Ana Menü

Aş(ı)k ve Akıl...

Başlatan Simurg, Ağustos 30, 2008, 10:54:22

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Simurg

Aş(ı)k ve Akıl...



Aşkın yaşanması nasıl tat verirse kişiye, onu dinlemek ve yazmak da tatlıdır ve tat verir.

Çünkü aşk ballar balıdır. Onu bir tadan, mümkün değil tadını unutsun. Böylesi bir lezzeti paylaşmak belki akıl kârı değil ama aşık için de zaten akıldan bahis etmek pek akıllıca değil. Kimin gönlüne aşk düşerse, akıl uçar gider bir kuş misali. Hani birgün bir deliye sormuşlar ya:

- Ey deli! Aşk nedir bilir misin?, diye. Deli cevap vermiş:

- Bir baksana halime, ben ne diye delirdim.

Yani aşık delidir, zaten aşk bir çeşit deliliktir. Aşıklar der ki:`Akıl acizin biri olup ancak kendisi gibi acizlere delil olabilir.` Halbuki aşk bir sonsuzluktur, hal böyle olunca bir acizin, bir sonsuza tahammül etmesi nasıl mümkün olabilir. İşte bu yüzden, akıllı! kişinin alametlerinden biriside aşk yoluna viran oldum mu, aklı şöyle bir kenara itmek olsa gerek. Akıl bir kenara bırakılırsa, aşk yolunda seyir hızlanır, mesafeler azalır. Gerçi bu yolun sonu da yoktur ya, olsun yine de sonsuzlukta ne kadar ileri gidilebilirse o kârdır. Mecnun`un gönlüne Leyla`nın aşkı düşünce, akıl kuşu uçtu gitti. Mecnun deli-divane oldu. Nasıl ki bir yere nur girerse zulmet kaybolur, o misal bir gönle de aşk girince akıl firar eder.

Aşk ve akıl bir çatı altında geçinemez. Zira aşk bir efendi ise akıl bir köledir. Aşkın yeri saraylar, aklın yeri ise kapı önleridir. Köle ile efendinin aynı yatakta yatması şaşılacak bir iştir. Akıl, aşk bahsine gelince şaşırır, olduğu yerde kalır. Şayet aşk`a dair bir tanım getirecek olursa bu iş onun adına tam bir şamata olur. Büyük aşık Mevlana ks der ki: `Akıl aşkı anlatmada çamura batmış eşek gibidir.` Madem akıl eşekliği arzu etmiyor o halde, aşkın tanımından uzak duracak, hatta aşktan bütünü ile uzak duracak.

Aşkı taleb eden de talib de, akıldan pek tabi.


BEŞİKTAŞK



Kahrolsun uyuyunca geçmeyen bazı şeyler..