Ana Menü

[Baba]Hakkı YETEN

Başlatan gkhn, Kasım 21, 2006, 02:02:16

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

erdinc1926

Beşiktaş'ın Baba Hakkı'sı, daha evvel Karagümrük'ün ağabeysi idi. Hakkı Karagümrük'te oynarken, her oynadığı maçta attığı gollerle Karagümrük galip gelirdi... O, gençliğinde ne yaman delikanlı idi. şutlarını daha o zamanlar hiç bir kaleci karşılayamazdı..
BABA HAKKIYLA İLGİLİ BİR ANI Bozkurt Kulübü, Karagümrükle bir maç almıştı... Oyun Halıcıoğlu Sahası'nda yapılacaktı... Ve maç günü mezkûr sahaya gidildi... Saatinde takımlar karşılıklı dizildiği zaman, Bozkurt takımı devrin kuvvetli kulüplerinin
futbolcularıyla takviye edilmişti; Rakip kaleyi zamanın meşhur kalecilerinden; Harbiyeli Paşa Sırrı koruyordu... Maç başlamak üzere bizim Baba Hakkı yok; İdareciler ve taraftarlar telaş içinde Hakkı'nın yolunu gözlüyorlardı!!! Oyuna başlandı. Az sonrada Hakkı, Balat istikametinden gelen bir sandal içinde göründü; Taraftarlar oyunu bırakmış sevinçle ona doğru koşmaya başladı... Maça geç kaldığını anlamış olacak ki; "Hakkı Baba" sandalda soyunuyordu!!! O sahile çıktı, idareciler da takım kaptanı Sebahattine geldiğini haber verdi. Fakat Kaptan Hakkı'nın geç kalmasına kızarak oyuna sokmadı;

Maçın ikinci yarısında Hakkı'nın oynaması için İdareciler, Sabahattin'i ikna ettiler. Kaptan da verdiği cezayı kâfi görerek bu bomba futbolcuyu oyuna dahil etti;

Ve o gün yarım devre oynayan Hakkı, Bozkurt takımına hem de Sırrı gibi kaleciye; Tam 6 gol attı.. O gün Hakkı'nın şutlarına dayanamayan Sırrı kaleyi terketmişti...

(dünden bugüne karagümrük gençlik kulübü 26-82; ASAF AYÇIL)

1948 yılında bir maçta taraftarın onu ıslıklamasından sonra "Bu formayı bana taraftar giydirdi. Şimdi onlar isteyince de çıkarırım" diyerek futbolu o maçta bırakmıştır.

Ne kadar amatör ruha sahip olduğuna ve sportmenliğine örnek olarak anlatılan başka bir olay ise şu şekildedir. Fenerbahçe ile Şeref Stadı'nın çamurlu ortamında oynanan maçta Beşiktaş 2 farklı skorla önde gitmektedir. Maçın ortasında Beşiktaş atakları ardarda devam ederken orta sahada Fenerbahçe kaptanının yanına gelen Hakkı Yeten şöyle der: "Arkadaşlarına söyle biraz maça asılsınlar bu maçın zevki böyle çıkmaz."

www.karagumrukluler.org
alıntıdır...
K A R A G Ü M R Ü K L Ü L E R

lambkuzu

yeni stadın iki adı olsa ya inönü ( baba hakkı veya hakkı yeten ) şeklinde aynen giuseppe meazza ve san siro gibi
Hayatı süsledik izharı ittihatla bugün,
Yolunda gençliğin ulvi değil miydi birleşmek.
Sebatı bayrağımız yaptık, i'tilamız için
Neticesiz ve boş olmaz sebatla hiçbir emek.
Dakikalar bize bir nağbe nişad olsun.
Kulübümüzde müceddet nücumu mevc vursun

ilhan mansız_melis

Baba Hakkı unutulmaz bee
28 Mayıs 1994 tarihinde "Kızlar futboldan anlamaz" sözüne tepki olarak doğdum.

+18 !

kemikLeri sızLamıyormudur şimdi acaba..? onun miras bıraktığı kLubün başkanı çıkıp ezeLi rakibinin goLünü aLkışLıyorsa sızLıyordur bence..

ilhan mansız_melis

sızlamaz olur mu herkesin sızlıyordur
28 Mayıs 1994 tarihinde "Kızlar futboldan anlamaz" sözüne tepki olarak doğdum.

CR7

Şeref Bey bir futbolcunun daha peşine düşer . Beşiktaş'ta oturan, Kuleli Askeri Lisesi öğrencisi bu gencin adı Hakkı'dır.

Şeref Bey'e verilen bilgilere göre, babası 1. Dünya Savaşı'nda şehit düşünce küçük yaşta yetim kalmış, beş kardeşiyle birlikte yoksulluk içinde büyümüştür bu genç. İki ağabeyi gibi o da baba mesleği askerliği seçmiştir. Ağabeylerinden Muhtar, 1924 Türkiye Şampiyonu Harbiye Takımı'nın santrahafıdır.

İzleyenler methede methede bitirememektedir Hakkı'yı... "Ağabeyi Muhtar kadar iyi bir futbolcuysa, bu bile yeter" diye düşünür Şeref Bey.

İdareci arkadaşları Abdullah Pozan ve Fehmi Erok'a uzun süre kendisine fark ettirmeden izlettirir Hakkı'yı...

Yalnız halledilmesi güç bir problem vardır. Hakkı, bir askeri okul öğrencisidir. Yayınlanan tamim gereği, sivil takımlarda oynaması yasaktır...

