Ana Menü

Eleştirmek

Başlatan aquilas, Aralık 22, 2007, 02:09:54

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

aquilas

Aslında bu yazıyı çok daha önce koyacaktım buraya defalarca okudum itiraf etmek gerekirse eleştirmek gerçekten en kolayı eleştirirken sadece kişiye yada sonuca odaklanmamız bize zarar veriyor

"Suçlamak övmekten daha güvenlidir" der eski bir Çin atasözü.

Birkaç ay önce, Fransız Milli Takım teknik direktörü Domenech, İtalya ile oynayacakları karşılaşma öncesi ceza aldığında "Bu maçtaki cezamla, bir antrenörün maç esnasında hiçbir işe yaramadığını kanıtlamaya çalışacak ve büyük bir takımın, kenarda ayakta dikilen tipe dönüp bakmadan oynayabilen, sorumluluk alabilen ve rakibe göre oyununu adapte eden bir ekip olduğunu göstereceğim" gibi renkli ve samimi bir açıklama yapmıştı.

Geçtiğimiz ay Slam dergisinde David Blatt ile yapılmış olan ve ders niteliğinde cümlelerle dolu olan röportajda da buna benzer ifadeler vardı. Blatt'ın verdiği yöneticilik derslerine ileride değineceğim, ancak arada bir ifade vardı ki, hem tüm anlayışımıza ters hem de katılmamak mümkün değil: "Koçları dahi gösterenler büyük oyunculardır" diyordu Blatt. Verdiği örneklerin çoğu basketboldan olsa da, futbolda da buna benzer örnekler vermek mümkün.

Ancak Blatt o röportajı verdiğinde, ülkemizde bu ifadenin yeterli olmadığını öğrenecek kadar deneyim kazanmamıştı henüz. Çünkü doğrusu şu şekilde olmalıydı: "Koçları (ya da teknik direktörleri) dahi gösterenler büyük oyuncular ve işlerine karışmayan ileri görüşlü yöneticilerdir."

ERTUĞRUL SAĞLAM'I ELEŞTİRMEK...

Nereye mi gelmek istiyorum? Farkettiyseniz son bir haftadır Ertuğrul Sağlam'a medyamızdan yoğun bir saldırı var. "Bu işin (iş olarak neyin kastedildiği tam olarak anlaşılmasa da) onunla olmayacağı" yazılıp duruyor. Maç öncesi ve sonrası söyledikleri alaycı ifadelerle yorumlanıyor. Sağlam için oldukça sinir bozucu bir durum olsa gerek.

Aslında tarih boyunca eleştirmenlerle sanatçılar, yazarlar veya spor adamları arasında müthiş atışmalar olmuştur. Kimileri "acımadı ki" ya da "dostlarımdan gelecek övgülere yeğ tutarım" psikolojisi içinde eleştirinin övgüden çok daha faydalı bir şey olduğunu söylemiştir. Kimileri ise "suda yürüsem yüzme bilmediğimi iddia ederler" diyen Margaret Thatcher gibi (ya bizim politikacılarımız!!!) eleştirmenlerle hiç iyi geçinememişlerdir.

Bana göre işin doğrusu şu: Sağlıklı bir eleştiri yaparken, kendinizi karşınızdakinin yerine koymalı ve eleştirdiğiniz konu hakkındaki tüm alternatifleri ve etkenleri elinizden geldiğince değerlendirmelisiniz. Bu nedenle, Ertuğrul Sağlam'ı teknik anlamda değerlendirebilmek için Beşiktaş'ın içinde bulunduğu tüm şartları gözönüne almanız gerekli.

NE YAPABİLİRDİ, NE YAPTI...

Benim görüşüm, Ertuğrul Sağlam'a acımasız eleştiriler yapabilmek için gerekli önşartların oluşmadığı şeklinde. Şöyle ki;

• Sahaya sürebildiği kadrolarda genellikle birden fazla zayıf halka var. Bunun en büyük nedeni, oyuncuların çoğunun ciddi temel eksiği olması, ki Tigana da sürekli bundan şikayet etmişti. Sağ bek oynatmak zorunda kaldığı Ali Tandoğan ofsayt ile pek ilgilenmiyor; diğer tarafta oynattığı İbrahim Üzülmez ise uzun bir süredir rakibi kovalamıyor. Porto karşısında sahaya sürdüğü için eleştirildiği Burak'ın yerine oynatabileceği oyuncu, her teknik direktörün umut beslediği ama sonunda hiçbirinin farklı davranmadığı İbrahim Akın. Kaleciler olağanüstü kurtarışlar yapıyor (ki bu durum savunma konusunda bir ipucu verebilir) ancak olmadık goller yiyiyor. Bobo golleri dışında oyuna hiç katkı yapmayan bir oyuncu.

