Ana Menü

Cem Dizdar ile Soru Cevap

Başlatan mdc, Ağustos 06, 2008, 23:59:35

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

mdc

Sayın Cem Dizdar İle yapmış olduğumuz söyleşi çok ters bir zamana geldiği için cevapların elimize ulaşması biraz gecikti haliyle.Bu konuda hatamız olduğunu kabul ediyorum :)
Sayın Cem Dizdar'a söyleşimizi kabul edip,bize zaman ayırdığı için Kralkartal.com ailesi olarak teşekkürlerimizi sunuyoruz.




1.BJK Özkaynak Düzeni'nin önemli ayaklarından birisi de şüphesiz futbol okulları.BEFAM ve futbol okullarımız yeterli düzeyde mi?

Futbolcu yetiştirme için alt yapı çalışmaları konusunda önemli fenomenlerden biri olan Beşiktaş -ki bunlara Trabzon'un ve Galatasaray'ın da aralarında olduğu bir çok kulübü ekleyebiliriz- son yıllarda alttan oyuncu yetiştirme konusunda şüphesiz sıkıntılar yaşıyor. Bu yetersizliğin en önemli nedenlerinden biri, kulüp bütçesinden ayrılacak önemli bir kaynağın yoksunluğudur. Bu açıdan bakıldığında transfer politikasında daha çok 'dış'a yönelen yönetimin elindeki alt yapının yeterli ve tatmin edici olduğunu söyleyebilmek zor görünüyor.



2.Geçtiğimiz sezon alınan yeni futbolcularla ilgili çok eleştiri yapıldı.Bu seneki transferlerin yeterli olduğunu düşünüyor musunuz?


Yönetimin transfer politikasını eleştirmek için uzun uzadıya analizlere gerek yok. Artık "O oyuncu iyi, bu oyuncu kötü" meselesinin önüne geçmek gerek. Beşiktaş'a alınan oyuncuların bir seviyede oldukları muhakkaktır ancak bu seviye arzu edilen bir seviye midir, o tartışılır. Örneğin, bence Uğur İnceman çok iyi bir oyuncudur/oyuncuydu ancak Beşiktaş'ta ne yapar orası bir soru işaretidir. Çünkü Ali Tandoğan geldiğinde de, gelmeden önceki sezonun isabetli orta atımı istatistiği açısından en üst seviyelerdeydi. Lakin ne kendi mevkisinde oynayabildi ne oynadığı zamanlarda eski istatistiğini yakalayabildi. Tıpkı bunun gibi.. Fakat son yaşanan Gordon/Seriç vakası bile transferin ne denli ehil ellerce yapıldığını göstermesi açısından ibret vericidir. Bu durum acıklı bir durumdur bana kalırsa.



3.Beşiktaş tribünlerini basında en iyi yaşayan ve en iyi anlatan isimlerden birisisiniz. Peki nasıl oldu Beşiktaş tribünü ile tanışmanız, nasıl başladı, kimin sayesinde? Kısaca anlatır mısınız?...


İşte futbola dair en sevdiğim konu bu. Tribün, eğlence ve oyundan bir şeyler öğrenme...

Aklım erdiğinden bu yana Beşiktaşlıydım ya, ilk gençliğimde Samsun'dan İstanbul'a bir düğün vesiyesiyle geldiğimde gittim ilk kez İnönü'ye. Teyzemin oğlu Nejdet Köroğlu, gece karanlığında uyandırıp, "Hadi gidiyoruz" dediğinde şaşırmıştım. Yağmurlu ve buz gibi bir havada, gece karanlığında iki minibüs değiştirerek İnönü'nün önüne geldiğimizde gördüklerime, taşradan gelmiş biri olarak anlam verememiştim. O kadar adam bizden önce oraya nasıl dolmuştu, herkes bu kadar nasıl iştahlı ve heyecanlı olabiliyordu? İlk farkettiğim sert ifadeler takınmış insanlar ve çevredeki boş şişelerdi. O yıllarda henüz kutu bira icat edilmemiş olacak ki, ortalık boş şarap ve bira şişesi doluydu. Hafızam beni sık yanıltır ya, sanırım bir Fenerbahçe maçıydı gittiğim. Sonucu sormayın, hatırlamıyorum. Ama yenmiş olmalıyız ki, o maçın ardından Samsun'a döndüğümde uzun uzadıya anlatmıştım gördüklerimi, öyle hatırlıyorum, belki de uyduruyorum, kimbilir.

