Diyarbakır'lıdan Onurair'e Şikayet Bildirisi

[hepsiyAh]

Diyarbakır'da yerel bir radyoda dj olarak çalışan Ali Kaya İŞLİYEN Onurair firmasının uçağı ile İstanbul'dan Diyarbakır'a dönerken hosteslerden rahatsız olur. Hosteslerin ise kendisine "şikayet formuna yaz, bize söyleme" demeleri sonucu genç adam kalemi eline alır ve hostesleri pişman eden o yazıyı yazar. Ve Onurairde işten ayrılan bir masa başı personel inada girip bu yazıyı internete yayar. 
 

Merhaba sevgili yetkili;
Yetkin ne derece büyük bilmem ama inşallah okuma yazmayı biliyorsundur. Okuma yazmandan şüphe duymamın sebebi uçağınıza bineli hayli zaman oldu ama hiçbir personelinizin gerektiği yerde kullanıldığını sanmıyorum. İlkin uçağa ilk bindiğimizde yanımda oturan askerin haklılığı beni çok güldürdü. Ben koridor tarafında oturuyorum. Asker ise itinayla cam kenarı istemiş biletini almış ve oturmuş fakat garip olan şey ise asker cam kenarına oturmuş ama cam yok. Sağı ben, solu beyaz. Hosteslere söyleyelim dedik ama benim bu hosteslere bir şey söylemeye cesaretim yetmedi. Askeri gaza getirdim. "Hostes Hanım ben cam kenarı istemiştim" dedi. Hostes ise "orası cam kenarı" dedi. Askerde elini demire tak tak vurarak bu hiç cama benzemiyor" dedi. Bende askerden cesaret alarak "saydam renkte bir cam kullansanız daha ii olmaz mı" dedim. Hostesleriniz ise "şikayet formuna yaz" dediler. Uçağa bindiğimiz dakikadan beri sadece bir hostesinizin dişini gördüm. Fakat güler yüzünden dolayı değil dişlek olduğundan dolayı. Her patronun ve kaptanın bir hostes fantazisi vardır diyorlar doğru mu acaba. Çünkü bu kızlar torpille işe alınmış gibi. Ben bunları Diyarbakır'da şehir içi minibüslerinde bile çalıştırmam. Öyle bir oldum ki artık bir an "ARKAYI BEŞLEYELİM" diye bağıracaklarını sandım. Ne alırsınız dediği an sanki "zehirlerden zehir beğen" der gibiydi. Korktum yemedim. Kaptanınız ne yapıyor bilmiyorum ama tıpkı benim pazarlamacılığım zamanında kullandığım kamyonlar gibi uçağı bağırtıyor ve ardından Peygamber vitesine sallıyor olmalı ki ses tümüyle kesiliyor. Peki gaza bastığında neden traktörü andıran bir ses geliyor. Uçak belli ki eski. Bu uçakta yolculuk olmuyor ve çok manevra yapıyor sanki birilerini devamlı solluyor gibi. Türkiye'nin en uzun havayolu İstanbul Diyarbakır havayolu. Neden yarım saatlik İzmir, Ankara seferlerine sıfır kilometre uçaklar çıkıyor da bir buçuk saatlik Diyarbakır'a eski uçaklar çıkarılıyor. Uçaktaki muavinleriniz hala insanları hor gözlerle azarlar gibi konuşuyorlar. Tuvalette biraz fazla kaldım diye beni de azarladılar. Ya "hastayım" deseydim ne cevap verecekti. Ama hasta değildim demedim. Personellerinizin bana kazandırdığı psikoloji ile neredeyse "kaptan müsait bir bulutun üstünde" diyecektim ki vazgeçtim. Hostes böyle ise kaptanı nasıl olur diye düşündüm. Ya müsait bulut yerine müsait bir yere indirirse dedim. Neyse artık inişe geçiyoruz. Kaptanınız bizi sağ salim indirmeyi başarırsa hayatta kalacağız belki telden görüşmek isteyeceksiniz ve seksi bir bayan bana "efendim şikayetinizi tüm yetkili birimlere bildiriyorum" diyecek ama telimi yazmıyorum. Siz kesin ödemeli ararsınız. Olayla ilgilenecek olan yetkili birimlerin kesinlikle bu yazıyı okuduktan sonra sadece olayın hostesleri ile ilgileneceği kanısındayım. İnşallah sağ salim ineriz.

[erdibatmaz]

hahahaa süper ya süper :D