifa etti, kendine yaraşır vakarla onurlu bi şekilde. Ne var ki her laf açıldığında söze 'Beşiktaşlılık duruşu'ndan başlayan yöneticiler yerinde duruyor. Ertuğrul kaçıncı kurban? Del Bosque kaç ay dayanabildi Yıldırım Demirören yönetimine? Rıza Çalımbay niçin kapı dışına konuldu? Tigana gibi uluslararası bir isme sahip adam da mı yönetimi anlayamadı (!) acaba? Peki ya bundan sonra gelecek teknik direktörler? Kim dayanabilir bu sabırsız yönetici taifesine? Beşiktaşlılar çok haklı olarak soruyor: Bütün suç teknik direktörlerdeyse yönetim neden bu kadar sık hatalı tercihlerde bulunuyor? Hatırlıyor musunuz

Başkan Demirören'e soruluyor: "En büyük hatanız ne?" Cevap: "Del Bosque'yu erken göndermek." "En doğru kararınız ne?" "Ertuğrul'u takımın başına getirmek." Millet demiyor mu şimdi: "Kardeşim her defasında çakırkeyf demeç verir gibi konuşmaya mecbur musun?"

Başarısızlığın diyetini başarısızlıktaki asıl mesuller ödemelidir. Siyasette de böyledir bu ticarette de. Zafer, orduların hanesine yazılır; yenilgi komutanların. Her başarısız hamlede yöneticilerini çakallara teslim edenler, sadece zaman kazanmış olur; başka bir şey değil. Bu, meselenin en tepedeki patron ya da yönetici kısmına bakan tarafıdır. Bir de bürokrat seviyesinde sorumlulara düşen vakar ve ciddiyet vardır. O da bambaşka bir karakter tahlilini gerektirir. Yürekli bürokrat kendini kurda kuşa yem etmeden istifa yolunu seçer. Hele içeriden bir hıyanet havası seziyorsa ve kapalı kapılar arkasında Bizans oyunlarının döndüğünü görüyorsa ve tabii ki bu vahim duruma dur diyemiyorsa istifa eder. O istifa adamı küçültmez. Tam aksine, onuruyla yaşayan adam(lar) düzenbazları bu şekilde açığa çıkarmış olur.

Başarı sabır ister, fedakârlık ister, azim ister, inanç ister... Sabahtan akşama başarı bekleyenler, sadece kendilerini yanıltmış olur. Türkiye'de elli seçimdir başarısız olanlar iş başında kalıyor; sadece vitrin değiştirerek yoluna devam ediyor. Yıllardır 'bir avuç terörist'le baş edilemiyor; ama istifa yolları, hatta özeleştiri kapıları aralanmıyor. Yolsuzluk, haksızlık, hortumculuk suçundan defalarca hırpalananlar istifayı aklından bile geçirmiyor.

Tam böyle bir manzara devam edip giderken yürekli ve 'Sağlam' bir adam istifa mekanizmasının ne denli insani olduğunu bize hatırlatıyor. Yıldırım Demirören bunu anlayacak, takdir edecek mi? Hayır! Çünkü o kadar çok Demirören var ki piyasada. Olsun! Ertuğrul gibi onuruna düşkün yöneticiler ortaya çıkacak ki kamu vicdanı istifa edenle koltuğuna yapışan arasındaki keskin farkı görebilsin. Daha çok Ertuğrullar ve onurlu istifalar yaşanacak ki faziletli yönetici portresi ortaya çıkabilsin...

Not: Bu yazının şahsımla Beşiktaş arasındaki bağlantısı da şundan ibaret: Kongre üyesi olduğum, çocukluk aşkım diye baktığım ve fırsat oldukça maçını kaçırmadığım Beşiktaş'la ilgimi bu ufuksuz yönetim gideceği ana kadar askıya alıyorum. Dört senede dört teknik direktör kurban edenlerin beşinci kişi için sırıtarak bıçak bilemelerine tahammül edemiyorum artık[/]