Sonra üniversiteye okumaya geldiğimde Samsun'dan Beşiktaşlı arkadaşım Engin Şenyer'le gitmeye başladık İnönü'ye. Nasıl para buluyorduk bilet için onu da hatırlamıyorum ama yerimiz Yeni Açık'tı. Hatta bir fikrimiz vardı hayata geçiremediğimiz, Gazhane tarafındaki korner bayraklarından kapalı tarafındakinin önüne bir "Samsun Çiflik'ten Beşiktaşımıza sevgilerle Engin-Cem" yazılı pankart asacaktık ama bir türlü gerçekleştiremedik.

Sonra üniversitede önce Hayati Kurt'la arkadaş olduk siyasi vesilelerle... Sonra Hayati üzerinden Optik Memet'le. Kapalı'ya gitme işi de böyle başladı. Sonra bir ara yaşımızın Kapalı için fazla geçmiş olduğunu ayrıca Kapalı'daki üslubu fazlaca lümpen ve gereksiz sert bulduğumuza karar verdik ve Adnan Bostancıoğlu ile ben Eski Açık'a gittik iki sezon. Sonra tekrar Kapalı'ya döndük ve 10-15 yıldır da (dikkat 10 ile 15 yıl arasında 5 yıl var, hafızamın zayıflığı konusunda bir fikir edinmişsinizdir sanırım) oradayız. Başlarda üst sol tarafa gidip, şimdi varolmayan en üstteki koridorda takımla birlikte ataklara kalkar sonra müdafaa için yerimize dönerdim ama hem ben yaşlandım hem de o üst koridor imha edildiği için artık Kapalı Üst G Kapısı girişinin oralarda takılıyoruz epey bir yıldır.



4.İnönü Stadı projesine karşı olduğunuzu biliyoruz, peki sizce stad konusunda ne gibi adımlar atılmalı, varolan projeye mi karşısınız yoksa İnönü'de yapılacak her türlü değişime mi?


Hemen belirteyim, İnönü Statı dünyanın en güzel statlarından biri. Bu hem benim için böyle hem de Beşiktaşlı olmayan bir sürü arkadaşımın da ortak görüşü.

Orada her şeyden önce son yıllarda yok edilmeye çalışılan ve belki de adım adım yok edilen 'Beşiktaş ruhu' var. Beşiktaş dediğinizde gözünüzü bir kapayın aklınıza ilk gelen nelerdir? Biri İnönü değil midir?

Şöyle bir yanılsama içinde genel olarak insanlık/özel olarak 'çoğu' Beşiktaşlı. 'Stata karşı olmak değişime karşı olmaktır' gibi. Konuştuğu herşeyde, attığı her adımda kopkoyu muhafazakar olan insanlar iş ranta, inşaatçılığa, ketenpereye geldi mi, en keskin ilerici kesilirler bilirsiniz.

Neden stat yıkılacak? Yeni stat için. Peki, gereği nedir, kapasite azlığı mı? Şimdiye kadar zaten 3 bin kombine sattın, geçen senelerde stata gelen insan ortalaması da belli. Kapasite artımına ihtayaç var mı? Yok. Peki neden yıkacaksın? Çünkü....

Beşiktaş, kentsel dönüşüm adı verilen projeyle dönüştürülmeye çalışılıyor. Ne yapılacak? Semtin orta ve alt sınıfları, Boğaz'ın kenarındaki Beşiktaş'tan sürgün edilecek. Edilecek ki, oraya rantperverler, otel ağaları, turizm lordları, İtalyan restorancıları konsun. Bir kahveye 10, bir duble rakıya 20 lira çekecek 'yeni esnaf' ve bunları tüketecek 'yeni paralı müşteri' için semte 'çeki düzen' verilecek. Peki eskiler nereye gidecek? Onları da onlar mı düşünsün? Nerde ucuz kira varsa oraya elbette. Yani, 'cehennemin dibine..'

