Bu Fotoğrafa Çok Dikkatli Bakın! (http://medyaspor.com/files/images/Yildirim_Sarvan_Demiroren2.jpg)
Tuğrul Yenidoğan analiz etti: "Bu fotoğrafa çok dikkatli bakın! Orada Beşiktaş gerçeğini göreceksiniz. Beşiktaşlı'nın gözünün günü kurtarmak amaçlı nasıl boyandığını fark edeceksiniz!"
Ne olmuştu ligin son maçında? Beşiktaş hakem
Cüneyt Çakır tarafından katledilmiş ve
Galatasaray'a mağlup edilmişti.... Ben değil,
Beşiktaş başkanı böyle iddia ediyordu... Yanındaki yöneticilere "
sahaya dalın, hakeme tepki gösterin" talimatı vermişti... Sonra da bu konuda kendisine soru soran gazetecilere "
Az bile yaptılar!" diyerek yöneticilerine tepki göstermişti...
Bununla da yetinmemiş, PFDK başkanının yanına gitmiş, hesap sormuş, bununla da hırsını alamamış, Oğuz Sarvan'ın muhterem validesinin hatırını sormuştu...
Beşiktaşlı taraftarlar da "
Helal olsun aslan yürekli başkanımıza. Haklarımızı nasıl da koruyor. Yürüyelim peşinden... Herkes sussun, tek vücut olsun!" diye hareketlenmişti...
Daha doğrusu, geçmişten ders almayan ve hâlâ duygusal istismara açık bir grup taraftar bu şekilde düşünüvermişti...
Çok değil, bütün bunlar sadece
15 gün önce olmuştu...
Sonra ne oldu?
İşte dünkü "
son derece dostane" fotoğraf ajanslara düşüverdi...
Şaşırdım mı?
Hiç şaşırmadım...
Beşiktaş başkanı, yeni teknik direktörünün imza töreninde "
nasıl bir duruşa" sahip olduğunu,
hangi ilkeler doğrultusunda hareket ettiğini zaten açık açık beyan etmişti?
Ne demişti?
"
Benim başkan olduğum sürece Mustafa Denizli bu takımın başına gelemez" demiştim. Ancak
aile dostumuz Denizli'yi arayarak durumu izah etmiş, o dönemde neden öyle söylemek zorunda olduğumu anlatmıştım!
Yani neyi gayet anlaşılır bir dille beyan etmişti?
"
Siz bakmayın benim buram buram hamaset kokan açıklamalarıma. Taraftarıma bir şey söylerim, perde arkasında tam aksini yaparım. Benim için önemli olan, kulüp, ilke, o, şu, bu değil... Tek önemli olan benim. Benim bu koltukta oturmaya devam etmem de aynı derecede önemlidir. Gerisi hikâyedir!"
"Peki, Beşiktaş başkanı bundan sonra daha fazla neler yapabilir?" diye sorarsanız, "
Her şeyi yapabilir" diye cevap verebilirim.
Örneğin şu aralar yayıncı kuruluştan şikâyetçi değil mi? Taraftarı
Lig-TV'nin protesto edilmesi konusunda yüreklendiriyor değil mi? Size garanti veriyorum, en geç
2-3 aya kalmadan
Şansal Büyüka ve daha üst düzey
Digitürk yetkilileriyle bir araya gelecek, objektiflere gülümseyecektir. Hele Şansal Bey, bu hafta olduğu gibi
eleştiri dozunu biraz yükseltirse bu süre daha da kısalabilir.
10-15 gün içinde vuslat gerçekleşebilir, aynı fotoğraf karesinde dostane biçimde görünebilirler.
Tüm bu gerçekleri görüp de
hâlâ uyanmayan Beşiktaş taraftarına ne tavsiye ederim, diye sorarsanız, şunu tavsiye ederim:
Öncelikle yürekten değil mideden kulübe bağlı olanlarını bir tarafa ayırıyorum. Onlar her zaman vardı, bundan sonra da var olmaya devam edecekler. Sadece son birkaç yıldır meydanı boş bulunca biraz daha palazlandılar, ama çok da önemli değil. Sonunda defterleri dürülür, maskeleri düşürülür, hesaplarını vermek zorunda kalırlar.
Geriye kalan çoğunluğa,
gerçek Beşiktaş taraftarına gelince: Onların durumunu
Süleyman Seba çok önceden görüp "
Bazılarını bir zaman aldatabilirsiniz. Bazılarını her zaman aldatabilirsiniz. Ama herkesi her zaman aldatamazsınız!" diyerek gerekenleri ifade etmişti. Benim tek umudum, "
her zaman aldanmayanların" günün birinde
çoğunluğu oluşturur duruma gelmesi... Yoksa Beşiktaş diye bir şey kalmayacak ortada...
Tuğrul Yenidoğan
bu yazi anlayana...
anlamayanlarda bilet pesinde kossun dursun
anlayanlar var, adami hain ilan ettiler nerdeyse..
dogru soyleyenlere hep yaptiklari sey
Valla Tuğrul Yenidoğan'ın ellerine sağlık helal olsun ona gerçekten.. Öyle güzel yazmışki her kelimesi sonuna kadar doğru.. içimizi okumuş resmen..