Ana Menü

İşte Koray Gerçekleri

Başlatan CHEm !, Mart 21, 2008, 11:34:30

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

CHEm !

4-3'lük F.Bahçe zaferinin kahramanıydı !.. Bitmek bilmeyen enerjisiyle Beşiktaşlıların sevgilisiydi. İstemeye istemeye siyah beyazlı forma etti, bugüne dek hiç konuşmadı.. Ve Koray haftalar süren sessizliğini Ligtv.com.tr'ye bozdu !..,

Koray neler yaşadı?

Beşiktaş'tan ayrıldığı için neler hissediyor?

Manisa'da günleri nasıl geçiyor?

Şampiyonluğa oynayan bir takımdan kümede kalma savaşı veren bir takıma gönderilmek nasıl bir duygu?

Koray Avcı tüm yaşadıklarını ilk kez ve sadece Ligtv.com.tr'ye anlattı.

İşte Koray'ın Ligtv.com.tr Haber Müdürü Erdem Erol'a yaptığı açıklamalar:

"TESİSLERE KAPANDIM"
Koray bu sıralar nelerle uğraşıyor? Koray'ın hayatında neler var?
Ayağımdan ciddi bir sakatlık geçiriyorum, sürekli tekrarlayan. İlk etapta amacım onu düzeltmek. Çünkü ayağımdaki sakatlıktan dolayı şu an takımıma pek faydalı olamıyorum. O yüzden öncelikle ne dışarı çıktığım var, 2 aydır hemen hemen tesise kapanmış gibiyim. 2 aydır odamdan çıkmıyorum, istirahat halindeyim. Amacım biran önce forma giyebilmek, takıma katkı yapabilmek. İlk hedefim bu.

"BU SEZON TERS GİDİYOR"
Bu sakatlık sende çok sıkıntı yarattı mı?
Kesinlikle. Beşiktaş'tan gelirken son maçta sakatlandığımda, transfer olayları yüzünden tedavi olamadım, aksattım tedaviyi. O dönemi boş geçirmem benim için kötü oldu. Bir kuvvetsizlik var. Şu an aynı yerden sakatlanmadım, başka yerden sakatlandım tabi kuvvetsizlikle alakası olarak. Bu kötü etkiliyor beni, form düzeyi yakalayamıyorsunuz sık sakatlanınca. Bir de ben çok sık sakatlanmaya alışık olmadığım işte yani kısmet diyoruz buna da. Ne yapalım bu sezon biraz ters gidiyor benim için.

İnşallah en yakın zamanda iyileşirsin.
İnşallah.

Çünkü Vestel Manisaspor'un teknik heyeti de, yönetimi de, taraftarı da herkes iyi bir Koray'ın takıma ne kadar katkı sağlayacağını biliyor ve seni sahada görmek istiyor. Bu sende bir sıkıntı yaratıyor değil mi?
Evet biraz bu konuda rahatsızım. Çünkü benden beklentisi olan bir takıma geldim. Çok sık antrenman yapamıyorum sakatlığımdan dolayı. O yüzden bu beni rahatsız ediyor. Yani bir oyuncu için antrenman yapabilmek çok önemli. Onun için bir düzey yakalayamadım. Alışık olmayan bir oyuncu için çok sık sakatlanıyorum. 1-2 ay oynamadım, sonra tekrar oynadım, sonra tekrar sakatlandım. Bir de sıkıntılı bir dönem yaşandığı için camia olarak muhakkak ki birşeyler verememek bende rahatsızlık yaratıyor. Ama büyük bölümünü atlattım. İnşallah önümüzdeki hafta tekrar oynamaya başlayacağım.

Sen sürekliliği olan bir futbolcusun.
Hayatım boyunca bu sene olan birşey bu. Bu sezon başladığından beri ters gitti. Hiç oynamayan bir oyuncu olmadım. Beşiktaş'a geldiğim dönemde de böyleydi. İlk sezon başlarken çok istikrar sağlayamamıştım oynayıp oynayamama konusunda. Artı sonra buraya geldim derken sakatlık girdi. Bu sezon benim için kendi futbol yaşantım adına biraz kötü geçiyor. Umarım bir an önce düzelirim.

8-9 hafta oldu değil mi Manisa'ya geleli?
Ligin itimine 14 hafta kala geldim.