Hakkı'ya siyah-beyazlı formayı giydirebilmek için, Hakkı'nın yakın arkadaşı "Zigota" Hayri ile küçük bir oyun planlar Şeref Bey. Ve 1931 yılının Kurban Bayramı tatilinde plan uygulamaya konulur...

Hayri, bayramın ikinci günü Hakkı'nın kapısını çalar, "Gel maça gidelim. Bugün Taksim Stadı'nda harika bir maç var. Beşiktaş Yugoslavlarla karşılaşıyor..."

Yoksulluk içinde büyümüş Hakkı, bayramda el öperek topladığı 2,5 lira harçlığı da maça kaptırmak istemediğinden, önce pek sıcak yaklaşmaz arkadaşının teklifine...

Ancak arkadaşı Hayri ısrarcıdır, "Yahu, bırak parayı düşünmeyi. Ben Şeref Bey'le konuştum, izin aldım. Bizi bedava içeri alacaklar..." diyerek ikna eder Hakkı'yı. İki arkadaş hızlı adımlarla Taksim Stadı'nın yolunu tutarlar...

[/size]
Bayram günü oynanan maça ilgi büyüktür. Taksim Stadı'nın çevresinde mahşeri bir kalabalık toplanmıştır.

Hayri kalabalığa birkaç metre kala durur, Hakkı'ya, "Sen burada bekle, ben birazdan geleceğim" diyerek ortadan kaybolur.

Aradan 10 dakika kadar geçmiştir ki, yanında uzun boylu, temiz giyimli bir adam olduğu halde döner.

Gelen adam gülümseyerek elini uzatır Hakkı'ya, "Merhaba, ben Şeref. Hoş geldin Hakkı. Bugün bizim maçta Beşiktaş formasını giyer misin?" diye sorar.

Daha önce adını çok duyduğu Şeref Bey'le karşılaşmış olmaktan ve hiç beklemediği bir anda aldığı tekliften afallamıştır Hakkı.

"Nasıl oynarım ki... Ben asker adamım.. Merkez komutanı Şükrü Naili Paşa canıma okur sonra..." diyerek itiraz etmeye kalkışır...

"Merak etme... Ben konuşurum komutanınla... İzin alırım... Hadi sen fazla oyalanma... Forman, ayakkabıların hazır... Soyunma odasına git de takım arkadaşlarınla tanış..." diyen Şeref Bey, neler olup bittiğini anlamaya çalışan Hakkı'yı, bir emr-i vakiyle siyah-beyazlı formayı ilk kez giymek üzere soyunma odasına yollar.

1931 Salı günü ilk kez Yugoslav Beogradski takımına karşı Beşiktaş formasını giyer Hakkı Yeten.

İmam Hayati'nin yanında sağ iç mevkiinde oynar 1-1 beraberlikle sonuçlanan ilk maçında. Mücadeleci futbolu, bitmek tükenmez hırsı ile hemen göze batar.

Hakkı'ya Beşiktaş formasını bir emr-i vaki ile giydirmeyi başarmıştır Şeref Bey ama merkez komutanı Şükrü Naili Paşa'dan izin falan almamıştır. Kafasından, öyle geçici bir izin almayı değil, Hakkı'nın askeri okuldan bir şekilde ayrılışını sağlayarak, siyah-beyazlı formayı giymesinin önündeki engelleri bütünüyle ortadan kaldırmayı geçirmektedir.

Baba Hakkı, Şeref Bey bir yandan, yardımcısı Fehmi Erok bir yandan, Hakkı'yı ikna etmek için defalarca gidip gelirler Halıcıoğlu Askeri Lisesi'ne.

Hakkı'nın ağabeyini, bazı komutanlarını araya koyarlar. Sürekli ısrarlar karşısında nihayetinde ikna olur Hakkı.

Okulundan istifa eder, lise son sınıfı bitirmek üzere İnkilap Lisesi'ne aldırır kaydını.

Sirkeci'de bir terzide Şeref Bey'in kendisine diktirttiği bir gömlek, bir takım elbise, bir de siyah-beyaz ipek kravat karşılığı Beşiktaş'a transfer olur.

(Bu, bir takım elbise, bir ipek kravat, Hakkı Yeten'in 17 senelik futbolculuk hayatında Beşiktaş'tan aldığı tek transfer ücreti olacaktır!)

[/size]
Kaynak: Vala Somalı
artık iddaa tahminleri de var
"Tanrı her şeyi görür. Kimse hakkında kötü düşünmeyin" LeBron James
(Cavs'in 55 sayı fark yediği LaL-Cavs maçı sonrası)

ilhan mansız_melis

(Bu, bir takım elbise, bir ipek kravat, Hakkı Yeten'in 17 senelik futbolculuk hayatında Beşiktaş'tan aldığı tek transfer ücreti olacaktır!)

İşte bu !

Şeref'imiz,Hakkı'mız.

28 Mayıs 1994 tarihinde "Kızlar futboldan anlamaz" sözüne tepki olarak doğdum.

alper_1903

Arkadaslar Baba Hakki nin forma numarasini bilen varmi?
Besiktasim senin icin herseyimden vazgecerim...

Cem Goren

altın kapılarımız kan oldu tayfun

alper_1903

bende ya 10 ya 8 diye biliyorum ama emin olmadan forma bastirilmaz =)
Besiktasim senin icin herseyimden vazgecerim...

ilhan mansız_melis

Ruhun şad olsun Hakkı Baba.
28 Mayıs 1994 tarihinde "Kızlar futboldan anlamaz" sözüne tepki olarak doğdum.

[KralKartal]

Baba Hakki suan bu takimda olsa ne olurdu merak ediyorum...
Etikete gerek yok, eskiler tanir bizi