• Sezon başından beri yaşanan eksiklikler ve aksilikler zaten yukarıdaki özelliklere sahip takımın opsiyonlarını iyice azaltmış durumda. Sezona süper giren Serdar Kurtuluş uzun süredir yok. Gökhan Zan tam yerine ısınmaya başlarken sakatlandı. Forvetin alternatifi olabilecek Nobre uzun süre oynamadı. Fenerbahçe'den önemli bir transfer olarak gelen Mehmet Yozgatlı'yı arada 1-2 kere gördük o kadar. Koray geçtiğimiz sezondan çok daha isteksiz. Ricardinho'nun yaşadığı ağır sakatlık performansını çok etkiledi.

• Bu sezon yapılan transferler oyuncuların kariyerleri ve geçtiğimiz yıllardaki performansları açısından bakıldığından fena değildi. Ertuğrul Sağlam da bunu ifade ediyor. Ancak Diatta ve Higuain Beşiktaş'ın ihtiyacı olan niteliklere sahip değildi, Sağlam ki bu oyuncuların transferine müdahale etmediği için eleştirilebilir. Ancak bu konuda da yönetimin çok geç kaldığını ve transferlerin son günde elde kalan alternatiflerle panik halinde yapıldığını unutmayalım.

• Bu da yetmiyormuş gibi takıma liderlik edecek, Domenech'in yukarıda tarif ettiği sorumlulukları alabilecek biri de yok. Geçen sezon büyük umutlarla alınan ve Türkiye için kariyeri fazlasıyla iyi görünen Ricardinho futsalda bile yorulacak halde. Delgado yeterli alanı bulduğunda olağanüstü vuruşlar yapabilen bir oyuncu, ancak ileride top tutan ve kaleden uzaktayken faydalı olan bir oyuncu değil.

• Yönetime ve menecer konusuna ise artık girmek istemiyorum, ki birkaç sezondur bunu fazlasıyla yaptım. Yeterince iyi ve prestijli teknik direktörlere bile katlanamadıklarını düşünürseniz, ne istediklerini anlamak oldukça güçleşiyor. Nasıl bir teknik direktörle çalışabileceklerini bile artık tasavvur edemiyoruz. Ya yanında oturan menecerin yarattığı baskı?

İşte biz bu ortamda Ertuğrul Sağlam'ı değerlendirmeye çalışıyor ve ondan büyük başarıları kısa vadede bekliyoruz. Oysa bu kadar kötü şartlarda, Beşiktaş en büyük rakiplerinin 3 puan arkasında yer alıyor, Şampiyonlar Ligi'nde 2. turun eşiğinden döndü, ligin en iyi furbolunu oynayan Fenerbahçe'yi Kadıköy'de yenmeye çok yaklaştı. Takım tek önliberoyla ve kesinlikle kötü bir savunmayla oynadığı halde sadece 13 gol yedi.

Ne yapmalıyız peki? Beşiktaş'ın daha başarılı olması için dünyanın en kariyerli teknik direktörlerinden birini mi getirmeliyiz? Mesela Vincente Del Bosque veya Jean Tigana gibi mi?

Kaan tunçbilek eline kalemine sağlık

carlito1903

Yazdıklarına aynen katılıyorum....
Bilinçli bi şekilde Ertuğrul Sağlamı yıpratma çalışmaları yapılıyor,bizler bunlara yer vermemek için hocamızın arkasında duralım,inanıyorum ki bize büyük başarılar yaşatacak şartlar oluştuğunda...

NoPasaran

Eleştirilmeyecek diye bir şey yok...

Beşiktaşın hocası olmak kolay değil..

Edmilson, Helguera , Legrotagglie gibi isimlerden sonra alınan transferleri gördük bunda Ertuğrul hocanın suçu yok diyemeyiz..

Ancak nice yıllar yedik 2 senemizide Beşiktaşı her halinden sevdiği belli olan Sağlama verelim, stajerlii bitsin diyorum :)
Aşk bu Aşk !

volkanca.net

keskinli

elestiri ile yasamasini herkes ögrencek
ibrahim üzülmez bi röpörtajinda söyle diyordu;
"elestiri istemeyen, futbolu biraksin, gitsin yataginda yatsin"
nede iyi demis
Ölürüm Beşiktaşım,ZehirimSensin
Evvelim Sen Oldun,Ahirim Sensin