"HOCA DEĞİŞİMLERİNDE SUÇ BİZİM"
Bu kısa süreç içerisinde 3 teknik adam değişikliği yaşandı. Bunu teknik adamları sorgulamak adına söylemiyorum. Ancak Vestel Manisaspor'u tarihinde ilk kez lige çıkaran Levent Eriş şu anda takımın başında. Manisa'da, camiada hayli pozitif algılandı. Takımı ilk kez Süper Lig'e çıkaran Levent Eriş'in bu sıkıntılı günlerde yeniden göreve gelmesi seni, takımı nasıl etkiledi, neler düşündünüz?
Tabii ki çok sık teknik direktör değiştirmek kötü bizim adımıza. Ama daha önce burada çalışmış ve bazı oyuncuları tanıyan bir hoca olduğu için pozitif etkileyebilir. Ama ben bu kadar çok sık hoca değiştirme konusunda oyuncu olarak bizlerin de hatası olduğunu düşünüyorum. Bundan önce gelen Giray Bulak'ın da Yılmaz Vural'ın da kalitesi tartışılmaz. Oyuncu olarak bizlerin de "Biz ne yaptık?" diye düşünmesi lazım. Çünkü bizim sahada gösterdiğimiz performanslar onların performansını etkiliyor doğal olarak. Yani şu ana kadar burada biz kendi adımıza yanlış şeyler yaptık. Bu konuda biz suçluyuz yani bu kadar çok hoca değiştirilmesi konusunda.

"NELER KAYBEDECEĞİMİZİ GELECEK SENE ANLARIZ"
Bu kadar açık ve net olarak "Biz suçluyuz" diyorsun.
Muhakkak ki. Bir takımın 26 haftada 23 puanda olması kötü bir durumda olduğunu gösterir yani. Manisa adına başarısız bir sezon geçmiş. Bazı takımlar vardır ki birbirine o kadar kenetlenmiş ve neler kaybedeceğini algılamış oyuncular vardır ki kendi başlarına sahaya çıksalar belki daha fazla bile puan alabilirler. Ama diyorumya bu biraz oyuncuların sorumluluk alabilmesiyle alakalı işte. Bu tür sıkıntıları yaşadığımız kesin yani. Yaşadık, hala da yaşıyoruz. Ama dediğim gibi birilerinin, belki hocanın motivasyonu doğal olarak etkileyecektir tabi, onu çok seven oyuncu topluluğudur burası, onun için bazı fedakarlıkları yapmak zorunda hissedeceklerdir fakat dediğim gibi hoca değiştirmekten ziyade  kendinin neler kaybedebileceğini algılaması lazım diye düşünüyorum oyuncuların. Çünkü bu takım 1. Lig'e düşerse belki çoğumuz 1. Lig'de futbol oynamaya devam edeceğiz. Yani neler kaybedeceğimizi herkes önümüzdeki sene anlayacak. Bunu şu anda oynarken algılayıp daha fazla fedakarlık yapılması gerektiğini düşünüyorum ben. 3-5 maç üst üste kaybedince hocayı suçlamak yerine biraz da oyuncuların yattıkları zaman "Acaba biz ne yapıyoruz?" diye düşünmesi gerektiğine inanıyorum. Yani açıkçası değiştirmek biraz hocayı suçlamak gibi olsa bile ben buna katılmıyorum. Yarın öbür gün aynı oyuncularla 4-5 maç kazanabilirsiniz. Ama bu biraz daha oyuncuların neler kaybedebileceğinin farkına vardıkları anlamına gelecektir. Ben bunu daha önce yaşamış bir oyuncu olarak sürekli kendilerine de söylüyorum. Yani 1. Lig'de oynamak bir futbolcu adına gerçekten kötü. 1. Lig'e göre Süper Lig'de oynamak çok ayrıcalıklı bir durum bence. Oyuncuların bunu sahiplenmesi gerektiğine inanıyorum.