Statta bu projenin ayaklarından biri olacak, altı da dükkan dolacak.  E peki, dükkanla futbolun ne ilişkisi var? Beşiktaş'a gelir gelecek.. Peki bir soru daha? Fulya projesinden gelen paralar ne oldu ya da para geldi mi? Ne oldu da o çok kıymetli gökdelenlere rağmen kulübün hala Başkan Yıldırım Demirören'e iki kamyon dolusu dolar borcu var?

Bakın, o stat söyledikleri gibi yapılırsa, şimdi kombine fiyatlarını ya da bilet fiyatlarını pahalı bulanlar değil içeri girmek statın etrafındaki sokaklara gitmeye bile cesaret edemeyecek. Bu böyle biline. Çünkü işin kuralı şudur; "paran yoksa sen de olma..."

O nedenle boş hayale kapılmayalım. O stat 'bizim gibi Beşiktaşlılar'ın değil, başka Beşiktaşlıların statı olacaktır eğer tabii yapılırsa.

Ayrıca her dem dillerinden "Beşiktaş tarihi, Beşiktaş geçmişi" sözünü düşürmeyenlerin ülkenin ve Beşiktaş'ın bu en görkemli tarihi binalarından birini yıkmaya çalışmaları başlı başına bir ironidir. Onlar 'eski açık'ı muhafa edeceklerini söylüyorlar tarihe saygıları ve elbette delik deşik edilen kanunların emri gereği gereği. İşte onların kendi geçmişlerine, kendi tarihlerine saygıları o bile değildir ya, olsa olsa en çok o duvarın yüksekliği kadardır.

Sorarım size, o 'yeni açık'ın tepesindeki şemsiye gibi örtü kaç kişiyi yağmurdan koruyor. Komik değil mi o görüntü?

Bu çok rüküş stat projesine karşı çıkmak hem toplumsal duyarlılığın hem de Beşiktaşlı olmanın gereğidir diye düşünüyorum.

Düşünsenize, hiç kimsenin aklına yeni statı başka bir yere yapmak gelmiyor. Niçin acaba? Arsa mı yok İstanbul'da?

Var ama İnönü'nün yeri kadar değerlisi var mı? Yok. Sorun da burada zaten.



5- Mevcut yönetimin doğrularından çok yanlışlarının olması ve bu durumdayken bile yönetimi bırakmamasına nasıl yorumluyorsunuz?


Bu durumda 'iktidar hırsı' sanırım açıklayıcı bir kavram. Ayrıca, yönetim kademesindeki insanların bir yıl boyunca kazandıkları parayı da unutmamak gerek. Herkes maaşları konuşuyor ama galibiyet primleriyle birlikte kazanılan parayı tahayyül edebilirsek durumu da anlarız sanıyorum.



6- Sizce Beşiktaş yönetiminin futbolcu ve teknik direktör seçimlerinde yapılan hataları neye bağlıyorsunuz?

Bilgi eksikliği işin en önemli yanı. Sanki çok önemli adamlarmış gibi yutturulan insanların çapı ortada. Yine de sanırım 1 yıl daha beklemek zorunda Beşiktaşlılar bazı şeylerin yoluna girmesi umudunu yeniden taşıyabilmek için.





7- Klasik ama açik ve net bi soru. "Ne olacak Besiktaş'ın hali"?

Beşiktaş, güçlü bir kulüp ve endsütriyel futbolun diliyle söylersek 'kuvvetli bir marka.' Haliyle bu 'kötü gidiş' geçicidir. Beşiktaş, önünde sonunda ve doğası gereği doğru rotaya girecektir. O rota da bilgi, akıl, dürüstlük, vicdan ve eğlenceli olanın rotasıdır.



8 - Sorum sportif acidan değil de camiadan yasanan bölünmeler ve diger gelismelerle ilgili... Cevaplanırsa sevinirim...


Bölünmek korkusuyla yaşanamaz. Ortada bir bölünmüşlük de yok ayrıca. Sadece farklı düşününen insanlar var.

