Beşiktaş'tan acil satılık 320 bin forma!
'Serviste, haftanın malum olayını, şu '8 milyon dolarlık adamı' konuşurken, rakamları hafızamızda alt alta yazmaya başlıyoruz. Ailton, Kleberson, Gordon, Juan Fran,..' Kanal 24'ün Spor Müdürü Okay Karacan yazdı:
Beşiktaş'tan acil satılık 320 bin forma!
Serviste, haftanın malum olayını, şu '8 milyon dolarlık adamı' konuşurken, rakamları hafızamızda alt alta yazmaya başlıyoruz.
Ailton, Kleberson, Gordon, Juan Fran, Del Bosque, Zapo derken Beşiktaş'ın Demirören döneminde sayısız futbolcuya bonservis bedeli olarak ödediği paraları ve sattıklarından elde ettiği gelirleri Euro cinsinden alt alta getirmiş buluyoruz kendimizi.
Beşiktaş'ın futbolcu ticaretinde bonservisler için alım satım faaliyet zararı 81 milyon Euro civarı çıkıyor.
Bundesliga takımlarından Wolfsburg'un, Demirören dönemindeki zararı ise 70 milyon Euro. Takım mütevazı bütçelerle 2005'te Bundesliga'da ligde kalma savaşı verirken, harcamalar arttıkça yukarılara tırmanıp önce beşinci olmuş. Peşinden de 31 milyon Euro gibi bir açığı göze aldıkları yıl da şampiyonluk gelmiş. Wolfsburg'un dev ve güçlü Alman takımları arasından çıkıp elde ettiği zafer karşılığında harcadığı para, para bile değil.. Şampiyonluk o kadar kıymetli ki..
Marka değerleri tavan yapmış..
Manchester'in Demirören dönemindeki bonservis faaliyet zararı 110 milyon Euro olarak gerçekleşmiş, 3 şampiyonluk, bir ikincilik, Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu ve ikinciliği elde etmişler. Zaferleri, Wolfsburg kadar marjinal olmayabilir ama, İngiltere çapındaki büyümeleri devam etmiş, seyirci sayıları dünya çapında artmış, forma satışlarında zirve yapıp kâinat sıralamasında en kârlı ikinci kulüp olmuşlar.
Marka değerleri tavandan düşmemiş..
Çelişkilere sahip bir ekonominin ürünü olan Rus şampiyonu CSKA Moskova da, iki şampiyonluk, iki ikincilik elde ederken, Demirören döneminde 1 UEFA Kupası alıp, 26,5 milyon Euro kâr etmiş futbolcu alım satımından. Rusya ligindeki ün ve güçleri hesaba katıldığında elde edilen zaferler, futbolcu ticaretindeki kârların yanında gelmiş. Marka gücünü korumuş...
'Beşiktaş'ın 81 milyonu nasıl finanse edilir?' sorusuna cevap arıyor, kolay yoldan, forma satışları üzerinden gidiyorum. Zarar ancak 3 milyon 250 bin adet formanın satışıyla karşılanıyor, yani yılda 600 bin civarı satmalısınız.
Bu hesapla Tabata'ya 320 bin adet isabet ediyor. Ya da binlerce KartalCell abonesi gerekiyor.
Şampiyonlar Ligi'nde başarılar dilerim.
Ezeli rekabette 'Cell' dönemi
Geçen hafta Galatasaray Başkanı Adnan Polat GSMobile işinde ezeli rakiplerine geçildikleri için taraftara sitem gönderip, teşvik ediyor.
Bu hafta Fenerbahçe Asbaşkanı Ali Koç ezeli rakibimizin başkanı sizi örnek gösteriyor deyip, teşekkür ediyor taraftara.. Arayı kapatmalarına izin vermeyin mesajı çekiyor FenerCell'den..
Hattini bil reklamlarını izleyip, KartalCell'in eylül'de kanat çırpacağını okuyorum.
Hemen bir bilene soruyorum. Çok kârlı diyor. Tüketici için aynı hizmet, kulüp için çok büyük gelir.. Eh bu ülkede 4 büyüklerin 70 milyon taraftarı olduğuna göre, 1'er milyon yaparlar herhalde diye sesli düşünürken, bir bilen 'dünya çapında olurlar' diyor.
Yani diyorum mesela Beşiktaş Şampiyonlar ligi'ni alabilir mi ?
'Akla malik olmak değil, onu iyi kullanmak' cevabını alıp uzaklaşıyorum mevzudan.
Adnan ve Ali beylerin neden kameraların karşısında ezeli rekabeti 'cell' platformuna taşıdıklarını daha iyi anlıyorum zahir..
Tabata endeksi
Geçen sezonun ilk maçında Tabata, Fenerbahçe'ye attığı golle hayatımıza hızlı bir giriş yapmıştı. Bravo Gaziantep'e en iyi transferi yaptı. Bulup çıkardılar, işte doğru transfer böyle yapılır, övgüleri uçuştu havada.
Gaziantep'in takım savunmasını iyi yaptığı dönemde nefis top oynuyor, herkes onu 10 numaralar listesine koyuyordu.
Hatta, Alex'in sakatlığında F.Bahçe'nin "10 numara" alternatifi olarak Tabata gösterildi.
Parlak fikir sahipleri, F.Bahçe'nin Tabata'yı mutlaka alması gerektiğini savunuyordu.
Bu sene her şey değişti.
Aynı akil adamlara göre, Beşiktaş'ın "10,5 numara" ararken bulup(?) transfer ettiği Tabata "sadece 7,5" numara..
Çok pahalı denebilir, Şampiyonlar Ligi'nde yeterli olmaz, Beşiktaş küçük düşünüyor mümkün. Ama 7,5 numara olmadı.
Adam fahiş fiyatlı ticarete konu oldu diye, bu kadar değer kaybeder mi?
Ne oldu, 1 yılda Tabata çaptan 2,5 numara birden mi düştü?
Kriz tarifesi olsa gerek.
Nice mutlu yıllara
Meşhur, "Don't let me be misunderstood'un" ana melodisi 70'lerde TRT spor haberlerinin ya da bir spor programının jenerik müziğiydi. Hangisi olduğunu tam hatırlamıyorum, çünkü 8 yaşındaydım. Duyar duymaz içim kıpır kıpır olurdu. Jeneriğin ardından onların genç yüzüyle karşılaşırdık. Siyah-beyaz dönemin spor yüzleriydiler. Onlardan ilham alarak bu mesleğe girenlerdenim, hem de onlar gibi TRT'nin çok aşamalı sınavlarında terleyerek. Bugün meslekteki 36'ncı yıllarını kutluyorlar.
TRT sınavlarını kazanarak kuruma aynı anda girdiler, daha sonra profesyonel hayatta renkli yayıncılığın miltaşı işlere imzalar attılar. 3 Eylül 1973'ten bu yana ülkeye sesleri ve yorumlarıyla futbolu sevdiren, bu harika oyunun parçası olan ağabeylerim; Öztürk Pekin, Ümit Aktan, Doğan Yıldız, Abidin Aydoğdu, Murat Ünlü ve hocam Tansu Polatkan'a sevgi ve saygılarımı gönderiyorum.
İyi ki vardınız, iyi ki varsınız...
Nice yıllara.
Okay Karacan-Zaman