Kadroya teker teker baktğının zaman tabiri caizse kalbur üstü oyuncular var burada. Tartışılması gereken budur yani. Oyuncu olarak kaliteli bir ekip olabilirsiniz ama sonuç olarak "A siz iyi takımsınız, iyi oyunculardan kurulusunuz, sizi affedelim, yine Süper Lig'de oynayayın" demeyecek kimse. Birşeyler yapabilmeniz lazım bu ligde oynayabilmeniz için. Biraz bence bunun farkına varmamız lazım. Levent hoca herkes tarafından, oyuncular tarafından da iyi karşılandı ama sonuç olarak dediğim gibi hoca için takım oyuncularının neler yapabileceği önemli. Madem çok seviyorsunuz, geçen haftadan biraz daha üstüne katarak, ondan bir hafta sonra yine üstüne kadarak oynamanız lazım. Umarım ki bunu başarırız. Çünkü camia olarak gerçekten iyi bir camia. Yani yönetimin futbolculara verebildikleri, halkın futbolculara verebildikleri ortada. Yani sahiplenmesi gereken bir camia. Çünkü bir sürü Süper Lig takımında maddi sorunlar olduğunu biliyoruz, burası gerçekten dört dörtlük bir kulüp bu konuda, yani futbolcuların rahatlığı konusunda. O yüzden hepimizin bu işe biraz daha fazla sarılmamız gerektiğini düşünüyorum. Artık telafisi olmayan maçlar oynuyoruz. Bu işin artık ciddiyetine varıp; bu ligde kalmak için 2 ay odadan çıkmamak gerekiyorsa 2 ay bir odadan çıkmayacağız. Yapabileceğimizin en iyisini yapmaya çalışacağız. Umarım bundan sonra başka değişikliklere ihtiyaç olmadan bu ligde kalırız.

"BURASI İDEAL BİR YER"
Ki bu sezon kulüp, sponsor desteği konusu yaşadı. Vestel sponsorluktan çekildi. Ciddi anlamda ekonomik güç varken bunun çekilmesi futbolcuyu ciddi anlamda düşündürür. Ama sen tüm bu yaşanan sıkıntılara rağmen burası futbol oynamak için dört dörtlük bir kulüp diyorsun.
İdeal bir yer. Çoğumuz profesyonel oyuncularız. Tabii ki işimizi seviyoruz, severek yapıyoruz. Bu bizim hobimiz değil işimiz, para kazanmak için oynuyoruz futbolu. Sonuç olarak da, yönetim olarak gerekli yükümlülüklerini yerine getiriyorlar. Vestel Manisa zamanında nasıldı bilmiyorum ama şu anda verilen taahhütleri yerine getirmesi benim için önemli olan. Sonuç olarak ben buraya gelirken bir şekilde anlaştım, kabul ettim. Ve onlar bana söyledikleri şartları şu an için yerine getiriyorlar. Bu onların üstüne düşen sorumluluğu yaptıkları anlamına gelir, gerisi oyuncuların elinde yani.

Burada sadece sana karşı olan yükümlülüklerini değil, tüm futbolculara karşı olan yükümlülüklerini yerine getiriyorlar diyorsun yani.
Kesinlikle. Zaten hiçbirimiz ayrı değiliz. Yani birimizin aldığı gün hepimiz aynı anda alıyoruz.

Artık elinizi taşın altına tam anlamıyla sokmanız gerekiyor.
Kesinlikle. Bu işi sonuç olarak para için yapıyoruz. Yani başkan da fazlasıyla yapıyor, üzüldüğünü de görüyoruz. Ama etrafınızda üzgün insanlar görmek yerine en azından onlar için birşeyler yapabilmek insanı daha rahat kılar yani.

Bu hafta oynayamayacaksın , bir kaç güne daha ihtiyacın var. 8 tane final niteliğinde maçınız var. Bunların ilkinde oynayıp sonrasında diğer maçları riske atmak, kendini riske atmak sözkonusu. Ama zannediyorum sonraki 7 hafta sakatlık sorunu yaşamazsan takımdaki yerini alacaksın.
Bu hafta da belki oynayabilirim ama üst üste tam iyileşmeden oynamak istemiyorum. Çünkü 1-2 hafta oynuyorsunuz, sakatlıktan dolayı 3 hafta tekrar oynayamayabiliyorsunuz. Artık telafisi olmayan maç trafiğine giriyoruz. O yüzden tam olarak çıkmamız gerektiğine inanıyorum maçlara. Bir şekilde bu haftayı mutlaka atlatacağız. Yani sonuçta Ahmet, Mehmet, Koray oynamamış, Burak oynamış, kim olursa olsun üstüne düşen görevi yapmak zorunda. Kimse benim yerime oynayacak onun yerine oynayacak diye birşey yok yani. Biz de 11 kişi çıkacağız, onlar da 11 kişi oynayacaklar. Ve bizim o maça daha çok ihtiyacımız olduğu için kazanacağımızı düşünüyorum açıkçası.