Şunu tespit etmek gerek gelinen nokta bir krizdir. Bu krizden çıkmak için farklı yöntemler önerenler vardır ve Beşiktaş'ın geleceği ve selameti için farklı şeyler önerenler 'hain'likle damgalanmaya çalışılmaktadır. Biz de en az onlar kadar Beşiktaş'ın geleceğini düşünüyoruz ama onlardan farklı olarak bundan hiçbir çıkarımız yok. Tek çıkarımız, mutlu olmak. Ama başımıza gelenler şiirdeki gibidir; "Mutlu olmak varken şu dünyada/Geceler geldi dayandı kapımıza.." İşin özeti budur bizim açımızdan.

9. Ertuğrul hoca bu takımı kaldırabilecek bilgiye tecrübeye sizce sahip midir ? 8-0 lık Liverpool maçından sonra istifa etmesi gerekmez miydi?



Bu soruyu benim teknik açıdan yanıtlamam mümkün değil. Çünkü, bir teknik direktörün teknik eleştirisini yapabilecek donanıma sahip değilim. Ama elbette 'düşünen' ve her maça giden biri olarak şunu da söyleme hakkım var sanırım; geçen sezon başında taraftarın önüne bu kadar hedef koyup hiçbirini -UEFA'da biliyorsunuz yönetmelikle mümkün oldui- gerçekleştirememiş bir hocanın yetkinliği üzerine herkes bir şeyler söyleyebilir. Benim şahsi kanaatim, Ertuğrul Sağlam'ın Beşiktaş için doğru bir tercih olmadığı ve ısrar etmenin yanılgı olduğu yönündedir. Ama dediğim gibi, bu benim şahsi kanaatimdir. 8-0'dan sonra değilse bile Şampiyonlar Ligi'nden elendiği belli olunca istifa etmek düzgün bir davranış olurdu. Ama dediğim gibi o kadar para kazanan insanların kendi istekleriyle oradan ayrılmasını beklemek, hele de bizimki gibi bir ülkede fazlaca iyimserlik olur, değil mi?



10- Taraftarın mevcut yönetimden kurtulmak için hazırladıgı büyük taraftar projesi için ne düşünüyorsunuz?


Yasal mevzuat gereği hayata geçemeyecek olsa bile bir düşünce olarak çok önemli buluyorum. En azından kamuoyu oluşturma gücü adına çok olumlu bulduğum bir proje bu. Elbette üzerinde çalışılıp, daha da olgunlaştırılırsa neden 'çok özel bir örnek' olmasın ki?



11 - Bir Beşiktaşlının kendi takımını sorguladığı kadar bir Fenerli ya da Galatasaraylı kendi takımını bu kadar yoğun sorgulamıyor. Bunu neye bağlıyorsunuz? Yönetime mi inancımız kalmadı yoksa artık sabır taşının çatlama sınırında mıyız?


Bence sorunun ilk bölümü yanıltıcı. Ben Galatasaray taraftarının her maçın ilk 10 dakikasında yönetimini istifaya çağırdığını en az bir yarım sezon gözlerimle gördüm.O takımlarda da, gerek takım gerek yönetim üzerine akıl yürüten, eleştiren, takımlarını geliştirmeye, ilerletmeye çalışan çok insan ve grup var. Önemli olan farklı takımlar arasındaki samimi ve doğru olan 'taraftarlık bilgisi/duygusu' arasındaki ortaklıkları bulmak ve gerek futbola gerek hayata dair herkesin işine yarayabilecek sonuçlar elde etmeye çalışmaktır.

Yoksa "Biz iyiyiz onlar kötü" bakışı içimize kapanmamıza, kendimizi dev aynasında görmemize neden olur ki, o zaman muhafazakarlaşır, gerileriz...



12 -Son aylarda ''sevgili'' yönetimimiz sayesinde literatüre ''duruş'' kelimesini yeniden kazandırdık.Beşiktaşlılık duruşu bu kadar göz önündeyken hem yönetim hem de taraftar olarak gerçekten Şeref Bey gibi Beşiktaşlıların olduğu dönemlerdeki duruşu yakalayabiliyor muyuz?

