Ana Menü

ATA'yı ağlatan olay

Başlatan Timurlenk, Ocak 07, 2007, 01:06:07

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Timurlenk

Yıl 1922. 14 Ocak gece yarısı. Mustafa Kemal'in özel treni Eskişehir'e doğru gidiyor. Bu yolculuk bir kamuoyu yolculuğu olacak ve Gazi, savaş sonrası Anadolu'sunda bazı şehirlerin nabzını yoklaya yoklaya İzmir'e gidip annesini görecek. Ve Latife'yi.
Ama o gece çok sıkıntısı var Mustafa Kemal'in ve bir türlü uyku tutturamıyor.
Ali Çavuş kompartımanın kapısı önünde sigara üstüne sigara içiyor. Kapıya dayanmış karanlığı seyreder ken bir yandan da kendi kendine mırıldanıp duruyor.
"Bu işin bu kadar çabuk oluvereceğini hiç düşünmedim.
İşte, sonunda şifreli telgraf geldi. Zübeyde anamızı yitirdik. Peki, ne duruyorum. İçeri girip onu uyandırmalıyım. Ama işe bak, giremiyorum. Kıyamıyorum paşama. Nasıl derim ki: 'Anamız öldü paşam!' diyemem. Onun yüreği anası için atar. Hep söyler. Vatanı kurtarmakla anasını kurtarmak aynı anlama gelir onun için. Kapıyı açsam, telgrafı uzatsam, 'Paşam sen sağ ol' desem 'Eyvah demez mi?' 'Koca vatanı kurtardım ama anamı kurtaramadım demez mi?"
Ali Çavuş, anlattığına göre birden yerinden sıçramış. İçeriden bir ses geliyor. Mustafa Kemal sesleniyor.
Çavuş kompartıman kapısını açıp selam duruyor:
"Emret Paşam".
Mustafa Kemal yatağa oturmuş soruyor telaş ile:
"Ne demeye kapıda bekliyorsun sen?"
"Uyku tutturamadım da Paşam"
"Annemden bir haber var mı?"
"Az önce bir telgraf geldi dediler, şifreyi çözünce size sunacaklar."
"Boşuna kıvranma Ali, benden de saklamaya çalışma. Ben haberi aldım."
Ali Çavuş bir şey yokmuş gibi durmaya çalışıyor ve merakla soruyor:
"Ne olan, ne haber aldın ki paşam? Hayır haber inşallah."
Mustafa Kemal usul usul anlatıyor.
"Az önce dalmışım, rüyamda yeşil bir ovada anamla el ele geziniyorduk. Hep olduğu gibi bana birşeyler anlatıyordu. Birden bir fırtına çıktı. Bir sel bastırdı, anamızı aldı götürdü. Hiçbir şey yapamadım. Hiç, hiç!.."
Çavuşu bir titremedir almıştı. Derken.. Mustafa Kemal emri verdi:
"Çocuk! Al getir şu telgrafı, hemen!"
Ali Çavuş kompartımandan çıkar çıkmaz, çözümü getiren görevliyle karşılaştı.
"Ver onu" dedi. "Paşamız bekliyor."
Kağıdı aldı, içeri girdi, selam durdu ve: "Sen sağol paşam" dedi.
"Millet sağ olsun."
Gözünden iri bir damla göz yaşı akıvermişti. Çavuş "Ağlama paşam" diye yalvardı.
"Neden? Ben insan değil miyim? Anam öldü. Ben buna ağlarım. Ama, Anavatan kurtuldu. Bununla da te selli bulurum. Benim için ikisi bir."
İşte ben bunun için:
'Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini' diye cevap vermedim mi Namık Kemal'e? Birden Mustafa Kemal ile Ali Çavuş birbirlerine sarıldılar ve açık açık, hıçkırıklarla, içli içli ağlıyorlardı.

yazıyı buraya koyarken tekrar okudum ve yine gözyaşlarıma hakim olamadım



carsi52

eline sağlık saol emeğine sağlık.
Bölünür senin için uykular!

ugur24

gece gece koncak şeymi bu bee..vatanına yaşattığı mutluluktan teselli bulup anasının ölümünden duyduğu üzüntüyü unutturmaya çalışmış ata kendi kendine..bu olayda bile teselliyi anavatanında aramış..ülkesi onun için herşeyiydi..
burak gerçekten annesinin ölümünü bu şekildemi öğrenmiş yoksa hikayemi bu??

Timurlenk

bu olay tamamen gerçek uğur.hatta yazıda geçen yaverlerden birisi anlatmış.

çArþý_ulan

valla bende bi an ağlamaklı oldum çok duygulu bi yazı

saolasın

Non Mollare Mai

İçindeki vatan sevqisini ana sevqisiyLe aynı tutan annesi öLdüğünde miLLet sağoLsun diyebiLcek kadar vatanını seven bir insan.. Büyüksün ATAM..
edit

carsı_55

Beşiktaş'ın askeri c@rsının neferiyiz

black-eagle

bu sevda bitmez hasret bitmez isteyen gider hiç farketmez bu alemde cArsi  herşeye karşı allah affeder cArsi affetmez!!!

carsı_55

saol kardesim gözlerim doldu ya okurken az daha aglıyodum
Beşiktaş'ın askeri c@rsının neferiyiz

unicorn

Bunu okumuştum güzel bi yazı sağol hatırlattığın için.
Ne Olmuş Yani Büyük Adam Olamadıysak,

Hayallerimizi Satmadık Ya !

ilhan mansız_melis

teşekkürler annesi ile vatanını bir tutmuş
28 Mayıs 1994 tarihinde "Kızlar futboldan anlamaz" sözüne tepki olarak doğdum.