"CANINIZ YANINCA İSTEKLİ OLAMIYORSUNUZ"
Topu özledin mi?
Muhakkak ki özledim. Ama canınız yanarak antrenman yapınca çok istekli, çok verimli olamıyorsunuz. Ben de bir süredir bunu yaşıyorum. 3-4 haftadır böyle antremanlar yaptık sakatlıktan dolayı. Artık daha iyi kendimi vererek daha istekli bir şekilde çalışmak istiyorum. 3-4 günü atlatıp salı çarşamba günü artık tam olarak başlamak istiyorum.

"BEŞİKTAŞ'TAN BURAYA GELMEK SIKINTI YARATMADI"
Sakatlık olsun, futbol adına yaşadığın şanssızlıkların olsun sıkıntılı bir süreç geçirdin. Sıkıntılarını aşma adına neler yaptın?
Çok sıkıntı derken benim için en büyük sıkıntı sakatlık. Yani diğer şeyler, işte bir kulüpten ayrılıp buraya gelmem, bu tür şeyler açıkçası benim için bir sıkıntı değil, normal yaptığımız işin içinde olağan şeyler bunlar. Alışığız, bu tarz şeyler bekliyoruz. Tabii ki büyük bir kulüpte oynamak ayrıcalıktır, keşke hayatınız boyunca büyük bir kulüpte oynayabilseniz ama "Ben büyük kulüpten geldim, Manisa'da ne işim var?" havasında değilim açıkçası. Şu an burada bulunuyorum, orada şampiyonluğa oymayan bir ekibin içerisindeydim, onun sorumluluklarını taşıyordum, burada da kümede kalmaya çalışan takımın oyuncusuyum. Şartlar burada ne gerektiriyorsa, ne yapmam gerekiyorsa bir an önce buna uyum sağlamak yani böyle işte çok düşünüp "Aaaaa ben neyapacağım, bilmem ne yapacağım" diyecek bir durum yok. Çünkü çok kısa bir dönem içerisine girdik artık. Şu anki hedefler doğrultusunda, hedefimiz kümede kalmak, bu hedef doğrultusunda elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum.

"GERİYE BAKIP ÜZÜLMEK DOĞRU DEĞİL"
28 yaşındasın, 8-9 senedir Süper Lig'de üst seviyede top oynayan bir isimsin. Geçmişe baktığın zaman, hedeflerini ne olarak koymuştun? Hedefleri yakaladın-yakalamadın, hedeflere ara verilebilir ama bitmez, bunları düşündüğün zaman Koray adına  nasıl bir tablo ortaya çıkıyor?
Bir şampiyonlıuk yaşama isteğim çok vardı Beşiktaş'ta. Anadolu takımında bunu yakalamak zor. Hayal gibi gerçekten. Orada yakalayabilseydim, bunu yaşamak isterdim. Onun dışında bir futbolcu adına büyük takımda oynadım, 14-15 kere milli takımda oynadım, Türkiye Kupası'nı kazandım, Şampiyonlar Ligi'nde oynadım... Tabii ki sürekli büyük takımda ve milli oyuncu olabilmek çok özel şeyler ama biraz da şartlara ayak uydurmak lazım. Geriye dönüp de  "Ben bunu niye yapamadım" diye üzülmenin çok doğru olmadığını düşünüyorum. Bir an önce şartlara uyum sağlamak zorundayız yani.

Ki futbolcu için de en önemlisi o an için içinde bulunduğu durumu pozitife çevirmek, oynadığı kulüpte en verimli şekilde performansını sahaya yansıtabilmektir.
Tabii ki aklın eskide kalırsa sorun yaratacak sana. Yeni bir camiaya gelip yeni hedefler konusunda bir an önce adepte olabilmek önemli. İlk etapta bu iş ve biz profesyoneliz. Tabii ki işimizi çok seviyoruz ama ileriki senelerde hayatımızı kimseye muhtaç olmadan sürdürebilmek için bu işi yapıyoruz. 13-15 sene futbol oynayacağız. Onun için işimin en iyisini yapmaya çalışıyorum, çalışacağım. Tabii ki 15 sene boyunca Süper Lig'de oynayabilmek, 3 büyüklerde oynamak tabii ki çok özel birşey olurdu ama geriye kalan 4-5 senemde de Süper Lig'de oynarsam bu benim için ayrıcalık olur.