İsterseniz bu soru için çeşitli Beşiktaş ya da başka takım sitelerinde anketler yaptırın. Sonucu kestirebiliyorum ama yine de kendi sorunuzun yanıtını benim vereceğimden daha çarpıcı biçimde alacağınızdan hiç kuşkunuz olmasın...



13 - Bu sene alınan oyuncular fazla tanınmıyorlar.Transfer stratejimiz hakkında ne düşünüyorsunuz oyuncular takıma nasıl katkı yapar?


Alınan oyuncuların bir çapları oldukları muhakkak. Ancak bunun kadar önemli olan 'oynatabilmek..' Şimdilik, iyi futbol izleyeceğimize dair umut beslemekten başka bir seçeneğimiz yok. Sonuçta futbolu ve Beşiktaş'ı seviyoruz. Maça gitmeyi de. Gideceğiz ve ya sevinip ya üzüleceğiz. Hepsi futbola ve bize ait olan şeyler. Ama eleştiriden ve olumsuz bulduklarımıza da "HAYIR" demekten vazgeçmeyeceğiz.



14 - Maçları Kapalıda izleyen bir yazarsınız en çok hangi tezahüratı beğeniyorsunuz?

Bir sürü var, hangisini sayayım, "Her zaman her yerde, seninle birlikte...", "Beşiktaşım hayat sensin...", "Gün doğdu hep uyandık..." Elbette bir çubuklu forma hastası olarak, "Yağmurlu bir günde görmüştüm seni/Üstünde çubuklu formalar vardı.." Ve daha bir sürüsü...[/b]
HAYATTA BEŞİKTAŞ

eRe

su soylesı kral kartal aılesının ne kadar buyuk ve genıs oldugunun gostergelerınden bırıdır benım ıcın.
www.erdemeksi.com
www.facebook.com/erdemeksifotografcekimleri
www.instagram.com/erdem_eksi
www.istockphot[edit]om/erdemeksi

keskinli

sayin cem dizdara samimi cevaplarindan dolayi tesekkür ederim
Ölürüm Beşiktaşım,ZehirimSensin
Evvelim Sen Oldun,Ahirim Sensin

Delirdik

Cem abi yönetime sen geçsene ya :)

CevapLar için çok çok teşekkürLer
| җ  ģǿĸнªп  җ | Beşiktaş'ım oLey


* Şampiyon BEŞİKTAŞ.!

NoPasaran

CEVAPLAR İÇİN TEŞEKKÜRLER..

Çok can alıcı sorular sormuştum ama mail gönderdikten sonra gönderdiğim için gitmemiş :D

Eğer foruma gelirse bir gün o soruları yeniden sorarım kendisine :)

Stad konusunda dediklerine malesef katılmıyorum. Beşiktaşımız ne olursa olsun büyük bir kluptur ve rakipleri ile rekabet etmek zorundadır. Hemde her alanda..

Stad konusunu gelir konusu haline getirmemek lazım bu konuda sizinle aynı görüşteyim. Bugün Avrupadaki stadları incelediğimizde CHelsea bile çok çok uygun fiyatlarda maç bileti satabiliyor.

Ancak herkes Fenerbahçe örneğini getiriyor kafasına. Onların zihniyeti çok saçma.Biz farklı olabilirz bu konuda..

O stad yine senin, benim stadım olabilir..

Yeni haliyle, yeni şekliyle
Aşk bu Aşk !

volkanca.net

Simurg

Transferler konusunda gerçekten öenli olan konulara el basmışsın
bize zaman ayırıp cevapladığın için teşekkürler...

BEŞİKTAŞK



Kahrolsun uyuyunca geçmeyen bazı şeyler..

carlito1903

Sorulara kaçamak değil içten cevaplar vermiş, güzel bi röportaj olmuş...

Hem Cem Dizdar'a hemde forum yönetimine çok teşekkürler...

[KralKartal]

Cem Dizdara vede bunu bizlerle paylasan duru'ya tesekkur ederim
Etikete gerek yok, eskiler tanir bizi

mdc

Site için birşeyler yapmaya çalışıyoruz fakat karşılığını alamıyoruz :)
HAYATTA BEŞİKTAŞ

[KralKartal]

Insanlar yaz tatilinde olsa gerek yada bu aralar pek ugrayamiyorlar :)

Cem Abiye tekrar tesekkur ediyoruz kralkartal.com olaraktan ..