"HALK, TAKIMINI YETERİNCE SAHİPLENMİYOR"
5.5 sezon Çaykur Rizespor fornması giydin. Sonra Beşiktaş'a geldin. Şimdi Manisada'sın. Ben Rizeliyim ki ben belli bir günden sonra duramam. Sen 5.5 sene Rize'de yaşadıktan sonra, İstanbul'a gittin, şimdi Manisa'dasın. Manisa şehri, yapısı, halkı, havasıyla suyuyla herşeyi Koray için futbol adına tam olarak ne ifade ediyor, futbol adına burası nasıl bir yer?
Ege'nin zaten bir Süper Lig sıkıntısı var. En azından onu gidermek konusunda, İzmir'e yakınlığı konusunda, çok önemli bir rolü olduğunu düşünüyorum. Ama tabii ki açıkçası gerekli olduğu kadar destek almadığını düşünüyorum. Çünkü maçlardaki seyirci potansiyeliyle. Halkın çok daha sahiplenmesi gerektiğine inanıyorum çünkü Manisa ile ilgili sanıyorum Süper Lig'e çıktıktan sonra insanların daha çok haberleri olmuştur. Önemli bir potansiyel bir şehrin takımın Süper Lig'de olması. Aynı şey Rize için de geçerli. Küçük şehirlerde, sosyal aktivesi az olan yerlerde bir Süper Lig takımının olması çok önemli bir avantaj. O yüzden halkın yeteri kadar sahiplenmediğini düşünüyorum.

"MANİSALILAR DA ELİNİ TAŞIN ALTINA SOKMALI"
Belki tribünleri doldurma adına rakam olarak olmayabilir ama öyle ya da böyle ciddi anlamda futbolu gerçekten seven bir kitle var.
Muhakkak var ama sonuçta sahaya çıktığınız zaman dolu tribünler önünde oynamak apayrı birşey. Muhakkak seviyorlar ama benim çarşıda gezerkenki destekten çok sahadaki desteğe ihtiyacım var. 1.000-2.000 kişinin önünde oynamaktansa 20.000 kişinin önünde oynayıp daha motive olmak tabii ki benim işime gelir. Ve diyorumya bölgede böyle bir sıkıntı varken daha çok sahiplenilmesi gerektiğine inanıyorum. Yönetim olarak hakikaten oyuncuları kulübü çok sahiplenen bir yönetim var. Ama aynı şekilde başka insanların da sahiplenmesi gerekir. Az önce oyuncular olarak nasıl sıkıntıdan bahsettiysem, elini taşın altına sokmak adına, şayet bu şehir bunu istiyorsa onların da kendilerine düşen sorumluluğu yapıp, onların da gelip takımı destekleyerek taşın altına elini sokmaları lazım.

"NİYE HERKES ÇARŞI'DAN BAHSEDİYOR?"
"Futbolcular olarak bir şeyler yapmamız, elimizi taşın altına koymamız gerekiyor. Yönetim yükümlülüklerini dört dörtlük yerine getiriyor" dedin. Ama futbol sahada tek başına oynanmıyor. Destek çok önemli.
Desteğe ihtiyaç duyuyorsunuz. Neden senelerdir bir çarşı var ve herkes çarşıdan bahsediyor, çarşının itici gücünden bahsediyor? Sonuç olarak bunu her şehir yapabilir istedikten sonra. Bunların hepsini bu sene itibariyle bir kenara koymamız lazım. 3 kişiye de oynasasnız 5 kişiye de oynasanız bundan sonra yapabileceğimiz tek şey oynadığınız maçları kazanmak bizim için. Şu an itibariyle bu saatten sonra yok işte taraftar desteği olmuyor da, yanlış oynuyoruz, bu tarz şeyleri aşıp ne olursa olsun bir an önce kazanmamız lazım. Oftaş maçından itibaren ne kadar çok galip gelirsek, bir an önce bu sıkıntıdan kurtulmamız gerektiğine inanıyorum.

"HAYAT BOYU KAZANILMAYACAK PARALARI BİR SENEDE KAZANIYORUZ"
Koray futbol adına ne kadar profesyonelsin, bu profesyonellik içerisinde duygu boyutu ne kadar var?
Yaşantı olarak kesinlikle yeteri kadar profesyonel olduğumu düşünüyorum. İşime saygı duyduğumu biliyorum. Performansımı üst seviyeye taşımak için yapılması gereken herşeyi yaptığımı biliyorum. Ama tabii ki insan olarak bazen kötü şeyler yaşayıp, kötü şeyleri kafanıza takıp, kendinizi etkileyebiliyorsunuz ama ben bu konuda biraz daha soğuk kanlı olduğumu düşünüyorum açıkçası. Mesela saha içerisindeki bir pas hatasından, yaptığım bir hatadan sonra tekrar oyuna dönebildiğime inanıyorum. Başarılı olabilmek için işimi hep severek yaptım hem de bu işin bir nimet olduğunu biliyorum. Çok insana nasip olmayan bir nimet olduğunu biliyorum bu işin. Belki insanların hayatı boyunca kazanamayacağı paraları bir senede kazandığınız oluyor. O yüzden sorumluluklarımızı yerine getirmemiz gerektiğini düşünüyorum. 11-12 sene fedarkarlık yapılması gerekiyorsa yapılmalı diye düşünüyorum.

"BİRBİRİNİ ÇOK SEVEN BİR TAKIMIZ"
Tüm bunları takım arkadaşlarınla da paylaşıyor musun, kendilerine de söylüyor musun?
Söylüyorum. Birbirini seven futbolcuların olduğu, büyüklerin küçükleri çok sevdiği, küçüklerin büyüklere saygu duyduğu bir camia burası. Bizi çok seven bir ekip içerisindeyiz. Keşke daha önce buraya gelseydim. Daha rahat döneminde buraya gelseydim daha fazla şeyler katabilirdim. Yaşadıklarınızla, tecrübelerinizle... Çünkü almaya müsait bit topluluk var burada. Ama dediğim gibi şu anda çok geç değil. Ben bunların hepsini yaşadım. Rize'de küme düşme sıkıntısı çok yaşadım gerçekten. Bana kalsa sezonun başında 40 puan yapıp ondan sonra hiç kazanmamak daha mantıklı, bu sıkıntıları yaşamaktansa.

VE BEŞİKTAŞ...
Konuşulacak çok şey var aslında. Ama bu çerçevede sadece kendimi düşünmemem gerekli. Sadece seni de düşünmemek lazım, senin hizmet ettiğin ekmek yediğin kulübü düşünmem lazım. Yoksa konuşmaya kalksak çok şeyleri konuşuruz, Beşiktaş'ı ıncığı cıncığına konuşuruz. Direk birşey sormayacağım. Sen Koray olarak bu bağlamda neler söylemek istersin? Başka da bir sorum olmayacak sana.

"4 SENEDE BENİ HİÇ TANIMAMIŞLAR"
Açıkçası orada geçirdiğim 4 seneden sonra birbirimizi hiç tanımadığımızı düşünüyorum oradaki insanlarla. Çünkü en azından beni tanıyan bir insan böyle bir durumu gayet olgunlukla kabullenebileceğimi gayet iyi bilirdi.

"TELEVİZYONDAN DEĞİL ONLARDAN ÖĞRENMEK İSTERDİM"
İnsan böyle durumlarda ne bekliyor, böyle bir talep olduğu zaman? "Sen şuraya gidiyorsun buraya gidiyorsun" demek... Ben bu tarz şeylerin karşılıklı konuşmayla olabileceğine inanıyorum. Daha önce hiç başıma gelmedi. Ama olduktan sonra düşünüyorum; karşılıklı konuşarak bu iş böyle gelişiyordu... Benim üzgün olduğum, keşke böyle olsaydı diyebileceğim sadece bu var yani. Böyle bir şeyi televizyondan öğrenmek yerine karşılıklı konuşarak öğrenmeyi tercih ederdim ama çok önemli değil açıkçası.

"İNSANLAR ONLAR HAKKINDA KONUŞMAMI BEKLEDİ KONUŞMADIM"
Bu sonuç olarak olması gereken bir şeyse, yaşanması gereken bir şeyse yaşanıyor. Ama ben orada işte hocaydı başkanıydı oradaki herhangi bir arkadaşımdı falan hiç kimseyle ilgili bir sorunum olmadı. Zaten şu ana kadar böyle bir şeylere insanların ihtiyacı olmadığı için konuşmama gereği duydum bu tarz şeylerle ilgili. Yani hep böyle bir şeyler beklerler bizde insanlar, işte onun hakkında bunun hakkında konuşsun gibi, benim hiçkimseyle oradan hiçkimseyle kesinlikle bir kırgınlığım yok.