:bjk
Etikete gerek yok, eskiler tanir bizi

Adriano

Sayın Cem Dizdar'a bizleri kırmayıp, samimi cevaplarıyla keyifli bir söyleşi yaptığı için teşekkür ederiz.

Emeği geçen Duru'ya da teşekkürler :)
Uçurumlardan düşmeden tut elimizi..

mdc

Editlemiş Ihsan abi mesajı

Gerginlik olmasın,kötü gözükmeyim diyorum fakat yapamıyorum.Cidden rahatsız oluyorum.

Niye diye sordun abi.

150 160 tane görüntülenme var.Forumun kemik tayfası olarak bilinen 10 15 kişi var.Buraya yazan 4 yönetici,Erdem ve Burak
Ya geri kalanlar ?
Tatildedir diyorsun fakat forumdalar.Kendim için bir teşekkür beklemiyorum ben.
Cem abinin söylediği şey şu ; konuyu açtığın zaman banada haber ver bende tepkileri okuyim...

2003den beri aktif olan bir siteyiz.Böyle bir durum karşısında adamın aklına 2003 gelmez direk amatör bir forum sitesi gelir.Bende bunu istemiyorum.Bu bir nevi rezil olmaktır.

Ben şu senedir burdayım,ben bu aydır burdayım,ben şu görevi istiyorum demeye gelince kemik arkadaşlarımız ortaya çıkıyor, birşeyler yapalım diyince herkes sus pus.

Yemin ederim kendim için birşey istemiyorum.Sadece insanların gözünde belli bir çizgimiz olduğunu ve bu çizginin arkasında azımsanmayacak bir çoğunluk olduğunu bilmelerini istememdir.

Böyle gelmiş böyle gider sözünü hiç sevmem fakat şu anda ki durumu anlatacak başka hiç bir deyim yok..

Teşekkür ederim herkese
HAYATTA BEŞİKTAŞ

Kralkartal21

Şuan okuma imkanı buldum..

Aslında tamda benim düşünceleri söylemiş..Bu yüzden Teşekkür ediyorum.

Duru abi sende paylaştığın için sağolasın..
Kalbimizde Renklerin Bitmese de Dertlerin Doyamam Doyamam Sana..

CR7

Ertuğrul Sağlam konusunda dediklerine tamamen katılıyorum.

Bir de eğer inönü konusu gerçekten bu gelişmeleri getirecekse hiç olmasın daha iyi
Zaten dedikleri de doğru gibi Yıldırım Demirören stadın kombine fiyatlarını bu sene bu kadar artırdıysa o stad yapıldıktan sonra kombinelerin ne hale geleceğini,fb maçında geçen sezon biletler 60 ytl'yken stad yapıldıktan sonra kaç paralara satılacağını kestirmek pek zor değil.

Altyapı konusunda da çok yetenekli futbolcular var ama bu yönetim yüzünden hepsi bir hiç uğruna satılıyor.Sorun yönetim bence,yoksa altyapı gayet yeterli.

Ayrıca Beşiktaş tribünlerine girişini okuyunca kendimi hatırladım ben de alışveriş içinn gitmiştim ve aşık olmuş sırf Beşiktaşk'ım için İstanbul'dan başka yeri hedeflememiştim ve bu yıl 2. senem ve kombinemi de aldım.

röportaj için de çok teşekkürler.
artık iddaa tahminleri de var
"Tanrı her şeyi görür. Kimse hakkında kötü düşünmeyin" LeBron James
(Cavs'in 55 sayı fark yediği LaL-Cavs maçı sonrası)

pakito14

Sorular gayet güzel cevaplarda öyle..

Alıntı yapılan: Simurg - Ağustos 08, 2008, 14:12:02
bize zaman ayırıp cevapladığın için teşekkürler...

önce duru'ya ve emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunarım!
Sonunda NOUMA olmayan PASCAL üçgeninden kimseye hayır gelmez!..