"BUNDAN SONRA MERHABA-MERHABA"
Ama sonuç olarak hepimiz bu işin içerisindeyiz. İstanbul'da bulunuyoruz, burada bulunuyoruz, muhakkak ki bir yerde karşılaşacağız, bu iş geçici bir iş. Bu iş nasıl olurdu, karşılıklı konuşsaydık, yani helalleşerek ayrılsaydık, en azından tekrar bir araya geldiğimizde aynı şekilde aynı samimi şekilde konuşmaya devam ederdik. Ama şu anki ilişkilerimiz bundan sonra ne olabilir? İşte en fazla ne olacak, hep içimize attığımız şeylerden dolayı belki ilişkimiz bundan sonra "Merhaba" demekten ileriye gitmeyecek.

"BEŞİKTAŞ'TA ŞAMPİYON OLMASINI İSTEDİĞİM ARKADAŞLARIM VAR"
Benim hala orada çok iyi arkadaşlarım var. Bu seneki şampiyonluğu yaşamasını istediğim çok arkadaşım var. Her zaman onlara dua ediyorum, başarılı olmasını istiyorum. Dediğim gibi o camiadan hiç kimseye kırgın değilim, ama tabii ki böyle olsaydı keşke diyeceğim şeyler var. Ama bundan sonra ben buradayım, onlar orada. Onlar kendi amaçları doğrultusunda inşallah başarılı olurlar, ben de kendi hedeflerim doğrultusunda... Bundan sonraki amacım başarılı olmak. Artık o konuyu zaten kapattım...
Allah kitap Beşiktaş

SercanBjk

Gönderiliş şekli yalnıştı ancak olan oldu yollar ayrıldı sen bize dua et Koray biz sana edelim,Beşiktaş`ta sende işine bakarak başarılı olun inşallah.

[KralKartal]

Alıntı YapTELEVİZYONDAN DEĞİL ONLARDAN ÖĞRENMEK İSTERDİM"
İnsan böyle durumlarda ne bekliyor, böyle bir talep olduğu zaman? "Sen şuraya gidiyorsun buraya gidiyorsun" demek... Ben bu tarz şeylerin karşılıklı konuşmayla olabileceğine inanıyorum. Daha önce hiç başıma gelmedi. Ama olduktan sonra düşünüyorum; karşılıklı konuşarak bu iş böyle gelişiyordu... Benim üzgün olduğum, keşke böyle olsaydı diyebileceğim sadece bu var yani. Böyle bir şeyi televizyondan öğrenmek yerine karşılıklı konuşarak öğrenmeyi tercih ederdim ama çok önemli değil açıkçası.


futbolcu kim olursa olsun, bu sekilde gonderilmemeli..BESIKTAS gibi bir camiyaya yakismiyor...
Yani yarin birgun baskasina yapacaksin, hangi futbolcu guvenirde Besiktasa gelir?????

Etikete gerek yok, eskiler tanir bizi

KeePSaKe

Beşiktaş ta gönderilecek en son futbolculardan biriydi Koray yazık oldu gerçekten
Since 1903

onaT

gönderiliş şekli çok kötü... ancak gitmesine sevindim.. kopmuştu takımdan, yaptıklarını unutmadım potansiyeli muazzam, ama burası Beşiktaş.

carsi52

Koray gönderiLebiLirdi ama bu şekiLde gönderiLmesi gerçekten çok yanLış.
Bölünür senin için uykular!

Kralkartal21

Alıntı yapılan: carsi52 - Mart 21, 2008, 19:58:45
Koray gönderiLebiLirdi ama bu şekiLde gönderiLmesi gerçekten çok yanLış.

Aynen böyle gönderilmesi çok yanlış oldu. O kadar emek verdiği takımdan böyle ayrılması herkese koyardı.
Kalbimizde Renklerin Bitmese de Dertlerin Doyamam Doyamam Sana..

osi_bjk

Şampiyon Ol Beşiktaş'ım Mesut Et Bizi

erdinc1926

hatırası var.yolun açık olsun allah gönlüne göre versin.seni baştakiler unutsa bile biz unutmıyacağız...
K A R A G Ü M R Ü K L Ü L E R